28 Şubat 2024 Çarşamba

Tren faciasının yıldönümünde Yunanistan'da yaşam durdu




Yunanistan'da geçtiğimiz yıl meydana gelen ve 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan tren kazasının yıl dönümünde genel grev ilan edildi, çiftçilerin, taksicilerin ve kamu çalışanlarının da destek verdiği işçiler Atina sokaklarını doldurdu. Başkent dahil bir çok kentte hayat durdu.

Yunanistan’ın Tembi bölgesinde geçtiğimiz yıl meydana gelen ve 57 kişinin öldüğü tren kazası faciasının yıldönümü anmaları, işçi sendikalarının gerçekleştirdiği grevlerle birleştirildi ve ülkenin bütün şehirlerinde ve çok sayıda ilçesinde kitlesel gösteriler yapıldı.
Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) toplu sözleşmeler ve ekonomik baskı politikaları için hükümetle uzlaşma yönünde diyalog içine girileceğini açıklarken, içlerinde eğitim, taşımacılık, tekstil, ilaç, inşaat, telekomünikasyon, kimya, sağlık, liman, bankalar vb. sektörlere bağlı 21 sendika merkezi ve üç yüzü aşkın sendika şubesinin aldığı karar doğrultusunda gerçekleştirilen grev, ülke genelinde etkili oldu. Greve iki gün kala şubelerin baskısı nedeniyle Yunanistan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (ADEDY) da grev kararı almak zorunda kaldı ve kamu emekçilerine greve katılma çağrısı yaptı. 
Sendika merkezlerinin yayımladıkları karar metinlerinde, Tembi tren faciasının 57 kişinin yaşamını kaybetmesine neden olduğu hatırlatılarak hükümetin başta özelleştirme ve kâr hırsı olmak üzere sermaye politikalarının sorgulanmaması için her türlü çabayı sarf ettiği belirtildi. Kararlarda ayrıca işçi ve emekçilerin karşı karşıya kaldığı ekonomik sorunların, hak gasplarının, parasız eğitim ve sağlık başta olmak üzere emekçi halkın taleplerinin görmezden gelindiği de vurgulandı. 



İŞ YERİ TOPLANTILARIYLA GREVE HAZIRLIK

Birçok sendika şubesi ve federasyonun işyerlerinde greve katılım toplantıları yaptıkları bildirilirken bu sabah saatlerinde işyerleri önünde toplanan sendikacılar ve grevci işçiler, çalışmak üzere işyerlerine gelen işçi ve emekçilere işbaşı yapmamalarını söyleyerek grev ve gösterilere katılım çağrısı yaptılar. 
Grev nedeniyle ülke genelinde vapur seferleri yapılmadı, kamuya bağlı hastanelerde acil vakalar dışında hizmet verilmedi, şehirler arası tren seferleri durduruldu, şehir içi yolcu taşımacılığı gerçekleşmedi. Taksilerin de greve katılması nedeniyle ulaşımda ciddi sorunlar yaşandı.

Grev nedeniyle tüm uçak seferlerinin iptal edildiğini açıklayan Havalimanı Emekçileri Sendikası yaptığı ikinci bir açıklamayla grevin mahkeme kararıyla yasa dışı ilan edildiğini duyurdu.

KÖYLÜLER DE TRAKTÖRLERİYLE GÖSTERİLERE KATILDI

Basın emekçilerinin greve katılması nedeniyle kamu ve özel sektöre bağlı TV kanalları haber vermezken ülke genelinde beş haftadan fazla bir süreden beri üretemez durumuna geldiklerini söyleyerek ana arterlerde barikatlar kuran köylüler de gösterilere katıldılar. Teselya ovasında ve Mora yarımadasında bulunan bazı şehir ve ilçe merkezlerine traktörlerle giren köylüler direnişlerin devam edeceği mesajını verdiler.
Özel üniversitelerin kurulmasına olanak tanıyan yasa tasarısı nedeniyle eylemlere ve işgallere devam eden üniversite öğrencilerinin ve orta öğrenim gençliğinin birçok şehirdeki gösterilere kitlesel katıldığı da gözlendi. 
Kamu alanında olduğu kadar özel sektörde de etkili olan greve özel sektör memurlarının, esnaf ve sanatkarların ve atölye çalışanlarının örgütlü olduğu sendikalar ve federasyonlar da kendi pankartları altında katıldılar. 
Yürüyüşlerin en büyüğü ise başkent Atina’da yapıldı. Yüzlerce sendika şubesi, gençlik ve kadın örgütleri, mesleki kuruluşlar, emekliler, sanatçılar kendi pankartları altında gösteriye katıldılar. 
Propilya Meydanında Mücadeleci İşçiler Birliği (PAME), Klatmonos Meydanında kamu emekçi sendikaları konfederasyonu ve Omonia Meydanında sol hareketler ve bazı sendika şubeleri bir araya geldi. 50 bin üzerinde katılımın olduğu ve meclisin bulunduğu Sintagma meydanına kadar tüm sokakların tıklım tıklım dolduğu görüldü. 
Oldukça coşkulu geçen gösteriler sırasında “Siz kâr-zarar hesabı yapıyorsunuz biz yaşam ve can”, “Tek yol mücadele ve direniş”, “Sizin kârınız bizim canımız”, “Tembi katliamı unutulmayacak, sorumlular hesap verecek” gibi sloganlar atıldı. 
PAME adına yapılan konuşmalarda ise sermaye politikalarına karşı işçi ve emekçilerin birliğinin ve mücadelesinin önemine dikkat çekildi: 
“Sanayiciler kârlarına kâr katarken bizim önümüze kuru ekmek atıyorlar. Daha ay başında tükenen ücretlerle yaşamamız isteniyor. Biz sadaka değil haklarımızı istiyoruz. Taleplerimizden vazgeçmeyecek mücadeleye devam edeceğiz. Her fabrikayı, her işyerini, her inşaatı mücadele alanı yapmaya kararlıyız. Sermayenin temsilcileri mücadele ve direnişlerimizi tüm anti demokratik yollları kullanarak ve baskı politikalarını artırarak önlemeye çalışıyor. İşçilerin, emekçilerin, halkın, gençliğin ve köylülerin birliği ile baskı ve sömürü zincirleri kırılacaktır."
Miting konuşmalarında grev kararı almayan ve hükümetle diyalog öneren GSEE Konfederasyonu ise ağır sözlerle eleştirildi ve sendika bürokrasisinin izlediği sermaye ile uzlaşma politikasının hükümet ve sanayicilerin baskı politikalarının devam etmesine yardımcı olduğu dile getirildi. 
Yunan hükümetinin NATO, ABD ve AB politikalarının peşine takılarak emperyalist yayılmacılık ve bölüşüme ortak olmasının ağır faturasının Yunan halkı tarafından ödendiği de konuşmalara yansıdı ve Filistin halkıyla dayanışma içinde olunacağı vurgulandı. 
Meclisin önünde gösterilere devam eden PAME korteji buradan Tembi tren faciasının sorumlusu olan Hellenic Train şirketinin Singrou caddesinde bulunan yönetim binasına gitti. Şirket önünde yapılan açıklamalarda “Ölülerimizi unutmayacak sizden hesap sorana kadar onların sesi olmaya devam edeceğiz” denildi.



BÜTÇE FAZLASI İŞÇİ VE EMEKÇİLERİN SIRTINDAN

Yunanistan’da sermaye politikalarını koruyup kollayan yasa tasarıları ve hükümet kararları arka arkaya gündeme getirilirken sadece savaş uçakları alımına sekiz buçuk milyar ayrılması, sanayicilere ekonomik kolaylıklar sağlanması, ücretlerin düşük seviyelerde tutulması, eğitim ve sağlığın özelleştirmelerle ve bütçe kısıtlamalarıyla ulaşılamaz duruma getirilmesi işçi ve emekçilerin yaşamını derinden etkilerken Kiryakos Miçotakis hükümeti, bütçe fazlalığının son yılların en üst seviyesine çıktığını açıkladı. Ekonomik veriler, bütçe fazlalığının esas olarak ağır vergilerin yükünün emekçilerin sırtına yıkılması, ücretlerin düşük tutulması, sosyal güvenlik başta olmak üzere hak gasplarının yasallaştırılması, zam politikaları vb. sonucu sağlandığını ortaya koyuyor. 
Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonun (GSEE) yayımladığı araştırma raporlarına göre 2008 ve 2022 yılları arasında kamu emekçilerinin gelirlerinde yüzde 40 oranında bir azalma yaşandı. Devlet kurum ve kuruluşlarında üst yönetici olarak görev yapanların aylıklarında ise yüzde 76 oranında artışlar oldu. 2009 yılında sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik alanında çalışan emekçilerin sayısı 692 bin 907 iken bu rakam 2023 yılında 564 bin 782’e düşürüldü. Yani yüzde 20’lik bir düşüş yaşandı. Yıllık geliri 12 bin avrodan az olanların vergiden muaf tutulması kuralı kaldırıldı ve yeni vergiler getirildi.
Sanayicilerin gelirlerinin bu süreçte yüzde 300 arttığı, karşılığında işsizlik ve yoksulluğun yüksek seviyelere çıktığı göz önünde bulundurulduğunda bütçe fazlalığının nerden kaynaklandığı ve kimlerden toplandığı ortaya çıkmaktadır. Tam da bu nedenle “Sizin kârınız, bizim canımız” sloganı işçi ve emekçilerin gösterilerinin temel sloganlarından biri oldu.  
Grevde ekonomik ve politik olarak şu talepler öne çıkarıldı: 
- Tembi tren faciasının tüm sorumluları ortaya çıkarılmalı ve sorumlular açıklanmalıdır.
- Çiftçilerin, arıcıların ve hayvan yetiştiricilerinin talepleri kabul edilmeli, doğal afetlerden kaynaklanan zararlar hemen ödenmelidir.
- Esnafların, küçük üreticilerin ve serbest çalışanların talepleri kabul edilmeli, işyerlerinin kapatılmasına neden olan politikalara ve hak gasplarına son verilmelidir. 
- Ücretler artırlmalıdır. 
- Emekli ücretleri artırılmalıdır.
- Özel üniversitelerin kurulmasına olanak tanıyan yasa tasarısı geri çekilmelidir.
- Gıda, enerji, yakıt ve barınma alanında halk yararına politikalar uygulanmalıdır. 
- İşsizliğe karşı önlemler alınmalıdır.
- Eğitim ve sağlık hizmetleri bütünüyle parasız olmalıdır. 
- Emperyalist politikalar ve planların tarafı olan politikalara son verilmeli yurt dışına asker gönderilmemelidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder