10 Haziran 2024 Pazartesi

BULGARİSTAN SEÇİMLERİNDE SANDIĞA YANSIYAN İLGİSİZLİK VE ÇIKAN SONUÇLAR SİYASİ LİDERLERİ DE UMUTSUZLUĞA İTTİ


Siyasi istikrarsızlık yüzünden son 3 yılda 6'ncı kez sandık başına giden Bulgaristan'da dün yapılan Avrupa Parlamentosu ve Ulusal Meclis seçimlerinde tarihi bir ilgisizlik yaşandı. 350 bin oy potansiyeli olan Türkiye'den sandık başına 46 bin 495 kişi giderken bu düşüş soydaş yoğunluğunun yaşandığı kentlerde kendini daha çok hissettirdi.
Bursa'da 9 Nisan seçimlerinde 17 bin 111 oy kullanılan sandıklarda bu defa sadece 10 bin 667 kişi tercihte bulundu.
Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı verilerine göre seçimler 5 kıtada sorunsuz bir şekilde gerçekleşti. En son Los Angeles’teki seçim sandıkları kapandı. Bulgaristan vatandaşları 60 ülkede 769 sandıkta oy kullandı.
En fazla seçim sandığı Avrupa’da kuruldu. Man Adası da dahil olmak üzere 118 seçim sandığında oylamanın gerçekleştiği Birleşik Krallık’ta seçim günü Bulgaristan saatiyle 22.00’de sona erdi.
Almanya’da 103, İspanya’da 64, Yunanistan’da 28 (kuzeydeki ve adalardaki tatil beldeleri dahil), İtalya’da 27, Belçika’da 16, Avusturya ve Fransa’da 15’er seçim sandığında oylama yapıldı. ABD’de 55, Kanada’da ise 16 seçim sandığı açıldı.

HÜKÜMET İÇİN HESAPLAR TUTMUYOR

Son 3 yılda 6’ncı kez erken seçim düzenlenen Bulgaristan’da siyasetçiler, genel seçim sonrasında hükümetin kurulabileceği konusunda umutsuz olduklarını söyledi.
Genel seçim ve Avrupa Parlamentosu seçimleri için sandık başına giden Bulgaristan siyasileri sandık sonuçları hakkında yaptıkları değerlendirmelerde ülkede yeni bir hükümetin kurulması konusunda karamsar olduklarını belirttiler 
Cumhurbaşkanı Rumen Radev, “Bu seçim sonrası yeni bir hükümetin kurulup kurulmaması tamamen partilere bağlı. Umarım siyasi partiler toplumsal çıkarları kendi dar siyasi çıkarlarından üstün tutarlar.” derken, Cumhurbaşkanı Yardımcısı İliyana Yotova, seçim sonrası hükümetin kurulması konusunda “Kesinlikle iyimser değilim. Bugün politikacılar pek heyecanlı görünüyorlar. Umarım sağduyulu yaklaşım ağır basar.” diye konuştu.

Ülkenin en büyük siyasi partisi olan Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşların (GERB) Genel Başkanı Boyko Borisov da hükümet kurulması konusunda karamsar olduğunu belirterek, “Hükümet nasıl kurulabilecek pek kestiremiyorum. Öte yandan yeniden erken seçime gidilirse çıkacak siyasi manzara da aynı olacak.” dedi.

Üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) partisi Onursal Başkanı Ahmet Doğan ise yaptığı değerlendirmede “İstikrarlı bir hükümet formülü göremiyorum” diye konuştu.
Son parlamentonun ikinci büyük gücü olan Değişime Devam (PP-DB) partisinin Eş Başkanı ve eski Başbakan Kiril Petkov ise hükümet kurma çalışmaları sırasında HÖH partisi ile görüşmeyeceklerini belirtti.
Bulgaristan’ın son hükümeti sadece 9 ay iktidarda kalabilmişti.

Avrupa Parlamentosunda Bulgaristan 6 siyasi güç tarafından temsil edilecek

 


Bulgaristan Ulusal Radyosu’nun seçim ortağı olan 'Gallup International Balkan' sosyoloji ajansının dün akşam saat 20.00 itibari ile sandık çıkış verilerine göre, 9 Haziran 2024 gerçekleşen seçim sonuçlarında, Avrupa Parlamentosu'nda Bulgaristan 6 siyasi güç tarafından temsil edilecek.

Oy dağılımı şu şekilde:

“GERB ve SDS” : oyların yüzde 26,5 ile Arupa Parlamentosu’nda 5 koltuk alıyor

PP-BD : oyların yüzde 16 ile 3 koltuk;

“Vazrajdane” : oyların yüzde 15,4 ile 3 koltuk;

“DPS” : oyların yüzde 11,7 ile 3 koltuk;

“Bulgaristan için BSP” : oyların yüzde 9,7 ile 2 koltuk;

İTN : oyların yüzde 6,2 ile1 koltuk.

Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılım oranı yüzde 29,8.

Kimseyi desteklemiyorum şıkkını kullananların oranı ise yüzde 3,1.

9 Haziran 2024 Pazar

BULGARİSTAN SEÇMENİ TERCİHİNİ 'HAK VE ÖZGÜRLÜKLER' TEMELİNDE KULLANMALI!


Siyasi istikrar arayışındaki Bulgaristan’da bugün 6. kez Halk Meclisi ve Avrupa Parlamentosu seçimleri yapılıyor. Ülke içinde ve dışındaki Türk ve Müslümanlar ile diğer azınlıkların beklentisi yaşadıkları sorun ve problemlerin çözümü doğrultusunda vaatlerde bulunan siyasilerin sandıktan başarı ile çıkması.

Bulgaristan seçimlerinde bir diğer ilginç durum ise ezici çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH /DPS) 'nin seçimlere bir Bulgar genel başkan ile gitmesi.
HÖH açısından bir sandık sınavı niteliğindeki bu durum Türk asıllı seçmen açısından da önemli. Sandığa yansıyacak irade HÖH tabanının mevcut duruma onay verip vermediğini de ortaya koyacak.
Bu gün ülke içinde ve Türkiye başta olmak üzere dünyanın değişik bölgelerinde kurulan 769 sandıkta oy kullanacak Bulgaristan vatandaşları 720 üyeli Avrupa Parlamentosu’nda Bulgaristan’ı temsil edecek 17 milletvekili ve 240 üyeli Halk Meclisi 50. Dönem milletvekillerini seçecek.
Seçim yarışına 20 parti, 1 bağımsız aday ve 11 koalisyon olmak üzere toplam 24 siyasi oluşum katılıyor. 
Oy verme işleminin seçmen sayısının 300’ün üzerinde olduğu yerlerde oylama makineleri ile de yapılabildiği ülkede muhtemel karışıklıkların giderilmesi için Avrupa Parlamentosu oy pusulaları mavi, Halk Meclisi pusulalaları ise yeşil mürekkeple basıldı.
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde 6 milyon 138 bin 050 kişinin oy kullanma hakkı bulunan ülkede Halk Meclisi seçimleri için ise 6 milyon 593 bin 275 kişi tercihte bulunacak.
Yurt dışında bulunan Bulgaristan vatandaşları, tercihli oy kullanmak imkanına sahip olmayıp sadece parti ve koalisyonlara oy verebilecek.
Seçimler için Bulgaristan'da 12 bin 900 noktada sandık kurulurken yurt dışında kurulan sandıkların toplam sayısı ise 769. 
Yurt dışında yaşayan Bulgaristan vatandaşları için en çok sandık sayısı 166 ile Türkiye’de kurulurken Büyük Britanya Birleşik Krallığı ve Kuzey İrlanda'da 118, Almanya'da 103, İspanya'da 64, Amerika Birleşik Devletleri'nde ise 55 noktada oy kullanılabilecek.

TÜRK VE MÜSLÜMAN ASILLI SEÇMENLERİN BEKLENTİLERİ

Seçim ve sandık sonuçlarında oldukça etkili bir sayısal gücü bulunan Türk asıllı Bulgaristan vatandaşlarının sandık tercihlerini belirleyecek ve çözüm beklediği sorunlar şu şekilde;

- Bulgaristan ulusal azınlıklar ve hakları yasası acil olarak anayasada yer almalı,
- Komünist rejim tarafından doğdukları, büyüdükleri vatanlarını terke zorlanan, adeta sürülen Türk ve müslümanlar ile o dönemin siyasi muhalifleri şartsız olarak yeniden siyasi ve sosyal haklarına kavuşturulmalı,
- Oy kullanacak Bulgaristan vatandaşları Türkiye’deki sayısal varlığı yüzbinlerle ifade edebilecek rakamlardayken en az 350 bin kişinin oy kullandığı gerçeği görülmeli, kurulan sandık sayısının yetersizliği ve bunun siyasi sorumluluğu kabul edilmelidir.
- Bulgaristan’da anadilde eğitim zorunlu hale getirilmeli, bu hak anayasal güvence altına alınmalıdır.
- Bulgaristan okullarında okutulan tarih kitaplarında Türklere karşı bulunan düşmanca ifadeler çıkarılmalı, bölge barışına asla katkıda bulunmayan kin ve nefret içerikli söylemler düzeltilmeli,
- Bu konularda Türk ve Bulgar bilim insanlarından oluşacak bir komisyon kurulmalı, müfredat Türk ve Bulgar halklarının kardeşliği esas alınarak yeniden yazılmalı,
- Azınlıkların birinci sınıf vatandaş olarak tüm kurum ve kuruluşlarda eşit şekilde temsili sağlanmalıdır,
- Bulgaristan dışında yaşayanlar doğdukları topraklarda üvey evlat muamelesi gördükleri kaygısını taşımaktadırlar. Doğdukları, büyüdükleri vatanlarında eşit vatandaş olarak yaşama fırsatı ve hakkı talep etmektedirler. Bulgaristan’da seçimlere katılacak her siyasi parti temel insan haklarına saygı çerçevesinde ileri demokrasi ile yönetilen bir Bulgaristan’ı sağlayacaklarını taahhüt ve ilan etmelidir.
- İleri demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla yerleştiği bir Bulgaristan’da yaşamak en temel arzumuzdur. Soya dönüş siyasetinin mimarları tarih önünde mahkûm edilmeli, yaşananların bir daha tekrarlanmaması için bu süreçte yer alan, sorumluluğu bulunan herkesin mahkeme huzuruna çıkarılması, yargılanması sağlanmalıdır.
- Vatanlarında yaşasın ya da koparılmış olsun tüm Bulgaristan Türklerinin beklentisi Avrupa değerlerinin uygulanması ve bu değerlere olan inancın sarsılmamasıdır. Bunun için Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan'ın bu konuda AB müktesebatına uygun adımlar atması saglanmalıdır.
- Bu konuda şimdiye kadar atılmış hukuksal adımlar mutlaka tamamlanmalı, 30 yılı bulan yargılama ve karar alma süreçleri suçluların cezalanması ile sonlandırılmalı, dönemin şehit yakınları ile mağdurlarına hak ettikleri maddi manevi tazminatlar derhal verilmelidir.
- Soya dönüş siyaseti sürecinde gasp edilen kimlikler yasal başvuru gerekmeksizin devletçe tek taraflı olarak iade edilmeli ve kütük kayıtları aslına uygun olarak yeniden düzenlemelidir.
- Acil olarak (gerekli kanuni düzenlemeler yürürlüğe girene kadar) ismini geri alma işlemleri kolaylaştırmalı, başvuruda konsolosluklar yetkili kılınmalı, vefat edenlerin isimleri ise otomatik olarak iade edilmeli bunun için sadece bir varisin başvurusu yeterli olmalıdır.
- Yurtdışında bulunan Bulgaristan çifte vatandaşlarına Bulgaristan’da seçme hakkı yanında seçilme hakkı da mutlaka verilmelidir.
- Tarihi eserlerin, kültür varlıkların korunması sağlanmalı, vakıf malları sahiplerine derhal iade edilmelidir.
- Özellikle 1950-70 ve sonrasında göç etmiş insanlarımızın Bulgaristan’daki çalışma süreleri sosyal güvenlik anlaşması kapsamına alınarak yasal statüye kavuşturulmalıdır.
- Bu yıllarda totaliter rejimin baskıları sonucu vatanlarını terk eden ve Bulgaristan dışında yaşamak zorunda bırakılan insanlarımıza vatanlarına giriş kolaylığı sağlanmalı, talep edenlere etnik ayrım yapılmaksızın tekrar oturum ve vatandaşlık verilmelidir.
- Vatanları ile vatanlarından koparılanların karşılıklı geliştirecekleri her türlü projeye gerek Bulgaristan devleti gerekse yerel yönetimlerce gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.

8 Haziran 2024 Cumartesi

Avrupa Vizesi 'Schengen'e zam var

 


Almanya ile AB ülkeleri 11 Haziran’da Türklere vizeye zam yapıyor. Bir Türk’ün vize ücreti 90 Euro oluyor ama randevu yok. Alman Büyükelçiliği, "Vize randevusu 7 ayı bulabilir. Buna göre hesap edin. Listeye önceden adını yazdırmayan randevu da alamaz“ açıklaması yaptı.
Türklerin Avrupa ülkelerine vize çilesi giderek katlanıyor. İş insanları artık iş görüşmeleri için Avrupa'ya gelemez oldu, öğrenciler büyük sıkıntı yaşıyor, insanlar akrabalarını ziyaret edemiyor, en yakınlarının düğünlerine dahi gidemiyor.
Minibüslere doluşup kaçak olarak Alman sınırına girenler, sorgusuz sualsiz ülkede izini kaybettirirken, çileyi işi gücü, eğitimi olanlar çekiyor.
Yurt dışında en çok Türk ya da Türk kökenlinin yaşadığı ülke olan Almanya’ya vize ücreti Türk vatandaşları için 90 Euro oldu. 11 yaşına kadar olanlar için ücretsiz. Ancak, Alman vizesine başvuru randevusu almak neredeyse imkansız.

'UZUN SÜRELERİ DİKKATE ALIN'

Almanya’nın Türkiye’deki temsilciliklerinden yapılan açıklamada, "Bekleme süresi 7 ayı bulabilir“ deniliyor. Vize randevusu alabilenler görüşmeye çağrılıyor, bir bekleme süreci de ondan sonra başlıyor. 
Tüm AB ülkeleri için geçerli olacak vizeye zammın 11 Haziran 2024‘te başlayacağının belirtildiği açıklamada, "Türkiye’deki temsilciliklerimizde uzun randevu bekleme süreleri ve vize başvurularının uzun inceleme süreleri dikkate alınmalıdır. Bu süre bir ayla yedi (7 ay) ay arasında değişebilmektedir. Lütfen seyahat planınızı buna göre yapınız“ deniliyor.
Açıklamada, önemli bir uyarıda da bulunuldu:
"Vize başvurusu için öncelikle başkonsolosluklar ya da elçiliğin bekleme listesine kayıt yaptırmanız çok önemli. Vize randevuları bu başvurulardaki kronolojik (tarihi) sıraya göre değerlendirmeye alınacaktır. Eğer bu listeye yazılmakta gecikirseniz, vize randevu talebiniz dikkate alınmayabilir ya da planladığınız geziden sonraki bir tarihe randevu verilebilir."

Avrupa Birliği'nin küçük fonlu büyük hayalleri 'Balkan Ortak Pazar Projesi'



Avrupa Komisyonu, geçtiğimiz Kasım ayında AB üye ülkeleri ile Batı Balkanlar arasındaki sosyo-ekonomik uçurumu azaltmayı, bölge ülkelerini Ortak Bölgesel Pazar (CRM) çerçevesinde daha fazla bütünleştirmeyi ve bölgenin AB pazarına dahil edilmesine hazırlanmayı amaçlayan bir ekonomik program olan Batı Balkanlar için Büyüme Planı'nı sundu. Pek çok uzmanın büyük umutlarla beklediği plan, sunulduktan kısa bir süre sonra çok ciddi tartışmaları da beraberinde getirdi.
Ekonomi uzmanlarının pek çoğu Batı Balkanlar için Büyüme Planı planının faydalarından bahsetse de diğer bir uzman grubu fonların belirlenen hedefleri karşılamaya yeterli olmadığının altını çiziyor. 

FONLAR YETERSİZ

Viyana Uluslararası Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü'nden (WIIW) ekonomi uzmanı Branimir Jovanović, AB Büyüme Planı’nın bölge ülkelerinin şu anda aldığı Katılım Öncesi Yardım Fonları’nın (IPA) yaklaşık %20'sini temsil ettiğini ve bunun önemli bir artış teşkil etmediğinin altını çizdi. Açıklamalarına “AB tarafından belirlenen yeni fonlar, bölgedeki GSYİH'nın iki katına çıkarılması ve benzeri hedeflere kesinlikle ulaşılamayacak. Çünkü spesifik tedbirler çok zayıf. Planın mali bileşeninin toplam büyüklüğü 6 milyar avro. Şu anki IPA fonlarının toplam büyüklüğü ise 30 milyar euro. IPA fonları birkaç yıldır dağıtılıyor. Fakat şimdiye kadar önemli sonuç vermedi. Bundan beş kat daha küçük olan bu yeni fonun başarılı olması akla uygun değil” diye devam etti.
Karadağlı ekonomi analisti ve BiznisCG portalının sahibi olan Predrag Zečević de Jovanović ile aynı karamsarlığa sahip. Karadağ'ın Büyüme Planı’ndan yaklaşık 413 milyon avro alabileceği hakkında değerlendirmede bulunduğu bir yazısında söz konusu fonların önemli olduğunu ancak bölge ülkeleri ile AB arasındaki ekonomik açığı kapatmada yeterli olmadığına vurgu yaptıktan sonra “Karadağ'ın tek başına, çok ihtiyaç duyulan otoyollar, otobanlar ve demiryolu ağının inşası için 6-8 milyar avroya ihtiyacı var. Bu, kelimenin tam anlamıyla Karadağ'ın yıllık GSYİH'sına eşit” açıklamasında bulundu. Uzman isim ayrıca Büyüme Planının iyi bir fikir olduğunu ancak AB'nin, AB yapısal fonlarının kullanımına olanak sağlayarak bölge ülkelerine daha iyi hizmet vereceğini sözlerine ekledi.

DIŞ POLİTİKADA UYUMA ÖNCELİK

AB kurumları, bölgedeki ülkelerin fonlara erişim için bir dizi kriteri karşılaması gerektiği konusunda ısrar ediyor. Bunlar arasında hukukun üstünlüğü ve demokrasinin yanı sıra siyasi kriterlere ilişkin reformlar da yer alıyor. Kosova ve Sırbistan açısından bu durum aynı zamanda ilişkilerin normalleşmesinde kaydedilen ilerlemeyle de ilgili bir parametre olarak göze çarpıyor.
AB dış politikasına uyum da fonların dağıtımında önemli bir rol oynayacak. Radio Free Europe'ta çıkan bir habere göre AB kurumları arasında bu konuyla ilgili görüş ayrılıkları mevcut. Avrupa Parlamentosu, Rusya'ya karşı yaptırımlar da dahil olmak üzere dış politika ile uyumun, fon dağıtımı için ön koşul olması gerektiğinde ısrar ederken, diğer kurumların tutumu galip geldi ve bölgedeki ülkelerin “dış politikaya uyum sağlamaları” yerine “dış politikaya uyum sağlamaları beklentisini” savundu. Ekonomist Jovanović ise bahis konusu fonların bölgedeki politikacıları gerekli reformları uygulamaya zorlamayacak derecede düşük olduğunun altını çizerek karamsarlığını devam ettiriyor. Jovanović konu hakkında “Yeni fonların detaylarına bakacak olursak 4 yıllık sürede sadece 2 milyar euro hibe veriliyor. Yani tüm bölge için yılda yalnızca 500 milyon euro, bu da bölgenin yıllık GSYİH'sının yaklaşık %0,3'üne tekabül ediyor. İstatistiksel hata düzeyindeki bu kadar küçük fonların politikacıları yıllardır uygulamak istemediği reformları uygulamaya zorlaması nasıl beklenebilir?" diyor.

MÜZAKERE SÜRECİ BELİRLEYİCİ

Bazı ülkelere reform eksikliği nedeniyle fon verilmemesinin mümkün olup olmadığı sorusuna da değinin Jovanović “Teoride evet, ancak pratikte bazı ülkelerin daha az, bazılarının daha fazla alabileceğini ancak hiçbirinin sıfır olmayacağını” belirtiyor.
Uzman isim konu hakkında “Muhtemelen ülkeler mevcut fonların ancak yarısını alacaklar. Çünkü fonları almanın şartı, ülkelerin Avrupa Komisyonu ile müzakere edeceği reform gündemlerinin yerine getirilmesi olarak belirlenmiş durumda. Yani AB'nin ülkelere reform dayatması değil, her ülke AB ile yapılması gerekenleri müzakere edecek ve sonrasında bu gündemler, ülkelerin yerine getireceği ve dolayısıyla bir miktar fon alacağı, o kadar da sorunlu olmayan reformları içerecek” diyor.
Üsküp'teki Avrupa Politika Enstitüsü (EPI) araştırmacılarından Stefan Ristovski, reform eksikliğinin kesinlikle bölgedeki bazı ülkelerin Büyüme Planı’nın faydalarından yararlanamamasıyla sonuçlanacağını savunanlar arasında yer alıyor. Ristovski “Büyüme Planı teklifi iç plandaki ilerlemeye, yani hızlandırılmış reformlar için siyasi irade ve geniş toplumsal mutabakata, Ortak Bölgesel Pazar’daki gelişmeye ve Dünya Bankası ülkelerinin ek fonlar için hazmetme kapasitelerine endekslenmiş durumda. Reformların yapılmaması, kesinlikle bölgedeki bazı ülkelerin Büyüme Planı’nın sunduğu faydalardan yararlanamamasıyla sonuçlanacak. Bu, aynı zamanda, reformların etkili bir şekilde izlenme ve değerlendirilmesine hatta AB'nin yerleşik koşullu mekanizmayı tarafsız bir şekilde uygulama konusundaki kararlılığına da bağlı olacaktır” diyor.
Avrupa kurumları Batı Balkanlar Büyüme Planı’na ilişkin karar metnini tamamlarken, bölge ülkeleri de fon alabilmenin koşulu olacak reform gündemlerini hazırlamaya çalışıyor. Fakat bunlar arasında Karadağ diğerlerinden daha yavaş adımlar atarak plana dahil olmayacağı yönündeki kuşkuları arttırıyor.
Predrag Zečević, planın iddialı ve işlevsel olduğunu ancak bazı yönlerinin geliştirilebileceğini belirterek yaptığı açıklamasında “Karadağ hükümeti, küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi için özel sektörü en az 100-150 milyon avroyla desteklemeli. Karadağ, dünyada kamu sektöründeki ortalama maaşların, özel sektördeki maaşlardan en az %30 daha yüksek olduğu tek ülke. Bu çok saçma. Çünkü bütçeyi dolduran ve ekonomiyi yönlendiren özel sektör. Kamu yönetimi o kadar çekici hale geldi ki bütçeyi dolduran ve ekonomiyi yönlendiren özel sektör oldu” ifadelerini kullandı.

PLAN AB TEK PAZARINA TAM ERİŞİM SAĞLAMIYOR

Büyüme Planı, esasında bölge ülkelerinin artan büyüme oranlarına, AB'ye ekonomik yakınlaşmaya ve sosyal ilerlemeye ulaşabilmesi için ihtiyaç duyduğu dört temel üzerine oturuyor.
Birincil olarak mevcut Ortak Bölgesel Pazar (CRM) aracılığıyla bölge içindeki ekonomik entegrasyonu destekliyor ve esasında AB'nin tek pazar modelinden esinlenerek bölge için ortak pazar geliştirmeyi amaçlıyor. İkincisi entegrasyonu Avrupa Birliği (AB) düzeyine genişletmeyi ve bölgenin AB'nin tek pazarıyla ekonomik bağlarını güçlendirmeyi amaçlıyor. Üçüncüsü entegrasyon çabalarını kolaylaştırmak ve gerekli reformları teşvik etmek için bölgeye ek mali yardım sağlanmasına odaklanıyor. Dördüncüsü ise bölgenin AB standartlarını karşılaması için gereken temel reformların hızlandırılmasında motivasyon sağlanmasını amaçlanıyor.
Büyüme Planı’nın olumlu yönlerinden bahseden Branimir Jovanović planın, AB ortak pazarının, AB'ye katılmadan önce Batı Balkanlara açma niyetinin olumlu bir girişim olduğuna vurgu yapıyor. Beri yandan Jovanović, planda belirtilen spesifik önlemlerin yetersiz olduğunu, dolayısıyla Batı Balkanlar'ın AB pazarına tam erişim hakkını vermekten uzak olduğunu "Batı Balkanlar Ortak Bölgesel Pazarı, bölgedeki çözülmemiş siyasi sorunlar nedeniyle şu anda düzgün çalışmıyor. Yeni planın bu sorunların üstesinden gelmeye yönelik çözümler sunduğunu da iddia edemeyiz" sözleriyle ifade ediyor.
Stefan Ristvoski de ortak pazara "erken" entegrasyonun AB sınırlarını tamamen açmayacağını, bunun yerine Dünya Bankası ülkelerinin ilgili AB müktesebatını benimsemeleri halinde prosedürlerin basitleştirilmesini ve ticaret için daha düşük maliyetlerin sunulmasını sağlayacağını iddia ediyor. Ristovski ayrıca "Batı Balkan ekonomileri AB ortalamalarının önemli ölçüde gerisinde kalıyor. Bu nedenle finansmanın artması AB pazarına entegrasyon için motive edici olabilir” diyor.
Avrupa Parlamentosu ve AB Konseyi henüz nihai karar metni üzerinde anlaşmaya varamadı. Avrupa Parlamentosu'nun Nisan ayında dağılması nedeniyle kurumlar önemli bir zaman baskısı altında ve kararın kabulü için bu kurumun onayı gerekiyor. Gelecek hafta uzlaşmaya varılamaması halinde Büyüme Planı'nın kabulünün kış aylarına sarkması ön görülüyor.

(Murat Öztürk / YENİÇAĞ)

5 Haziran 2024 Çarşamba

Bulgaristan eski başbakanları Denkov ve Petkov'dan jet hızıyla Türkiye turu




Pazar günü yapılacak Bulgaristan genel seçimlerinde Avrupa ve Bulgaristan parlamentosu için oy kullanma of devam ederken Türkiye'deki çifte vatandaşlara yönelik ilgi de zirve yaptı. 
Bir süre önce Türkiye'ye gelerek İzmir, Manisa, Balıkesir, Bursa, Yalova, Kocaeli, İstanbul ve Edirne'de de temaslarda bulunan Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH) Eş Genel Başkanı Cevdet Çakırov'un ardından Bulgaristan geçmiş dönem başbakanları Akademik Profesör Doktor Nikolay Denkov ve Kiril Petkov da 2 günlük Türkiye ziyaretleri kapsamında Bursa, İstanbul ve Trakya'da Belediye Başkanları ve sivil toplum kuruluşları yöneticileri ile görüşmeler yaptı.

Adeta yıldırım hızıyla gerçekleşen ziyaretlerine Bursa'dan başlayan Bulgaristan Değişime Devam Partisi Genel Başkanı Kiril Petkov ve Dr. Denkov'un ilk durağı Bursa Büyükşehir Belediyesi idi.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile Bursa üzerine gerçekleşen sohbetin ardından Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (Bal Göç) Genel Başkanı Profesör Doktor Emin Balkan'a konuk olan Bulgaristan geçmiş dönem başbakanlarının buradaki gündemi seçimler ve Bulgaristan Türkleri idi.

Bal Göç'te oldukça kalabalık bir heyet tarafından karşılanan konuklara Türk asıllı Bulgaristan Şumnu (Şumen) kenti Milletvekili Bünyamin Hasan ve Parti'nin Türkiye sorumlusu Milena Kirilova da eşlik etti.
Türkiye'den tüm Bulgaristan Türkleri ile diğer azınlıklara seslenen başbakanlar iktidara gelmeleri halinde Bulgaristan'da azınlık sorunu diye bir konu bırakmayacakları sözü verdi.
Başta Türkçe eğitim olmak üzere halen gündemde olan tüm çelişkilerin giderileceği tam demokratik Bulgaristan'ı mutlaka kuracaklarını vadeden Bulgaristan siyasileri partilerinin 15 kişilik Türk kontenjanı olduğunu, gelecek dönem de Türkiye'den bir çifte vatandaşı mutlaka parlamentoya sokacaklarını vurguladılar.
Bal Göç ziyaretinin ardından Bursa'dan ayrılan heyet geceyi İstanbul'da geçirdi. 

Ertesi gün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile bir araya gelen Bulgaristan Cumhuriyeti Değişime Devam  Partisi Genel Başkanı Kiril Petkov ve ПП-ГЕРБ koalisyon hükümetinin Başbakanı Nikolay Denkov Başkan İmamoğlu'ndan kent hakkında brifing aldı.
Bu görüşmenin ardından İstanbul programı kapsamında Bulgaristan Türkleri Derneği (Bul Türk) Başkanı Rafet Ulutürk ile de bir araya gelen heyet bu kentte yaşayan soydaşlarımızın taleplerini not etti. 
İstanbul ziyaretlerinin ardından programlarına Kırklareli ve Babaeski'de devam eden heyet burada da Balkan Türkleri Derneği'ni ziyaret edip bilgi aldıktan sonra ülkelerine döndü.




BULGARİSTAN'DA TÜRK VE MÜSLÜMANLARIN 
ÇÖZÜMÜNÜ BEKLEDİĞİ SORUNLAR  

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu'nun Bulgaristan'da yaşayan Türk ve müslümanların hakları için yayınladığı 17 maddelik deklerasyonu Bulgaristan siyasetinin nabzını tutan parti liderlerine bir kez daha hatırlatma sorumlulugundayım ;
- Komünist rejim tarafından doğdukları, büyüdükleri vatanlarını terke zorlanan, adeta sürülen insanlarımız Türkiye’de kurulacak sandıkların Bulgaristan vatandaşları için anayasal haklarını kullanma, doğdukları topraklarda kendilerini var etme ile yaşama ve yaşatma çabası olduğunun
bilincindedirler.
- Oy kullanacak Bulgaristan vatandaşları Türkiye’deki sayısal varlığı yüzbinlerle ifade edebilecek rakamlardayken en az 350 bin kişinin oy kullanacağı gerçeği görülmeli, Bulgaristan Cumhuriyeti hazırlıklarını buna göre yapmalı ve bunun siyasi sorumluluğunu kabul etmelidir. Son yaşanan süreç de dikkate alınarak Türkiye’de açılacak sandık sayısının bu seçimlerde de mutlaka en az 250 olması gerekmektedir.
- Bunun yanında Bulgaristan’da anadilde eğitimin zorunlu hale getirilmesi, bu hakkın anayasal güvence altına alınmasını beklenmektedir.

- Bulgaristan okullarında okutulan tarih kitaplarında Türklere karşı bulunan düşmanca ifadeler kaldırılmalı, bu duyguyu destekleyen ve bölge barışına asla katkıda bulunmayan tutuma son verilmelidir.
- Bu konularda Türk ve Bulgar bilim insanlarından oluşacak bir komisyon kurulmalı, müfredat yeniden yazılmalıdır.
- Azınlıkların birinci sınıf vatandaş olarak tüm kurum ve kuruluşlarda eşit şekilde temsili sağlanmalıdır.
- Bulgaristan dışında yaşayanlar doğdukları topraklarda üvey evlat muamelesi gördükleri kaygısını taşımaktadırlar. Doğdukları, büyüdükleri vatanlarında eşit vatandaş olarak yaşama fırsatı ve hakkı talep etmektedirler. Bulgaristan’da seçimlere katılacak her siyasi parti temel insan haklarına saygı çerçevesinde ileri demokrasi ile yönetilen bir Bulgaristan’ı sağlayacaklarını şimdiden taahhüt ve ilan etmelidir.
- İleri demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla yerleştiği bir Bulgaristan’da yaşamak en temel arzumuzdur. Soya dönüş siyasetinin mimarları tarih önünde mahkûm edilmeli, yaşananların bir daha tekrarlanmaması için bu süreçte yer alan, sorumluluğu bulunan herkesin mahkeme
huzuruna çıkarılması, yargılanması sağlanmalıdır.
- Vatanlarında yaşasın ya da koparılmış olsun tüm Bulgaristan Türklerinin beklentisi Avrupa değerlerinin uygulanması ve bu değerlere olan inancın sarsılmamasıdır. Bunun için Avrupa Birliği üyesi Bulgaristan'ın bu konuda AB müktesebatına uygun adımlar atması saglanmalıdır.
- Bu konuda şimdiye kadar atılmış hukuksal adımlar mutlaka tamamlanmalı, 30 yılı bulan yargılama ve karar alma süreçleri suçluların cezalanması ile sonlandırılmalı, dönemin şehit
yakınları ile mağdurlarına hak ettikleri maddi manevi tazminatlar derhal verilmelidir.
- Soya dönüş siyaseti sürecinde gasp edilen kimlikler yasal başvuru gerekmeksizin devletçe tek taraflı olarak iade etmeli ve kütük kayıtları aslına uygun olarak yeniden düzenlemelidir.
- Acil olarak (gerekli kanuni düzenlemeler yürürlüğe girene kadar) ismini geri
alma işlemleri kolaylaştırmalı, başvuruda konsolosluklar yetkili kılınmalı, vefat edenlerin isimleri ise otomatik olarak iade edilmeli bunun için sadece bir varisin başvurusu yeterli olmalıdır.
- Yurtdışında bulunan Bulgaristan çifte vatandaşlarına Bulgaristan’da seçme hakkı yanında seçilme hakkı da mutlaka verilmelidir.
- Tarihi eserlerin, kültür varlıklarının korunması sağlanmalı, vakıf malları sahiplerine derhal iade edilmelidir.
- Özellikle 1950-70 ve sonrasında göç etmiş insanlarımızın Bulgaristan’daki çalışma süreleri sosyal güvenlik anlaşması kapsamına alınarak yasal statüye kavuşturulmalıdır.
- Bu yıllarda totaliter rejimin baskıları sonucu vatanlarını terk eden ve Bulgaristan dışında yaşamak zorunda bırakılan insanlarımıza vatanlarına giriş kolaylığı sağlanmalı, talep edenlere etnik ayrım yapılmaksızın tekrar oturum ve vatandaşlık verilmelidir.
- Vatanları ile vatanlarından koparılanların karşılıklı geliştirecekleri her türlü projeye gerek Bulgaristan devleti gerekse yerel yönetimlerce gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır.

2 Haziran 2024 Pazar

BAL BAL Başkanı Akpınar'dan Türkiye'de yaşayan Bulgaristan vatandaşlarına oy kullanma çağrısı

Balıkesir Balkan Göçmenleri Kültür, Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (BAL-BAL) Başkanı Doktor Mustafa Akpınar 9 Haziran Pazar günü yapılacak olan Bulgaristan Parlamento seçimlerinde başta Türkiye olmak üzere Balıkesir’de yaşayan tüm Bulgaristan vatandaşlarını oy kullanmaya davet etti.
Bulgaristan Parlamento seçimleri nedeniyle seçim sandığı kurulacak okullar hakkında da bilgi veren Başkan Dr. Akpınar “Siyasi gerginlikten kurtulmak için oy kullanmalıyız ” dedi.

BAL BAL Başkanı Akpınar'ın açıklaması şu şekilde; 
“09 Haziran 2024 Pazar günü yapılacak olan Bulgaristan Parlamento seçimlerinde, Bulgaristan vatandaşı olan ve oy kullanma hakkı bulunan vatandaşlarımızı sandık başına davet ediyoruz. Bulgaristan’da, 9 Haziran’da eş zamanlı olarak düzenlenecek genel seçim ve Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine 20’si parti ve 12’si koalisyon olmak üzere toplam 32 siyasi güç katılacak. Son 3 yıldır ülkede yaşanan siyasi gerginlik ve istikrarsızlıktan kurtulmak amacıyla duyarlılık gösterip, vatandaşlık görevimizi yerine getirelim. Seçim günü, birlik ve beraberliğimizin sergilendiği gün, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkma günüdür! Oyunu kullan geleceğine sahip çık. Sandık başına gidelim oy hakkımızı kullanalım."
Balıkesir İli genelinde kurulacak 3 sandık ve yerleri :
- YUNUS EMRE ORTAOKULU
Dinkçiler Mahallesi Baruthane Caddesi No: 11 Altıeylül / Balıkesir
-  BANDIRMA BİLİM VE SANAT MERKEZİ
 17 Eylül Mahallesi Atatürk Caddesi No: 80 
 Bandırma / Balıkesir
- AYVALIK HALK EĞİTİM MERKEZİ 
150 Evler Mahallesi 1030 Sokak No: 7
Ayvalık/Balıkesir