16 Ocak 2021 Cumartesi

BULGARİSTAN’DA PARLAMENTO SEÇİMLERİ 4 NİSAN’DA

Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev parlamento seçimlerinin 4 Nisan tarihinde yapılacağını açıkladı. Radev ulusa sesleniş konuşmasında aktardığı kararını duyururken seçim tarihiyle ilgili olan kararnameyi de imzaladığını belirtti. Cumhurbaşkanı Radev, ülke olarak corona virüs salgını ortamında seçim yaparak bir ilke imza atacaklarını da belirttiği konuşmasında seçimlerde ilk defa elektronik olarak oy verme işlemi gerçekleştireceğinin önemine de işaret etti. Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev açıklamasında Merkezi Seçim Komisyonu'nun oy kullanma makinalarını test etmek isteyen kuruluşlara bu imkanı sağlamasını beklediğini de söyledi.
Bulgaristan’da gerçekleştirilecek ve 4 Nisan tarihinde yapılacak seçimler için Türkiye’de 350 bine yakın çifte vatandaş soydaşın oy kullanması bekleniyor. Önceki yıllarda yapılan seçimlerde başta İstanbul, Bursa, İzmir ve Ankara olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde 135 seçim sandığı kurulurken bu sayı daha sonra koalisyon hükümetinde yer alan Bulgar aşırı milliyetçilerinin baskısı ile parlamentodan çıkarılan bir yasa ile 35 olarak sınırlandırılmıştı.
Halen yürürlükte olan seçim yasasına göre, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerde yaşayan Bulgaristan vatandaşları için seçimlerde oy kullanmaları için 35'ten fazla seçim sandığı açılamıyor. Türkiye özelinde oy kullanımı sırasında izdihama neden olan bu uygulamanın değiştirilmesini talep eden Rumeli Balkan Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sabri Mutlu ile bir süre Cumhurbaşkanı Rumen Radev ile konu hakkında bir görüşme yapmıştı. Cumhurbaşkanı Radev’in konu hakkında vereceği karar ve yapılacak uygulama Türkiye’de oy kullanacak Bulgaristan Türkleri açısından önem taşıyor.

15 Ocak 2021 Cuma

KOSOVALILAR 14 ŞUBAT SEÇİMLERİ İÇİN SEFERBER OLDU

Merkez Seçim Komisyonu Başkanı Daka ile Devlet Başsavcısı Lumezi bir araya gelerek 14 Şubat'ta gerçekleştirilecek seçimler için alınan önlemler ile engelli ve yurtışında yaşayan Kosova vatandaşlarının durumunu ele aldı. 

Kosova'da, hükümete yönelik güven oylamasında bir milletvekilinin oyu geçersiz sayılınca haziran ayında kurulan Avdullah Hoti hükümetinin düşmesi sonucu oluşan siyasi boşluk giderilemedi. Siyasi partilerin yeni bir hükümet için anlaşamamasının ardından toplanan Merkez Seçim Komisyonu dün saat 18.00’e kadar olan seçim hükümeti kurma zamanının dolduğunu ve şu ana kadar kendilerine sadece iki başvuru yapıldığını açıkladı. Konu hakkında kamuoyunu bilgilendiren MSK sözcüsü Valmir Elezi, seçim öncesi koalisyona sadece topluluk partilerden ilgi olduğunu, Demokratska Stranka Boşnjaka (DSB) ve Demokratska Stranka Vatan (DSV) VAKAT koalisyonu ile Pokret za Gora (PG) ve Gragjanska Inicijativa Gore (GIG) de Zajedno Koalisyonu’ndan oluşan iki siyasi hareketin erken seçimlerde yarışacağını açıkladı. Elezi yaptığı bilgilendirmede 14 Şubat olağanüstü seçimlerine katılmak isteyen partiler, bağımsız adaylar, girişimler ve koalisyonların sertifika için 16 Ocak saat 18.00’e kadar başvuruda bulunabileceğini de belirtti.

KOALİSYON BEKLENTİLERİ BOŞ ÇIKTI

Kosova’da hükümetin düşmesinin ardından gerçekleşen siyasi görüşmelerde önceleri koalisyon ihtimalleri oluşsa da bu beklentiler kısa zamanda yerini güç mücadelelerine bıraktı. Kamuoyu beklentilerinin aksine Kosova Demokratik Partisi ve NİSMA arasındaki görüşmelerde koalisyon gerçekleşmediği gibi Vetëvendosje (Kendin Karar Al) Hareketi ve Vjosa Osmani arasında da koalisyon kurulamadı. Bu arada yetkililer Yeni Kosova İttifakı (AKR), Kosova Demokratik Birliği (LDK) ile koalisyona LDK listesine adaylarını vererek gireceğini açıkladı. Öte yandan Merkez Seçim Komisyonu (MSK) Başkanı Valdete Daka, Devlet Başsavcısı Aleksander Lumezi ile 14 Şubat yapılacak seçimlerin hazırlıklarını görüştü. Oy istismarını önlemek için Devlet Savcılığı ile geçmiş süreçlerdeki işbirliğine övgüde bulunan MSK Başkanı Daka, kurumlar arası işbirliğinin seçim sürecinin bütünlüğünü korumak için gerekli olduğunu vurguladı. Lumezi ise MSK başkanına, Devlet Savcılığının geçmişte olduğu gibi oyların korunması için bu seçimlerde de angaje olacağını bildirdi. Lumezi, Devlet Savcılığının tüm seçim sürecini izleyecek ve yetki ve yasaya göre gerekli tüm yasal önlemleri alacak belirli sayıda savcıyı görevlendireceğini açıkladı.

ENGELLİ SEÇMENLER İÇİN MOBİL SANDIK

Kosova seçimleri için partiler ve kurumlar hazırlıklarını sürdürürken Merkez Seçim Komisyonu 14 Şubat seçimlerinde yurt dışında yaşayan Kosova vatandaşları ile engelli seçmenlerin de oy kullanması noktasında çalışma yürütüyor. MSK bu noktada engelli seçmenlerin mobil ekipler aracılığıyla oy kullanmalarına ilişkin kayıt çalışması yürütüyor. Bu dönemde (14 Ocak - 18 Ocak), belirli koşullar nedeniyle oy kullanma yerlerine gidemeyen oy hakkına sahip vatandaşların oy kullanmasına gezici ekiplerin desteği ile engelli seçmene imkan sağlanacak. Bu işlem için seçme hakkına sahip engelli vatandaşlara yönelik bilgilendirme ve ayrıntılar Merkez Seçim Komisyonu’nun web sayfasında yayınlandı. Bu kategorilerden oy kullanma hakkına sahip vatandaşlar, seçim günü ev veya kurumlara gidecek mobil ekipler aracılığıyla oy kullanacak.

YURTDIŞINDA YAŞAYANLAR İÇİN SON BAŞVURU TARİHİ 21 OCAK

Kosova kamu kurumları ülkede şubat ayında yapılacak seçimler için seferber olurken yurtdışında yaşayan ve oy kullanma hakkına sahip Kosova vatandaşları ile de iletişime geçildi. Bu çerçevede Türkiye’de yaşayan Kosova vatandaşları ile sağlıklı bir seçim süreci inşa etmeye çalışan Kosova’nın Türkiye Büyükelçiliği başta iç savaş yılları olmak üzere çeşitli tarihlerde Kosova’dan göç ederek Türkiye’ye yerleşmiş Kosova vatandaşlarını temsil eden sivil toplum kuruluşları ile koordinasyon sağladı. Konu hakkında HABERTÜRK’e özel bilgilendirme yapan Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gülen Türker yetkililerin kendilerinden üyelerine duyuru yapmak için destek istediğini söyledi. Derneklerinin bine yakın üyesi bulunduğunu ve böyle bir çalışmanın ilk defa gerçekleştirildiğine dikkat çeken Başkan Türker Kosova seçimleri için oy kullanacak Kosovalıların 21 Ocak tarihine kadar kayıt yaptırmaları gerektiğini belirtti. Dernek olarak Kosova Cumhuriyeti adına yaptıkları duyuruda konu ile ilgili kişilerin

https://www.kqz-ks.org/an/sherbimet-per-votuesit/votimi-me-poste/

linki üzerinden Kosova Merkez Seçim Komisyonu’na kayıt vermesini isteyen Gülen Türker elektronik posta başvurularında mutlaka kimlik veya pasaport beyanı da yapılması gerektiğini söyledi. Bu çalışmayı yapan kişilere onay bilgisi geldikten sonra posta yolu ile oy kullanılacağını belirten Kosova Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Gülen Türker Türkiye’de kaç kişinin oy kullanacağının bilinmediğini, bu nedenle çalışmanın önemli olduğunu söyledi. Türkiye genelinde 500 binin üzerinde Kosova asıllı soydaş bulunduğunu tahmin ettiklerini ifade eden Başkan Türker ‘’ Bu nedenle 20 binin üzerinde Türkün yaşadığı Kosova’da seçimde oy kullanmak önemli ‘’ dedi. Türkiye’den oy kullanacak Kosova vatandaşlarının mağdur olmaması için büyük bir gayret gösterdiklerini ve bu nedenle Yurtdışı Türkler Başkanlığı ve PTT koordinasyonunda çalışma yürüttüklerini belirten Başkan Türker Türkiye’de sandık kurulmayacağını çünkü Kosova devletinin anayasasında bu konuda bir kanun ve yönetmelik bulunmadığını hatırlatarak ‘’Kosova devleti oy kullanma başvurusu yapmış kayıt altındaki her seçmen ile telefonla iletişim kurup teyitleşecek. Yurtdışındaki Kosova vatandaşları bu nedenle seçim günü mutlaka bildirimini yaptıkları telefonun başında olsun. Bu konuda eksiği olan vatandaşlarımız ile üyelerimiz veya bilgi almak isteyenler bizi 00 90 212 522 45 15 veya 00 90 545 615 28 00 numaralı telefonlardan arayabilir’’ dedi.

13 Ocak 2021 Çarşamba

BOSNA-HERSEK’TE KADINLAR KARAR ALMA VE POLİTİKA ÜRETME SÜREÇLERİNDE DAHA FAZLA KATILIM GÖSTERMELİ

Bosna Hersek'in 10 kantonundan biri olan Saraybosna Kantonu'nda yeni hükümetin güvenoyu almasının ardından görevine başlayan Eğitim Bakanı Naida Hota Muminovic kadınların yönetimlerde daha fazla yer almasını istedi. Ülkede göreve getirilen ilk başörtülü bakan olma özelliği ile dikkat çeken Muminovic, yaptığı açıklamada "Kadınların karar alma ve politika üretme süreçlerinde daha fazla katılım göstermesini teşvik etmede toplum olarak henüz yolun başındayız" dedi. İngilizce öğretmeni olan ve ülkenin en köklü okullarından Birinci Boşnak Lisesi'nde müdürlük yapan Hota Muminovic, hayatı boyunca eğitimin içinde olduğunu belirterek, "Eğitim hem öğrenci hem de toplum için en önemli olgudur. Eğitimdeki sorunların kaliteli bir liderliğin eksikliğinden kaynaklandığı kanaatindeyim." ifadelerini kullandı.

ÇEVRİMİÇİ EĞİTİM MODELİ ‘ZORUNLU BİR KÖTÜLÜK’

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının eğitimdeki etkisine de değinen Hota Muminovic, Kovid-19'a karşı aşılama çalışmalarının başladığı ülkelerde salgının etkisini kaybedebileceğini ancak Bosna Hersek halkının "henüz çıkışı göremediğini" söyledi. Hota Muminovic, Saraybosna Kantonu'ndaki okullarda yüz yüze eğitime ne zaman yeniden başlanacağına, Sağlık Bakanlığı ile yapacakları koordinasyon toplantısından sonra karar vereceklerini ifade etti. Yeniden yüz yüze eğitime geçmenin aşamalı bir şekilde yapılabileceğini dile getiren Hota Muminovic, çevrimiçi eğitim modelini "zorunlu bir kötülük" olarak nitelendirdi. Hota Muminovic, salgının yayılmasını engellemek amacıyla eğitimin eve taşındığını belirterek, "Çevrim içi dersler bilgilendirmeyi teşvik ettiği gibi bu süreçte öğretmenler de yeni yöntemler geliştirdi. Salgının bir diğer kahramanları da öğretmen ve öğrenciler oldu." dedi.

"YENİ, CANLI VE İLGİ ÇEKİCİ MÜFREDAT OLUŞTURACAĞIZ"

Bakan Hota Muminovic, yüz yüze yapılan dersin yerini hiçbir şeyin tutamayacağının altını çizerek, salgın döneminde eğitimin aksamaması adına atılacak tek adımın çevrim içi eğitim olduğunu ifade etti. Çevrim içi eğitimle meydana gelen boşlukların ise ancak zamanla telafi edilebileceğini dile getiren Hota Muminovic, "Eğitimde temel değişiklikler oldu. Çocuk gelişimi, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde değişimler yaşandı. Bunların hepsini saptayıp ona göre hareket edeceğiz. Ancak şimdiki hedefimiz, hayat kurtarmak." dedi. Hota Muminovic, salgının bitmesiyle atılacak ilk adımın kaliteli eğitim programları oluşturmak olduğunu vurgulayarak, "Eğitimde reformlar sınıftan başlar. İlk olarak öğretmenlerimizin profesyonelliğini güçlendireceğiz. Zira onlar eğitimin odak noktasıdır. Buna paralel olarak da değişen dünya düzenine ayak uydurarak yeni, canlı ve ilgi çekici müfredat oluşturacağız." diye konuştu.

"YÖNETİMLERDE DAHA FAZLA KADIN OLMALI"

Hota Muminovic, ülkesinde kadınların yönetimlerdeki temsiline de değinerek, "Mevcut kanton hükümetinde dört kadın var ve bu bir rekor. Yönetimlerde daha fazla kadın olmalı. Kadınların karar alma ve politika üretme süreçlerinde daha fazla katılım göstermesini teşvik etmede toplum olarak henüz yolun başındayız." dedi. Bu noktada kadınların da kendilerine güvenmeleri ve arka planda kalmamaları gerektiğini vurgulayan Hota Muminovic, "Eğer kadınlar kenarda durur ya da azınlığın sesi olursa politikaya kadınların katılımının hissedilmeyeceğinden endişe ediyorum." ifadelerini kullandı.

Naida Hota Muminovic kimdir?

·         Bosna Hersek'in başkenti Saraybosna'da 1981'de dünyaya gelen Naida Hota Muminovic, ilkokula burada başlamasına rağmen Bosna'daki savaş nedeniyle bir süre Avusturya'da göçmen olarak kaldı.

·         Savaşın ardından 1996'da Saraybosna'ya dönen Hota Muminovic, Birinci Boşnak Lisesi'nden dereceyle mezun oldu.

·         Saraybosna Üniversitesinde eş zamanlı olarak İngiliz Dili ve Edebiyatı ile Hukuk eğitimi alan Hota Muminovic, üniversiteden mezun olduktan sonra İngilizce öğretmeni olarak çalıştı.

·         Evli ve iki çocuk annesi olan Hota Muminovic, 2015'ten beri mezunu olduğu ve öğretmen olarak da çalıştığı Birinci Boşnak Lisesi’nin müdürlüğünü yapıyordu. (AA)


Türkiye ilk maçında Bosna - Hersek‘i kolay geçti

Kuzey Makedonya’nın ev sahipliğindeki 2021 CEV Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde A Milli Erkek Takımımız, C Grubu’ndaki ilk maçında Bosna Hersek’i 3-0 yendi.

Kuzey Makedonya’nın ev sahipliğinde düzenlenen 2021 CEV Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde mücadele eden Türkiye A Milli Erkek Voleybol Takımı, C Grubu’ndaki ilk maçında Bosna Hersek’i 3-0 mağlup etti. Millilerde Burutay Subaşı, 19 sayılık performansıyla öne çıkan isim olurken; Adis Lagumdzija 13, Yiğit Gülmezoğlu 12, Oğuzhan Karasu 5, Arslan Ekşi ve Vahit Emre Savaş 4’er sayıyla eşlik etti. Ayrıca; karşılaşmanın ikinci setinde oyuna dahil olan genç pasör Arda Bostan, A milli formayı ilk kez giydi. Filenin Efeleri, Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ndeki ikinci maçında Kuzey Makedonya ile karşılaşacak.

SALON: Boris Trajkovski

HAKEMLER: Alexandros Avramidis, Aleksandar Petrovic

BOSNA HERSEK: Ivic, Bezdrob, Popovic, Osmanovic, Makas, Colo, Mitrinovic (L) (Dominkovic, Fazlic, Mehmedovic (L), Zenovic, Merdanovic, Hadzic)

TÜRKİYE: Oğuzhan, Arslan, Burutay, Vahit Emre, Adis, Yiğit, Burak (L), Volkan Döne (L) (Arda Bostan, Doğukan)

SETLER: 15-25, 17-25, 18-25

SÜRE: 61 dakika (19′,21′,21′)

12 Ocak 2021 Salı

BULGARİSTAN CUMHURBAŞKANI RUMEN RADEV YURTDIŞINDAKİ STK TEMSİLCİLERİ İLE SEÇİM SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ

 

Bulgaristan’da seçim tarihi yaklaştıkça gündem soydaştan ve sandıktan yana oluşmaya başladı. Parlamento seçimleri öncesi yurtdışında yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının temsilcilerinden gündeme dair bilgi alışverişinde bulunan Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev bu çerçevede başta Türkiye olmak üzere Avusturya, Almanya, İngiltere, İspanya, Fransa, ABD ve Kanada’da yaşayan Bulgaristan vatandaşlarının STK temsilcileri ile video konferans yöntemi ile durum değerlendirmesi yaptı. Pandemi süreci nedeniyle sanal ortamda ve çevrimiçi yapılan görüşmelere Türkiye’den alanında tek olan ve üye sayısı itibarı ile de ülke genelinden 300 derneği ve onların oluşturduğu 10 bölgesel federasyonu bünyesinde barındıran Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu davet edildi. Cumhurbaşkanı Radev BRTK Başkanı Mutlu ile yaptığı görüşmede Türkiye'de ikamet eden ve oy kullanma hakkına sahip Bulgaristan Türkleri’nin yaşamları ve sorunlarına dair bilgi aldı. Salgın koşulları altında yapılacak seçimlerde oy kullanma yöntemlerinin belirlenmesi ve açılacak sandıkların sayısı gibi konuların ele alındığı görüşmede BRTK Başkanı Mutlu Cumhurbaşkanı Radev’den Bulgaristan seçimleri için Türkiye'de açılacak sandık sayılarının yetersiz kaldığını belirterek bu sayının artırılmasını talep etti. Özellikle İstanbul, Bursa ve İzmir'de açılacak sandık sayılarının bu kentlerde oy kullanacak soydaşların sayısal çokluğu dikkate alınarak arttırılmasını talep eden Mutlu Cumhurbaşkanı Radev’e daha önceki seçimlerde bu kentlerde yaşanan izdihamı ve sıkıntıları aktardı. BRTK Başkanı Mutlu Cumhurbaşkanı Radev'den posta ile oy kullanımı konusunda da destek isteyerek önceki yıllarda Bulgaristan vatandaşlarının yurtdışından seçimlere bu şekilde katılım sağladığını ifade etti. Ayrıca oy kullanımının elektronik posta ile de yapılabileceğini ifade eden Mutlu bir diğer sorunlarının da kullanılan oyların nereye ve kime gittiğinin belirsizliği olduğunu söyledi. Bulgaristan'da kendileri için belirli bir alan tarifi yapılmasını isteyen BRTK Başkanı oy sayımının şeffaf olması gerektiğini vurguladı. Çifte vatandaş olmalarından dolayı seçilme haklarının gasp edildiğini bu durumun da düzeltilmesi gerektiğini belirten Başkan Mutlu Cumhurbaşkanı Rumen Radev'e Romanya seçimlerini örnek göstererek kendilerine de anayasal hakları olan seçilme hakkının sağlanması gerektiğini söyledi.
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Rumen Radev ise  Mutlu'ya teşekkür ettiği görüşmede Bulgaristan dışında yaşayan soydaşların kendileri açısından diğer vatandaşlardan farklı olmadığını belirterek ''Siz bizlerin yurtdışındaki temsilcilerimizsiniz. Sizler bize ekonomik olarak büyük katkı sağlıyor ve Bulgaristan'a yatırımcı ve turist yönlendiriyorsunuz'' dedi. Bu toplantıların gelecekte de devam edeceğini ve istişarelerde bulunacaklarını belirten Cumhurbaşkanı Radev Türkiye'de yaşayan soydaşlara da teşekkür etti.
2021’in seçim yılı olacağı Bulgaristan’da ilkbaharda genel, sonbaharda ise cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Genel seçimlerin yapılacağı tarihin tespit edilme yetkisinin cumhurbaşkanında olduğu ülkede Cumhurbaşkanı Rumen Radev’in bu konudaki kararını 28 Ocak’ta vermesi bekleniyor. Genel seçimlere dair 28 Mart, 18 Nisan veya 28 Mayıs tarihlerinin öne çıktığı süreçte Bulgaristan’da yürürlükte olan Seçim Yasası'na göre, Avrupa Birliği üyesi olmayan ülkelerde 35'ten fazla seçim sandığı açılamıyor. Önceki yıllarda yapılan seçimler için Türkiye’de oy kullanan 350 binin üzerindeki soydaş sayısı dikkate alınarak en az 135 seçim sandığı kuruluyordu ancak bu bile yetersiz kalıyordu. Yasadaki söz konusu madde, önceki yıllarda Başbakan Boyko Borisov’un liderliğinde kurulan koalisyon hükümetinde yer alan aşırı milliyetçi siyasi partilerin baskısı sonucu kabul edilmişti.

                                           https://photos.app.goo.gl/DPoZuz3vfvBSam3C7


https://photos.app.goo.gl/DPoZuz3vfvBSam3C7

MACARİSTAN'DA MUHALEFET PARTİLERİ 2022 SEÇİMLERİ İÇİN BAŞBAKAN VİKTOR ORBAN'A KARŞI ‘TEK CEPHE’ OLDU

Macaristan’da Başbakan Viktor Orban'a karşı 6 muhalefet partisi güçlerini birleştirdi. Tek çatı altında toplanan partiler, 2022'de yapılacak seçimlerde iktidarı yenmek için tek adayla yarışa katılacaklarını açıkladı. Orban'ın partisi Macar Yurttaş Birliği (Fidesz) son 3 seçimdir yönetimi kimseye kaptırmıyor. Göçmen karşıtı politikalarıyla da sık sık gündeme gelen Orban ülke tarihinde 'en uzun süre görevde kalan lider' unvanına sahip.
Fidesz'in 10 yıllık iktidarını koalisyonla yıkmak isteyen muhalefet, ortak bir platformda bir araya gelip her seçim bölgesinde tek liste çıkaracak. Başbakan adayı ise seçimle belirlenecek. Siyasi yelpazenin farklı kanatlarından oluşan "koalisyon"un ortakları arasında merkez parti Momentum, sağ kanattaki 'Daha İyi Bir Macaristan Hareket' (Jobbik) ve yeşil parti Diyalog bulunuyor.
 
"TEK DEMOKRATİK ÇÖZÜM YOLUMUZ BU"
 
Ortak hareket etme kararı alan partilerden yapılan açıklamada, iş birliğinin bir birleşme olmadığı, ancak değişim için görüş ayrılıklarını bir kenara bıraktıkları belirtildi. Açıklamada, "Macar halkı 10 yıldan sonra ilk kez, fırsatçı ve sahtekar Fidesz iktidarından kurtulmak için gerçek bir fırsatı elde edecek" denildi. Muhaliflere göre, Fidesz'in yerini sağlamlaştıran yasal düzenlemeleri muhalefete güçlerini birleştirmekten başka demokratik çözüm yolu bırakmadı.
 
ORBAN’IN OY ORANI YÜZDE 30’A GERİLEDİ
 
Kamuoyu yoklamalarına göre 6 muhalif partinin toplam tahmini oy oranı Fidesz'in 4 puan üzerinde. Bu rakam, anketi düzenleyen Publicus'un yüzde 3,1'lik hata payından da daha fazla. Diğer bir anket firması Zavecz Research'un araştırmaları da ağustos ayından bu yana halk desteği azalan Orban'ın potansiyel oy oranını yüzde 30'a çektiğini gösteriyor.
Uluslararası gözlemcilere göre Macaristan'da 2014 yılındaki seçimler özgür ancak adil değildi. Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı (AGİT) ise 2018'deki seçimlerde yabancı karşıtı söylemlerin, yanlı medyanın ve kampanya finansmanlarının şeffaf olmayışının, seçmenin bilinçli tercihte bulunabilmesini engellediğini rapor etmişti.
 
HÜKÜMET ENGELLEMEK İÇİN YASA HAZIRLIYOR
 
Bu arada Macaristan'da hükümet, muhalefet partilerinin seçimlerde iktidar partisine karşı birlik oluşturmasını zorlaştıracak bir seçim yasası değişikliği üzerinde çalışmaya başladı.
İktidardaki Fidesz Partisi ve lideri Başbakan Viktor Orban tarafından 2012 yılında yapılan bir revizyonun ardından, Macaristan'ın iki oylu seçim sistemi, partilere ülkenin 106 tek üyeli oy kullanma bölgesinde bireysel adaylar çıkarmasını ve seçmenlere ulusal bir parti listesi sunma imkanı sağladı. Şu anda seçim yasası, partilerin bunu yapabilmesi için en az dokuz idari bölge ve başkent Budapeşte'de bulunan 27 seçim bölgesinde aday göstermesini zorunlu kılıyor. Meclis komitesinde 4'e karşı 8 oyla kabul edilen öneri bu asgari şartı önemli ölçüde artıracak. Orban hükümeti bu değişikliğin sebebinin sahte partilerin seçim kampanyaları için aldıkları devlet fonunu kötüye kullanmasını önlemek olduğunu savunuyor.
 
ORBAN HÜKÜMETİ'NİN DEVRİLMESİ DAHA DA ZORLAŞABİLİR
 
Yasanın geçmesi durumunda muhalefet partilerinin Fidesz'e karşı tek bir ulusal liste oluşturması gerekecek. Burada çıkacak olası anlaşmazlıklar ise bu listenin oluşturulamamasını ve Orban hükümetinin devrilmesinin daha da zorlaşması anlamına geliyor. 2022'de yapılacak seçimler öncesinde muhalefet partileri Orban'a karşı uygulanacak birlik stratejisinin detaylarını uzun süre müzakere etti ve oyların bölünmesini önlemek için adayların koordine edilmesi ve ortak bir siyasi platform ile tek başbakan adayı benimseme konusunda anlaşmaya varıldı. Bu strateji sayesinde geçen yıl yapılan yerel seçimlerde muhalefet, Budapeşte dahil şehirlerin çoğunluğunu kazanmayı başardı

BUDAPEŞTE SEÇİMLERİ ÖRNEK OLDU
 
Macaristan'da muhalefet partilerinin iktidara karşı oluşturduğu cephenin fikri alt yapısı yerel seçimlerde oluştu. Bunun sonucu olan çalışmada yerel seçimlerde başkent Budapeşte'yi muhalefet partilerinin ortak adayı Gergely Karacsony kazandı. Sandıktan birincilikle çıkan Karacsony yüzde 50.8 oy alırken hükümette bulunan Fidesz (Macar Yurttaş Birliği) ve Hristiyan Demokratik Halk Partisi (KDNP) koalisyonunun adayı İstvan Tarlos ise yüzde 44 oy aldı. Budapeşte'nin 13 bölgesinde muhalefet, 7 bölgesinde ise Fidesz-KDNP adayı seçimi kazandı. Ülkede 23 büyük kentin 13'ünde Fidesz-KDNP, 10'unda ise seçime ittifak halinde giren muhalefet adayları sonuca ulaştı. 8 milyon 25 bin seçmenin bulunduğu Macaristan'da yerel seçime katılım oranı yüzde 48,5 olarak gerçekleşti. (EURONEWS)

11 Ocak 2021 Pazartesi

MÜZAKERE ÇAĞRISINA YUNANİSTAN'DAN JET YANIT

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile birlikte Dışişleri Bakanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında Yunanistan’a seslenerek ‘’ Yunanistan, 11 Ocak'tan sonra müzakerelere başlayabileceğini söylemişti. Bugün 11 Ocak ve Türkiye olarak açık davette bulunmak istiyoruz. Bugün itibarı ile Ocak ayı içinde ilk toplantısı gerçekleştirilmek üzere Yunanistan'ı istikşafi görüşmelere davet ediyoruz. Tüm meseleleri kendine güvenen bir ülke olarak görüşmeye hazırız. Bu bir davettir, umarım Yunanistan bu fırsatı, bu daveti geri çevirmez" dedi.

Bu çağrıya jet hızıyla yanıt veren Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Yunanistan'ın Türkiye'den Doğu Akdeniz'deki anlaşmazlıklar konusunda herhangi bir müzakere sürdürme daveti almadığını ancak kıta sahanlığı da dahil olmak üzere anlaşmazlığa sebep olan konuları görüşmeye istekli olduklarını vurguladı. Bakanlık sözcüsü Alexandros Papaioannou, "Yunanistan, Türk tarafının bu türden herhangi bir davetine uluslararası hukuka uygun olarak yanıt verme niyetini ifade etmiştir" dedi.

 NEYİ MÜZAKERE ETMEMİZ LAZIM?

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu basın toplantısında KKTC ile ikili ilişkileri ele aldıklarını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti olarak Kıbrıs Türk halkının beklentilerinin karşılanması için kurulan hükümet ile yakın işbirliği içinde çalışacağız. Her türlü desteği vereceğiz. Kıbrıs meselesinde önemli bir dönemeçteyiz. 52 yıl federasyon için müzakereler yapıldı. Her seferinde Rum kesiminin siyasi eşitliği benimsememesi, hiçbir şeyi Kıbrıs Türk halkı ile paylaşmak istememesi nedeniyle müzakerelerden sonuç çıkmadı. Tüm müzakerelerin içinde olduk, müzakereler yapıldı ve heba edildi. Federasyon için müzakereler tüketildi. Şimdi neyi müzakere etmemiz lazım? Öncelikle her kesimin kendi görüşlerini açıkça ortaya koyması gerekiyor. Bu sebepten dolayı yaklaşık 1,5 yıl önce BM Genel Sekreteri'ne 5 artı BM, gayrı resmi toplantı teklifinde bulunduk. Neyi müzakere edeceğimizi önce görüşmemiz gerekiyor, 'müzakere zemini varsa müzakere çerçeve belgesinin bu doğrultuda düzenlenmesi gerekiyor' dedik. Toplantının gerçekleşmesi için süreç devam ediyor. BM Genel Sekreteri'nin Özel Danışmanı Jane Holl Lute, geçtiğimiz günlerde bizi de ziyaret etti, bugün Adayı ziyaret ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşme gerçekleştirecek. Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC'nin bu konudaki tutumu son derece nettir" dedi.

'İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜM OLMASI GEREKİYOR'

Çavuşoğlu, bugüne kadar siyasi eşitliğin olmadığını belirterek, "Egemen eşitliğin müzakere edilmesi gerekiyor. Yani iki devletli bir çözüm olması gerekiyor. Bunun her kesime anlatılması için çaba sarf ediyoruz. Önümüzdeki süreçte bu toplantılara KKTC ile katılacağız. İki devletli çözümün neden olması gerektiğini tüm tezleri ile anlatacağız. 5 artı BM toplantısının, kaldığımız noktadan müzakerelere devam anlamına gelmemesi gerektiğini bir kere daha vurgulamak isterim. Yeni bir müzakere zemini var mı yok mu ve artık federasyon için müzakere yapmayacağımıza göre, neyi müzakere yapacağımıza karar vermemiz gerekiyor. Türkiye ve KKTC olarak biz iki devletli çözümün müzakeresinin yapılması gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu. 

'KKTC KATILMAYACAKSA RUM KESİMİNE İZİN VERMEYİZ'

Bakan Çavuşoğlu, görüşmede Doğu Akdeniz konusunu da ele aldıklarını belirterek, "Doğu Akdeniz, konusunda bir konferans teklifinde bulunmuştuk. Dışişleri Bakanlığı olarak Sayın AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve komisyona, konferans konusundaki önerilerimizi yazılı bir şekilde ilettik. Kıbrıs'ın katılımı konusunda 'ya iki taraf da bu konferansa katılsın, KKTC katılmayacaksa Rum kesiminin katılmasına izin vermeyiz' dedik. Sonuçta bu konferansta hakça paylaşım konuşulacaksa iki tarafın da bu toplantıya katılması en sağlıklı yöntemdir. Doğu Akdeniz'de de KKTC ve Türkiye'nin hakkını korumaya devam edeceğiz, bu toplantıda da bunu ortaya koyacağız. Önümüzdeki süreçte özellikle Kıbrıs müzakereleri konusunda ortak tutumlarımızın daha da netleştirilmesi ve ortaya çıkacak senaryolara göre birlikte iyi hazırlık yapmamız gerekiyor. Kıbrıs müzakereleri konusunda heyetlerimiz ile birlikte çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız" ifadesini kullandı. 

'YUNANİSTAN'I İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELERE DAVET EDİYORUZ'

Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'la Türkiye arasındaki istikşafi görüşmelere ilişkin de değerlendirmede bulunarak, bugüne kadar 60 görüşme yapıldığını ve 5 bin sayfadan fazla doküman ortaya çıktığını vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "2016'da Aleksis Çipras hükümeti iktidara gelince bu görüşmeleri devam ettirmek istemediler. O onların takdiridir. Son bir yılda istikşafi görüşmelerinin tekrar başlaması tekrar gündeme geldi. Biz her zaman ön koşulsuz istikşafi görüşmeleri tekrar başlatmaya hazır olduğumuzu söyledik. Daha sonraki süreçte de açık şekilde teklifte bulunduk, hatta karantina döneminde temaslı olduğu için Nikos Dendias ile telefon görüşmemizde, istikşafi görüşmeleri için hazır olduğumuzu söylediğimizde, Oruç Reis gemisinin o günkü faaliyet alanında olduğu sürece istikşafi görüşmelere başlayamayacaklarını söylemişlerdi. Şimdi gemi oradaki faaliyetlerini tamamladı, başka bir yerde faaliyetlerine başlıyor. Yunanistan'ın elinde şu an bir mazeret de yok. İstikşafi görüşmelerin gündemi belli. Daha önce 60 tur neyi görüştüysek ki, Yunanistan ile itilaflı olduğumuz tüm konular bu kapsamda görüşülüyordu. Bundan sonra da bunu görüşeceğiz.

ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN OLARAK YANIT VERME 

Bu süreçte AB ülkeleri de, Yunanistan'a istikşafi görüşmelere bir an önce başlamaları konusunda uyarı yaptılar. Yunanistan, 11 Ocak'tan sonra müzakerelere başlayabileceğini söylemişti. Bugün 11 Ocak ve Türkiye olarak açık davette bulunmak istiyoruz. Bugün itibarı ile Ocak ayı içinde ilk toplantısı gerçekleştirilmek üzere Yunanistan'ı istikşafi görüşmelere davet ediyoruz. Ev sahibi ülke biziz. Tarihini bu müzakereleri yürütecek heyetlerimiz, Yunanistan'daki muhatapları ile belirleyecektir. Tüm meseleleri kendine güvenen ülke olarak görüşmeye hazırız. Bu bir davettir, umarım Yunanistan bu fırsatı, bu daveti geri çevirmez dedi."

Çavuşoğlu’nun bu açıklaması ve yaptığı davete jet hızıyla yanıt veren Yunanistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın Türkiye'den Doğu Akdeniz'deki anlaşmazlıklar konusunda herhangi bir müzakere sürdürme daveti almadığını ancak kıta sahanlığı da dahil olmak üzere anlaşmazlığa sebep olan konuları görüşmeye istekli olduğu ifade edildi. Dışişleri bakanlığı sözcüsü Alexandros Papaioannou, "Yunanistan, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığı sınırının belirlenmesi konusunda Türk tarafının bu türden herhangi bir davetine uluslararası hukuka uygun olarak yanıt verme niyetini ifade etmiştir." dedi. (HÜRRİYET - KORKUSUZ)