8 Kasım 2018 Perşembe

NASRETTİN HOCA DÜNYANIN VE KALBİMİZİN MERKEZİNDE


Türkistan'dan Macaristan'a, Sibirya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlar'dan Avrupa'ya kadar Türklerin ayak bastığı her yerde karşımıza çıkan Nasrettin Hoca ile tanışıklığım daha küçük yaşlarda Bulgaristan'da yaşadığımız yıllarda başladı.
Bulgarlar’ın mizah sembolü Hitar Petar’a karşı biz de o günkü aklımızla Nasrettin hocayı yaşamımızın merkezine alır, Bulgar yaşıtlarımıza mutlaka O'nun bir fıkrası veya özdeyişi ile yanıt verirdik.
Biz öyle zannederdik ancak karşımızdakine hakaret içeren söylemin çoğu zaman Hoca ile ilgisinin olmadığını da bilmezdik.
Nereden bilecektik ki.
Çoğu yakıştırma, uydurma olan bu fıkraların Nasrettin hoca ile ilgisi bile yoktu tabi ki.
Tıpkı bugün olduğu gibi.
O'nun sözlerindeki irfanı, derinliği taşımıyordu birçoğu.
Bizimki çocukluk işte.
Ama yıllar sonra ona yüz sürdüm, dua ettim.
Bastığı yeri göstererek kendisini akıl sınavına tutanlara “Dünyanın merkezi burası” diyen ünlü sözü bu gün kabrinin baş ucunda kitabe olarak yer alıyor.
Özlemle, büyük bir dikkatle her noktayı inceledim,
O'ndan bir mesal, mesaj aradım.
Evet Akşehir'e gelip de O'nu ziyaret etmemek olmazdı.
O hala geçmişten geleceğe ışık, bizler için iyi bir öğretici, eğitici.
Yeter ki kelimelerinin, cümlelerinin derinliğine ulaşabilelim.
Kent her yerde O'nun anısını taşıyor adeta.
Fıkralarının yazılı olduğu kaideler kültür ve inanç anıtlarımız, kilometre taşlarımız hala.
O'nun gülmecelerinde, kaba sofuların ahiret ile ilgili inançlarından, toplumda neye önem verildiğini anlatan ‘Ye Kürküm Ye’ cümlesine kadar, halkın tepkisini, kendiyle bile alay etmesini gösteren her söylem var.
Binlerce özdeyiş bazen O'na atfen üretilmiş, efsaneye dönüşmüş.
Hele oğluna bir eşek nasihati var ki bugün bile hala güncel.
Der ki “Bak evladım bir tek eşeği sırtımıza almadığımız kaldı, onu da yapsak yine birileri laf eder emin ol.”
Toramirzo Cabbarov onun için şöyle diyor: "...Nasrettin Hoca Türk milletinin yükünü hafifletecek, her bir evde beklenecek, misafirdir. Onun kartviziti kahkahadır. O Dogu ve Batı memleketlerinde faal olan vatandaştır. Ülke sınırlarından eşeğine binip geçer. Onun pasaportunu sınır erleri yoklamıyorlar. Çünkü o dünyanın büyük insanıdır. O yıldan yıla gençleşiyor. Omuzundaki gömleği eskiyor, ama gülüşü daima yenileşiyor" diyor.
Haksız mı?
Nasrettin Hoca, birey ve onun içinde bulunduğu toplumu her yönüyle çok iyi tanımış, insanımızın aile, komşuluk, dostluk, ticari ilişkilerine ait  gördüğü aksak yönleri düzeltmek ve nasihat etmek maksadıyla bu durumu nüktelerle dile getirmiş, insanlarımızı düşünmeye zorlamıştır.
Akşehir'in binlerce yıllık tarihi ile bütünleşen bilgeliği hala güncel.
Ne dersiniz?

İnsanlar değişiyor ama olaylar hep aynı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder