27 Şubat 2018 Salı

Avrupa Birliği’nin Batı Balkanlar Genişleme Stratejisi



          Balkanlar ile Daha Güçlü ve 
    Demokratik Bir AB'ye Doğru
Bir Balkan ülkesi olan Bulgaristan’ın Dönem Başkanlığı’nı devralması ve temel önceliklerinden birini Batı Balkanlar genişlemesi olarak belirlemesiyle, 2018 yılı, AB’ye aday ve potansiyel aday olan bu ülkeleri kucaklayıcı bir hava ile başladı. AB’nin bu ülkelerin Rusya ve Çin gibi ülkelerle yakınlaşmasını tehdit olarak görmesi ve 2015’te gerçekleşen mülteci krizinde mültecilerin Batı AB ülkelerine Batı Balkanlar güzergâhı üzerinden varmış olması AB’nin istikrarının korunmasında bölgenin büyük rol oynadığını gözler önüne sermişti. Bu nedenlerden dolayı, bir süredir üzerinde durulmayan genişleme politikası yeniden önem kazandı.Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Avrupa’nın geleceğine ilişkin yaptığı ünlü konuşması ve Komisyon Başkanı Jean-Claude Juncker’in Birliğin Durumu konuşmasının akıllarda kalan ortak noktası her iki konuşmada da Birliğin Batı Balkan ülkelerinin üyeliğine açık olması gerektiği mesajıydı. Komisyon Başkanı Juncker, Birliğin Durumu konuşmasında, aday ülkeler henüz hazır olmadığından, mevcut Komisyonun görev süresi dahilinde bir genişleme dalgasının gerçekleşmeyeceğini belirtmişti. Nitekim Juncker, ileriki yıllarda Birliğin üye sayısının 27’in üzerinde olacağını da hatırlatmıştı. Şimdi de, 6 Şubat 2018 tarihinde Komisyon, Batı Balkanlar genişleme stratejisini yayımladı. Bu stratejiye göre, ön şartların yerine getirilmesi halinde Arnavutluk ve Makedonya’nın katılım müzakerelerinin başlatılmasına yönelik önerilerin hazırlanması, uzun süreli çaba ve bağlılık ile Bosna Hersek ve Kosova’nın aday ülke statüsü kazanması ve Sırbistan ve Karadağ’ın da üyeliklerinin 2025 yılına kadar gerçekleşmesi öngörülüyor.Balkan ülkelerinin AB üyeliği, bilindiği üzere ancak Kopenhag kriterleri de dâhil olmak üzere AB Antlaşması’nın 49’uncu Maddesinde belirtilen kriterleri yerine getirmeleri halinde mümkün olabilecek. Her ne kadar mevcut durumda hiçbir ülke ilgili kriterleri karşılayamıyor olsa da AB, bu ülkelerin 1990’ların sonlarından bu yana kat ettiği yolu bir umut kaynağı olarak görüyor. Yine de, ülkelerin tüm üyelik koşullarını karşılamaları ve demokrasilerini güçlendirmeleri için özellikle hukukun üstünlüğü, rekabet gücü, bölgesel işbirliği ile uzlaşı gibi önemli alanlarda kapsamlı ve inandırıcı reform adımlarını yerine getirmeleri gerekiyor.Mevcut durumda Batı Balkan ülkelerinde özellikle organize suçlar, ileri seviye yolsuzluk ile medyaya siyasi müdahale ve denetim gündemde büyük yer kaplıyor. Ayrıca, güncel konjonktürde Batı Balkan ülkelerinin hiçbirinde işleyen bir piyasa ekonomisi mevcut değil. Dolayısıyla da bu ülkeler, Birlikteki piyasa şartları ve rekabet baskısı ile başa çıkma kapasitesine sahip değil. Bunun yanı sıra, bölgede çözülmesi gereken ikili anlaşmazlıklar da üyeliklerinin önündeki en büyük engellerden. Batı Balkan ülkelerinin üyelik düğümünün çözülmesi, tüm bu sorunların çözülmesiyle mümkün olabilecek.  AB’ye göre, Batı Balkanların genişleme perspektifi, ülkelerin kendi ellerinde. Fakat aynı zamanda, bölgedeki değişim sürecinin daha iyi destekleyebilmesi için AB’nin de politikalarını güncellerken daha inandırıcı, katı fakat adil bir rol üstlenmesi, yani iki tarafın da sorumluluklarını tam anlamıyla yerine getirmesi gerekiyor. Bu nedenle AB, özellikle güvenlik ve organize suçlarla mücadele, ekonomi ve Tek Pazar, enerji, ulaşım, dijital ve sosyal politika, eğitim, araştırma ve inovasyon gibi konulara ek olarak adalet, içişleri ve dış ilişkiler ve savunma bağlamında ortak menfaatler içerisinde hareket ederek, Batı Balkanlarla olan siyasi katılımını artırmanın önemli olduğunu belirtiyor. Tüm bunların gerçekleşmesi için Komisyon, stratejisinde altı önemli inisiyatife yer veriyor:     
-Hukukun üstünlüğünü güçlendirme inisiyatifi
Ayrıntılı eylem planları gibi bazı mevcut araçlar, tüm Batı Balkan ülkelerini de içerisine alacak şekilde genişletilecek. Reform adımlarının başarısı da daha etkili yöntemlerle değerlendirilecek ve yeni danışma misyonları kullanıma açılacak.
     -Güvenlik ve göç konularında bağlılığı güçlendirme inisiyatifi
 Organize suçlarla, terörle ve şiddet içeren aşırılıklarla mücadele, sınır güvenliği ve göç yönetimi konularında işbirliği güçlendirilecek. Bunun yanı sıra, bölgede Europol irtibat sorumluları görevlendirilecek; böylelikle Ortak Soruşturma Ekiplerinin bölgede daha fazla desteklenmesi ve Avrupa Sınır ve Sahil Güvenliği Ajansı ile öngörülen işbirliği anlaşmalarının sonuçlandırılması öngörülüyor.
     -Sosyo-ekonomik kalkınma için destekleri artırma inisiyatifi
Bu madde, Batı Balkan Yatırım Çerçevesi’nin kapsamının genişletilmesi, özel yatırımlarda verilen teminatlarda önemli bir artış, yeni kurulan işletmelere, KOBİ’lere ve ticaretin daha kolaylaştırılmasına destek gibi konuları içeriyor. Yenilenmiş ve güçlendirilmiş bu sosyal boyutta, istihdam ve sosyal politikalara odaklanılacak; özellikle eğitim ve sağlık alanlarında sosyal sektörü desteklemek için yapılan mali yardımlar arttırılacak. Erasmus+ altında yapılan hibe destekleri iki katına çıkarılacak.
     -Ulaşım ve enerji bağlantılarının artırılması inisiyatifi
Bölge içerisinde ve AB ile yapılan yeni yatırım desteklerine yer verilmesi, Batı Balkan ülkelerinde Avrupa’yı Birleştirme Mekanizması’nın daha etkili kullanılması ve AB’nin Enerji Birliğinin Batı Balkanlara genişletilmesi AB’nin ulaşım ve enerji konularında işbirliğini artırma hedeflerinden bazıları.
     -Batı Balkanlar için dijital gündem inisiyatifi
İnternet dolaşım maliyetlerinin düşürülmesi, geniş bant dağıtımına destek sağlanması ve eDevlet, eSağlık, elektronik satın alma ve dijital yetkinliklerin geliştirilebilmesi için yol haritası hazırlanması öngörülüyor. 
     -İyi komşuluk ilişkilerini ve uzlaşıyı destekleme inisiyatifi
Bu inisiyatifle; geçiş hukuku, kayıp kişiler ve eğitim, kültür, gençlik ve spor gibi alanlarda işbirliğinin artırılması ve Bölgesel Gençlik İşbirliği Ofisinin kapsamının genişletilmesi hedefleniyor. Aynı zamanda Batı Balkanlar, Avrupa Kültürel Miras Yılı ile bütünleşecek ve bunun sonucunda AB-Batı Balkanlar Mirası Rotası faaliyete geçirilecek.
2025 Hedefi Ne Kadar Gerçekçi?
Her ne kadar Komisyonun genişleme alanındaki çabaları kâğıt üzerinde umut verici gibi görünse de,  pratikte bazı sorunlardan kaçınılamıyor. Batı Balkan ülkelerinin AB’ye üyelikleri için öncelikle, stratejide de belirtilen anahtar sorunları göz önünde bulundurmaları ve AB değerlerini tam anlamıyla özümsemeleri büyük bir önem taşıyor. Fakat mevcut durumda bu ülkeler çoğunlukla yolsuzluk, organize suç, demokratik olmayan faaliyetler ve ikili anlaşmazlıklarla boğuşuyor.AB’yle tam anlamıyla bütünleşme arzusundaki Sırbistan’ın şu anda olduğu gibi geleneksel müttefiki Rusya ile yakın ilişkilerde bulunması, üye olması durumunda AB tarafından kabul edilemeyecek bir durum. Aynı zamanda, bölge içerisindeki ikili anlaşmazlıkların sonlandırılması AB’nin genişleme politikası doğrultusundaki en önemli koşullarından biri. Dolayısıyla aralarında anlaşmazlık olan Sırbistan ve Kosova’nın da kısa zaman içerisinde bu anlaşmazlıkları çözümlemesi büyük bir önem arz ediyor; fakat geçen sene “Kosova Sırbistan’dır” gibi milliyetçi bir sloganın yazılı olduğu trenin Kosova’ya gönderilmesi de bu anlaşmazlığın yakın zamanda çözülmesinin pek kolay olmadığını gösteriyor.Kosova’nın üyeliğinin önünde başka sorunlar da mevcut. Bilindiği üzere, Kosova’nın bağımsızlığı halen GKRY, Yunanistan, Slovakya, Hırvatistan ve İspanya gibi AB ülkeleri tarafından tanınmıyor. Özellikle İspanya, Kosova’nın potansiyel AB adaylığına en büyük tepkiyi gösteren ülke oldu, zira İspanya hala Katalonya’nın bağımsızlık referandumuyla gün yüzüne çıkan iç çatışmalardan mustaripken özerkliğini ilan etmiş bir ülkenin AB’ye girmesinin iç sorunlarını daha da zorlaştıracağını düşünüyor. Son olarak, Makedonya da halen Yunanistan ile yaşadığı isim tartışması nedeniyle NATO ve AB üyeliğinde yol kat edemiyor. Makedonya’nın AB’ye üyelik fırsatını elde edebilmesi için Yunanistan ile yaşadığı bu ikili uyuşmazlığı en kısa zaman içerisinde gidermesi gerekiyor. Son zamanlarda kendi içerilerinde bir dizi sorunla karşılaşan AB üyelerinin; bölgede istikrar sağlayamamış olan Batı Balkan ülkelerinin Birliği olumsuz etkileyeceği gerekçesiyle bu genişleme hedefine karşı çıkmaları olasılığı da bir hayli yüksek.Sonuç olarak, tüm sorunlara ve AB’nin bunlara karşı koymak için hazırladığı stratejiye bakılırsa; Batı Balkanlar genişlemesinin 2025’te gerçekleşme ihtimali kulağa hiç gerçekçi gelmiyor. Ancak, stratejiye göre, güvenlik, organize suça karşı mücadele, ekonomi ve Tek Pazar, enerji gibi önemli öngörülen alanlardaki işbirliğinin, gayri resmî Konsey toplantıları ve bakanlık seviyesi düzenli irtibat yoluyla artırılması; diğer yandan ise Komisyonun Batı Balkan ülkelerine, kısmen de olsa, teknik komite ve Komisyon çalışma gruplarında yer vermesi,  bu genişleme perspektifini ciddiye aldıklarını gösteriyor. Sofya’da Mayıs 2018’de gerçekleştirilecek olan Batı Balkanlar Zirvesi ve bunun ardından AB’nin ve Batı Balkan ülkelerinin bu genişleme stratejisine ne kadar öncelik vereceği, üyelik hedeflerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini belirleyen en önemli faktörler olacak.,
(N. Melis Bostanoğlu, İKV Uzman Yardımcısı)

26 Şubat 2018 Pazartesi

BALKANLARIN SOĞUK YÜZÜ SINIRLARIMIZA DAYANDI

Balkan ülkeleri geç gelen kış koşullarının etkisi ile dünden beri adeta buz kesti. Bölge ülkelerinde önceki gün oluşan olumsuz hava koşullarının etkisiyle yer yer 70 santimetreye ulaşan kar kalınlığı adeta yaşamı felç etti. Balkan ülkelerinin genelinde yer yer yoğun kar yağışı gözlemlenirken hava sıcaklığı gündüz -7 gece ise -13 derecelere kadar geriledi. Balkan ülkelerinin karayolu görevlileri ile otoban polisleri araç sürücülerini zincirsiz yola çıkmamaları konusunda uyarırken seyahat edecekleri de mümkünse eğer metroları ve trenleri kullanmaları noktasında uyarıyor. Günlük yaşamın kısmen de olsa karlar altında kaldığı Balkanlardan sınırlarımıza kadar dayanan olumsuz hava koşullarının etkisi Bulgaristan ile Türkiye arasındaki Dereköy Sınır Kapısı'nda ise soğuk yüzünü tüm çıplaklığı ile gösterdi. Kışa hasret kalan vatandaşlarımız bu görüntüyü anıya dönüştürmenin keyfini çıkarırken atasözleri ve deyişler bir kez daha geçmişin tecrübesini hayatımıza taşıdı. Mart ayının ikinci haftasından itibaren baharı beklerken yaşananan olumsuz hava koşulları Balkan Türkleri'nde tekerleme halinde söylenen şu cümleyi adeta doğrular nitelikte "Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır." Balkanlardan Türkiye'nin batısına karla karışık yağmur şeklinde ulaşan olumsuz hava koşullarının Trakya ve Marmara'ya yansıması ise hayatı olumsuz etkileyecek. Bölge genelinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların genellikle yağmur, Trakya kesimi ile Bursa'nın yükseklerinde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Rüzgarın batıda kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli (30-60 km/sa) olarak eseceği tahmin ediliyor.




18 Şubat 2018 Pazar

BULGARİSTAN'IN BAŞKENTİ SOFYA'DA 'UTANÇ' YÜRÜYÜŞÜ

Farklı ülkelerden yüzlerce kişi, dün akşam Sofya'da 1930'lu ve 1940'lı yıllarda Nazi yanlısı bir örgüte liderlik eden bir Bulgar generalinin şerefine düzenlenen yürüyüşe katıldı. Bulgaristan Dışişleri Bakanı Ekaterina Zaharieva gösteriyi utanç yürüyüşü olarak tanımlarken Nazi ideolojisinin yüceltilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek kınadı. Siyasi partiler başta olmak üzere, ABD büyükelçiliği ve Yahudi örgütlerinin iptal edilmesini istediği ve Hristo Lukov anısına gerçekleştirilen yürüyüş iki saat sürdü. Eyleme kendilerini Bulgar milliyetçisi olarak tanımlayanların yanısıra çeşitli Avrupa ülkelerinden anti-semitik ve neo-nazi gruplar da katıldı.

17 Şubat 2018 Cumartesi

SOFYA ZİRVESİNDE KARŞILIKLI GÜVEN SORGUSU ÖNE ÇIKTI


AB'nin Genişlemeden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn Sofya'daki toplantıda yaptığı açıklamada, Türkiye'nin gönderdiği belgelerin AB Komisyonu tarafından incelendiğini belirterek, "Türkiye Avrupa'nın kendisi için en güvenilir komşu olduğunu prensipte biliyor ve iyi bir ilişki onların yararına olacaktır" dedi.

http://m.haberturk.com/ab-den-turkiye-ye-vize-serbestisi-icin-tek-sart-1842162-amp?__twitter_impression=true

16 Şubat 2018 Cuma

YUNANİSTAN DIŞİŞLERİ ESKİ BAKANI PANGALOS'TAN TÜRKLER HAKKINDA ÇİRKİN VE HADDİNİ AŞAN SÖZLER


Yunanistan Dışişleri eski Bakanı Theodoros Pangalos, ülkesinde yayın yapan Skai Radyo’da yayınlanan programda yaptığı konuşmada Türkiye ve Türkler hakkında skandal ifadeler kullandı. Ülkesinde 1999’da yaşanan ‘Öcalan skandalı’ nedeniyle dönemin Başbakanı Kostas Simitis tarafından görevden alınan Pangalos, bu defa da Türklere karşı düşmanlığını dile getirmek içi Kardak gerilimini fırsat saydı. Yunanistan basınında yer alan haberlere göre katıldığı radyo programında “Yunanistan’ın büyük bir Türkiye sorunu var. Düşmanımız, biz ne kadar iyi niyet gösterirsek gösterelim vazgeçmiyor. En iyi Türk ölü Türk’tür. Buna inanıyorum çünkü hiç iyi Bir Türk ile karşılaşmadım” diyen Pangalos sarfettiği sözler ile haddini aştı.1996 ile 1999 yılları arasında Yunanistan’da Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Theodoros Pangalos, daha önce de yaptığı bir açıklamada Türkler için “Kanlı ayakkabılarıyla Avrupa’nın halılarında yürüyorlar” ifadelerini kullanmıştı.

MAKEDON GENÇ OLUŞTURDUĞU SAHTE KİMLİKLE DÜNYA MEDYASINI VE TENİS SPORUNA GÖNÜL VERENLERİ 'Tİ'YE ALDI

Makedonya'dan bir genç kendine sahte bir tenis kariyeri yaratarak aralarında dünyaca ünlü tenis yıldızlarının da olduğu birçok kişinin yanı sıra medya kuruluşları ile şirketleri kandırdı. 


UYDURMA TURNUVALAR, YALAN HABERLER
2014 yılı Aralık ayında Makedonya'da yerel haber sitesinde yayınlanan bir haberle başladı her şey. Haberde Darko Grncarov'un Amsterdam'daki junior tenis turnuvasına katıldığı ancak elendiği yazıyordu. Ancak adı geçen turnuvanın var olduğuna dair hiçbir kayıt yoktu. Üstelik Grncarov'un turnuvada karşılaştığı iddia edilen rakipleri Belçikalı Xander Weis ve Jans Clement'in varlığına dair de hiçbir kanıt bulunamadı. Haberde ismi gerçek olan tek kişi Benjamin Hannestad'dı. Yerel haber sitesi Grncarov'un Danimarkalı Hannestad'la yarı finalde karşılaştığını yazıyordu. Hannestad diye bir tenisçi vardı ancak kendisi o hafta Amsterdam'da değildi. ITF kayıtlarına göre Hannestad o tarihte Florida'da bir turnuvada mücadele veriyordu. Grncarov'la daha sonra yapılan bir TV röportajı Makedonya'daki Strumica TV'de yayınlandı. Grncarov orada da tenis hayatıyla ilgili açıklamalarda bulunuyordu. Ballandıra ballandıra ne kadar iyi bir tenisçi olduğu, Makedonya'nın bu spordaki geleceği olacağını anlatıyordu. Röportajı yapan gazeteci, skandal patlak verdikten sonra Grncarov'un hep kaçamak yanıtlar verdiğini ve kendisinden şüphelendiğini anlattı.

OYNADIĞI TEK MAÇ KARADAĞ’DA
Grncarov, Hollanda'da hiç olmayan turnuvada oynadıktan sonra Karadağ'da 2015'te Podgorica Açık'ta korta çıktı. Nikola Vukotic'le oynadı. Slate Vukotic'e Facebook'tan ulaştı. Karadağlı raket 'Rakibi hatırlamıyorum, sadece maçı 6-0, 6-0 kazandığımı hatırlıyorum. Skora bakarak teniste ne kadar gelecek vadettiğini anlayabilirsiniz' dedi. Grncarov ilk profesyonel turnuvasına Mısır'ın Şarm El-Şeyh şehrinde yapılan küçük ITF turnuvasıyla yapacaktı. Ancak hiç maç yapmadan turnuvadan çekildi. Ancak Makedon medyasında genç adamın turnuvadaki başarılarından bahseden haberler yapıldı. Haberlere göre Grncarov, Rus Leonid Avramenko ve Alman Elmar Ejupovic'e karşı oynadığı maçları kazanmıştı. Ancak turnuva kayıtlarına göre Grncarov bu iki oyuncuyla hiç maç yapmamıştı. Ejupovic turnuvada oynamış ve ilk maçında İspanyol rakibi Netrebina'ya yenilerek elenmişti. Avramenko ise bu turnuvada yoktu bile. Haberi yazan gazeteci Aleksandar Bojadziski, bu bilgileri kendisine Grncarov'un verdiğini açıkladı. Bir süre sonra ITF'in sitesinden bilgileri kontrol eden Bojadziski, Grncarov'un anlattıklarının yalan olduğunu anladı.

AVUSTRALYA AÇIK'TA BAŞLAYAN TARTIŞMA
O sıralarda Avustralya Açık başlamak üzereydi. Turnuvanın yapılacağı kortlardan Margaret Court Arena'nın ismiyle ilgili polemik yaşanıyoru. Avustralya tarihinin en başarılı tenisçisi Margaret Court aynı zamanda homofobikliğiyle bilinen bir sporcuydu. Lezbiyen olan Billie Jean King, Avustralya Açık’ın başlamasına sayılı günler kala, Court’un bu özelliğini hatırlattı ve Melbourne’deki kortun böylesi bir ismi taşımaması gerektiğini vurguladı. Court’un 1990 yılında lezbiyen kimliğini hedef alarak “Kötü bir rol model” olmakla suçladığı Martina Navratilova bu dönemde yaptığı açıklamada, Melbourne’deki kortun adının değiştirilmesi gerektiğini söylemişti. Avustralya Açık'a katılan şöhretli raketler bu tartışmalarda sessiz kalmayı tercih etti. Sadece bir kişi sesini çıkardı: Bizim Makedon raket Darko Grncarov. Twitter'dan sesini duyuran Grncarov tıpkı Navratilova ve King gibi 'homofobik ve transfobik ifadeler kullananan Margaret Court'un adının verildiği kortta asla oynamayacağını yazdı. Burada bir ara verip bir başka isimden bahsedelim. Adı Tennys Sandgren, Amerikalı bir tenisçi. Avustralya Açık'ta ilk kez ana tabloda yer alan ve çeyrek finale kadar yükselerek büyük sürpriz yapınca herkesin dikkatini çeken Tennys Sandgren turnuvada herkesin dikkatini çekince Twitter'dan attığı aşırı sağcı, faşist tweet'ler ortaya çıktı. Turnuva devam ederken de eşcinsellerle ilgili hakaret içeren bir tweet attı. 20 yaşındaki genç Makedon, Sandgren'i hedefine aldı ve onun için de 'Geri zekalı' diye tweet atınca bir anda tenis dünyasının kahramanı haline geldi.

BBC RÖPORTAJ YAPTI
Grncarov BBC Radyo'nun dikkatini çekti. Genç Makedonla röportaj yaptılar. Grncarov röportajında kendisi için uydurduğu hayat hikayesini anlattı. Hiçbir gerçekliği olmadığı sonradan anlaşılacak olan bu hikayede Grncarov, genç yaşta tenise başladığını sonra bir trafik kazası sonrası komaya girdiğini ve uzun süre komada kaldıktan sonra uyandığını söyledi. Komada kaldığı için ilk profesyonel turnuvasına kaçırdığını anlattı. Anlattığına göre bu turnuva Antalya'da düzenlenen ITF Pro Circuit Tournament'tı. Komadan çıktığında yürüyemediğini farkettiğini söyleyen Grncarov, doktorların kendisine bir daha asla tenis oynayamayacağını söylediğinde dünyasının yıkıldığını anlattı. Artık yürüyebildiğini ve tenise kaldığı yerden devam etmek istediğini bildiren Grncarov ancak annesini kaybettiğini ve bu nedenle 2 ay daha turnuvalara katılamayacağını söyledi. Dünyaca ünlü bir spor giyim firmasının da kendisine sponsorluk teklif ettiğini de sözlerine ekledi. Anlattıkları külliyen yalandı. Ancak bunu dünya bilmiyordu. Herkes ona inanmak istiyordu, öyle de oldu. Bu arada Genç Makedon'un kaybettiği annesi olarak tanıttığı ve Twitter'dan da duyurduğu (sonradan bu tweet'i sildi) Mirjana Grncarova, tırnak içinde ölmesine rağmen Facebook hesabından paylaşımlar yapmaya devam ediyordu.

SERENA WİLLİAMS ONU TAKİBE ALDI
Önce ünlü raket Serena Williams, Grncarov'un hesabını takip etmeye başladı. Makedon medyası Serena Williams'ın Darko'ya özel bir mesaj gönderip 'Senin gibi insanlar bana ilham veriyor' dediğini yazdı. Daha sonra Martina Navratilova, onun hikayesini retweet'ledi ve Grncarov'a şans diledi. Ünlü tenis spikeri James Blake onun maçlarını anlatmak istediğini açıkladı. Grncarov'un tenis dünyasındaki itibarı her geçen gün yükselmeye devam ediyordu. Sponsorluk teklif ettiğini ileri sürdüğü O ünlü spor giyim firması 'Ailemize hoş geldin Darko Grncarov' diye tweet attı. Makedon gencin artık bir sponsoru bile vardı. Yetmediği gibi bir raket firması da ona sponsorluk teklif etti. Bir anda herkes Darko Grncarov için seferber olmuştu. Grncarov'un izlerini takip eden Slate, bu kez Twitter'da Grncarov'un lehine tweet'ler atan çok sayıda twitter hesabı olduğunu fark etti. Bu hesaplardan ünlü Amerikalı TV programcısı Ellen DeGeneres'e çok sayıda tweet atıldığı ve bunlarda Grncarov'u programa çıkarmasının istendiğini gördü. Ayrıca ITF ve ATP hesaplarına da Grncarov'a yardım etmesi için sayısız tweet atmışlardı. O sıralarda Darko'nun hikayesinde boşluklar olduğunu fark eden ve ondan şüphelenen Kanadalı tenis muhabiri Stephaneie Myles bu konuyu dile getirince yukarıda adı geçen twitter hesaplarından Myles'a binlerce hakaret içeren tweet atıldı.
Oxford Internet Institue'nin yaptığı inceleme sonucu bu hesapların bot (robot) hesaplar değildi. Kuruluş, bu hesapların arkasında bir trol grubu (fabrikası) olabileceği sonucuna vardı.

DÜNYA BASINI ONA AŞIK OLDU
Bütün bunlar olurken dünya medyası ise Grncarov'a övgüler yağdırmaya devam ediyordu. İspanya, Hindistan, Arjantin, Sırbistan, İtalya ve Japonya basınında Grncarov'u öven bir sürü haber yayınlandı. Fransız sitesi TennisActu, Makedon gencin 2018'de Rotterdam ve Miami turnuvalarına katılmayı planladığını yazdı. Metro gazetesi Grncarov'un 'koma' hikayesinin detaylarını yayınladı. Gazete ayrıca Sırp tenisçi Viktor Troicki'nin Instagram hesabından Mart'ta Miami'de Grncarov'la oynayacağını müjdelediğini yazdı. Troicki gerçeği ortaya çıkardı. Olayı araştıran Ben Rothenberg, telefonla Belgrad'da yaşayan Troicki'ye ulaştı. Sırp raket Instagram hesabının olmadığını ve Grncarov diye birini tanımadığını söyledi.

İSPANYOL TENİSÇİNİN VİDEOLARINI ÇALDI
Bu arada Grncarov sosyal medya hesaplarından 'tenis antrenmanı' yaparken çekilmiş kısa videolarını ve fotoğraflarını paylaşmaya başladı. Ancak ne videolarda ne de fotoğraflarda yüzü görülemiyordu. Daha sonra bu fotoğraf ve videoların da genç bir İspanyol tenisçiye ait olduğu ortaya çıkacaktı. Twitter'da Grncarov'a övgüler dizen hesapların yanına artık yeni hayranları da eklendi. Bütün bu gelişmeler yaşanırken Slate'ten Ben Rothenberg, Grncarov'a sosyal medyadan ulaştı ve kendisiyle röportaj yapmak istediğini söyledi. Grncarov şüphelenmedi ve bu tekilfi kabul etti ancak telefon ya da video vasıtasıyla görüşmeyeceğini belirtti. Twitter'dan mesaj atarak röportajı yapmaya karar verdiler. Grncarov bu röportajda Rothenberg'in sıkıştırmasının ardından tenis kariyeriyle ilgili anlattıklarının hemen hemen tamamının yalan olduğunu itiraf etti. Tenisle ilgilendiğini ancak oynadığını iddia ettiği maçların çoğunun aslında doğru olmadığını söyledi. Sadece bir kez tenis maçı yaptığını ve bunu Karadağ'daki turnuvada oynadığını maçı da 6-0, 6-0 kaybettiğini söyledi. O maçtaki rakibi Nikola Vukotic de maçın oynandığını doğrulamış sadece rakibini hatırlayamadığını söylemişti. ITF'nin veritabanı hatası nedeniyle bu maçın ITF kayıtlarında yer almadığını da belirtti. Hollanda'daki var olmayan turnuvayla ilgili olarak ise Makedonya medyasını suçlayan Grncarov 'Makedonya halkı uluslararası seviyede bir tenisçiye sahip olmak istiyordu. Ben de onlara istediklerini verdim' diye konuştu.

TÜRKİYE'DEN WİLD CARD ALMIŞ
Grncarov'un bundan sonraki açıklamaları Türkiye'yi de ilgilendiriyor. Makedon genç 2018 yılında yapılacak 7 turnuvaya katılabilmesi için kendisine wild card verildiğini açıkladı. Bu turnuvalar arasında İstanbul ve Antalya'da yapılacak iki turnuvanın da olduğunu söyledi. Grncarov ayrıca Miami, Houston, Fransa Açık, Hertogenbosch ve Los Cabos turnuvaları için de kendisine wild card verildiğini öne sürdü. Grncarov Mart ya da Nisan ayında Ellen DeGeneres'in şovuna davet edildiğini de iddia etti. Komanın gerçek olup olmadığı sorusu üzerine Grncarov cevap vermeyi reddetti ve röportajı bitirdi, gazeteciyi Twitter'dan engelledi, sonra da hesabını deaktive etti. Bununla da kalmadı Instagram ve Facebook hesaplarını da devre dışı bıraktı. Ona destek olan Twitter hesapları da sustu, artık tweet atmıyorlardı. Kendine sosyal medya ve internette sahte bir hayat kuran Darko Grncarov bu olayın ardından tamamen ortadan kayboldu.

GERÇEK MAKEDON RAKETLER ŞAŞKIN

İşin özüne gelirsek Grncarov'un hikayesinde gerçek kesitler olsa da büyük çoğunluğu için 'yalan' ya da 'yanlış' denebilir. Komada kalıp kalmadığı doğrulanamazken Grncarov'un profesyonel turnuvalarda oynamayı hayal eden biri olduğu söylenebilir. Öte yandan Makedonya'daki gerçek tenisçilerin hiçbiri onun hakkında bilgi sahibi değil. Tomisla Jotovski 'Onu hayatımda hiç görmedim' derken Besir Durguti ise ITF veritabanında basit bir kontrol yaparak onun gerçek bir tenisçi olmadığını anlamak mümkünken gazetelerin bunca yalana nasıl kandığını anlayamadığını' belirtti. Grncarov'a sponsor olduğuna dair tweet atan spor giyim firması 'Grncarov'un kim olduğunu bilmediklerini' itiraf etti. 14 Şubat 2018 Rus sporcu Angelina Jolie'ye benzetildi Güney Kore’deki Pyeongchang Kış Olimpiyat Oyunları’nda yarışan Rus sporculardan Anastasiya Brizgalova curling sporuna ilgiyi arttırdı. (SÖZCÜ.COM.TR)

9 Şubat 2018 Cuma

BULGARİSTAN'A GİREN TÜRK ASKERİNİN EFSANE KOMUTANI OMURTAK PAŞA ANISIYLA ÇORLU'DA TARİHE IŞIK TUTUYOR

SALİH OMURTAK BENİM TARİHİMİN VE  TOPRAKLARIMIN ETE KEMİĞE BÜRÜNMÜŞ HALİDİR, DOĞDUĞUM KASABANIN ADIDIR. 19 MAYIS 1934 YILINDA BULGARİSTAN’DA YAPILMASI PLANLANAN TÜRK KATLİAMINI ÖNLEMEK ÜZERE ATATÜRK DÖNEMİN 3. ORDU KOMUTANI SALİH OMURTAK PAŞA'YA BULGARİSTAN'A GİRMESİ YÖNÜNDE TALİMAT VERİR. GECE SINIRI GEÇEN MEHMETÇİK BULGARİSTAN'IN YARISINA KADAR İLERLER. SABAH UYANAN BULGARLAR SOFYA YÖNÜNDE İLERLEYEN BİRLİKLERİ ÖNCE BULGAR ORDUSU SANAR ANCAK GERÇEK GÜNYÜZÜNE ÇIKTIĞINDA DURUMU KRAL 3. BORİS'E İLETİRLER. HACIİLYAS (PIRVOMAY) KASABASI ÖNÜNDEKİ ASKERLERİMİZ BULGARLARIN YÜREKLERİNE ÖYLE BİR KORKU SALAR Kİ ATATÜRK'Ü ARAYAN KRAL AMAN DİLER, TUTUKLANAN TÜRKLER SERBEST BIRAKILIR VE PLANLANAN TÜRK KATLİAMI HAYATA GEÇİRİLEMEZ. ANCAK ATATÜRK'ÜN KRALA VERDİĞİ "YOLU ŞAŞIRMIŞLARDIR" CEVABI TARİHE GEÇER. TÜRK ORDUSUNUN SOFYA YÜRÜYÜŞÜ ATATÜRK'ÜN SALİH OMURTAK PAŞA'YA "MAKSAT HASIL OLMUŞTUR. GERİ DÖNÜN"  TALİMATIYLA SONA ERER.