30 Nisan 2018 Pazartesi

YUNAN BASININDA ERDOĞAN PANİĞİ

Ülkenin çok satan gazetelerinden Kathimerini'nin İngilizce edisyonu Ekathimerini, Atina yönetiminin erken seçim dolayısıyla tedirgin olduğunu ve bu sebeple temkinli davrandığını yazdı. Gazete, son dönemde Yunan siyasetçilerin Türkiye'ye karşı daha sakin bir tutum içerisinde bulunduğunu yazarken, Doğu Akdeniz ve Ege'deki gerilime rağmen Yunan yetkililerin Ankara ile kamuoyu karşısında polemiğe girmek istemediğini aktardı. Ekathimerini, 'Yunanistan aynı zamanda Türk seçim mitinglerinin Yunanistan toprağında yapılmasına yönelik girişimlerden dolayı tedirgin. Özellikle Müslüman nüfusun yoğun olduğu Trakya'da böyle bir girişim olabilir' yorumunu yaptı. Gazete, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 20 Mayıs'ta Bosna Hersek'ın başkenti Saraybosna'da miting yapacağını da aktardı. (www.sozcu.com.tr)

16 Nisan 2018 Pazartesi

YUNANİSTAN’A EĞE’DE BAYRAK AYARI


Başbakan Binali Yıldırım İstanbul'da düzenlenen panelin ardından Ege'de yaşanan gerilimle ilgili soruya verdiği yanıtta "Kardak kayalıklarına benzer girişimlerin başka kayalıklarda da olduğunu görüyoruz. Didim açıklarında yerleşim yeri olmayan bir kayalığa Yunan bayrağı dikme girişimi oldu. Bunun üstüne Sahil Güvenlik ekiplerimiz gerekli müdahaleyi yaparak bayrağı oradan kaldırdı" dedi.
Yunanistan’ın Ege Denizi'nde zaman zaman gerginliği arttırmaya yönelik bir takım faaliyetler yürüttüğünün bilindiğini de belirten Yıldırım ‘’Son zamanlarda bu ihlallerde artışlar göze çarpıyor. Özellikle aidiyeti belli olmayan kaya parçaları var. Bunlara yönelik Kardak kayalıklarına benzer girişimleri olduğunu görüyoruz. Yine Didim açıklarında kayalığa bir bayrak dikme, Yunan bayrağı dikme girişimi oldu. Bunun üzerine de Sahil Güvenlik ekiplerimiz gerekli müdahaleyi yaptılar. Oradan o bayrağı kaldırdılar. Yunanistan’a tavsiyemiz iyi komşuluk ilişkileri içerisinde gerginliği arttıracak provokasyonlardan uzak durması, komşuluk hukukuna uygun olarak hareket etmesidir. Ülkemizin egemenlik haklarından kimsenin taviz vereceğimizi düşünmemesini özellikle bekliyoruz. Şartlar ne olursa olsun bu yönde yapılacak oldubittilere gereken karşılığı vermeye kararlıyız” dedi.

8 Nisan 2018 Pazar

NİMA ARGE ‘TÜRKİYE’NİN DEĞERLERİ’ ÖDÜLÜ İLE TOSYÖV BURSA KOBİLERİNİN ULUSAL GURURU OLDU






Türk KOBİ’leri için Bursa tam bir turnusol kağıdı görevi görüyor.
İşletmelerimizin içinde olmadığı hiçbir değer süreci yok gibi.
Bu anlamda bir defa daha gururlandık.
Türkiye Orta Ölçekli Sanayiciler ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Bursa Destekleme Derneği üyesi NİMA ARGE Araştırma Geliştirme, Tasarım ve İnovasyon dalında ödüle değer görüldü.
İşletmenin sahibi arkadaşımız Ruhiye Çetin’in bizlere yaşattığı bu ulusal onurdan kıvanç duyduk.
Batı Karadeniz Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BAKZİFED) tarafından düzenlenen, ‘Türkiye’nin Değerleri Ödüllendiriliyor’ çalışması tüm ülkede ses getirdi.
‘BAKZİFED 1. ‘ON’ Ödülleri’nin sahiplerini bulduğu Safranbolu’daki etkinliğe TOSYÖV Bursa olarak adeta çıkartma yaptık.
Arkadaşlarım Gül Çiçek Zengin Bintaş, Hülya Çiçekçi, Esra İnhanlı, Bahadır Celal Manasoğlu, Filiz Ermiş, Sait Öztürk, Metin İnhanlı, Kutsal Çiçekçi, Evren Çiçekçi ve Ekmel Yıldız ile birlikte Ruhiye Çetin’i böylesi bir günde yalnız bırakmayarak heyecanına ortak olduk.
Kentimize bir ödül de Sivil Toplum Örgütleri Dalı’ndaydı.
‘Farklıyız, Birlikteyiz, Biz Türkiyeyiz’ Girişimi’ni temsilen Av. Ekrem Demiröz’e sunulan plaket Bursa olarak kazandığımız bir diğer önemli ödül.
TOSYÖV Bursa üyesi arkadaşımız Dr. Tahsin Bulut’un da içinde yer aldığı bu ekip de bizler gibi en kalabalık ve heyecanlı gruptu.
Kendilerini bu önemli çalışma ile kentimize kattıkları değerden dolayı kutluyoruz.
Kısacası Bursalılar olarak Karadeniz’i fethettiğimiz bu günde kentimizin farkındalığını zirveye taşıdık.
Başkanlığını Önay Alpago’nun yaptığı Seçici Kurul tarafından belirlenen ödüllerin sahiplerine takdim edildiği tören ise muhteşemdi.
İğne atsanız yere düşmeyecek türden bir kalabalığın bulunduğu Hilton Hotel’in salonunda her biri Türkiye’nin gururu olmuş isimlerle bir arada bulunmak ayrı bir heyecandı.
Sunuculuğunu Gülgün Feyman’ın yaptığı ‘BAKZİFED 1. ‘ON’ Ödülleri’ töreninde
Uluslararası Bilimsel Çalışmaları ile
-          Prof. Dr. Mehmet Haberal Bilim Dalında ödüle değer görülürken,
-          Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu Hukuk ve Savunma Mesleği,
-          Fikret Bila (Hürriyet) Yazılı Medya Yöneticiliği,
-          İsmail Küçükkaya ve Kemal Aktaş (FOX TV) Görsel Medya,
-          Tuncer Ersözlü (Karabük Postası) Uzun Soluklu Yerel Gazete,
-          Mehmet Çetinkaya (BRTV Yönetim Kurulu Başkanı) Bölgesel En İyi Görsel Yayın Kuruluşu,
-          Şefik Dizdar Bölgesel Yatırım,
-          AOSB Başkanı Hüseyin Kutsi Tuncay Ulusal Yatırım,
-          Ali Sezer (İmren Lokumları) Bölgesel En İyi Yerel Marka,
-          İsmail Aygün (Aygünsan Haddecilik) Bölgesel Üretim ve İhracat,
-          Zeynel Can İbişoğlu Bölgesel Genç İhracatçı,
-          Nilgün Efes (Elpek bezi, Karadeniz Ereğli) ile Nuray Alpboğa Bölgesel Kadın Girişimci,
-          Ayfer Ulusoy NANO Teknoloji, AR-GE, İnovasyon, 7
-          Furkan Işıldak AR-GE, Tasarım, İnovasyon,
-          Kızıltan Ulukavak (Safranbolu Eski Belediye Başkanı) Geçmiş Dönemlerin En İyi Yerel Yöneticisi,
-          Fethi Yaşar (Yenimahalle Belediye Başkanı) ile Bülent Kantarcı (Çaycuma Belediye Başkanı) ve Cemal Akın (Bartın Belediye Başkanı) Başarılı Yerel Yönetici,
-          Enver Kaya Sendikal Mücadelede Vefa,
-          Hüseyin Avni Cinazoğlu ve Mirati Madak ile Şükran Şahin Edebiyat, Kültür, Sanat,
-          Sadullah Gencer Çevre ve Geri Dönüşüm,
-          Ahmet Nur Çebi (Beşiktaş Spor Kulübü 2. Başkanı) ise Spor Yöneticiliği Dalları’nda ödüle layık görüldüler.
BAKZİFED Başkanı Bahri Küpeli’nin şahsında tüm Karadenizli iş insanlarını böylesi önemli bir çalışmadan dolayı kutluyorum.
Safranbolu ile birlikte Amasra’nın güzelliği ve görkemi içerisinde yitip gittiğimiz bu iki günlük etkinliğin finali olan ödül töreninde yapılan konuşmalarda verilen mesajlar da en az BAKZİFED 1. ‘ON’ Ödülleri kadar anlamlıydı.
BAKZİFED Yönetim Kurulu Başkanı Bahri Küpeli, ödüllerin pek çok açıdan önemsenmesi gereken özellikler taşıdığını belirterek “Bizleri buluşturan bu ödül töreni demokrasi, özgürlükler, insan hakları, emek, medya, sivil toplum kuruluşları, kültür ve sanat adına büyük sıkıntıların yaşandığı bir dönemde geleceğe dönük umutları arttıran bir iklime sahiptir’’ derken Türkiye’de yaşanan haksızlıklara, hukuksuzluklara, adaletsizliklere dikkat çekti.
Küpeli kadınların sokak ortasında öldürüldüğünü, insanlık dışı uygulamalarla saçlarından tutulup yerlerde sürüklendiğini, pek çok alanda eşitsizliklerle karşı karşıya bulunulduğunu da vurgulayarak bunların sona ermesini istedi.
Küçücük çocukların cinsel istismara hatta tecavüze uğradığını, evlendirildiğini de belirten Küpeli, bu çağdışı görüntülerin Türkiye’ye yakışmadığını, bunların ortadan kaldırılması için el birliği ile mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Küpeli, herkesi çağdaş, demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaya da çağırdı.
Anlatılanlardan değil yaşadığımız, teneffüs ettiğimiz havası ve tanık olduğumuz tarihi mimari dokusuyla Safranbolu’ya adeta imzasını atan Kızıltan Ulukavak adını ise hiç unutmayacağım.
Safranbolu’nun UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmasında çok büyük katkıları bulunan ilçenin belediye eski başkanı Kızıltan Ulukavak tüm doluluğuna rağmen mütevazi davranarak Safranbolu’da tarihsel çevrenin ve kültürel mirasın korunmasında büyük emeği olan mimar Doğan Kuban’a teşekkür etti.
Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar ise “Bu tören ülkemizde üretenlerin, katma değer yaratanların ödüllendirildiği bir tören. Türkiye’yi üretenler kurtaracaktır. Ülkemizin aydınlık yarınları için hepimize düşen görevler var. Birlik ve beraberliğimizi güçlendirmeli, kimseyi ötekileştirmeden farklılıklarımızı zenginlik sayarak kenetlenmeliyiz” dedi.
‘Bilim Ödülü’ne layık görülen dünyaca ünlü bilim insanı Prof. Dr. Mehmet Haberal ise yaptığı konuşmada Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedeflere dikkat çekti.
Haberal, fırıncılık yaptığı, odun ışığıyla çalıştığı dönemlere vurgu yaparak “Ne mutlu ki ülkemiz var” dedi.
Tüm şehitlerimize rahmet dileyen Prof. Haberal, “Bu ülkeyi bize emanet ettiler. Birinci görevimiz bu emanete, Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmaktır” diye konuştu.
Şehitlerimize vefa borcumuzu ödemezsek sefa süremeyeceğimizi de vurgulayan Prof. Haberal, “Birbirimize inanırsak, güvenirsek her şeyi başarabiliriz” dedi.
Devlet eski bakanlarından Önay Alpago ise konuşmasında kadınların ve çocukların yaşadığı sorunlara dikkat çekti ve bu insanlık dışı durumların bir an önce bitirilmesi gerektiğini ifade etti.
AİHM’de en çok dosyası bulunan, en çok insan hakkı ihlali yapılan ülkenin ne yazık ki Türkiye olduğuna dikkat çeken Alpago, bir gerçeği dile getirirken, “Birbirimize güvenin yüzde 14’lere düştüğü bir ülke olduk” dedi.
TBMM başkan eski yardımcılarından Yılmaz Ateş ise Türkiye’nin zor bin süreçten geçtiğini belirterek, birlik beraberlik içinde hareket edilirse sorunları aşmanın ve bugünkü zorlukları ortadan kaldırmanın olanaklı olduğunu vurguladı.
Görsel Medya Dalında ‘En iyi Program Sunucusu ve Yapımcısı’ ödülünü alan FOX TV’den İsmail Küçükkaya, uğradığı haksızlıklardan söz ederek haberin namus olduğunu belirtip bu ilkeyi yaşamı boyunca koruduğunu söyledi.
Türkiye’de habercilik alanında yaşananlara değinirken, eleştirilerde bulunan Küçükkaya, “Haber, gazetecinin namusudur. Haber saklamak namussuzluktur” dedi.
Küçükkaya ayrıca “Partilerle işimiz olmaz. Atatürk’ün ışığı ve ilkeleri önemlidir” vurgusu yaptı.
Ruhiye Çetin ise yaptığı teşekkür konuşmasında ‘’Bu ödülü rahmetli babam Süleyman Çetin’e atfediyorum. Onun öğretileri ve bana miras bıraktığı ilkelerin yolundan yürümeye, bir kadın girişimci olarak da tüm zorluklara rağmen üretmeye, katma değer yaratmaya devam edeceğim’’ dedi.  
Ödül törenine damgasını vuran görüntü ise TOSYÖV Bursa kadınlarının yaptığı jest ve sahneye ‘’Hepimiz birer Ruhiye Çetin’iz’’ mesajı veren maskeler ile çıkmalarıydı.






6 Nisan 2018 Cuma

KOMŞU ÇILDIRDI. SINIRLARIMIZA 7 BİN ASKER YIĞAN KAMMENOS TEHDİT YAĞDIRIP "EZERİZ" DEDİ

Yunanistan Savunma Bakanı Panos Kammenos’dan dün provokatif açıklamalar geldi. Kammenos, Türkiye’yi “Bizi provoke etmeye devam eden düşman” olarak niteledi. Kammenos, iki NATO müttefiki arasındaki gerilimin ardından, 7 bin askerin adalara ve Batı Trakya’daki bir sınır bölgesine taşındığını söyledi. Kuşadası’nın karşısında yer alan Samos’un hemen yanındaki İkarya Adası’ndaki Yunan askerlerini ziyaret eden Kammenos, “Cesaretleri varsa bir karış toprağımıza göz diksinler. Yunanlar birlik olup onları ezecektir. Onların tehdit ve provokasyonları bizi dize getirmeyecek. Aksine güçlendirecek” dedi. Kammanos, Türkiye’de tutuklu bulunan iki Yunan askeri için de “Onları gidip alırız, özgürlüklerine kavuştururuz, vatana geri getireceğiz” ifadelerini kullandı.

4 Nisan 2018 Çarşamba

BULGARİSTAN KUMARBAZ TÜRK GENÇLERİNİN KABUSU OLDU

İstanbul ve Kırklareli'nde ikamet eden üç arkadaş olan M.Y. (30), L.M. (32) ve H.E. (34) 2017 yılının Ocak ayında kayak tatili için Bulgaristan'a hareket ederken hayatlarının geri dönülmez bir şekilde değiştiğinden habersizdi.Bulgaristan'ın ünlü kayak merkezi Bansko'ya gitmek için yola çıkan üç arkadaş, yolculuklarının ilk durağı olan Filibe kentinde birkaç gün için durmaya karar verdi. Ancak üç arkadaşın kumar tutkusu, kayak tatilini ikinci plana attı ve M.Y., L.M. ve H.E., 10 Ocak-18 Ocak arasını Filibe'de bulunan Ritz Casino'da geçirdi.Kendi iddialarına göre 8 günlük kumar tatilinde L.M. yaklaşık 50 bin Türk Lirası kaybetti, M.Y. ile H.E. ise toplam 15 bin TL civarında bir kazanç elde etti. 18 Ocak gecesi L.M.'nin İstanbul'dan tandığı Abdullah T.'nin (40) oyun oynadıkları casinoya gelmesinden 2 saat sonra ise Bulgar polisi tarafından gözaltına alındılar.
http://www.haberturk.com/bulgaristan-a-kumar-oynamaya-giden-4-turk-un-hayati-karardi-1905036

BULGARİSTAN TÜRK GİRİŞİMCİSİ İLE KOBİ'LERİNİN İLGİSİ VE YATIRIMLARI SAYESİNDE AVRUPA'NIN İKİNCİ İSVİÇRE'Sİ OLABİLİR


 
Türkiye Bulgaristan İş Forumu nedeniyle sabahın köründe yollara döküldüğümüzde ne hafta sonu yorgunluğu, ne de İstanbul’un keşmekeşliği bizi yıldırabildi.
Avrupa Birliği’nin dönem başkanı sıfatıyla Sofya’nın yıllar sonra dostluk ve komşuluk ilişkilerimizi ticaret ve yatırım temelli değerlendiriyor olması heyecan vericiydi.
Yaklaşık 10 yıl aradan sonra İstanbul Wyndham Grand Levent Hotel’de gerçekleştirilen zirve iş dünyamıza yeni bir açılım sağlayacak nitelikteydi.
Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin güçlendirilmesini hedefleyen toplantıya Bulgaristan ekonomisinin kurmay başkanı kimliğiyle Emil Karanikolov katılırken Türk tarafının bakan yardımcısı ile temsil edilmesi hiç olmadı ve dikkat çekti.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK)’in ev sahipliğinde hayata geçirilen Türk – Bulgar İş Forumu’nun Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerini güçlendireceği kesin.
Bulgaristan’ın AB kapımız olması ve lojistik merkez konumu girişimcilerimiz için muazzam avantajlar sağlıyor.
Gerçi yıllardır süren vize sıkıntısı ve taşımacılık sorunları bazen ikili ilişkilerimize olumsuz olarak yansısa da bu konuda Sofya yönetiminin tek taraflı belirleyici olmadığının bilincindeyiz.
Brüksel’in ikircikli ve Türkiye’ye ayar verme çabaları ile hayata geçirdiği politikaların gölgelediği bu süreç komşumuz tarafından siyaseten iyi tahlil ediliyor.
Onlar bu süreçte Türk girişimcisinin ve sermaye gücünün Bulgaristan’da yol açtığı pozitif dönüşümün farkında.
Yaşanan ekonomik büyümenin merkez kaldıracı konumundaki Türk sermayeli işletmeler Kastamonu Entegre (Naci Güngör), Alcomet (Fikret Kuzucu), Sarten (Zeki Sarıbekir) ve Aktaş (Sami Erol) yönetim kurulu başkanları ve sioları Türkiye-Bulgaristan arasındaki ticaret, yatırım olanakları ve başarı hikayelerini aktardıkları sunumlarında ülkenin kaliteli iş gücü açığı ile maliyetlere dikkat çektiler.
Türk girişimcilerinin Bulgaristan’a yatırım yapmakla sadece AB pazarına değil aynı zamanda Asya, Hint, Ortadoğu ve Amerikan ekonomik bölgelerine daha düşük maliyetlerle mal arzı yapabileceğinin altı çizilen toplantıda otomotiv, savunma ve havacılık sektörlerinin gözde yatırım alanları olduğu vurgulandı.
Forumun dikkat çeken bir başka özelliği ise iki ülkenin ticari kapasitesinin yükselmesinden dolayı Sofya’daki Ticari Ataşemiz Emrah Sazak’a edilen teşekkürdü. 
Bulgaristan Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı Emil Karanikolov etkinliği izleyen yüzlerce firma temsilcisine hitaben yaptığı konuşmada, her iki ülkenin yatırımlar açısından daha dinamik bir süreç inşa etmesi gerektiğini belirtirken şu anda Bulgaristan’da tespit edilebilen Türk sermayeli yatırım toplamının 1 milyar avroyu aştığını söyledi.
Bu rakama AB üzerinden dolaylı olarak yatırım yapan Şişe Cam ve diğer işletmelerimizi de eklersek Türk sermaye gücünün Bulgaristan ekonomisi üzerindeki yansıması 2-3 milyar avroyu buluyor.
Yolsuzluklar ve yaşanan vize sıkıntısı konularında hassas bir çalışma yürüttüklerini de vurgulayan Bakan Karanikolov ülkesinin Türkiye’den 1.9 avroluk ithalat yaptığını belirtti.
Yatırımların karşılıklı teşviği ve korunmasının önemine de dikkat çekilen forumun iki ülke liderlerinin bir süre önce Varna’da gerçekleştirdikleri AB zirvesinin ardından yapılmış olması politik süreci daha net okumamızı sağlıyor.
Bu durum ve yaratılan iş fırsatları Türkiye ve Bulgaristan’ın dostlukları ile bütünleştirilebilirse Türk KOBİ’lerine büyük avantajlar sağlanabilir.
Ana metal sanayii, ulaşım araçları sektörü, müteahhitlik, bilişim ve finans yatırımlarının gözde yatırım alanları olarak dikkat çektiği Bulgaristan Türk girişimcisi ile KOBİ’lerinin gücü ile bütünleşecek bir süreçte yapıcı politikalarını devam ettirebilirse ikinci bir İsviçre olabilir.
Türk dış ticaretinin neredeyse yüzde 60’nın gerçekleştirildiği AB pazarı ile aramızda kapı konumundaki Bulgaristan eğer yabancı yatırımları doğrudan yönlendirmede yetki karmaşasını sona erdirecek siyasi iradeyi ortaya koyabilirse Türk girişimcisinin bu ülkeye olan ilgisi zirveye çıkacaktır.
Ekim ayında Sofya’da gerçekleştirilmesi planlanan Türk – Bulgar iş zirvesi için daha şimdiden kolları sıvayan Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (BULTİŞAD) Başkanı sayın Fikret İnce Türk-Bulgar dostluğunun gelecekte anıtlaşacak ismidir.
İnce forumda yaptığı konuşmada nitelikli işgücü konusunda Türk yatırımcısını uyararak ‘’Kimse Bulgaristan’a ucuz işgücü için gelmesin. O yıllar geride kaldı. Şimdi artık emek maliyetleri avantaj değil. Zaman  nitelikli, inovasyon ve endüstri 4.0 temelli yatırım zamanı’’ dedi.
Yani Bulgaristan avantajlarının çok olduğu büyümeye açık bir potansiyele sahip ancak bu imkanları doğru kullanacak ve ortaklarını iyi seçecek girişimcilere.
Türk girişimcisi değişime ve yenileşmeye açık bir süreçte sosyal sorumluluk projelerine de imza atarak Bulgaristan’da başarılı olabilir.
‘’ Acıyı hissedene YAŞIYOR,
Başkasının acısını hissedene İNSAN deniyor’’
düsturunu da hatırlatan İnce Bulgaristan iş insanlarını da Türkiye’ye yatırım yapmaya davet eti.
Türk-Bulgar ticaretinin 4 milyar avro civarında olması sadece ilgisizlikten.
İnanıyorum ki her iki ülkenin iş insanları doğru süreçlerde, siyasi iradenin de arkalarında durması ile bu rakamı kısa zamanda ikiye üçe katlar.
Ancak Bulgaristan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Tsvetan Simeonov’un da belirttiği gibi ilgili bakanlarımızın Kapıkule gümrük sahamızda nöbet tutması gerek.
Yani sınırda ortak gümrük kontrolü şart.
Yerel yönetimlerin liderlik ettiği AB sürecinde 100’ün üzerinde sanayi bölgesi kurulan Bulgaristan’da yatırımcının sermaye payı yüzde 50’nin üzerindeyse ihtilaf halinde istediği yerden hakem seçme hakkına sahip.
Türkiye – Bulgaristan İş Konseyi (DEİK) Başkanı Osman Ak, Bulgaristan Yatırım Ajansı başkanı Stamen Yanev, Bulgaristan Ulusal Sanayi Bölgeleri Şirketi Direktörü Antoneta Bares, Bulgaristan KOBİ Tanıtım Ajansı Başkanı Gabriela Kozareva’nın da yer aldığı iş forumu Türk yatırımcılar açısından Bulgaristan’ın avantajlarını iyi ortaya koydu.
Ancak toplantıda Türk yatırımcıya verilen mesajı bir Bulgar atasözü ile de özetlemek yeterli; ‘’Torbamızda ne varsa, çorbamızda da o var’’

26 Mart 2018 Pazartesi

ERDOĞAN'DAN AB'YE MESAJ "TÜRKİYE BÖLGEDE KİLİT AKTÖR"



Türkiye-AB Zirvesi'ne katılmak üzere Bulgaristan'ın Varna şehrine gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile birlikte aile fotoğrafı çektirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ile Varna Euxinograd Sarayı’ndaki Türkiye-AB Zirvesi’nin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan AB zirvesinin ardından yaptığı önemli açıklamalarda terör ile mücadelede destek beklediklerini belirterek, "Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmış olmayı umuyoruz. Vize serbestisi için AB adımını bir an önce atmalı" dedi. Erdoğan şöyle devam etti: ''Türkiye bölgede kilit aktör, genç nüfusa sahip dinamik bir ülkedir. Görüş ve beklentilerimizi AB tarafına yazılı bir şekilde bugün ilettik. AB ile aramızdaki güvenin yeniden tesisinin ilk adımını bugün burada attığımızı umuyoruz. Bu adımı attık demek yetersiz somut olarak atmak gerekiyor. Gelin işbirliğimizi derinleştirelim.''
"ZORLU BİR DÖNEMİ GERİDE KALIYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının devamında "Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde zorlu bir dönemi geride bırakmış olmayı umuyoruz. Gümrük Birliği'nin güncellenmesi çalışmalarına başlanması konusundaki beklentimizi de dile getirdik. Bu tür teknik konuları siyasetin meselesi haline getirmemeliyiz." dedi. ''Türkiye-AB Zirvesi vesilesi ile Varna'da bulunmaktan memnuniyet duyuyorum. Varna'da Avrupa Birliği kurum liderleri ile tekrar bir araya geldik. AB ile önceki görüşmelerde atılacak adımları tespit etmiştik. Türkiye'nin düzensiz göç başta olmak üzere sorumluluklarını yerine getirdiği malumdur. Zorlu dönemi geride bırakmayı umuyoruz. Ülkemizdeki Suriyeliler için bu adım çok daha rahatlatıcı olacaktır. AB'nin bu ilgisi mültecileri rahatlatacaği gibi bizimde çalışmalarımızı hızlandıracaktır.''
VİZE SERBESTİSİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Teröre karşı operasyonlarımız, sadece kendimizin ve Suriyelilerin güvenliğine değil, Avrupa'nın da güvenliğine katkı sağlamaktır. Biz, artık terörle mücadele gibi hassas konularda afaki ve haksız eleştiriler değil, güçlü destek bekliyoruz." dedi. Erdoğan, AB ülkelerine vize serbestisi ile ilgili olarak, "Vize serbestisi için bir an önce adım atılmalı. Bununla ilgili çalışma kağıdımız şubat ayı başında AB Komisyonu'na sunulmuştu. AB tarafına çalışmalarının bir an önce tamamlanması gerektiğini de söyledik. AB, bu noktada adımını bir an önce atarsa o da bizi rahatlatacaktır. Bu siyasi bir mesele haline getirilmemeli, vatandaşlarımızın AB'ye olan güvenini sarsacak bir hal almamalıdır." açıklamasında bulundu. Erdoğan, küresel bir güç olma iddiasındaki Avrupa'nın, Türkiye'yi genişleme politikalarının dışına itmesinin vahim bir hata olacağını da söyledi.
"SOMUT ADIMLAR ATILMALI"
AB ile Türkiye arasındaki güvenin yeniden tesisi için atılan bugünkü zirvenin önemine değinen Erdoğan, atılan bu adımın yeterli olmadığı, somut adımların atılmasının gerektiğini belirtti. Erdoğan şöyle devam etti: ''Türkiye bölgede kilit aktör, genç nüfusa sahip dinamik bir ülkedir. Görüş ve beklentilerimizi AB tarafına yazılı bir şekilde bugün ilettik. AB ile aramızdaki güvenin yeniden tesisinin ilk adımını bugün burada attığımızı umuyoruz. Bu adımı attık demek yetersiz somut olarak atmak gerekiyor. Gelin işbirliğimizi derinleştirelim.''
KIBRIS MESELESİ 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Kıbrıs meselesinin seyrinden bağımsız olarak, adanın etrafındaki doğal kaynaklara dair karar alma mekanizmalarına Kıbrıslı Türklerin eşit olarak dahil edilmesi uluslararası hukukun gereğidir." dedi. AB ülkelerine seslenen Erdoğan, "Gelin, ortak coğrafyamız olan Balkanlar'da istikrar ve refahın sağlanması yönünde birlikte çalışalım. Gelin, Suriye, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Rohingya, Afrika gibi uluslararası konularda işbirliğimizi derinleştirelim. Gelin, güçlü, müreffeh ve istikrar abidesi Avrupa'yı hep birlikte inşa edelim." dedi. AB ülkelerine seslenen Erdoğan, "Gelin, ortak coğrafyamız olan Balkanlar'da istikrar ve refahın sağlanması yönünde birlikte çalışalım. Gelin, Suriye, Irak, Filistin, Kudüs, Yemen, Rohingya, Afrika gibi uluslararası konularda işbirliğimizi derinleştirelim. Gelin, güçlü, müreffeh ve istikrar abidesi Avrupa'yı hep birlikte inşa edelim. Afrin'de insanlar yavaş yavaş topraklarına dönüyor. Hedefimiz teröristleri bölgeden tamizlemek. Stratejik ortakların teröre desteği manidar.'' dedi.
"TERÖRDEN TEMİZLENENE KADAR "
Erdoğan, "Şu anda topraklarını terk etmiş bulunan bölgedeki insanlar yavaş yavaş tekrar topraklarına dönmeye de başlamışlardır. Buradaki hedefimiz, bu teröristleri bölgeden temizlemektir. Bu teröristlerin şu anda sahip oldukları imkanlar ne yazık ki bizim stratejik ortaklarımızın bunlara temin ettikleri silah ve mühimmatlardan oluşmaktadır. Bunlarla ilgili de bütün flash bellekler, flash diskler elimizde mevcut, hatta hatta açtıkları beton tüneller ve bu tünellerin altında inşa ettikleri teröristlerin hastaneleri de var. Bütün bunlar şu anda her geçen gün meydana çıkmakta, buralarda silah ve mühimmatları nasıl depoladıklarını da tespit etmiş bulunuyoruz. Bunları da yine bizim stratejik ortaklarımızın terör örgütlerine vermiş olması da ayrıca manidardır. Tabii şu anda onların hepsi toparlanıyor. Teröristler kaçtıkça nerede ne var bunlar da meydana çıkıyor ama DEAŞ merkezli, PYD, YPG merkezli bütün bu terörle mücadelemiz hem içeride hem de dışarıda... Çünkü içeride de PKK ile çok ciddi bir mücadelemiz var. Bu süreç devam ediyor. Buraları terör örgütlerinden temizleyene kadar devam edecek. Burayı da gerçek sahiplerine teslim ettiğimiz anda bizim bu teröristlerle mücadelemiz son bulacaktır." diye konuştu.
"MÜZAKERELERİN GARANTÖRÜYÜM"
AB Komisyonu Başkanı Juncker, Türkiya-AB Zirvesi sonrası düzenlenen ortak basın toplantısında "Türkiye ile müzakerelerin devamının garantörüyüm.Türkiye ve AB arasındaki sığınmacı mutabakatı, gözle görülür sonuçlar vererek çok başarılı olmuştur" dedi. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, "Haziran sonuna kadar kaydettiğimiz gelişmelere göre tekrar bir araya geleceğiz." dedi. Basın toplantısının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel uçak "TUR" ile saat 23.10'da Bulgaristan'ın Varna şehrinden ayrıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Varna Havalimanı'ndan Varna Valisi Stoyan Pasev, Varna Belediye Başkanı İvan Portnih, Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Hasan Ulusoy, Türkiye'nin Avrupa Birliği nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin Burgaz Başkonsolosu Nuray İnöntepe, Türkiye'nin Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani ile büyükelçilik personeli tarafından uğurlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da Varna'dan hareket etti.
HABERTÜRK