7 Ocak 2025 Salı

RUBASAM gençliğinin yolunu Atatürk'ün ışığı aydınlatıyor




Rumeli Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (RUBASAM) Gençlik Kurulu üyeleri Başkan Süheyl Çobanoğlu ve RUBASAM yöneticileri ile bir araya gelerek çalışmaları hakkında durum değerlendirmesi yaptı. Balkan ülkeleri ile Türkiye arasındaki işbirliği projeleri ile görüş ve önerilerin değerlendirildiği toplantıda yeni yılın plan ve programları masaya yatırıldı.

Ebedi liderimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin banisi, cennetmekan atamız Mustafa Kemal Atatürk'ün belirlediği yolda aklın ve bilimin rehberliğinde geleceği değerlendiren RUBASAM gençleri başarılarla dolu bir 2025 için şimdiden kolları sıvadı.

Vizyon sahibi gençler Balkanlar ile kardeşlik bağlarımızın geliştirilmesi için seferber olurken ülkemiz, bölgemiz ve dünyada yaşanan sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi ve askeri gelişmelere karşı duyarlılıkları nedeniyle RUBASAM'da mutluluk vesilesi oldu.

Kardeş sivil toplum kuruluşları ile birlikte birbirinden güzel projelere imza atmak üzere yola çıkan gençlere eğitim ve iş hayatlarında başarılar dileyen RUBASAM Başkanı Süheyl Çobanoğlu konu hakkında www.balkanhaber.blogspot.com'a yaptığı değerlendirmede; "Onlar geleceğimiz ve umudumuz. Kendilerine güvenimiz tam. Rumelili genç kuşakların Balkanlar'da oluşturacağı sevgi seli bölge ülkeleri ile Türkiye'nin gücünü pekiştirecek " dedi.

4 Ocak 2025 Cumartesi

Yeşil pasaportlu Türkler için ön vize uygulaması başlıyor


Avrupa Birliği, 2025’in ilk yarısında yeni bir sistem olan ETIAS’ı (Avrupa Seyahat ve Yetkilendirme Sistemi) devreye sokuyor. Bu sistem, AB vizesi gerektirmeyen Yeşil Pasaport sahiplerinin Avrupa'ya seyahat etmeden önce onay almasını zorunlu kılacak.
Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler de bu sisteme dâhil olacak. Artık, Yeşil Pasaport sahiplerinin, AB’ye seyahat etmeden önce 7 Euro (yaklaşık 255 TL) ödeyerek ETIAS’tan onay almaları gerekecek. Onay gelmez ya da ret cevabı alırlarsa, AB ülkelerine giriş yapamayacaklar.

TÜRKLER İÇİN 'ÖN VİZE' UYGULAMASI BAŞLIYOR

ETIAS sistemi Almanya, Fransa ve Hollanda gibi ülkelerde, 2025 ortalarında sisteme dahil olacak. Bu sistem, AB'ye vize gerektirmeyen pasaportlarla seyahat eden kişilerin, seyahat öncesi ETIAS sistemine kayıt olmalarını zorunlu kılacak. Kişiler, bu kayıt sırasında pasaport bilgileri, e-posta adresi ve ödeme bilgilerini sisteme girecekler. Kayıt tamamlandıktan sonra, seyahat öncesi güvenlik amacıyla başvurular kontrol edilecek. Sistemdeki başvuruların yüzde 90 ile 95'inin onay alması bekleniyor.

AB’YE GİRİŞ İÇİN ONAY ŞARTI

Yeşil Pasaport sahiplerinin Avrupa’ya seyahat etmeden önce, Türkiye'den çıkmadan önce ETIAS sistemi üzerinden onay alması gerekecek. ETIAS’a başvuracak kişiler, 7 Euro ödeme yaparak seyahat izinlerini alacak. Eğer sistemden "ret" cevabı alırlarsa, AB’ye giremeyecek veya Türkiye'den çıkamayacaklar. Ancak 18 yaşından küçükler için bu ödeme gerekmiyor. Sistemdeki işlemlerin hemen yapılması için, başvurulara cevap birkaç dakika içinde verilebilecekken, bazı başvuruların sonuçlanması 96 saati bulabilir.

EES SİSTEMİNE GİRİŞ İÇİN HAZIRLIK

ETIAS’ın etkili olabilmesi için, AB’nin EES (Giriş/Çıkış Sistemi) uygulamasının tanıtılması gerekiyor. Bu sistemle, AB dışı ülke vatandaşlarının AB'ye giriş ve çıkışları kaydedilecek. İlk sınır kontrolü sırasında, kişinin bilgileri AB sistemine aktarılacak. Bu da, kişinin seyahat için onay alıp almadığını belirleyecek. Eğer "red" cevabı alınırsa, kişi AB’ye alınmayacak ve Türkiye'den çıkamayacak.

"VİZE" DEĞİL, "SEYAHAT İZNİ"

AB yetkilileri, ETIAS’ı vize yerine bir tür "seyahat izni" olarak tanımlasa da, Türkler açısından bu uygulama bir anlamda vize gibi olacak. Seyahat izni verilmesi için, başvuru süreci ve ödeme süreci önem taşıyor. AB'nin bu yeni güvenlik sistemine başvuruların arttığı 2025 yılıyla birlikte, yaklaşık 1 milyar kişiyi etkilemesi bekleniyor.

1 Ocak 2025 Çarşamba

Tomay ile Kongaz'da 30. Yıl coşkusu ile yeni yılı karşılamak ve 'Nardugan Bayramı'




Gagavuzya gezimizin ikinci gecesi Tomay Belediye Başkanı Dimitri Köse'nin daveti üzerine Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanım Sabri Mutlu ile yeni yıla hazırlanan Gagauzlar için 30. Kuruluş yılı anısına Şor Partisi'nin Kongaz Kenti'nde düzenlediği şenliğe katıldık.
Bizi misafir eden Tomay Belediye Meclisi Başkanı Valeri Yalama ve iş insanı İvan Nedov ile yola çıktığımızda nasıl bir etkinliğe katılacağımızı, orada ne göceğemizi, ne yaşayacağımızı hiç hayalimde canlandıramadığımı itiraf etmeliyim.
Gecenin karanlığında bir ışık topu belirdiğinde heyecanımı gizleyerek pür dikkat kesildim.
Olanları ve yaşayacaklarımızı algılamaya çalışırken aracımız biraz daha ilerlediginde kendimizi bir ışıktan dünyanın içinde bulduk.
Bu güzelliği anlatmak, tarif etmek, o anı betimlemek o kadar zor ki.
Gecenin köyü karanlığında ışıktan bir vadi düşünün.
Adı GagauziyaLand.
Burası başta çocuklar düşünülerek dizayn edilmiş, her etkinliğin ücretsiz olduğu, büyüklerin de adeta çocuklaştığı ışıl ışıl bir dinlence parkı, etkinlik alanı.
Her yer lazer ve led kullanılarak özel olarak renkli ışıklarla donatılmış, aydınlatılmış.
Minik evlerde çocuklar için çesitli etkinlikleri görünce orada çocukluğuma öykünmedim desem yalan olur.
Yılbaşı işte böyle kutlanır dedirtecek kadar özel bir yer ve etkinlikte olduğumuzu ifade edeyim.



Alanın ortasında kurulmuş dev platformun iki yanı sahneye çıkan sanatçıların görüntülerinin yansıtıldığı dev ekranlarla donatılmış.
Yani bu etkinliği izlemeye gelenlerin her açıdan sahneye çıkanları görmesi ve dinlemesi sağlanmış.
Ses ve görüntü mükemmel.
Ayrıca alandan çekim yapan yerdeki kameralara dronlar da destek veriyor.
Yani tam bir görsel şov ve büyüleyici bir törenin içindeydik.
Sahne alan Gagauzların en ünlü sanatçılarının ana dillerinde yani Türkçe seslendirdikleri birbirinden güzel şarkıları Türkiye dışında bir ülkede Türkçe olarak dinlemenin hazzını ve gururunu yaşadım.
Bu güzelliği ve şarkıları, o muhteşem anı sosyal medya hesabım Instagramdan da canlı yayın yaparak paylaştım.
Kongaz'da bulunan bu özel alanı herkesin görmesini isterim.
Burada Gagauz kardeşlerimiz ile birlikte yeni yıl coşkusu yaşamak güzeldi.


Ev sahiplerimiz ile yeni yıl için süslenen çam ağacının önünde anı fotoğrafı için bir araya geldiğimizde kendilerine ağaç süsleme geleneğinin biz Türklere ait olduğunu ve tüm dünyaya bizden geçtiğini anlattığımda şaşkınlıklarını görmeliydiniz.
Evet her yeni yıl etkinliğinde evlerimiz başta olmak üzere her yerde gördüğümüz bu rengarenk ışıklı ağaç kadim atalarımızın ve geçmişimizin dünya milletlerine bir armağanı.
Biz Türkler yeni yıl ve yeni yaşam döngüsü olarak kutladığımız 'Nardugan Bayramı'nı Asya bozkırlarından dünyanın her noktasına taşımışız.
Bu alan sadece Gagavuzya'da değil Moldova'da da çok ünlü.
Burayı inşa edip Gagauzyeri'ne kazandıran Rusya yanlısı Şor Partisi'nin lideri iş insanı İlan Şor'a herkes minnettar.
Bu minnet siyasi anlamda da vücut bulmuş.
Bu dönem Moldova'ya girişi bile yasak olan, hatta partisi kapatılmak istenen İlan Şor'un desteklediği Gagauzyeri Halk Topluşu Başkanı Evgeniya Gutul bu siyasi yapının başarısı ile sandıktan yetki almış.
Bu etkinliğin de startını bu gece o yaptı.
Hatta bu parkın açılışını da.
GagauziyaLand Moldova merkez yönetimine bir gövde gösterisi olarak bütçeden bir lira alınmadan tamamen Şor Partisi finansmanı ile tamamlanmış.
Parkın açılışı da Başkan Evgeniya Gutul, Gagauziya Halk Topluşu Başkanı Dimitriy Konstantinov, Moldova Parlamentosu Gagauz Milletvekilleri Vasiliy Boka, Marina Tauber, Aleksandr Suhodolskiy ve Kongaz Belediye Başkanı Mihail Esir tarafından yapılmış.




Gecenin soğuğu ve ufak ufak da yağmaya başlayıp rüzgarın da etkisi ile yüzümüzü yalayan kar taneciklerine karşı direncimizin kırıldığını gören başkan Dimitri Köse'nin teklifi üzerine alandan ayrılırken her daim burayı hatırlayacağımız birer de hediye alıyoruz.
Üzerinde bulunan karekodunu cep telefonlarımıza okuttugumuzda Gagauzyeri ve GagauziyaLand 'ı anlatan bir video açılan bu hediye ile videoyu izleyerek geldiğimiz istikamete Tomay'a doğru ve bizi bekleyen Alona Stamat Yalama'nın kendi elleri ile hazırladığı muhteşem ziyafet sofrasına, Yalama ailesinin evine geçiyoruz.




Malum biz misafiriz ve ev sahiplerimiz de bizim için erken yılbaşı sofrası kurmuş.
Bize BORÇ denen bir milli yemek ikram eden Alona tüm zamanını bizim için seferber etmiş adeta.
Bizim de KOMPOT dediğimiz el yapımı meyve suları başta olmak üzere yerel lezzetlerin damaklarımızı şenkendirdiği bir gecedeyiz.
Sofra ve yemek olunca burada gelenekler yaşama renk katıyor.
Şarap ikramı ise olmazsa olmaz kural.
Başta Tomay Belediye Başkanı Dimitri Köse olmak üzere, Alona Stamat Yalama ve eşi Tomay Belediye Meclisi Başkanı Valeri Yalama ile otelinde konakladığımız iş insanı İvan Nedov'a teşekkür ediyorum.

EZELDEN BERİ TOMAYDALAR SANKİ

Gagauzyeri'ne ayak bastığımda, özellikke de Tomay'da gezinirken bu kardeşlerimizin mimari tarzları da dikkatimi çekti.
Kendilerine has bir yapı stilleri var.
Muhabbetin en derinini yaşadığımız Yalama ailesinin evi geleneksel süslemeleri
ile dikkat çekiyor.
Bakımlı ve oldukça masraf yapılarak bir kaç kuşaktan beri elden ele aktarılmış.
Büyük dedeler ve nineler ile onların da burada yaşadığı aktarılıyor.



Gagauz yaşamının vücuda gelmiş bu aile ocağını ölümsüzleştirmek için fotoğrafını çektim bir de daha eski ancak geleneksel duvar süslemeleri olan komşularının evini.
Valeri ve Alona Yalama'nın Vladimir ve Oleg adında iki çocukları var.
Biri yanlarında diğeri Almanya Berlin'de.
Vladimir yazılım uzmanı, Oleg ise aile şirketlerinde yönetici.
Bu çekirdek ailenin 3 de torunu var.
Büyük torun Aleksandır Almanya'da 
Küçük torunlar yani Oleg'inkiler Valeriya ve Sofiya Tomay'da.

Gagauzyeri'nde yeni kuşaklar Gagauzluk bilinci ile ana dilleri Türkçeyi de öğrenerek yetişiyor.
Bunlardan biri de Valeriya.
Ev sahibimiz de olan bu minik prenses Tomay'da yapılacak olan Gagauzyeri'nin 30. kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılacak olmasından dolayı oldukça heyecanlı ve mutlu bir şekilde bize prova yapıyor.




Ertesi gün Tomay Kültür Merkezi'nde sahne alan Valeria ve diğer yeni nesil Gagauzları görmenizi, izlemenizi ve o heyecanı yaşamanızı isterdim.
Valeri ve Alona büyüklerinin Tomay'a geliş tarihlerini bilmiyor.
Anlayacağınız Yalama ailesi ezelden beri Tomay'da sanki.
Tarihlerine yönelik büyüklerinin anlattıklarından, anılarında kalan acı olaylardan biri de 1946 yılında yaşanan büyük açlık.
Binlerce insanın kırıldığı bu olay Gagavuzların en acı anılarından.
Savaş koşullarının da etkisi ile yaşanan büyük kırım belleklerde derin izler bırakmış.
Toplu definlerin yarattığı acı anılar hala canlı.
İkinci dünya savaşı yıllarında Alman ordularının konaklama ve ikmal noktalarından da olan bu sahada Almanlar Gagavuzlara işgal ettikleri diğer bölgelerdeki Türklere davrandıkları gibi davranmışlar.
Dokunmamışlar ve bir kötülükleri olmamış.
Sadece ara sıra evlerin kapılarını çalıp yumurta ve et istemişler.
Rahmetli annem de anlatırdı.
Bulgaristan'da da bizim köyümüz Karaçufallar'a (Prezvitel Kozma) gelen Alman askerleri biz Türklere iyi davranmış.
Saygı duymuşlar bize.
Birinci dünya savaşında aynı safta oluşlarımızdan sanırım.
Bir de Türkiye'nin ikinci dünya savaşında tarafsız kalması bu tutumlarında belirleyici olmuş olabilir.

31 Aralık 2024 Salı

Bulgaristan ve Romanya 12 Aralık'ta alınan karar gereği bu günden itibaren karadan da şengene dahil oldu




Avrupa Birliği ülkelerinin vatandaşlarına kendi bölgelerinde serbest dolaşım sağlayan şengen vizesi Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarına da bu günden itibaren tam geçiş hakkı tanıyor.
AB komisyonunun 12 Aralık 2024 tarihinde aldığı karar 2025'in ilk gününde uygulamaya girdi ancak Bulgaristan ve Romanya karşılıklı olarak kendi sınırlarında 6 ay boyunca rastgele kontrollere devam edecek.
Bu arada Macaristan'ın da Avrupa Birliği'nin (AB) vizesiz seyahat bölgesi şengene karadan dahil olan Romanya ile sınır kontrollerini başlatacağı duyuruldu.
Macar basınınında yer alan haberlere göre bu günden itibaren 'kamu düzeni ve iç güvenliğe yönelik tehditleri önlemek' amacıyla ülkeye girişlerde Romanya ile sınır kontrolleri yeniden başlatılacak.
Macar polisi, ülkeye giriş yapacak yolculara rastgele kontroller yapılabileceği uyarısında bulunarak gerekli belgeleri yanlarında bulundurmalarını tavsiye etti. 
Öte yandan Bükreş merkezli Libertate gazetesinin haberine göre, şengen bölgesine karadan da dahil olacak Romanya'da ise 30'dan fazla sınır geçiş noktası kapatılacak.

AVRUPA SINIRLARI 2024'TE KAPANDI

Gelecek yıl kurucu anlaşmanın imzalanmasının 40. yıl dönümünü kutlamaya hazırlanan şengen bölgesi, 2024'te, kurulduğundan bu yana daha önce hiç olmadığı kadar çok sınır kontrolüne tanıklık etti.
Fransa, güvenlik tehditleri ve düzensiz göçle ilgili artan endişeleri gerekçe göstererek 1 Kasım'dan itibaren komşuları Belçika, Almanya, İtalya, Lüksemburg, İspanya ve İsviçre ile kara sınırlarında kontrollere başladı.
Benzer nedenlerden dolayı 16 Eylül itibarıyla sınırlarında geçici kontrolleri yeniden başlattığını duyuran Almanya, kara sınırları bulunan Avusturya, Polonya, Çekya, İsviçre, Fransa, Belçika, Hollanda, Danimarka ve Lüksemburg'u kapsayan kontrollerin 15 Mart 2025'e kadar süreceğini bildirdi.

ALMANYA'NIN ADIMI ETKİLİ OLDU

Almanya'nın kararının ardından İtalya, Slovenya, Avusturya ve Danimarka da halihazırda uygulanmakta olan sınır kontrollerinin süresini uzatmaya karar verdi.
Hollanda ise komşu ülkelerle geçici olarak sınır kontrolleri uygulayacağını duyuran son ülke oldu. Hükümetin aldığı kararın ardından kasım sonundan itibaren yalnızca Belçika ve Lüksemburg sınırları kontrollerden muaf tutuldu.
Her geçen gün daha fazla AB ülkesince uygulanmaya başlanan sınır kontrolleri şengenin geleceği hakkında soru işaretleri oluştururken uzmanlar ise "bireylerin ve malların serbest dolaşım ilkesini" olumsuz etkileyen bu durumun ekonomik ve siyasi yansımaları olacağı konusunda uyarıda bulunuyor.

29 Aralık 2024 Pazar

TÜRK TARİHİNİN ALTIN SAYFASI GÖK OĞUZLAR


Moldova Cumhuriyeti'nin otonom ve özerk bölgesi Gagauz Yeri için Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyon (BRTK) Genel Başkanım Sabri Mutlu'dan davet aldığımda hiç tereddüt etmeden kabul ettim.
İlk ziyaretimi iki yıl önce BRTK'mızın sosyal projesi kapsamında öğrencilere eğitim araç gereçleri ve kıyafet yardımında bulunmak üzere yaptığım Gagavuzya'da çok sıcak bir karşılama yaşamış ve bu duygusal buluşmadan çok etkilenmiştim.
Bana göre Türk tarihinin altın sayfalarından birini yazan ve kendi ülkelerini Gagauzyeri Halk Topluşu olarak tanımlayan bu kardeşlerimiz günümüzde asimilasyona direnen, varolma savaşı veren ender Türk topluluklarından.
Başta Ruslar olmak üzere iletişim ve etkileşimde bulunduğumuz, birlikte yaşam sürdüğümüz diğer tüm milletlerin içerisinde çesitli baskılar ve yaptırımlar sonucu yitip giden, hatta kıyıma uğratılan kadim milletimin her bireyine örnek olacak bir mücadelenin içerisindeler.
Onlar bu günkü siyasi imtiyazlarını 90'lı yıllarda verdikleri barışçıl ve akılcı mücadele ile elde etmişler.
Hem de kaderin bir cilvesi sonucu Rusların da desteği ile.
Gagauzların bu bölgeye ne zaman geldiklerine dair kayda girmiş bir tarih yok.
Akademik bir araştırma konusu aslında.
Biz kendimize dair bildiklerimizin en eski ve büyük bölümünü Çin ve batı kaynaklarından, yakın tarihimize ait kayıtların bir kısmını da Rus kaynaklarını tarayarak öğrenmişiz.

TÜRKİYE'DE GAGAUZLAR ÜZERİNE BİR AKADEMİK ÇALIŞMA YOK
 
Gök Oğuzlar ya da diğer adıyla Gagauzlar ile ilgili bir araştırma biz Türkiye Türklerinde neredeyse yok.
Gagauzlar başta Gagavuzya olmak üzere Moldova, Rusya, kuzeydoğu Bulgaristan, Ukrayna, Romanya ve Yunanistan'da yaşamakta.
Son yıllarda Türkiye'ye çalışmak için gelip yerleşen ve ağırlıklı olarak İstanbul'da yaşam süren oldukça önemli bir Gagauz topluluğu da mevcut.
Çoğunluğu Ortodoks Hristiyan bir Türk halkı olan Gagauzların toplam nüfusunun ne kadar olduğu ile ilgili bir veri olmasa da değişik ülkelerde yaşayanları ile beraber sayılarının 500 bin ila 1 milyon arasında olduğu tahmin ediliyor.
Ayrıca Trakya'nın yerli halkı Müslüman Gacalların ve Marmara, Batı Karadeniz'in yerli halkı olan Manavların Yörük olmayan nüfusunun Gagauzlardan geldiğine inanılmaktadır.


EN GENİŞ KAYNAKÇA KOWALSKİ'YE AİT 

Gagauzlar üzerine uzun süren araştırmalar yapmış olan Polonyalı bilim insanı Tadeusz Kowalski, Gagauzların kökenini üç tabakaya ayırır:
1- En eski tabaka, kuzeyden gelen bir Türk topluluğunun kalıntısıdır.
2- İkinci tabaka Osmanlıların gelişlerinden daha önceki bir devre uzanan güneyden gelen kuvvetli bir gruptur.
3- Üçüncü tabaka Osmanlı devrinin Türk kolonilerinden ve Türkleşmiş unsurlarından teşekkül eder.
Kowalski'nin tanımlamasına göre; Gagauz topluluğu içine güneyden katılan kitle, Gagauz dilinin karakteristik yapısını etkilemiştir. Gagauzların Hristiyanlığı'nın, kökeni Tuna ötesi olan, kuzeyden gelen eski tabakadan kaynaklandığı, Gagauzlarla büyük benzerlikleri bulunan Deliorman Türklerinin Müslümanlığı'nın ise güney kaynaklı olan "ikinci" ve "üçüncü" tabakadan kaynaklandığı düşünülmektedir. 
Gagavuzların ilk tabakasını oluşturan boy veya boylar hakkında farklı görüşler ileri sürülmüştür. 
Buna göre Gagavuzların en eski tabakasını, kuzeyden gelen Türk topluluğunu Çek tarihçi Jireçek Kumanlara, Bulgar tarihçi Mladenov Asparuh Bulgarlarına (İdil Bulgarları), Kumanlara ve Oğuzlara, Çek arkeoloğu Şkorpil kardeşler Asparuh Bulgarlarına, Bulgar Petko R. Slaveikov Peçeneklere ve Kumanlara, Romanyalı St. Georkesku Kumanlara ve Oğuzlara dayandırmaktadır.
Yine Kowalski'nin güney kaynaklı olarak tanımladığı ikinci grup ise, Balaşçev'in Seyyid Lokman Oğuznâmesi'ne dayanarak ileri sürdüğü Paul Wittek'in ise Yazıcıoğlu Ali'nin Selçuknâmesi'ne dayanarak geliştirdiği II. İzzeddin Keykavus ve Sarı Saltuk ile Balkanlar'a geçen Selçuklu Türklerinin Hristiyanlaştırıldığı düşüncesine bağlanmaktadır.
Üçüncü tabakanın ise, Anadolu'ya Müslüman Türklerden önce yerleşmiş ve çeşitli nedenlerle Hristiyanlaşmış Karamanlılardan bazı grupların, Osmanlı döneminde Balkanlar'a göç ederek Gagavuz Türkleri ile kaynaşmaları sonucu ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Çek K. Jireçek, 11.-13. yüzyıllar arasında Balkanlar ve Orta Avrupa'da derin izler bırakan Kumanların Gagavuzların atası olduğunu düşünmektedir. 
Ayrıca Bulgar Petko R. Slaveikov ve Romanyalı St. Georgesku gibi bazı araştırmacılar Gagavuzların etnik yapısı üzerinde Kumanların çok büyük payı olduğunu ifâde etmektedirler.

GAGAVUZYA GEZİMİN İNCELEMESİ VE AYRINTILARI DEVAM EDECEK 

27 Aralık 2024 Cuma

Türk dünyasının nabzı Gagavuzya'da atıyor




Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu Gagauzyeri'nin 30. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında ziyaret ettiği ülkede başta başkent Komrat olmak üzere birçok kentte yapılan kutlamalara katıldı, onur konuğu olarak ağırlandı. 
Tomay'da gerçekleştirilen etkinliklerde Belediye Başkanı Dimitri Köse'nin "Bu gün her zamankinden daha mutlu ve gururluyuz. Çünkü bu gün aramızda Türkiye'den kardeşlerimiz, dostlarımız var" diyerek selamladığı BRTK Genel Başkanı yaptığı konuşmada " Çok kıymetli Tomaylı dostlarım. Yıllar sonra sizlerle birlikte olmaktan çok mutlu ve gururluyum. Sizlere Türkiye ve Balkanlarda yaşayan kardeşlerinizden selam getirdim" dedi. 

Konuşması salonda bulunan katılımcıların yoğun alkışları ile kesilen Sabri Mutlu sözlerinin devamında Türk dünyasının nabzının Gagavuzya'da attığını vurgulayarak "Yalnız değilsiniz. Yüz milyonlar ile ifade edilen bir büyük ailenin evlatlarısınız" dedi.
Gagauzyeri'ne ilk kez 25. Kuruluş Yıldönümü etkinlikleri kapsamında beş yıl önce geldiğini ve devamında değişik etkinlikler vesilesi ile bir kaç ziyaret daha yaptığını aktaran Mutlu Gagauz kardeşleri ile bir arada olmanın hazzını yaşadığını ifade ederek Gagauzların Türk tarihinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
Gagavuzya'nın bu günlere gelmesinde emeği olan her insanı saygı ve minnetle anan BRTK Genel Başkanı Sabri Mutlu bu gün hayatta olmayanlara da cennet dileyerek Gagauzyeri'nin sonsuza kadar varlığını sürdürmesini istedi ve "30.yılda yaşadığımız gurur ve coşku hiç bitmesin. Yaşasın Gagauz halkı. Yaşasın Gagauzya" dedi.
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu'nu oluşturan her bir insanın kendisi ile aynı duygularda olduğunu da ifade eden Mutlu arkadaşlarının selamlarını da ilettiği konuşmasında bu özel günde Gagavuzya'da olmanın mutluluğunu tarif edecek söz ve kelime bulmakta zorluk yaşadığını ifade ederek "İnanıyorum ki her otuz yılda Gagavuzya geleceğe daha da güçlü bir şekilde ilerleyecek. Gagauz kardeşlerimizin her daim yanlarında olacağız. Türkiye Cumhuriyeti Gagauzyeri'nin her sorununu, her problemini aşması için seferber olacaktır. Gagauz kardeşlerimizin gururlu ve dik bir şekilde geleceğe yürüyecektir" dedi.

25 Aralık 2024 Çarşamba

Gagauzların lideri Gutsul Moldova'ya meydan okudu



Bir süredir gergin olan Moldova ile özerk bölge Gagauzyeri arasındaki ilişkiler kopma noktasında. Başkent Komrat'ta düzenlenen 30. Yıl kutlamalarında konuşan Gagauzyeri Başkanı Evgenia Gutsul, seçildiğinden beri kendisini tanımayan ve merkezi hükümette yer vermeyen Maria Sandu'yu Moldova cumhurbaşkanı olarak tanımayı reddettiğini açıkladı.
Parlamento Salonu'nu hınca hınç dolduran, aralarında eski tüfekler ile yabancı konukların da olduğu Gagauzlara Rusça hitap eden Gagavuz Özerk Bölgesi Başkanı Evgenia Gutsul, seçimlerde sahtecilik iddialarına atıfta bulunarak Maria Sandu'yu Moldova Devlet Başkanı olarak tanımayı reddettiğini söyledi.
"Merkezi makamlar Gagavuz Özerk Bölgesi'nin meşru makamlarını tanımıyor." diyen Gutsul "Biz de bu cumhurbaşkanını tanımıyoruz, çünkü cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir tahrifat vardı ve şimdi bizimle oturup bayramımızı tebrik edecek değerli bir adayın kazanması gerekiyordu" dedi.

AYLARDIR SÜREN SİNİR SAVAŞI

Özerklik Başkanı konuşmasında ayrıca Gagavuzya ve Moldova yetkilileri arasındaki ilişkilerin diyalog eksikliği ve Kişinev'den gelen baskı nedeniyle karmaşıklaştığını da ifade etti.
Ülke liderliğinin ve temsilcilerinin Komrat'daki kutlamalara gelmemesinin bu konuşmada etkili olduğu bir gerçek. 
Moldova'da Rusya ile Batı arasında Gagauzlar üzerinden aylardır süren sinir savaşı Gagauzyeri başkanının bu çıkışı ile yeni bir sürecin kapısını aralarken Gagauzların bağımsızlık adımı atıp atmayacağı ve başta Avrupa Birliği olmak üzere bu konuda Batı ülkelerinden destek görüp görmeyeceklerini zaman ortaya koyacak.

TÜRKİYE'DEN GAGAUZLARA DESTEK

Bu arada Dışişleri Bakanlığı, Gagauz Özerk Yeri'nin özel hukuki statüsüne dair yasanın Moldova Parlamentosu tarafından kabulünün 30. yıl dönümünü kutladı.
Konu hakkında yapılan yazılı açıklamada Gagauz Özerk Yeri'nin özel hukuki statüsüne dair yasanın Moldova Parlamentosu tarafından 23 Aralık 1994'te kabulünün 30. yıl dönümü dolayısıyla Moldova halkı ve Gagauz Türkleri kutlandı.
Özerklikle, Gagauz Türklerinin hak ve menfaatlerinin muhafazasını teminat altına alındığı belirtilen açıklamada, "Moldova’nın huzur ve istikrarını pekiştirmiş ve Türkiye ile Moldova arasında müstesna bir dostluk köprüsü tesis etmiştir." denildi.
Açıklamada, Türkiye'nin Moldova’nın ayrılmaz unsuru olan Gagauz Türklerine ve Gagauz Özerk Yeri'ne destek olmayı sürdüreceği vurgulandı.