Tarihin en büyük mücevher soyguncusu Lindley Belgrad'da

Tarihin en büyük mücevher soygunlarını organize ettiği iddia edilen 'binbir surat' lakaplı Peru'lu çete lideri Alfredo Lindley'in Sırbistan istihbaratının korumasında başkent Belgrad'da yaşam sürdüğü iddia edildi. İtalya ve İngiltere'de sporcuların kabusu haline gelen Lindley'in 2009-20 yılları arasında birçok soygunu organize ettiği belirtiliyor. Tam 19 takma ad kullanan Lindley'in en son Formula 1'in eski patronu Ecclestone'un kızı Tamara'nın malikanesinden çalınan 25 milyon sterlin değerinde mücevher hırsızlığını yönettiği açıklandı. Yakalanan çete üyeleri Jugoslav Jovanovic, Alessandro Donati ve Alessandro Maltese İtalya'dan İngiltere'ye iade edilirken Belgrad'da bulunan Alfredo Lindley'in İngiltere'ye iadesi sağlanamadı. (TAKVİM)

LATİÇ: ''SIRPLAR 3. DÜNYA SAVAŞINA NEDEN OLABİLİR''

Sırbistan bölgeyi kaşımaya devam ediyor, süper güçler buraya yığınak yapıyor. Aliya İzzetbegoviç'in yakın dostu Cemaleddin Latiç “1. ve 2. Dünya Savaşlarının çıkış noktası bu bölge oldu. Şu anda süper güçler bölgeye büyük çaplı yığınak yapıyor. Sırpların yükselttiği gerilimin dozu düşürülemezse 3. Dünya Savaşı aynı bölgeden çıkabilir” dedi.

Bosna Hersek’te Sırp tarafından gelen açıklamalar tansiyonu yeniden yükseltti. Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp üyesi Milorad Dodik, bağımsız ordu, yargı ve vergi düzenlemesine gidecekleri yönünde ayrılıkçı ifadeler kullandı. Bosna savaşının lider kadrosundan ve Bosna Millî Marşı’nın yazarı Prof. Dr. Cemaleddin Latiç, Sırp tarafının gerilimi kasıtlı olarak yükselttiğini ve bölgeyi yeni bir kaosa sürüklemeye çalıştığını söyledi.  Latiç “1. ve 2. Dünya Savaşlarının çıkış noktası bu bölge oldu. Şu anda süper güçler bölgeye büyük çaplı yığınak yapıyor. İskeçe, Dedeağaç çıkarmaları, Kosova, Arnavutluk aksında yaşanan kriz, tehlikenin habercisi ve tetikleyici unsurları. Şayet gerilim dozu düşürülemez ise 3. Dünya Savaşı aynı bölgeden çıkar” diye konuştu.

BÜYÜK SIRBİSTAN HAYALİ

“Sırplar, Montenegro (Karadağ), Kosova, Bosna ve Makedonya’yı içerisine alan coğrafyada Büyük Sırbistan hayali kuruyor” diyen Prof. Dr. Cemaleddin Latiç şöyle devam etti: Bunun için silah ve cephane yığıyorlar. Şu an itibarıyla katliam için yeterli güce sahip değiller. Yakın vade hesapları kaos üretmek ve gerekli zemini oluşturmak. Avrupa ve Rusya’dan taviz koparmaya ve daha fazla destek almaya çalışıyorlar. Batılılara ‘Avrupa’nın ortasında Boşnak Müslüman varlığını tehdit olarak gösterip ikna etmeye çalışıyorlar. Rusya ise Putin ile birlikte Pan Slav idealini gerçekleştirmeye çalışıyor. Sırpları da sadık müttefik ve bölgeyi dönüştürmekte etkin araç olarak görüyor. Şayet 92-95 döneminde bugünkü Rusya olsa her şey çok başka olurdu.

DEVLET İŞLEMEZ HALE GELİYOR

Bosna Hersek’te yönetimin diğer ortağı Sırpların devleti işlemez hâle getirdiğine dikkat çeken Latiç "Sırp tarafının zamanlaması çok önemli. Çıkarılmak istenen kaosa bu açıdan da bakmak lazım. Şu an devleti işlemez hâle getirdiler. Bir yandan kendi kamuoyunu hazırlıyorlar, diğer yandan Avrupa ve Rusya’dan daha fazla taviz koparmaya, güç yığmaya çalışıyorlar" ifadelerini kullandı. Tartışmaların devam ettiği bölgeye yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ise aldığı kararla, Bosna Hersek'teki Avrupa Birliği Barış Gücü’nün görev süresini 12 ay daha uzattı.

TÜRKİYE GÜCÜNÜ ARTIRMALI

Mevcut dünya konjektörünün Sırpların lehine olmadığı görüşünü de savunan Prof. Dr. Cemaleddin Latiç, Sırp askerlerin korkak olduğuna ve savaşmaktan çok katliam yaparak sonuç almak istediğine vurgu yaptı. Aliya İzzetbegoviç’in yakın arkadaşı ve mücadele ortağı olan Latiç, ayrıca Osmanlıyı yıkan olumsuz gelişmelerinde merkez odağı olarak bölgeyi gösterdi. "Türkiye, bölgede her açıdan gücünü daha fazla hissettirmeli. Burada olmalı" diyen Latiç’e göre Bosna Hersek Halklar Meclisi Başkanlık Divanı Üyesi Bakir İzzetbegoviç’in bu süreçte Türkiye’ye yaptığı ziyaret önemli bir mesaj niteliği taşıyor.

(İNTERNETHABER)

Kamal kardeşler bronz madalya ile Türkiye'yi onurlandırdı

Milli sporcular Kerem Kamal ve Kadir Kamal, Sırbistan'da düzenlenen 23 Yaş Altı Dünya Güreş Şampiyonası'nda bronz madalya kazandı.

Milli sporcu Kerem Kamal, Sırbistan'da düzenlenen 23 Yaş Altı Dünya Güreş Şampiyonası'nda 60 kiloda bronz madalya kazandı. Başkent Belgrad'da düzenlenen şampiyonada, 60 kiloda Kerem Kamal, Ukraynalı rakibi Ihor Kurochkin'i 6-5 yenerek dünya üçüncüsü oldu. Kerem Kamal, 60 kiloda İtalyan rakibi Tommaso Bosi'yi, çeyrek finalde de Ermeni Tigran Minasyan'ı yenmişti. Yarı finalde ise Rus Anvar Allakhairov'a mağlup olmuştu. Bu arada kardeşlerden milli sporcu Kadir Kamal da 67 kiloda, Kazak rakibi Sultan Assetuly'i 5-1 yenerek dünya üçüncüsü oldu. Çeyrek finalde Fin Elmer Otto Mattila'yı yenen Kadir, yarı finalde Azerbaycanlı Hasret Caferov'a mağlup olmuştu.

Bosna Hersek için Birleşmiş Milletler’e iç savaş uyarısı

Savaşın yaralarını hâlâ saramayan Bosna-Hersek’te Sırp lider Dodik’in 'ayrı ordu kurma' açıklaması siyasi krize yol açtı. Dodik’e tepki yağarken Birleşmiş Milletler iç savaş ve bölünme tehlikesi uyarısı yaptı. Bosna Hersek'in Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt, BM için hazırladığı raporda, ülkedeki Sırpların kendi ordularını kurma tehdidinde bulunduğunu, bunun gerçekleşmesi durumunda ülkenin iç savaşa sürükleneceğini belirtti.

Bosna-Hersek'te Devlet Başkanlığı Konseyi'nin Sırp üyesi Milorad Dodik'in "kendi ordularını kurmaya" yönelik açıklamaları savaşın yaralarını hâlâ saramamış ülkede tansiyonu yükseltti. 1992-1995'te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması'nın aslına dönülmediği takdirde ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti'nin bağımsızlığını ilan edeceğini söyleyen Dodik’in sözleri kriz yaratırken Boşnak siyasetçilerin yanı sıra Bosnalı Sırp muhaliflerin Dodik'e tepkisi sürüyor. Bosna Hersek'in Birleşmiş Milletler (BM) Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt ise ülkenin "bölünme tehlikesiyle karşı karşıya" olduğunu söyledi. The Guardian'da yer alan habere göre, BM için bir rapor hazırlayan Schmidt, ülkedeki Sırpların kendi ordularını kurma tehdidinde bulunduğunu, bunun gerçekleşmesi durumunda ülkenin iç savaşa sürükleneceğini belirtti. Alman temsilci Schmidt, Bosna'nın varlığının "savaş sonrası dönemin en büyük tehdidi altında" olduğunu kaydetti. Bosna ulusal güvenlik güçleriyle Bosnalı Sırp polisler arasında çatışma yaşanmasının olası olduğunu söyleyen Schmidt, çatışmaların çıkması durumunda ülke içindeki uluslararası güçlerin varlığının da BM tarafından yeniden değerlendirilmesi gerekeceğini sözlerine ekledi.

SIRPLAR DA TEPKİLİ

Bosnalı Sırp muhalifler Dodik’e görevi bırakma çağrısı yaptı, söz konusu adımın bazı skandalların üzerini örtmek için atıldığı belirtildi. Sırplar, Dodik’in aldığı kararlar nedeniyle Bosna Hersek'te yaşayan Sırp nüfusunun yalnızlaştırılacağı uyarısında bulundu.
Devlet yetkilerini çıkarları için kullanmakla suçlanan Dodik'in Devlet Başkanlığı Konseyi üyeliği de tartışılıyor. Dodik, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada, devlet düzeyindeki kurumlardan ve ulusal ordudan çekilerek kendi ordularını kurma niyetleri olduğunu söylemişti. Dodik, ayrıca Bosna ordusunun Sırp Cumhuriyeti bölgesinden çekilmeye zorlayacaklarını açıklamıştı.
Dodik ve Sırp yetkililerin, eski BM Yüksek Temsilci Valentin Inzko'nun 23 Temmuz'da soykırım inkarını suç sayan bir yasa çıkartmasını boykot etmeleri kararıyla başlayan siyasi kriz, Dodik'in ayrılıkçı söylemleriyle yeni bir aşamaya evrilirken ülkeyi oluşturan Hırvat, Boşnak ve Sırp’lar endişeli. 1 Mart 1992'den 14 Aralık 1995'e kadar süren Bosna savaşında yüz binlerce kişi yaşamını yitirdi, milyonlarca kişi de göç etmek zorunda kaldı. Savaşı sona erdiren Dayton Anlaşması Boşnak lider Aliya İzzetbegoviç, Yugoslav lider Slobodan Milošević ve Hırvatistan Devlet Başkanı Franjo Tuđman tarafından 21 Kasım 1995'te ABD'nin Dayton kentinde imzalandı. 14 Aralık 1995 tarihinde de resmen yürürlüğe girdi. Anlaşma ile Bosna-Hersek kantonlara bölündü, ülkenin yüzde 49'unu Sırp Cumhuriyeti, yüzde 51'ini Bosna-Hersek Federasyonu'nun kontrol etmesi öngörüldü.

Belgrad’da Ahmet Uyar finale, Kerem Özmen çeyrek finale yükseldi

Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da başlayan 23 Yaş Altı Dünya Güreş Şampiyonası'nda Türkiye’nin milli sporcularından Ahmet Uyar, 63 kiloda Polonyalı Arslanbek Salimov, çeyrek finalde Ermeni Hracya Poghosyan ve yarı finalde de Moldovalı Cornelu Rusu'yu yenerek finale yükseldi. Ahmet finalde, Gürcü rakibi Leri Abuladze ile karşılaşacak.

Fatih Bozkurt ise 130 kiloda Hint Aryan Panwar ve çeyrek finalde Ukraynalı Vladislav Kovalenko'yu yendi. Yarı finalde karşılaştığı İranlı Amin Mirzazadeh'e yenilen Fatih, repesajdan gelecek Kazak Savenko/Rus Laptiev galibiyle bronz madalya için yarışacak.

55 kiloda ilk turda Hint rakibi Arshad'ı yenen Adem Burak Uzun çeyrek finalde Rus Mevlud Rızmanov'a yenildi

Adem Burak, Rızmanov'un Kazak Arslan Abdurakhmanov'u yendiği için repesajda Arnavut rakibi Bajram Sina ile karşılaşacak.

ERKAN ERGEN DE ELENDİ

77 kiloda Kırgız rakibi Akylbek Talantbekov ile Belaruslu Dzmtry Bonka'yı mağlup eden Erkan Ergen çeyrek finalde İranlı Amin Yavar Kaviyaninejad'a yenildi.

İranlı güreşçi finale yükseldiği için Erkan, repesajda Gürcistanlı Nikoloz Tchikaidze/Arnavut Ardit galibiyle karşılaşacak.

87 kiloda Ukraynalı Vitali Andriovych'i ile Sırp Mario Vukovic'i yenen Muhitdin Sarıçiçek, çeyrek finalde Gürcistanlı Temuri Tchkuasiledze'ye yenildi. Gürcistanlı rakibi Rus Komarov'a yenilince Muhitdin madalya şansını kaybetti.

KEREM ÖZMEN ÇEYREK FİNALDE

Bu arada Kerem Kamal 60 kiloda ilk turda İtalyan rakibi Tommaso Bosi, Kadir Kamal 67 kiloda Litvanyalı Adomas Grigaliunas, 72 kiloda Abdullah Toprak İranlı Amir Ali Abdi, 82 kiloda Samet Yaldıran Finlandiyalı Otto Emeli, 97 kiloda Beytullah Kayışdağ Gürcü rakibi Giorgi Katsanashvili ile karşılaşacak.

Öte yandan Başkent Belgrad'da düzenlenen boks şampiyonasında da 63.5 kiloda son 16 turu müsabakasında ringe çıkan milli sporcu Kerem Özmen, Macar rakibi Richard Kovacs'ı mağlup ederek çeyrek finale yükseldi. 57 kiloda son 16 turu müsabakasında ringe çıkan Nurettin Ovat ise Rus rakibi Eduard Savvin'e yenilerek şampiyonaya veda etti.

Türkiye 30 genç milli güreşçisi ile Sırbistan'da madalya arıyor

Türkiye Güreş Federasyonu 23 Yaş Altı Dünya Güreş Şampiyonası’nın 1-7 Kasım tarihlerinde Sırbistan’da düzenleneceğini ve Türkiye’nin 30 milli sporcu ile madalya mücadelesi vereceğini açıkladı. Başkent Belgrad’da gerçekleştirilecek şampiyonaya 58 ülkeden yaklaşık 650 sporcu katılacak. Organizasyonda Türkiye’yi üç stilde toplam 30 güreşçi temsil edilecek. Grekoromen Milli Takımı, şampiyonaya katılmak için Sırbistan’a gitti. Kadın güreşçiler yarın (1 Kasım), Serbest Milli Takımı ise 3 Kasım’da Belgrad’da olacak. Grekoromen stil müsabakalarıyla başlayacak şampiyonada madalya mücadelesi verecek Türkiye’nin milli sporcuları şu isimlerden oluşuyor.

Grekoromen

55 kilo: Adem Burak Uzun

60 kilo: Kerem Kamal

63 kilo: Ahmet Uyar

67 kilo: Kadir Kamal

72 kilo: Abdullah Toprak

77 kilo: Erkan Ergen

82 kilo: Samet Yaldıran

87 kilo: Muhittin Sarıçiçek

97 kilo: Beytullah Kayışdağ

130 kilo: Fatih Bozkurt

Kadınlar

50 kilo: Aynur Erge

53 kilo: Zeynep Yetgil

55 kilo: Eda Tekin

57 kilo: Elvira Kamaloğlu

59 kilo: Ebru Dağbaşı

62 kilo: Yağmur Çakmak

65 kilo: Aslı Demir

68 kilo: Nesrin Baş

72 kilo: Merve Pul

76 kilo: Ayşegül Özbege

Erkekler serbest stil

57 kilo: Hafız Can Hasdemir

61 kilo: Ahmet Duman

65 kilo: Cavit Acar

70 kilo: Cüneyt Budak

74 kilo: İsa Demir

79 kilo: Ramazan Sarı

86 kilo: Emre Çiftçi

92 kilo: Erhan Yaylacı

97 kilo: Feyzullah Aktürk

125 kilo: Anıl Berkan Kılıçsallayan

(AA)

BALKANLARDA 'BÜYÜK ARNAVUTLUK' GERİLİMİ YAŞANIYOR

Kosova ile Sırbistan’ın ‘plaka krizi’ dinerken Balkanlar’da bu kez de ‘Büyük Arnavutluk’ gerilimi başladı. Arnavutluk Başbakanı Rama’nın ülkesini Kosova ile birleştirme düşüncesine Rusya’dan sert tepki geldi.

Balkanlar’da bir kriz bitmeden diğeri patlak veriyor. Kosova ile Sırbistan arasında yaşanan ‘plaka krizi’nin ardından şimdi de ‘büyük Arnavutluk’ gerilimi baş gösterdi. Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın siyasi kariyerindeki hedefinin Arnavutluk’u Kosova ile birleştirmek olduğunu söylemesi Balkanlar’da yeni bir krizin fitilini ateşledi. Rama katıldığı Klan TV’deki ‘Free Zone’ programında yaptığı açıklamada, “Arnavutluk ve Kosova’nın cumhurbaşkanı olmak mı? Böyle bir planım yok. Fakat Arnavutluk ve Kosova’nın birleşmesi hedefim” dedi. Rama daha önce de benzer açıklamalar yapmıştı. Rama Nisan 2017’de yaptığı konuşmada, Balkanların Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik perspektifinin dışlanması durumunda Arnavutluk ile Kosova’nın birleşmesi konusunun dışlanamayacağını belirtmişti.
Rama’nın “büyük Arnavutluk” hayaline Sırbistan’ın ardından Rusya’dan da tepki gecikmedi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rama’nın Arnavutluk ile Kosova’nın birleştirilmesi hakkındaki sözlerinin kesinlikle kabul edilemez olduğunu, ‘Büyük Arnavutluk’ planlarının bölgede istikrarı baltaladığını ifade etti. Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın internet sitesinde yayınlanan açıklamaya göre Zaharova, ‘Büyük Arnavutluk’ planlarının öne sürülmesinin BMGK’nın 1244 sayılı kararının hükümlerine aykırı olduğunu kaydetti. Zaharova, “Kosova’da istikrarla ilgili temel oluşturan belgenin ihlalinin bir Balkan ülkesinin liderinin siyasi kariyerinin başlıca amacı olarak açıklanması da özellikle tuhaf” açıklamasını yaptı. Bu açıklamaya Batı’nın gerekli tepkiyi vermesini umduklarını kaydeden Zaharova, ancak nedense Batılı başkentlerin bu tür açıklamaları görmezden gelmesinin şaşırtıcı olduğunu kaydetti.

SIRBİSTAN PLAKALI ARAÇLARA ENGELLEME

Kosova, 20 Eylül'de ülke sınırlarından geçmek isteyen Sırbistan plakalı araçların geçişlerine izin vermeyeceğini, ülkeye giren araçlara geçici Kosova plakası verileceğini duyurmuştu. Ülkede sadece Kosova Cumhuriyeti plakalı araçların dolaşımının mümkün olacağı kaydedilmişti.
Sırbistan ise Kosova'nın plaka kararına oldukça sert tepki göstererek ordu birliklerini Kosova sınırına konuşlandırmıştı. Kosova'nın da polis birlikleri sınıra gönderilmişti. Jarinje ve Bernjak sınır kapılarına giden yol, Kosovalı Sırp protestocular tarafından kurulan barikatlarla kapatılmıştı.
Bölgede gerginliğin artması üzerine AB ve NATO'dan diyalog ve tansiyonu düşürme çağrıları gelmişti. Gerginliğin azaltılması amacıyla AB'nin ara buluculuğunda Sırp ve Kosovalı yetkililerin yürüttüğü müzakereler anlaşmayla sonuçlanmıştı. Jarinje ve Bernjak sınır kapılarına gönderilen birlikler geri çekilirken, bölgeye NATO'nun Kosova Gücü (KFOR) devriyeleri konuşlandı.
Arnavut milliyetçiler, Sırbistan'dan ayrılarak 17 Şubat 2008'de tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova ile birleşip “büyük Arnavutluk” kurulmasını savunuyor. Büyük Arnavutluk rüyası Sırbistan, Karadağ, Kosova, Makedonya ve Yunanistan’daki Arnavutların Tiran’ın egemenliği altında toplanmasını içeriyor. Bu durum Balkanlar’da büyük bir gerilim nedeni. (BirGün)