13 Ağustos 2018 Pazartesi

ROMANYA’DA YAZIN SICAĞI SİYASİ TANSİYONU DA YÜKSELTTİ

 Avrupa Birliği'nin en yoksul ülkelerinden biri olan Romanya hafta sonu hareketliydi. Romenler uzun bir süredir devam eden iktidar muhalefet gerginliğinde bir kez daha sokaklardaydı. Hükümeti destekleyenlerin aksine hafta sonu meydanlara çıkan Romenler yolsuzluk, rüşvet ve kayırmacılıkla suçladıkları hükümeti istifaya davet ettiler. Yozlaşmış ve suça karışmış politikacılar hakkındaki soruşturmaların devam etmesini isteyenlere hükümetin yanıtı sert oldu. Yurtdışından da birçok Romen’in katıldığı gösteriler 3. gününe girerken başta başkent Bükreş olmak üzere ülkenin birçok büyük kentinde yaşanan olaylarda 400’ün üzerinde yaralı olduğu belirtiliyor. Romen basınında yer alan haberlere göre protestolara 10 binlerce kişi katılırken hükümeti eleştirenler Romanya’da 2016 yılından bu yana Sosyal Demokrat Parti iktidara geleli beri yolsuzlukla mücadele sona erdi. Cuma gününden bu yana süren ve 'Kronik yolsuzluk' ve geçim şartlarının protesto edildiği gösteriler bu gün de devam ederken protestocuların Kaloş, Sibin, Yaş ve Temaşvar'da da sokaklarda olduğu belirtiliyor. Olayları değerlendiren ve bu konuda hükümet ile çatışma halinde olan Cumhurbaşkanı Klaus Iohannis yaptığı açıklmada, polisin eylemcilere 'orantısız' tepki verdiğini belirtirken, "Polisin acımasız ve ciddi ölçüde orantısız müdahalesini şiddetle kınıyorum" dedi. Ülkedeki muhalefet partileri bir süredir iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’nin (PSD) yargıyı zayıflatmaya çalıştığını öne sürüyor ve zaman zaman gösteriler düzenlşeyerek hükümetin istifasını istemekteydi. Dünya Bankası verilerine göre, Romanya nüfusunun dörtte biri (üç ila beş milyon kişi) ülke dışında yaşıyor. Bu kişilerin ülkelerine her yıl beş milyar dolar gönderdikleri tahmin ediliyor. Temmuz'da Cumhurbaşkanı Iohannis'in yolsuzlukları araştıran savcı Laura Codruta Kovesi'nin görevden alınmasını onaylaması büyük huzursuzluğa neden olmuştu. Bükreş'te geçen yıl hükümetin yolsuzluktan hüküm giyenlerin hapisten çıkmasını sağlayacak kararnamesinden sonra 150 bin kişi sokaklara dökülmüştü. Sosyal Demokrat Parti lideri Başbakan Viorica Dăncilă ‘nın göstericilere hoşgörü gösterilmemesi talimatı verdiği belirtilirken muhalefet çevik kuvvet polisinin şiddetli içeren müdahalesini kınadı. 29 Ocak 2018 tarihinden bu yana başbakanlık makamında bulunan ve Romanya’nın ilk kadın başbakanı olan Dăncilă, dönemin başbakanı Mihai Tudose'nin istifasının ardından bu göreve gelmişti.


8 Ağustos 2018 Çarşamba

BULGARİSTAN MAFYASININ LİDERİ BÖYLE YAKALANDI


Bulgaristan'ın en büyük mafya lideri olduğu belirtilen ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranan Dimitar Zhelyazkov'un İstanbul'da sevgilisi ve 6 adamıyla birlikte yakalanmasıyla ilgili ayrıntılar ortaya çıktı. Edinilen bilgilere göre Bulgaristan polisi, özellikle Varna ve Burgaz gibi şehirlerde faaliyet yürüten mafya lideri Dimitar Zhelyazkov ve adamlarına yönelik 2 Ağustos 2018 günü operasyon düzenledi. Ülkesinde bazı siyasiler ve polisleri de etkisi altına alan Zhelyazkov'un 18 adamı gözaltına alındı. Ancak mafya liderinin operasyondan dakikalar önce Türkiye'ye kaçmayı başardığı tespit edildi. Bulgar polisi, Dimitar Zhelyazkov'un kullandığı lüks otomobilin plakasını Türkiye'ye bildirdi.
İSTANBUL'DA OLDUĞU BELİRLENDİ
İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Bulgaristan'ın en büyük mafya gurubunun lideri olan Dimitar Zhelyazkov'u yakalamak için çalışma başlattı. Plaka tanıma sistemlerinden yapılan incelemelerde, Bulgar polisinin verdiği plakalı otomobilin İstanbul'a girdiği tespit edildi. Organize polisi, Dimitar Zhelyazkov'un 2 yıl önce Bulgar polisiyle girdiği silahlı çatışmada karnından yaralandığını, böbreğine isabet eden kurşun nedeniyle karnında uzun süredir iyileşmeyen bir yara olduğu bilgisini aldı. Bu kritik bilgi üzerine, polis Zhelyazkov'un hastane yakınında otel tercih edeceğini değerlendirdi. Bakırköy'deki hastane bölgelerinde bulunan tüm otellere polis ekipleri yerleştirildi. Sevgilisi ve 6 adamıyla konaklamak için Bakırköy'de 5 yıldızlı bir otele gelen Dimitar Zhelyazkov kıskıvrak yakalandı. Dimitar Zhelyazkov Interpol kırmızı bülten prosedürü gereği işlemlerinin yapılması için cezaevine gönderildi. Zhelyazkov'un sevgilisi ve 6 adamı ise İstanbul'a gelen maskeli Bulgar polisi tarafından teslim alındı. Bulgaristan’dan gelen özel erkip, Zhelyazkov ve adamlarının kullandığı lüks 3 otomobil ile birlikte ülkelerine döndü.
Nihat ULUDAĞ / HABERTÜRK

5 Ağustos 2018 Pazar

CHP ÖRGÜTLERİ ORTAK AKLI ARIYOR


Cumhuriyet Halk Partisi‘nde seçim sonrası yaşanan kırılma ve akabindeki olağanüstü kurultay tartışmaları örgüt toplantıları ile ele alınıyor. Belirlenecek tavrın ne olması gerektiğini il ve ilçe yönetimleri üyelere danışarak tespit etmeye çalışırken bu kapsamdaki toplantılardan biri İstanbul’da CHP‘nin yerelde iktidar olduğu Beylikdüzü’nde de yapıldı. Eski ve yeni milletvekilleri ile il ve ilçe parti yöneticilerinin de katıldığı toplantıda mevcut durum sorgulanırken Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu sürecin ne olması gerektiği noktasındaki görüşlerini aktardığı konuşmasında parti yönetimine ‘ortak akıl masası‘ önerisi yaptı. CHP’de siyasi ahlak ve öncelik sorunu yaşandığını da ifade eden İmamoğlu partide yaşanan moral bozukluğuna rağmen yerel seçimlerde Beylikdüzü olarak oy artışı sağlayarak tekrar başkanlığı alacaklarını söyledi. Çok yoğun bir çalışma temposu ile seçime hazırlandıklarını ifade eden Başkan İmamoğlu kamuoyu araştırmalarına göre ibrenin kendilerinden yana olduğunu da belirtti.
          SADECE YERELİ DEĞİL GENELİ HEDEFLEMELİYİZ 
İmamoğlu 30 Ağustos itibari ile seçim startını vereceklerini de  vurgulayarak ; “Tüm kampanya modellerini hayata geçireceğiz. Tüm örgütü vatandaşın da katılımı ile sandığa hazırlayacağız. Kamuoyu ve saha verilerine göre belediye hizmetlerimizden ve yönetim anlayışımızdan yüksek düzeyde bir memnuniyet var. Proje uygulamada çok donanımlı bir süreç yönettik. Örgüt, halk, gönüllüler ve belediye kadroları ile örnek bir seçim sürecine imza atacağız. Bu iktidar sürecidir. Yerel sorunlar ve içinde bulunduğumuz durum seçimi etkileyecektir. Ancak bütünleşebilen karakter yapımız ile başarıyı yakalayacağımıza inanıyorum. CHP  yerel seçimde Beylikdüzü’nü değil başta İstanbul büyükşehir olmak üzere tüm ülke genelindeki başarıyı hedeflemeli. Çok farklı kesimlerden destek alıyoruz, bunu sahada yaşayarak göreceksiniz. Yaza rağmen Beylikdüzü belediyesi olarak en aktif süreçteyiz. Önümüzdeki günlerde Milyonu geçen katılımcı sayısı ile etkinlikler düzenleyeceğiz” dedi.
          İL BAŞKANLARI GELECEĞİMİZİ İPOTEK ALTINA ALDI 
CHP Beylikdüzü üyeleri de toplantıda dile getirdikleri görüş, öneri ve eleştiriler ile interaktif bir görüntü oluşturdular. Çoğunluk partinin yerel seçimler öncesi içinde bulunduğu tartışma ortamını doğru bulamazken bu düşünceye karşı olanlar da vardı. Yenilen ve tercihlerde yanılanların peşinden gidilmemesini isteyenler bu durumu içlerine sindiremediklerini, 9 seçim kaybettikten sonra değişim istemenin suç olmadığını belirttiler. “Ekip olarak genel başkan istifa etmeli. Ülke olumsuzluklar içinde iken nelerle uğraşıyoruz. Bu kafa, bu tüzük ve bu yönetimle daha çok yeniliriz. Değişime karşı çıkan il başkanları partimizin geleceğini ipotek altına almıştır “ diyenler ile bu taleplere karşı çıkanlar arasında süre tartışmalarının da yaşandığı toplantıda demokrasi, insan hakları ve cumhuriyet kazanımları tehlikedeyken yaşanan bu tartışmaların yersiz olduğuna da vurgu yapıldı. Genel merkezdeki imza tartışmalarında her iki tarafı da suçlayanların olduğu toplantıda yürüyen sürecin olgun CHP görüntüsü vermediği belirtilerek ortak aklın öne alınması gerektiğine vurgu yapıldı.
          BELEDİYE BAŞKANLARI YAŞANANLARA TEPKİ VERMELİ 
Eleştirilere çözüm sunarak yanıt verilmesi de istenen toplantıda başarının da, başarısızlığın da ortak olduğuna dikkat çekilerek yaşanan sürecin CHP’yi yıpratacağı ifade edildi. Bu durumun CHP’li yerel yönetimlere de zarar vereceği görüşünün öne çıktığı toplantıda CHP’li belediye başkanlarının yaşananlara tepki vermesi gerektiği vurgulanırken, hemen kongreye gidilerek birlik ve beraberliğin sağlanması da istendi. Partinin mükemmel bir seçim süreci yaşadığını, sonrasında ise bunların olmaması gerektiğini ifade edenlerin de olduğu toplantı ‘Ülke elden gidiyor. Milletin geleceği tehlikededir’ tespitiyle devam etti. Bazı partililerin önceden yaşanabilecek kırılmaları tahmin ettikleri ancak bunu bu kadar erken beklemediklerini de dillendirdikleri toplantıda, seçim gecesi ana kavşakların tutularak adeta bir darbe yapıldığına da dikkat çekildi. Dokunulmazlıklar ve süreç hatırlatması da yapılan toplantıda siyasette geleceği okuyamamanın faturasının ödendiği belirtilerek Enis Berberoğlu’nun tutukluluğuna atıfta bulunulup “Türkiye’nin bu noktaya geleceğini bilmemiz gerekiyordu” dendi.
          'MİLLET İTTİFAKI' BU KADAR ERKEN DAĞILMAMALIYDI 
CHP’nin kayyuma kalacağı iddiasının bir utanç olduğu da belirtilen Beylikdüzü toplantısında Eren Erdem ve Barış Yarkadaş örneği üzerinden seçim öncesi yapılan milletvekili aday tercihleri de eleştiri konusu oldu.  “Mehmet Bekaroğlu ve İlhan Kesici kim? Tercihleri sorgulamalıyız.“ diyen partililer millet ittifakının bu kadar erken dağılmasına seyirci kalınmasına da tepkiliydi. Siyasette kimsenin bulunmaz hint kumaşı olmadığına dikkat çekilirken, toplumun umudunun tazelenmesi ve kasaba politikacısı mantığının derhal terkedilmesi istendi. Seçim yenilgisinin çok sert bir şekilde eleştirildiği toplantı Karaoğlan hatırlatmasıyla ideolojik olarak da CHP ‘nin masaya yatırıldığı bir süreçti. “Parti politikamız nedir?” diye soran üyeler örgütlenme modeli önerisi yaparlarken, yerel seçimde iktidar olamayanların genelde hiç olamayacakları vurgusuyla partinin varoşlardan oy alamıyor olmasına dikkat çektiler.
         CHP'LİLİK, PARTİ VE MÜCADELE KÜLTÜRÜ ZAYIF 
Doğu ve güneydoğuda sandıklara sahip çıkılamadığının da iddia edildiği toplantı CHP‘nin hala kurumsallaşamadığı iddiasıyla da dikkat çekti. “Parti kültürü ve mücadele kültürü olmalı. Ortada bir yenilgi, cenaze varken kurultay çağrısı yapıldı” diyen bir üye değişim şart, ancak zamanlamanın ve bu konudaki tartışmaların yanlış olduğunu belirtti. Bu tartışmalar sırasında partililerin birbirlerini kırmamaları da istenen toplantıda dikkat çekilen bir konu da CHP’lilerin seçkin ve değerli bir topluluk olduğuydu. Yapılan konuşmalarda sürecin ve değerlerin yıpratılmaması istenirken, iktidarın kirli bir enformasyon süreciyle CHP’yi güdülemeye çalıştığı, oysa Türkiye’nin gerçekte demokrasiden yana olanlar ile olmayanlar arasındaki cepheleşmeyi yaşadığı ifade edildi. Yaşanan hayat pahalılığı ve zamlara da değinilen toplantıda sokağın gündemine dönülmesi istenirken ‘Aşagılanmış, horlanmış vatandaşlar olmayacağız’ vurgusu dikkat çekti.
          İNSANLARIMIZI VE İNANANLARIMIZI KAYBETMEMELİYİZ
Zaman zaman yaşanan tartışmalar nedeniyle tansiyonun bir hayli yükseldiği CHP Beylikdüzü örgüt toplantısında 129 milletvekilinin yaptığı imza açıklaması ile kurultay delegelerinin iradesine ipotek koyduğu da ifade edilirken, bir üyenin “Meclis işlevini yitirdi. 24 Haziran gecesi kırılganlık yaşadık. Çok güzel bir duruş ve seçim çalışmasının ardından seçmeni kaybettik. Cumhuriyet gitmiş, iktisadi teşekküllerimiz gitmiş, her şey kaybedilmiş. Ancak insanlarımızı ve inananlarımızı kaybetmemeliyiz. Şimdi yapılması gereken seçim sonuçlarını sağlıklı değerlendirmek, kırgın vatandaşlarımız nezdinde gönüllerin kazanılmasıdır. Kamuoyunda partimizi değerlendirenlerden akıl öğrenecek değiliz. 77 başarısını temel almalıyız. İmza sayısı tartışması iyi şeyler değil. Kemal bey olağanüstü kurultayı toplamalı. Yolu biz bulalım bize kimse yol göstermesin. Beklentilere umut olmak zorundayız. Yeni yüzlere ihtiyacımız var. STK’lar, demokratik kitle örgütleri ve sendikalara gitmeliyiz” sözleri günün önemini vurgulayan en dikkat çekici konuşmaydı.
         ERKEN YEREL SEÇİM KAPIDA , TOPLUMSAL HEYECAN YİTİRİLDİ
Kadın üyelerin cumhuriyet değerlerinin yitirildiği bu süreçte daha aktif olması istenen toplantıda çeşitli eylemler ile gündemin belirlenmesi ve bu konuda inisiyatif kullanılması gerektiği belirtilirken, “Adayımız ve parti genel merkezimizin yaptığı abuk sabuk açıklamalar nedeniyle 24’ ü akşamı büyük çöküntü yaşadık. Bu şekliyle değişim hareketi gündeme almak bizi yaralar. Bin parça olduk” dendi. Geçmişte yapılan yanlışların bedelinin ödendiği iddia edilen toplantı oturum başkanı Turan Taşkın Özer'in örgüt kültürü hatırlatması ile devam ederken yapılan konuşmalarda toplumda heyecan, istek kırıklığı olduğuna dikkat çekilerek “Bu durumu gidermeliyiz” dendi. Toplantının uzaması ve 3 saatlik zaman dilimi toplantıyı izleyenlerin sayısındaki düşüş ile dikkat çekerken bir diğer dikkat çekici öneri de genel merkez ve İnce’ye verilen desteğin geri çekilmesi ile üçüncü bir aday arayışı önerisiydi. Günün özeleştirileri içerisinde “Gençleri ögütüyoruz. Birbirimizi sevmiyor, çocuklarımızı partiye getirmiyoruz “ sözleri toplantıya damgasını vururken iktidarın yerel seçimler için Mart ayını beklemeyeceği ve Kasımda seçim olacağı iddia edildi. Toplantıda hatalardan ders alınması istenerek bütün parti örgütlerinin aynı gün toplanarak bir arama konferansı yapılması önerilip CHP Beylikdüzü İlçe Örgütü Danışma Kurulu’nun hazırladığı 24 Haziran seçim süreci öncesi ve sonrasındaki değerlendirmeleri içeren parti yöneticilerine tavsiyelerin de yer aldığı rapor okundu.

YUNANİSTAN'DAN SKANDAL KARAR

Yunanistan resmi haber ajansı AMNA'nın haberine göre, daha önce Yüksek Mahkeme tarafındanTürkiye'ye iadesi kararlaştırılan Turgut Kaya'nın iadesi Adalet Bakanı Kontonis tarafından durduruldu. İnterpol tarafından hakkında tutuklama emri çıkarılan ve şubat ayında Yunanistan'a giriş yapmaya çalışırken yakalanan Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) üyesi 45 yaşındaki Kaya, sığınma talebinde bulunmuştu. Kaya'nın sığınma talebi, 21 Temmuz'da Yunanistan İltica Dairesi tarafından kabul edilmişti. Kontonis de, sığınma hakkı alan Kaya'nın iadesini durdurma kararı aldı.
https://m.haberturk.com/son-dakika-yunanistan-dan-skandal-karar-turkiye-ye-iadesini-durdurdu-2089921

3 Ağustos 2018 Cuma

TÜRKİYE VE BULGARİSTAN AVRUPA’YA GAZ VERECEK



Bulgaristan üzerinden Avrupa’ya 16 milyar kübik doğalgaz pompalayacak Transbalkan boru hattının 20 kilometrelik yeni bölümü hizmete girdi. Böylece Rusya, Azerbaycan ve Türkiye’yi enerji koridoru ile birbirine bağlayan sistemin Bulgaristan ayağı da tamamlandı. Yeni hat, TANAP ve Türk Akım projeleriyle etki alanını genişleten Türkiye ve Bulgaristan için enerji koridorlarının birleşmesi açısından büyük önem taşıyor. Bulgaristan'ın Türkiye sınırında yer alan Lozenets-Nedyalsko bölgesindeki doğalgaz boru hattının açılışını Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Türkiye’nin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile Bulgaristan Enerji Bakanı Temenujka Petkova birlikte yaptı. Açılışta konuşan Bulgaristan Başbakanı Borisov atılan bu adımla Türkiye ile Bulgaristan’ın birbirlerine daha da yakınlaştığını belirterek sistemin başta Rusya ve Azerbaycan doğalgazını Avrupa pazarlarına ulaştırmasındaki stratejik önemine dikkat çekerek Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a projeye verdiği destekten dolayı teşekkür etti. Borisov transit boru hattını Türkiye ' ye uzatmanın ve mevcut bağlantının Bulgaristan’ın kalkınmasını anahtarı olduğuna da dikkat çekerek ‘’ Bulgaristan 'dan Türkiye' ye doğalgaz taşıma kapasitesi 1.7 milyar metreküp arttı. Bölgedeki  istasyonların yaklaşık yüzde 80 ' i ülkemizde yer alıyor. Bu kapasitesi sürdürmek zorundayız’’ dedi. Bakan Dönmez de törende yaptığı konuşmada  Lozenets-Nedyalsko doğalgaz boru hattıyla birlikte Lozonets ve Türkiye sınırı arasındaki taşıma kapasitesini arttıracaklarını söyleyerek, "Yeni hat hem Bulgaristan'ın hem de Türkiye'nin doğalgaz arz güvenliğine katkı sağlayacak." dedi. Bakan Dönmez, projenin Türkiye ve Bulgaristan'ın Avrupa doğalgaz piyasasındaki önemini daha da arttıracağını belirtti. 20 kilometre uzunluğunda olan hat, Bulgaristan’dan Türkiye’ye gaz sevkiyatı yapılan "Transbalkan Boru Hattı"nın bir parçası olarak inşa edildi. Boru hattıyla birlikte Türkiye ve Bulgaristan arasındaki hat birleştirilmiş oluyor. Böylece iki ülke arasında karşılıklı doğalgaz akışı gerçekleştirilebilecek. Yeni hatla birlikte BOTAŞ ve BULGARTRANSGAZ arasındaki işbirliği artacak.

SOYDAŞLAR SİYASİ TEMSİLDE HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYOR


Soydaşlar TBMM’de 8 vekil ile temsil edilmelerinin hayal kırıklığını yaşıyor. Türkiye oldukça hareketli bir erken seçim dönemini geride bırakırken ortaya çıkan 600 kişilik Türkiye Büyük Millet Meclisi tablosu soydaşlar açısından tam bir fiyasko. Balkan – Rumeli kökenli vekillerin temsildeki azlığı soydaşların siyaset kurumuna güvenini sarsarken, ülke nüfusunun yarısını oluşturmalarının avantajından uzak TBMM yapısı bundan sonraki belediye seçimlerinde sandığa olumsuz olarak yansıyabilir. Çok güçlü konfederasyonlar, federasyonlar ve STK’ların temsil ettiği camia, bünyesindeki binlerce dernek ile siyaset kurumunda yeterince yer alamazken, ortaya çıkan siyasi tablo da gerçeklikten uzak bir yapı sergilemesi ile dikkat çekiyor. Göçmen kökenli vekillerin sayısal olarak en çok olduğu siyasi organizasyon Ak Parti. Dört milletvekili ile soydaşları meclise taşıyan Ak Parti’nin ardından 2 vekil ile Cumhuriyet Halk Partisi geliyor. Milliyetçi Hareket Partisi ile İYİ Parti de birer soydaş vekil ile sıralamada yerlerini alırken şu ana kadar tespit edilebilen göçmen kökenli vekillerin siyasi partilere göre dağılımı ise şöyle;
-          Ahmet Demircan, Orhan Kırcalı (AKP ) SAMSUN
-          Fatma Hürriyet Kaplan (CHP), Saffet Sancaklı (MHP), Lütfü Türkkan (İYİ Parti) KOCAELİ
-          Hakan Çavuşoğlu, Refik Özen (AKP), Yüksel Özkan (CHP) BURSA 

2 Ağustos 2018 Perşembe

İKTİDAR PARTİSİNE KÜFÜR İÇEREN PLAKA KRİZE NEDEN OLDU


İsveç’te yaşayan bir Romen vatandaşı aracına taktırdığı ve Romanya’da iktidardaki Sosyal Demokrat Parti’ye küfür içeren plakasıyla iki ülke arasında krize neden oldu. Özel yapım plakada ‘’PSD’yi s….et’’ yazması Romen polisinin gözünden kaçmazken, daha önce de birkaç kez durdurulmasına rağmen, sürücüye İsveç'de kişiye özel plakaların yasal olmasından dolayı her hangi bir yaptırım uygulanamamıştı. Son uygulamada Romen polisi şikayet üzerine  aracın sahibi Razvan Stefanescu'nun hem plaklasına hem de ehliyetine el koydu. Romen basınında yer alan haberlere göre  hakkında yasal olamayan bir plaka ile araç sürmekten suç dosyası açılan Stafenescu, polisin hukuksuz bir işlem yaptığını belirterek medya mensuplarına yaptığı açıklamada "Cuma günü, yapılan kontrolde plakanım geçerli olduğu söylenmişti şimdi ise sürücü belgeme ve plakama el koydular. Durumu haber vermek için İsveç Büyükelçiliği'ni aradım ve normal şartlarda mevcut plakam ile Avrupa’da her yere gidebileceğimi söylediler. Bence bu bir istismar. Sanırım sürekli gözetim altındaydım. Önceki gece, evimin etrafında dönen bir polis motosikleti vardı" dedi. İsveç Büyükelçiliği ise yaşananlara sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklama ile tepki gösterirken, kişiselleştirilmiş plakaların Avrupa Birliği genelinde geçerli olduğunu vurguladı. İsveç Ulaştırma Dairesi sözcüsü Eva Isaksen de Rumen medyasına yaptığı açıklamada, kişiye özel plakaların Avrupa Birliği sınırlarında yasal olduğunu söyledi, ancak Rumen makamları tarafından plakanın anlamı hakkında bilgilendirildikten sonra, Stefanescu'nun plakasının İsveç' te de iptal edilmesine karar verildi.