Gagavuzya gezimizin ikinci gecesi Tomay Belediye Başkanı Dimitri Köse'nin daveti üzerine Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanım Sabri Mutlu ile yeni yıla hazırlanan Gagauzlar için 30. Kuruluş yılı anısına Şor Partisi'nin Kongaz Kenti'nde düzenlediği şenliğe katıldık.
Bizi misafir eden Tomay Belediye Meclisi Başkanı Valeri Yalama ve iş insanı İvan Nedov ile yola çıktığımızda nasıl bir etkinliğe katılacağımızı, orada ne göceğemizi, ne yaşayacağımızı hiç hayalimde canlandıramadığımı itiraf etmeliyim.
Gecenin karanlığında bir ışık topu belirdiğinde heyecanımı gizleyerek pür dikkat kesildim.
Olanları ve yaşayacaklarımızı algılamaya çalışırken aracımız biraz daha ilerlediginde kendimizi bir ışıktan dünyanın içinde bulduk.
Bu güzelliği anlatmak, tarif etmek, o anı betimlemek o kadar zor ki.
Gecenin köyü karanlığında ışıktan bir vadi düşünün.
Adı GagauziyaLand.
Burası başta çocuklar düşünülerek dizayn edilmiş, her etkinliğin ücretsiz olduğu, büyüklerin de adeta çocuklaştığı ışıl ışıl bir dinlence parkı, etkinlik alanı.
Her yer lazer ve led kullanılarak özel olarak renkli ışıklarla donatılmış, aydınlatılmış.
Minik evlerde çocuklar için çesitli etkinlikleri görünce orada çocukluğuma öykünmedim desem yalan olur.
Yılbaşı işte böyle kutlanır dedirtecek kadar özel bir yer ve etkinlikte olduğumuzu ifade edeyim.
Bizi misafir eden Tomay Belediye Meclisi Başkanı Valeri Yalama ve iş insanı İvan Nedov ile yola çıktığımızda nasıl bir etkinliğe katılacağımızı, orada ne göceğemizi, ne yaşayacağımızı hiç hayalimde canlandıramadığımı itiraf etmeliyim.
Gecenin karanlığında bir ışık topu belirdiğinde heyecanımı gizleyerek pür dikkat kesildim.
Olanları ve yaşayacaklarımızı algılamaya çalışırken aracımız biraz daha ilerlediginde kendimizi bir ışıktan dünyanın içinde bulduk.
Bu güzelliği anlatmak, tarif etmek, o anı betimlemek o kadar zor ki.
Gecenin köyü karanlığında ışıktan bir vadi düşünün.
Adı GagauziyaLand.
Burası başta çocuklar düşünülerek dizayn edilmiş, her etkinliğin ücretsiz olduğu, büyüklerin de adeta çocuklaştığı ışıl ışıl bir dinlence parkı, etkinlik alanı.
Her yer lazer ve led kullanılarak özel olarak renkli ışıklarla donatılmış, aydınlatılmış.
Minik evlerde çocuklar için çesitli etkinlikleri görünce orada çocukluğuma öykünmedim desem yalan olur.
Yılbaşı işte böyle kutlanır dedirtecek kadar özel bir yer ve etkinlikte olduğumuzu ifade edeyim.
Alanın ortasında kurulmuş dev platformun iki yanı sahneye çıkan sanatçıların görüntülerinin yansıtıldığı dev ekranlarla donatılmış.
Yani bu etkinliği izlemeye gelenlerin her açıdan sahneye çıkanları görmesi ve dinlemesi sağlanmış.
Ses ve görüntü mükemmel.
Ayrıca alandan çekim yapan yerdeki kameralara dronlar da destek veriyor.
Yani tam bir görsel şov ve büyüleyici bir törenin içindeydik.
Sahne alan Gagauzların en ünlü sanatçılarının ana dillerinde yani Türkçe seslendirdikleri birbirinden güzel şarkıları Türkiye dışında bir ülkede Türkçe olarak dinlemenin hazzını ve gururunu yaşadım.
Bu güzelliği ve şarkıları, o muhteşem anı sosyal medya hesabım Instagramdan da canlı yayın yaparak paylaştım.
Kongaz'da bulunan bu özel alanı herkesin görmesini isterim.
Burada Gagauz kardeşlerimiz ile birlikte yeni yıl coşkusu yaşamak güzeldi.
Ev sahiplerimiz ile yeni yıl için süslenen çam ağacının önünde anı fotoğrafı için bir araya geldiğimizde kendilerine ağaç süsleme geleneğinin biz Türklere ait olduğunu ve tüm dünyaya bizden geçtiğini anlattığımda şaşkınlıklarını görmeliydiniz.
Evet her yeni yıl etkinliğinde evlerimiz başta olmak üzere her yerde gördüğümüz bu rengarenk ışıklı ağaç kadim atalarımızın ve geçmişimizin dünya milletlerine bir armağanı.
Biz Türkler yeni yıl ve yeni yaşam döngüsü olarak kutladığımız 'Nardugan Bayramı'nı Asya bozkırlarından dünyanın her noktasına taşımışız.
Bu alan sadece Gagavuzya'da değil Moldova'da da çok ünlü.
Burayı inşa edip Gagauzyeri'ne kazandıran Rusya yanlısı Şor Partisi'nin lideri iş insanı İlan Şor'a herkes minnettar.
Bu minnet siyasi anlamda da vücut bulmuş.
Bu dönem Moldova'ya girişi bile yasak olan, hatta partisi kapatılmak istenen İlan Şor'un desteklediği Gagauzyeri Halk Topluşu Başkanı Evgeniya Gutul bu siyasi yapının başarısı ile sandıktan yetki almış.
Bu etkinliğin de startını bu gece o yaptı.
Hatta bu parkın açılışını da.
GagauziyaLand Moldova merkez yönetimine bir gövde gösterisi olarak bütçeden bir lira alınmadan tamamen Şor Partisi finansmanı ile tamamlanmış.
Parkın açılışı da Başkan Evgeniya Gutul, Gagauziya Halk Topluşu Başkanı Dimitriy Konstantinov, Moldova Parlamentosu Gagauz Milletvekilleri Vasiliy Boka, Marina Tauber, Aleksandr Suhodolskiy ve Kongaz Belediye Başkanı Mihail Esir tarafından yapılmış.
Gecenin soğuğu ve ufak ufak da yağmaya başlayıp rüzgarın da etkisi ile yüzümüzü yalayan kar taneciklerine karşı direncimizin kırıldığını gören başkan Dimitri Köse'nin teklifi üzerine alandan ayrılırken her daim burayı hatırlayacağımız birer de hediye alıyoruz.
Üzerinde bulunan karekodunu cep telefonlarımıza okuttugumuzda Gagauzyeri ve GagauziyaLand 'ı anlatan bir video açılan bu hediye ile videoyu izleyerek geldiğimiz istikamete Tomay'a doğru ve bizi bekleyen Alona Stamat Yalama'nın kendi elleri ile hazırladığı muhteşem ziyafet sofrasına, Yalama ailesinin evine geçiyoruz.
Üzerinde bulunan karekodunu cep telefonlarımıza okuttugumuzda Gagauzyeri ve GagauziyaLand 'ı anlatan bir video açılan bu hediye ile videoyu izleyerek geldiğimiz istikamete Tomay'a doğru ve bizi bekleyen Alona Stamat Yalama'nın kendi elleri ile hazırladığı muhteşem ziyafet sofrasına, Yalama ailesinin evine geçiyoruz.
Malum biz misafiriz ve ev sahiplerimiz de bizim için erken yılbaşı sofrası kurmuş.
Bize BORÇ denen bir milli yemek ikram eden Alona tüm zamanını bizim için seferber etmiş adeta.
Bizim de KOMPOT dediğimiz el yapımı meyve suları başta olmak üzere yerel lezzetlerin damaklarımızı şenkendirdiği bir gecedeyiz.
Sofra ve yemek olunca burada gelenekler yaşama renk katıyor.
Şarap ikramı ise olmazsa olmaz kural.
Başta Tomay Belediye Başkanı Dimitri Köse olmak üzere, Alona Stamat Yalama ve eşi Tomay Belediye Meclisi Başkanı Valeri Yalama ile otelinde konakladığımız iş insanı İvan Nedov'a teşekkür ediyorum.
EZELDEN BERİ TOMAYDALAR SANKİ
Gagauzyeri'ne ayak bastığımda, özellikke de Tomay'da gezinirken bu kardeşlerimizin mimari tarzları da dikkatimi çekti.
Kendilerine has bir yapı stilleri var.
Muhabbetin en derinini yaşadığımız Yalama ailesinin evi geleneksel süslemeleri
ile dikkat çekiyor.
Bakımlı ve oldukça masraf yapılarak bir kaç kuşaktan beri elden ele aktarılmış.
Büyük dedeler ve nineler ile onların da burada yaşadığı aktarılıyor.
Gagauz yaşamının vücuda gelmiş bu aile ocağını ölümsüzleştirmek için fotoğrafını çektim bir de daha eski ancak geleneksel duvar süslemeleri olan komşularının evini.
Valeri ve Alona Yalama'nın Vladimir ve Oleg adında iki çocukları var.
Biri yanlarında diğeri Almanya Berlin'de.
Vladimir yazılım uzmanı, Oleg ise aile şirketlerinde yönetici.
Bu çekirdek ailenin 3 de torunu var.
Büyük torun Aleksandır Almanya'da
Küçük torunlar yani Oleg'inkiler Valeriya ve Sofiya Tomay'da.
Bunlardan biri de Valeriya.
Ev sahibimiz de olan bu minik prenses Tomay'da yapılacak olan Gagauzyeri'nin 30. kuruluş yıldönümü etkinliklerine katılacak olmasından dolayı oldukça heyecanlı ve mutlu bir şekilde bize prova yapıyor.
Ertesi gün Tomay Kültür Merkezi'nde sahne alan Valeria ve diğer yeni nesil Gagauzları görmenizi, izlemenizi ve o heyecanı yaşamanızı isterdim.
Valeri ve Alona büyüklerinin Tomay'a geliş tarihlerini bilmiyor.
Anlayacağınız Yalama ailesi ezelden beri Tomay'da sanki.
Tarihlerine yönelik büyüklerinin anlattıklarından, anılarında kalan acı olaylardan biri de 1946 yılında yaşanan büyük açlık.
Binlerce insanın kırıldığı bu olay Gagavuzların en acı anılarından.
Savaş koşullarının da etkisi ile yaşanan büyük kırım belleklerde derin izler bırakmış.
Toplu definlerin yarattığı acı anılar hala canlı.
İkinci dünya savaşı yıllarında Alman ordularının konaklama ve ikmal noktalarından da olan bu sahada Almanlar Gagavuzlara işgal ettikleri diğer bölgelerdeki Türklere davrandıkları gibi davranmışlar.
Dokunmamışlar ve bir kötülükleri olmamış.
Sadece ara sıra evlerin kapılarını çalıp yumurta ve et istemişler.
Rahmetli annem de anlatırdı.
Bulgaristan'da da bizim köyümüz Karaçufallar'a (Prezvitel Kozma) gelen Alman askerleri biz Türklere iyi davranmış.
Saygı duymuşlar bize.
Birinci dünya savaşında aynı safta oluşlarımızdan sanırım.
Bir de Türkiye'nin ikinci dünya savaşında tarafsız kalması bu tutumlarında belirleyici olmuş olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder