BALKANHABER: Gümülcine’den Dr. Mustafa Mustafa ve Dr. Ayhan Karayusuf ile İskeçe’den Hüseyin Zeybek de mecliste

Mustafa Mustafa Ayhan Karayusuf Hüseyin Zeybek

Radikal Sol Koalisyon (SİRİZA)
Yunanistan ve Balkanlar için yeni umut!

Ağır borç yükü altındaki Yunanistan’ın kemer sıkma politikalarının gölgesinde gerçekleştirdiği erken genel seçimlerde beklenen oldu.

Son 40 yılın en kritik seçimini geride bırakan Yunanistan’da 13 farklı sol grubun ittifak yaparak oluşturduğu Radikal Sol Koalisyon (SİRİZA) Partisi seçimleri büyük bir farkla kazandı.

Seçimlerden parlamentoda elde ettiği 149 sandalye ile birinci parti çıkan SİRİZA’nın Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) ile koalisyon kurması bekleniyor.

İki milletvekili eksiğiyle tek başına iktidar olmayı kıl payı farkla kaçıran SİRİZA’nın Türk asıllı seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya’dan’da birinci parti çıkması dikkat çekti.

Gümülcine’den Dr. Mustafa Mustafa ve Dr. Ayhan Karayusuf ile İskeçe’den Hüseyin Zeybek’in SİRİZA’dan milletvekili seçildiği seçimler Yunanlılar’ın Avrupa ile ‘Son Tango’su niteliğinde.

Yoksulluk ve borç batağındaki ülke AB’nin yardımları ve desteği ile ayakta durmaya çalışırken hükümeti vergi vermeyi, borç ödemeyi seçim vaadi olarak sloganlaştıran Aleksis Tsipras’ın kuracak olması AB’yi adeta alarma geçirdi.

Avro’nun son 11 yılın en düşük seviyesine inmesine neden olan seçim sonuçları dikkatli okunduğunda Yunanistan’ın içinden bulunduğu durumdan çıkması zor.

Atina Avro Bölgesi’nde kalırmı bilinmez ancak Radikal solun ittifakı SİRİZA ile milliyetçi muhafazakar sağ çizgideki ANEL’in koalisyon kuracak olması Brüksel merkezli politikaların reddi anlamına geliyor.

İşsizliğin yüzde 25, yoksulluğun yüzde 10’u geçtiği Yunanistan’da solun 1974’ten beri ilk defa iktidara gelecek olması bölge ülkelerinde de dikkat çekti.

Yoksulluk temelli siyasi istikrarsızlık yaşayan bölge ülkeleri Yunanistan’a kilitlenmiş durumda.

Başta Türkiye olmak üzere geleceğini ‘batı değerleri’ ve Brüksel ile bütünleşmekte gören Balkan ülkeleri Yunanistan’daki gelişmeleri yakından izliyor.

Balkan basınının neredeyse tümünde Yunanistan seçimleri birinci haber olarak verildi.

Atina dün geceden beri solun enternasyonal marşı ‘Çav Bella’yı söyleyen binlerce kişinin sevgi gösterileri ile sallanıyor.

Ancak solun umut olması, Yunanlılar’ın neo liberal politikalardan tamamen sıyrılacağı anlamına da gelmiyor.

Zira borç batağındaki ülke beş kuruşsuz ve sermayesiz adım atacak durumda değil.

Bunun bilincinde olan Aleksis Tsipras, kemer sıkma politikalarına tepki olarak öne çıkan siyasi tavrını bir kenara koyup daha ilk demecinde Brüksel’i kenara koymadıklarını gösterdi.

Borçlarının yeniden yapılandırılmasını talep eden Tsipras’ın rahat yaşamaya alışmış Yunanlılar’ın beklentilerini giderip gideremeyeceğini çok kısa zamanda göreceğiz.

Seçim sonuçlarını ideolojik bir zafer edası ile ele alanlar sermayesiz bir ülkede daha fazla kemer sıkmak zorunda kalacak Yunanlı seçmenin psikolojisini doğru okumalı.

Zira ortadaki krizi çözecek olan ‘para’ Yunanistan’da yok.

Sol ittifak, tasarruf programını sona erdirme vaadiyle dikkat çekti ve seçimlerin galibi oldu.

Ancak aşırı sağcıları partisi Altın Şafak’ın patlama yapan oylarını da dikkate almakta ve seçim sonuçlarını Avrupa’da yükselişte olan sağ siyaset çerçevesinden de değerlendirmekte fayda var.

Atina’nın tasarruf politikalarını terk etmesi durumunda Yunanistan'a yardım ödemelerinin durması ve devletin iflası kaçınılmaz.

Yunanistan seçimleri bir açıdan yeni süreçleri, yeni ittifakları da beraberinde getirdiği için herkese yeni deneyimler yaşatacak.

Aslında Yunanistan’da Avrupa değerlerinin temelinde var olan ‘sosyal devlet’ sağlanacak sosyal ve siyasal konsensüs ile bir krize dönüşmeden oluşturulabilir.

Bu da sürdürülebilir büyüme ve refahı getirir.

Olması gereken bu.

Ancak bu gelişme kutuplaşmadan uzaklaşarak, merkezde bir araya gelecek tüm Yunan vatandaşlarının özverisi ile gerçekleşebilir.

Yunanistan seçimlerinde en ilgi çekici gelişme ise bana göre seçimler nedeniyle vergilerini bile ödemeyenlerdi.

Neredeyse toplumun tüm kesimlerinin ‘’Nasıl olsa SİRİZA borçlarımızı silecek’’ düşüncesiyle sergilediği davranış dikkat çekti.

Tsipras’ın önceki yıllarda Atina'ya verdikleri milyarlarca Avro destek ile ülkesini iflastan kurtaran başta Almanya ile diğer Avro Bölgesi ülkeleri ve Uluslararası Para Fonu'nu ikna etmesi gerek.

Zira geçen yıl Yunanistan'ın kamu borç miktarı milli gelirin yüzde 177.7'sine ulaşmıştı. Yunanistan'ın kreditörlere halihazırda 240 milyar Avro borcu bulunuyor.

Bu da vergilerini dahi ödemeyen Yunanlılar’ın açmazı...

İsmail KORKMAZ