BAŞKAN GARİZAN "TÜRK-SLAV BİRLİĞİ KURULMALI"

 

Moldova Cumhuriyeti Gagavuz Özerk Yeri Kıpçak yerleşkesi Belediye Başkanı Oleg Garizan Türkiye'nin ekonomik, siyasi, askeri gücüne dikkat çekerek tarihi bir önermede bulundu. Irina Vlah'ın aday olmayacağı Genel seçimlerde Gagavuzya başkanlığına aday olmasına kesin gözüyle bakılan Garizan, kendi yerleşkesinden başlayan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK)'nun '1000 çocuğumuzu sevindirelim' etkinliğinde yaptığı açıklamada Türkiye ile Rusya'nın güçbirligi yapmasını istedi. Bölgenin böylesi bir tarihsel birlikteliğe ihtiyacı olduğunu verdigi örneklerle anlatan Başkan Oleg Garizan "Türkiye'nin Slav dünyası ile birleşmesi yeryüzünde siyasi dengeleri değiştirecek yeni bir güç oluşumu meydana getirecektir" dedi. Slav halkları ve Rusya ile bütünleşecek Türkiye'nin Türk dünyasının birlikteliğini de sağlayacağını söyleyen Başkan Garizan "Böylece bölgedeki nüfus dengesi ezici çoğunluğu oluşturan ve anadili Türkçe olan Türki halklardan yana pozitif olarak değişecek. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölge açısından çok kıymetli bir politika izlemektedir. Bu şüphesiz Türkiye'nin olduğu kadar bu coğrafyada yaşayan her ulus açısından önemli. Türkiye siyasi, ekonomik ve askeri gücüyle bir denge unsurudur. Cumhurbaşkanı Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelip konuyu ele almalıdır. Rusya Federasyonu içinde yaşayan Türk asıllı halkların da buna ihtiyacı vardır. Gerçekleşecek bir Slav-Türk ittifakı Dünyanın siyasi dengelerini de, tarihin akışını da değiştirecektir" dedi.

KEMAL KILIÇDAROĞLU: "TÜRKİYE KİRLİ SİYASETTEN BİR AN ÖNCE ARINDIRILMALI"

Cuhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu Genel Merkezi Bursa'da olan TR Düşünce Kulübü'nün düzenlediği "Benliği ve Bencilliği bırakarak ortak payda İnsanlık için düşünelim" konu başlıklı toplantıda Türkiye'nin  biran önce ötekileştirme politikalarından uzaklaştırılması gerektiğini söyledi.

Yaptığı konuşmada sözlerine Bursa ve Bursalılara başsağlığı dileyerek başlayan Kılıçdaroğlu "Bir evladımızı daha Kuzey Irak'ta şehadete erdi. Bursa ve Bursalılara bassaglığı diliyorum"dedi.

Konuşmasında evrensel sevgi ve adaletin Türkiye'nin ana bileşkesi olmasının altını çizen Kılıçdaroglu Türkiye'nin kirli siyasetten arındırılmasını istedi. Komşusu aç iken tok yatılan bir ülkede demokrasinin gelişemeyeciğini vurgulayan CHP Genel Başkanı Demokrasinin önüne kalın duvarlar örenlerin sandıkta tasviye edilmesi çağrısı yaptı. Türkiye'nin nitelikli insanlar ülkesi haline gelmesini isteyen Kılıçdaroglu "Akıllı ve genç insanlarımızı başka ülkelere kaptırmamalıyız"dedi. Devletin çürüyen yapısının mutlaka düzeltilmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu liyakatın esas alındığı bir kamusal alanın mutlaka kurulması gerektiğini belirtti. "Çok kutuplaştık.  Helalleşmeye, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Türkiye'yi aydınlık yarınlara taşıyacak bu tavrı mutlaka benimsemeli, öne almalıyız."dedi.

Bursa'da STK yöneticileri ile de bir araya gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroglu iktidara geldiklerinde en geç bir yıl içinde Avrupa Birliği ile vize sorununu bitirecek lerini söyledi. Karşılıklı mukabiliyet çerçevesinde  AB ile sorunları gidereceklerini çünkü Türkiye'yi siyaset ve yönetim olarak Avrupa normlarının üzerine taşıyacaklarını belirten Kılıçdaroğlu "Böylece vize sorunu da tarih olacak"dedi.

Moldova denince akla Gagavuzya, şarap denince TOMAI WİNE geliyor

Moldova denince şarap akla gelir. 

Ama sadece şarap değildir o, kalitedir de. 

Dünyanın en iyi bağlarına sahip bu üzüm diyarının öyle bir yerinde sizden, kendinizden bir parça bulursunuz ki kelimelerle ifade edilmez.

Gagavuz Özerk Yeri, ya da bizim söylemimizle Gagavuzya.

Tam da tarihin bizi göbeğimizden bağladığı bu topraklarda kardeşlerimiz ile birlikte olmanın sevgi sarhoşluğundan bize ikram edilen dünyanın en kaliteli şaraplarının tadını nasıl anlatmalı, hangi kelimeleri kullanmalı inanın Türkçem yetersiz kalıyor. 

Ben ki, kendi anadilinin zenginliğini bilen, her hali onlarca kelime, cümle ile ifade edebilen bunca uzun zamanın yazın adamı olarak zorlanıyorum.

Gagavuzya'nın Tomay yerleşkesinde misafir olarak davet edildiğimiz Constantin Sibov'un işletmesinde içmekten ve tadımdan değil ama bilgi bombardımanından sarhoş olduk.

Bay Sibov'un akıcı Türkçesiyle yaptığı sunum, şişelerin içerisinde sadece içeceğin değil, bir giz saklı olduğu gerçeğini haykırdı yüzümüze. 

Her şişenin ve içeceğin öyküsü vardı.

İşletme gezisini kaçırsam da, sunumda dağarcığıma depoladığım bilgileri bile aktarmada zorlanıyorum.

Yaşadığım şaşkınlığı ve hayranlığı anlatacak kelime bulamıyorum.

Bu yüzden yeryüzündeki her insan mutlaka 'TOMAI' işletmesini ziyaret etmeli, Constantin Sibov ile tanışmalı.

1903 yılından beri üretim yapan işletme yıllar içerisinde kendini yenilemiş.

Benliğini aşan bir bilgi birikimi var işletmede ve ekipte.

Dünya şarap literatürüne altın harflerle yazılan ürünleri var.

Sadece bilgi değil, köklü bir yaşam kültürü karşılayacak sizi.

İşletme kendini dünyaya kabul ettirmiş şarapları ile ünlenmiş ancak burada kanyak ve şampanya başta olmak üzere çeşitli likörler ve meyve bazlı içecekler de üretiliyor. 

Derya deniz desek yeridir bura için.

Hani kalitenin adı TOMAI desek yalan olmaz.

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu'nun daveti ile tanıma fırsatı bulduğum bu çalışkan insanlara hayran kaldım.

Onlar ki bizim gibi Oğuz boyundan, karındaşlarımız, öz kardaşlarımız. 

GÖKOGUZLAR.

www.tomaiwine.md

Sofya sürgününden Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna Atatürk

İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği (İADD), 1913 yılında Bulgaristan’ın başkenti Sofya’ya ilk Türk askeri ataşe olarak atanan Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal’in, 1913-1915 dönemindeki daha az bilinen çalışmaları ve hayatına dair bilgi ve belgeleri ilk kez ayrıntılarıyla ele alan, ‘Mustafa Kemal’in Sofya Yılları 1913-1915’ belgeselinin gösterimine ev sahipliği yaptı.

MUSTAFA Kemal Atatürk, Balkan Savaşı’ndan sonra, 27 Ekim 1913 - 20 Ocak 1915 tarihleri arasında Askeri Ataşe olarak Sofya’ya sürgün sayılabilecek bir düşünce ile tayin edilmiş. Ancak, kısa bir zaman dilimi olmasına rağmen çalışmaları ve üstün yeteneğiyle bu düşünceyi oldukça başarılı bir göreve dönüştürmüş. Gazeteci Nahide Deniz ve Yönetmen Ufuk Karakaş tarafından hazırlanan belgesel, Mustafa Kemal Atatürk’ün Bulgaristan’daki faaliyetleri, Sofya’dan Bâbıâli’ye gönderdiği önemli raporlar, dostlarına yazdığı mektuplar ve Makedon komitacıları ile ilişkileri gibi konuları işlenmiş.
Londra’nın kuzeyinde Grand Place’de gerçekleştirilen galanın açılışında konuşan İngiltere ADD ve Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu (ADDP) Başkanı Jale Özer, “Atatürk, dünyada eşi görülmemişçesine, bu kadar kısa zamanda yaptığı köklü değişikliklerle bir milletin kaderini değiştiren liderdir. Mustafa Kemal’in asker yanı başlı başına bir kahramanlık destanıdır. Atatürk’ü anlamanın ilk yolu, O’nun düşünce sistemini, o sistemin kaynaklarını, problemlere bakış açısını ve çözme tekniklerini, onun kişiliğini duygularını, ülkesine ve halkına olan inancını inceleyip, onu idrak etmekle başlar” dedi.

ATA'NIN KISACIK BİR ZAMAN DİLİMİNE SIĞDIRDIKLARI İLHAM VERİCİ

Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın ise “Belgeseli çok beğendim, çok duygulandım. Atatürk’ün askeri ataşe olarak, bir buçuk yıl kadar kısa bir zaman içinde neler yaptığını, bu süreye neler sığdırdığını, nasıl bir mücadele ve azim içinde olduğunu tekrar tekrar görmek, müthiş ilham ve umut verici. Verdiği raporlarda askeri konularla yetinmiyor, tarıma, siyasete bakıyor. Ülkeyi geziyor. Oradaki Türklerle ilgileniyor. İnanılmaz bir şey ve bütün bunları genç bir subay olarak bir buçuk yıl gibi bir sürede yapıyor” diye konuştu.

Filmin yapımcılarından Nahide Deniz de şunları söyledi: “Bulgaristan’daki baskıcı dönemde tarih kitapları genellikle Atatürk’ün Sofya yıllarını görmezden geldi. O’nun Bulgar generalin kızı Dimitrina Kovacheva ile romantik arkadaşlığı halkında bir şeyler yazılıp, çizildi ama bunlar yazılı veya sözlü belgelere dayandırılmadı. Diğer önemli konulara ise hiç değinilmedi. Biz bu belgeselde, Atatürk’ün Sofya izlerini takip ettik ve hepsini arşiv, bilgi ve belgeye dayandırdık.”

TÜRKİYE İLE GAGAVUZYA BİRBİRİNİN KOPMAZ PARÇASI

Gagavuzya Başkanı İrina Vlah Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı yaparak ''Türkiye ile Gagavuzya birbirinin kopmaz parçası. Başta et, meyve ve tahıl olmak üzere bizim mallarımızı alarak bize sahip çıkın. Türkiye’nin doğrudan satın alım desteği sayesinde kimseye muhtaçlığımız kalmaz’’ dedi.

Görev süresi 2023 yılında dolacak olan Moldova Cumhuriyeti'ne bağlı Gagavuz Özerk Yeri Başkanı İrina Vlah, Türkiye ile Gagavuzların etle tırnak misali birbirinden ayrılmasının mümkün olmadığını belirterek ‘’Türkiye her anlamda bize sahip çıkmalı’’dedi. Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu, Genel Sekreter Sami Ömer, Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Başkan Vekili Macit Mutlu, Balkan Göçmenleri ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Korkmaz’ı kabulünde BRTK)’nın Gagavuz Özerk Yeri’nde gerçekleştirdiği çalışmalara teşekkür eden Başkan Vlah ‘’Kardeşliğimizi pekiştiren bu faaliyetler daha da artmalı. Bu konuda her türlü desteğimle yanınızdayım’’ dedi.‘Balkanlarda 1000 çocuğumuzu sevindirelim’ etkinliği kapsamında Gagavuzya’da yürütülen çalışmanın mutluluk verici olduğunu vurgulayan Gagavuz Özerk Yeri Başkanı İrina Vlah ’’Türkiye’nin ve Türkiyeli kardeşlerimizin desteğini önemsiyoruz. Gagavuzya'da sosyal açıdan savunmasız ailelerin çocuklarına, birinci ve ikinci sınıf öğrencilerine bir yardım etkinliği düzenliyor olmanız bizim için çok anlamlı. Okul malzemeleri içeren sosyal kampanyanız ile Kıpçak ve Tomaili çocuklarımızın yüzünü güldürdünüz. Umarım bu çalışma yavaş yavaş tüm bölgeyi kapsar. Halkımızın sosyal ve ekonomik durumu açısından bu tür desteklere ihtiyacımız var. Halkımızın sorunlarına gösterdiğiniz ilgiden dolayı size şükran borçluyum. Bu cömert etkinliğiniz Türk halkları arasında mükemmel bir işbirliği ve dayanışma örneği. Bizim burada güçlü, yarınlara emin adımlarla ilerleyen bir millet olabilmemiz için bu çalışmalar şart’’ dedi. Gagavuzya’nın ekonomik ve sosyal olarak kendi kendine yetebilmesinin bu tür desteklere bağlı olduğunun altını çizen Başkan Vlah ‘’Gençlerimiz işsiz. Bu nedenle başta Türkiye ve Avrupa olmak üzere Rusya dahil pek çok ülkeye gidiyor ve orada kalıyor. Ben bu konuda siz kardeşlerim aracılığı ile Türk kamuoyu ve iş dünyasına sesleniyorum. Gelin burada yatırım yapın. Biz sizin öz kardaşlarınızız. İnsanlarımız yurtdışına gitmesin. Burada kalsın. Çalışsın ve burada çoğalalım. Bu genç insan göçünü önlemez isek burada devlet olarak ayakta kalmamız mümkün değil. Sadece yaşlıların yaşadığı bir coğrafyada 20-30 yıl sonra Gagavuzya diye bir yer olmayabilir. Sadece tarihte ve kağıt üzerinde kalırız, fiilen yok olmuş bir millete ve devlete dönüşürüz’’ dedi. 

Halen devam etmekte olan Rusya-Ukrayna savaşı konusundaki sorularımızı da yanıtlayan Gagavuz Özerk Yeri Başkanı İrina Vlah bu savaşın bölgede yaşayan tüm uluslara zarar verdiğini söyledi. Savaş nedeniyle ülkelerinin başta Ukrayna olmak üzere diğer tüm bölge ülkeleriyle yürüttüğü ticaret ve alışverişte zarar gördüğünü belirten Başkan Vlah ‘’Ticaret durdu. Bu da bize çok olumsuz bir geri dönüş yaşatıyor. Ürettiğimiz malları satamıyoruz. İş insanlarımız zarar ediyor. İnsanlarımız para kazanamayınca ne yapsın herkes buradan gitmeye başladı. Bugün, tüm dünya bir kriz dalgasıyla karşı karşıya ve özellikle Moldova Cumhuriyeti gibi sınırlı kaynaklara sahip küçük ülkeler savunmasız. Ülkemizde sadece bir yıl içinde gıda fiyatları üçte bir oranında arttı. Doğal gaz da aynı zamanda. Halkımızın gelirleri aynı seviyede kaldı ve kış mevsiminin arefesinde birçok aile en gerekli şeylerden tasarruf etmek zorunda kaldı. Bu destek için size minnettarız. Bu zor anı en küçük kayıplarla atlatmamıza yardım ediyorsunuz’’ diyerek içinde bulundukları çıkmazı özetledi. Bu vesile ile Türkiye’ye ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Başkan Vlah ‘’Kendisine minnet borcum var. Burada birçok büyük yatırım ile bize destek veriyor. Benim kişisel gelişimime de katkısı çok büyüktür. Özellikle anadilimi konuşmam ve kendimi geliştirmem noktasında beni motive etmiştir. Şimdi sizin aracılığınız ile Türkiye’ye bir çağrı daha yapmak istiyorum. Bizim ürünlerimizin Türk pazarında değerlendirilmesi için Türk devletinin bize sahip çıkıp mallarımızı almasını istiyoruz. Bizim koyun eti ve üzüm başta olmak üzere özellikle tahıl üretiminde kaliteli işlerimiz var. Türkiye doğrudan alım ile bize destek verirse kimseye muhtaçlığımız kalmaz‘’ dedi.  Gagavuz Özerk Yeri Başkanı İrina Vlah Gagavuzların Moldova içindeki konumunu da değerlendirdiği görüşmede siyasal ve sosyal haklarının Moldova anayasasında da yer alması gerektiğini belirterek, "Gümrük ve vergi toplama haklarımız elimizden alındı. Eğitim ve ekonomi alanıyla ilgili yasalar tartışılıyor. Bu, kabul edilmez bir durum ve Komrat ile Kişinev arasında 1994'te sağlanan anlaşmalara aykırıdır." dedi. Başkan Vlah, Gagauz Özerk Yeri'nin 23 Aralık 1994'te kurulduğunu hatırlatarak, "Gagauz halkı çok uzun ve zor bir yoldan geçti. Gagauzlar, 25 yıldır Moldova'da millet olarak tanınıyor. Ancak bu anayasaya ve yasalara istediğimiz gibi yansımıyor. Gagauz Özerk Yeri'nin hakları ellerinden alındı. Gümrük ve vergi toplama haklarımız gasp edildi. Eğitim ve ekonomi alanıyla ilgili yasalar tartışılıyor. Bunu kabul etmiyoruz’’ dedi.

TRAKYA'DAKİ SINIR KAPILARINDA GECİŞLER DURDU

Ticaret Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğünce yapılan güncelleme çalışması nedeniyle Trakya'daki sınır kapılarında geçişler yapılamıyor.
Saat 22.00 itibarıyla sınır kapılarında güncelleme çalışması başlatıldı.
Kapıkule Sınır Kapısı'nda da yetkililer çalışma nedeniyle giriş ve çıkış kapılarını kapattı.
Geçiş için sınır kapısı önünde bekleyen araçların sürücüleri yetkililer tarafından bilgilendirildi.
Bülent Geç de Bulgaristan'a gitmek için yola çıktığını ancak sınır kapısından geri döndüğünü dile getirdi. Çalışma bittikten sonra yurt dışına çıkacağını ifade eden Geç, "150 kilometrelik yoldan geldik. Mecburen şimdi döneceğiz." dedi.
Öte yandan sınır Kapıkule Sınır Kapısında araç yoğunluğu oluştuğu gözlendi.
Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü, internet sitesinde, "Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğümüzce teknoloji yenileştirmeleri kapsamında veri tabanları ve veri tabanı sunucularının işletim sistemlerinde 29.10.2022 cumartesi günü saat 22.00'de güncelleme çalışması yapılacağı, tahmini 4-8 saatlik bir kesintinin öngörüldüğü, güncelleme çalışmasının tüm gümrük uygulamalarını kapsadığı bildirilmektedir. Bölgemize bağlı gümrük idarelerinden geçiş yapacak tüm yolcu ve firmaların planlamalarını bu doğrultuda yapması önemle duyurulur." duyurusu yapmıştı. (AA)

GAGAVUZ SOYDAŞLAR TÜRKİYE İLE MOLDOVA ARASINDA VAZGEÇİLMEZ, SAĞLAM BİR KÖPRÜDÜR

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu'nun (BRTK) Moldova Cumhuriyeti'ne bağlı Gagavuz (Gökoğuz) Özerk Yeri'ndeki kardeşlerimize yönelik gerçekleştirdiği '1000 çocuğumuzu sevindirelim' etkinliğinin ikinci ayağında Genel Başkan Sabri Mutlu liderliğinde başkent Komrat'ta bulunan Türkiye Başkonsolosluğu'nu  ziyaret eden BRTK heyeti Başkonsolos Hasan Akdoğan ile görüştü.
Gagavuz yerinin ilk misyon şefi de olan Akdoğan, bölgenin siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve tarihi analizini yaptığı sıcak ve samimi evsahipliğinde Türkiye ile Moldova arasında stratejik ortaklığa dönüşmüş süreci özetlerken Gagavuz kardeşlerimizin vazgeçilmez bir unsur olduğunu söyledi. Gagavuz soydaşlarımızın Moldova ile Türkiye arasında sağlam bir köprü olduğunu ifade eden Başkonsolos Hasan Akdoğan onların Anadolu'dan Rumeli ve Balkanlara gelen ilk Türk boyları olduğunu belirterek, "Her anlamda sahip çıkmamız gereken bir kardeş halka hizmet etmenin onurunu yaşıyorum.

Konfederasyonunuzun yaptığı bu çalışma bu açıdan çok anlamlı ve değerli. Bu çalışma Gagavuz çocuklarının yarınlara daha umutla bakmasına neden olacak"dedi. Bu konuda yapılacak her faaliyeti içtenlikle destekleyeceklerini ve sahip çıkacaklarını ifade eden Başkonsolos Akdoğan görev bölgelerindeki 9 şehirde Türkiye tarafından yürütülen çalışmaları da aktardığı görüşmede eğitimden sağlığa hayatın her alanında Gagavuz soydaşlara sahip çıkmanın Türkiye'nin en temel ilkesi olduğunu belirtti.   Başkonsolosluğun kapılarının ihtiyaç duyan tüm vatandaşlar ile soydaşlara ve Moldova vatandaşlarına her daim açık olduğunu ifade eden Hasan Akdoğan "Amacımız çalışma arkadaşlarımla birlikte, gerek vatandaşlarımıza gerek diğer iş sahiplerine imkanlar ölçüsünde süratli, kaliteli  ve çözüm odaklı konsolosluk hizmeti sunmak, ayrıca insanı bağların arttırılması suretiyle ülkemiz ile Moldova arasındaki özellikle ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerin çeşitlendirilerek  güçlendirilmesine katkı sağlamaktır" dedi.

KİMDİR?
Başkonsolos Hasan Akdoğan Çengelköy İstanbul doğumludur. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yabancı Diller Eğitim Bölümü Fransızca Anabilim Dalı mezunudur. Kariyerine 1987 yılında Dışişleri Bakanlığı Konsolosluk İşleri Dairesi Başkanlığında idari memur olarak başlayan Akdoğan sırasıyla Köstence Başkonsolosluğu'nda idari ataşe, idari memur, Kişinev Büyükelçiliği'nde idari ataşe, Yurtdışı Tanıtım Genel Müdür Yardımcılığı'nda uzman, Üsküp Büyükelçiliği'nde muavin konsolos, Paris Büyükelçiliği'nde ataşe, Bükreş Büyükelçiliği'nde ikinci ve başkatip, Personel Dairesi Başkanlığı'nda başkatip, Konsolosluk Dairesi Başkanlığı'nda başkatip ve şube müdürlüğü, Köstence Başkonsolosluğu'nda Başkonsolos Yardımcısı olarak görev yapmıstır.   15.03.2020 yılından bu yana Komrat Başkonsolosluğu yapan Hasan Akdoğan evli olup Romence ve Fransızca bilmektedir.