3 Mart 2024 Pazar

Ne tarih, ne de Balkan Türkleri 'Yücelciler'i unutmayacak

Yakın tarihimizde Balkanlar'da Türk soylular ile Müslümanlara reva görülen acılar ile işkencelerin unutulmaya yüz tutmuş olanlarından 'Yücelciler'in hikayesi Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Genel Merkezi'nin (Bal Göç) Bursa'da düzenlediği panel ile tekrar gündeme getirildi.


Ördekli Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinliğin onur konukları ise Makedonya Kalkandelen Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Doktor Süleyman Baki, Makedonya Anayasa Mahkemesi eski Başkanı Salih Murat ve Makedonya Köprü Derneği Başkanı Hüsrev Emin'di. 
Makedonya Üsküp'te 1948 yılında yaşanan ve dönemin Yugoslavya Devleti'nin Başkanı Tito'nun Türk ve Müslümanlara reva gördüğü acı ve işkence dolu yaşamı simgeleyen Yücelciler Davası hepimizin ibret alması gereken bir olay.
Etkinliğin evsahibi konumundaki Bal Göç Genel Başkanı Profesör Doktor Emin Balkan açılışta yaptığı konuşmada yakın tarihimizde Balkanlar'da azınlık durumuna düşmemiz ile birlikte Türk ve Müslümanlara dayatılan zorunlu göç ve soykırım ile birlikte yaşanan acılara dikkat çekti. 

Prof Dr. Balkan biz Türkler açısından önemli bir tarihi gündeme getirmenin ve yad etmenin önemini vurguladığı konuşmasında Balkanlar'da Türk ve Müslüman olarak var olmanın acısını en derinden yaşayan insanların çocukları ve torunları olduğumuzu belirterek, "Bizler Türkiye'nin ve bu milletin asli unsuruyuz. Biz neler çektik ve çekmeye de devam ediyoruz. Bu gün Balkan cografyasında 10 milyon Türk ve akraba topluluğu yaşamakta. Onların gönlü bizlerle beraber ve onların da en büyük güvencesi güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti. Biz kendi neslimizin sonraki nesillere büyüklerimizin çektigi acıları anlatmanın yanında Bursalı hemşerilerimize ve soydaşlarımıza ne gibi sıkıntılardan bu günlere geldiğimizi paylaşmayı bir borç bildik. Geçen yıl göreve geldiğimizde ilk işimiz Yücelciler Hareketi'ni gündeme getirmek, onları anmak, yad etmek ve onların yaşadıklarını toplumumuza aktarmaktı. Ancak pandemi nedeniyle bunu gerçekleştiremedik. Bu nedenle bu yıl da öncelikli işimiz bu oldu. Makedonya ve Kosova Türkleri'ne 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Tito'nun yaşattıklarını, biz Türklere yaptığı baskıları yaşadık. Bizler için hiç de güzel olmayan, acı dolu o günlerde büyüklerimiz Türk olmanın bedelini çok ağır ödedi. Şehitler verdik, zindanlarda ağır işkencelere, insanlık dışı muamelelere maruz kaldık. Bir kez daha onları yadediyorum, huzurlarınızda rahmetle anıyorum. Umarım Balkan Türkleri böyle bir acıyı bir daha yaşamaz. Türk ve Müslüman kardeşlerimizin oralarda etkin ve güçlü olmasını, birinci sınıf vatandaş olarak da Balkan barışına hizmet etmesini canı gönülden arzu ediyorum" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder