Bu çağrıya jet hızıyla yanıt veren Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Yunanistan'ın Türkiye'den Doğu Akdeniz'deki anlaşmazlıklar konusunda herhangi bir müzakere sürdürme daveti almadığını ancak kıta sahanlığı da dahil olmak üzere anlaşmazlığa sebep olan konuları görüşmeye istekli olduklarını vurguladı. Bakanlık sözcüsü Alexandros Papaioannou, "Yunanistan, Türk tarafının bu türden herhangi bir davetine uluslararası hukuka uygun olarak yanıt verme niyetini ifade etmiştir" dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu basın toplantısında KKTC ile ikili ilişkileri ele
aldıklarını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti olarak Kıbrıs Türk halkının
beklentilerinin karşılanması için kurulan hükümet ile yakın işbirliği içinde
çalışacağız. Her türlü desteği vereceğiz. Kıbrıs meselesinde önemli bir
dönemeçteyiz. 52 yıl federasyon için müzakereler yapıldı. Her seferinde Rum
kesiminin siyasi eşitliği benimsememesi, hiçbir şeyi Kıbrıs Türk halkı ile
paylaşmak istememesi nedeniyle müzakerelerden sonuç çıkmadı. Tüm müzakerelerin
içinde olduk, müzakereler yapıldı ve heba edildi. Federasyon için müzakereler
tüketildi. Şimdi neyi müzakere etmemiz lazım? Öncelikle her kesimin kendi
görüşlerini açıkça ortaya koyması gerekiyor. Bu sebepten dolayı yaklaşık 1,5
yıl önce BM Genel Sekreteri'ne 5 artı BM, gayrı resmi toplantı teklifinde
bulunduk. Neyi müzakere edeceğimizi önce görüşmemiz gerekiyor, 'müzakere zemini
varsa müzakere çerçeve belgesinin bu doğrultuda düzenlenmesi gerekiyor' dedik.
Toplantının gerçekleşmesi için süreç devam ediyor. BM Genel Sekreteri'nin Özel
Danışmanı Jane Holl Lute, geçtiğimiz günlerde bizi de ziyaret etti, bugün Adayı
ziyaret ediyor. Sayın Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşme gerçekleştirecek. Türkiye
Cumhuriyeti ve KKTC'nin bu konudaki tutumu son derece nettir" dedi.
'İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜM OLMASI
GEREKİYOR'
Çavuşoğlu, bugüne kadar siyasi eşitliğin olmadığını belirterek, "Egemen
eşitliğin müzakere edilmesi gerekiyor. Yani iki devletli bir çözüm olması
gerekiyor. Bunun her kesime anlatılması için çaba sarf ediyoruz. Önümüzdeki
süreçte bu toplantılara KKTC ile katılacağız. İki devletli çözümün neden olması
gerektiğini tüm tezleri ile anlatacağız. 5 artı BM toplantısının, kaldığımız
noktadan müzakerelere devam anlamına gelmemesi gerektiğini bir kere daha
vurgulamak isterim. Yeni bir müzakere zemini var mı yok mu ve artık federasyon
için müzakere yapmayacağımıza göre, neyi müzakere yapacağımıza karar vermemiz
gerekiyor. Türkiye ve KKTC olarak biz iki devletli çözümün müzakeresinin
yapılması gerektiğini söylüyoruz" diye konuştu.
'KKTC KATILMAYACAKSA RUM KESİMİNE İZİN
VERMEYİZ'
Bakan Çavuşoğlu, görüşmede Doğu Akdeniz konusunu da ele aldıklarını belirterek,
"Doğu Akdeniz, konusunda bir konferans teklifinde bulunmuştuk. Dışişleri
Bakanlığı olarak Sayın AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ve komisyona,
konferans konusundaki önerilerimizi yazılı bir şekilde ilettik. Kıbrıs'ın
katılımı konusunda 'ya iki taraf da bu konferansa katılsın, KKTC
katılmayacaksa Rum kesiminin katılmasına izin vermeyiz' dedik. Sonuçta bu
konferansta hakça paylaşım konuşulacaksa iki tarafın da bu toplantıya katılması
en sağlıklı yöntemdir. Doğu Akdeniz'de de KKTC ve Türkiye'nin hakkını korumaya
devam edeceğiz, bu toplantıda da bunu ortaya koyacağız. Önümüzdeki süreçte
özellikle Kıbrıs müzakereleri konusunda ortak tutumlarımızın daha da
netleştirilmesi ve ortaya çıkacak senaryolara göre birlikte iyi hazırlık
yapmamız gerekiyor. Kıbrıs müzakereleri konusunda heyetlerimiz ile birlikte
çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız" ifadesini kullandı.
'YUNANİSTAN'I İSTİKŞAFİ GÖRÜŞMELERE
DAVET EDİYORUZ'
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'la Türkiye arasındaki istikşafi görüşmelere ilişkin de değerlendirmede bulunarak, bugüne kadar 60 görüşme yapıldığını ve 5 bin sayfadan fazla doküman ortaya çıktığını vurguladı. Bakan Çavuşoğlu, şunları kaydetti: "2016'da Aleksis Çipras hükümeti iktidara gelince bu görüşmeleri devam ettirmek istemediler. O onların takdiridir. Son bir yılda istikşafi görüşmelerinin tekrar başlaması tekrar gündeme geldi. Biz her zaman ön koşulsuz istikşafi görüşmeleri tekrar başlatmaya hazır olduğumuzu söyledik. Daha sonraki süreçte de açık şekilde teklifte bulunduk, hatta karantina döneminde temaslı olduğu için Nikos Dendias ile telefon görüşmemizde, istikşafi görüşmeleri için hazır olduğumuzu söylediğimizde, Oruç Reis gemisinin o günkü faaliyet alanında olduğu sürece istikşafi görüşmelere başlayamayacaklarını söylemişlerdi. Şimdi gemi oradaki faaliyetlerini tamamladı, başka bir yerde faaliyetlerine başlıyor. Yunanistan'ın elinde şu an bir mazeret de yok. İstikşafi görüşmelerin gündemi belli. Daha önce 60 tur neyi görüştüysek ki, Yunanistan ile itilaflı olduğumuz tüm konular bu kapsamda görüşülüyordu. Bundan sonra da bunu görüşeceğiz.
ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN OLARAK YANIT VERME
Bu süreçte AB ülkeleri de, Yunanistan'a istikşafi görüşmelere bir an önce başlamaları konusunda uyarı yaptılar. Yunanistan, 11 Ocak'tan sonra müzakerelere başlayabileceğini söylemişti. Bugün 11 Ocak ve Türkiye olarak açık davette bulunmak istiyoruz. Bugün itibarı ile Ocak ayı içinde ilk toplantısı gerçekleştirilmek üzere Yunanistan'ı istikşafi görüşmelere davet ediyoruz. Ev sahibi ülke biziz. Tarihini bu müzakereleri yürütecek heyetlerimiz, Yunanistan'daki muhatapları ile belirleyecektir. Tüm meseleleri kendine güvenen ülke olarak görüşmeye hazırız. Bu bir davettir, umarım Yunanistan bu fırsatı, bu daveti geri çevirmez dedi."
Çavuşoğlu’nun
bu açıklaması ve yaptığı davete jet hızıyla yanıt veren Yunanistan Dışişleri
Bakanlığı yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın Türkiye'den Doğu Akdeniz'deki
anlaşmazlıklar konusunda herhangi bir müzakere sürdürme daveti almadığını ancak
kıta sahanlığı da dahil olmak üzere anlaşmazlığa sebep olan konuları görüşmeye
istekli olduğu ifade edildi. Dışişleri bakanlığı sözcüsü Alexandros
Papaioannou, "Yunanistan, Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ve kıta sahanlığı
sınırının belirlenmesi konusunda Türk tarafının bu türden herhangi bir davetine
uluslararası hukuka uygun olarak yanıt verme niyetini ifade etmiştir."
dedi. (HÜRRİYET -
KORKUSUZ)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder