25 Şubat 2021 Perşembe

Millilerimizden Bulgaristan'da yumruk yumruğa mücadele

 

Bulgaristan'da düzenlenen 72. Uluslararası Strandja Boks Turnuvası'nda 6 milli sporcu çeyrek finale yükseldi. Türkiye Boks Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, kadınlarda 57 kiloda Hatice Akbaş, 60 kiloda Esra Yıldız, 69 kiloda Busenaz Sürmeneli ve 75 kiloda Şennur Demir rakiplerini mağlup ederek adlarını çeyrek finale yazdırdı. Erkeklerde ise +91 kiloda Mehmetcan Işık ve Berat Acar da rakiplerini yenerek çeyrek finalist oldular.

Macaristan Türkiye’de Büyükelçi Viktor Matis ile hedef büyülttü

Türkiye ile Macaristan arasında hem ticari hem de askeri alanda çok sayıda iş birliği anlaşması imzalandı. Macaristan’ın Türkiye Büyükelçisi Viktor Matis, ikili ilişkilerde atılacak adımları özetleyerek ‘’İki ülke arasındaki ilişki, tarihten gelen güçlü bağlar ve kültürel yakınlık ile köklü bir geçmişe sahip. Bu geçmiş; stratejik ortaklıkla, hem ticari, hem askeri hem de kültürel alanlarda bugün de devam ediyor. Son yıllarda tarafların attığı karşılıklı adımlar ise, ikili ilişkilerin daha fazla güçlenmesini sağlıyor’’ dedi. Son olarak geçtiğimiz günlerde Türk Eximbank ile Macaristan'ın resmi ihracat destek kuruluşu Mehib arasında imza atılan anlaşmayla ticarette de yeni bir dönemin kapısının açıldığını da vurgulayan Viktor Matis 3 milyar dolara ulaşan ikili ticaret hacminin kısa sürede 6 milyar dolara ulaşmasının hedeflendiğini de söyledi.

İşte Büyükelçi Matis'in Türkiye ile Macaristan arasındaki iş birliği süreci hakkındaki açıklamalarından öne çıkan başlıklar:

“İKİLİ TİCARETTE HEDEFİMİZ 6 MİLYAR DOLARA ULAŞMAK”

‘’Geçtiğimiz günlerde iki ülke arasında önemli bir ticaret anlaşması imzalandı. Mevcut ticaret hacmi de 2,7 milyar dolara ulaştı. Bu anlaşma iki ülkeye ne gibi katkılar sağlayacak?’’

"Tabii ki çok önemli bir anlaşma imzalandı ama bütün ticari ve ekonomik ilişkilerimize bu yönden bakmamak gerekiyor. Sayın Cumhurbaşkanı (Erdoğan) ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban tarafından çok net bir hedef gösterildi. O da ikili ticaret hacminin 6 milyar dolara ulaşması. Şimdi elimizdeki rakamlara göre 3 milyar dolardayız.

Durum çok kötü değil ve çeşitli alanlarda iş birliklerimiz var. Bunun için elbette ikili yatırımlar çok önemli. Geçtiğimiz hafta da bu konuda çok önemli bir adım attık ve Ankara’ya yapılan ilk direkt yatırımı açıklama fırsatı bulduk. Bunun dışında yıllardır çok sık ticari iş birliğimiz devam etmekte.

Mesela bu kapsamda, birkaç sene önce, Macaristan İhracat Teşvik Ajansı’nın Türkiye ofisi kuruldu. Bu şirketin tek amacı, Macaristan ve Türkiye arasındaki ticareti geliştirmek. Bu çok önemli bir iş ve çok güzel bir alt yapı kurduk Türkiye’de. Bu kapsamda dört kişi ticari müşavir olarak Türkiye’de görev yapıyor.

Geçen hafta imzalanan anlaşma ise, Macaristan ile Türkiye Exim bankaları arasında imzalanan bir reasürans (ikili sigorta) anlaşması. Yani özellikle üçüncü ülkelerde gerçekleştireceği projelerde finansal kaynaklara ihtiyaç duyanlar için, iki Exim bankasının da bu projeleri desteklemesi anlamına geliyor. İki ülkenin de Exim bankaları yatırımcıların, iş insanlarının arkasında duracak."

‘’SAVUNMA SANAYİİ ALANINDAKİ İLERLEME SÜPER’’

‘’Türkiye’nin savunma sanayii hakkında ne düşünüyorsunuz ve ilerleyen süreçte ne gibi iş birlikleri yapılacak?’’

"Türkiye’nin savunma sanayii, son yıllarda gerçekten takdire şayan bir ilerleme gerçekleştirdi. Bunu sadece biz değil, bütün Avrupa, bütün ülkeler çok net bir şekilde gördü. Hem devlet desteğiyle hem de kendi imkânlarıyla çıkan birçok şirket var.

Bunlardan Nurol Makine ile bir iş birliği yapıyoruz. Bu, birkaç sene önce başlayan, uzun süreli bir işbirliği. Üst düzey kaliteli olan Ejder Yalçın’lardan bir miktar satın aldık. İlk 10 araç Macaristan’a vardı. Bundan sonraki süreçte üretimin bir bölümü Macaristan’da yapılacak. Ordumuzun geliştirilmesi projesi kapsamında bunları kullanmaya başlayacağız.

Şuanda Macaristan’daki yetkili kişiler, Türk savunma sanayisindeki diğer projelere de detaylı bir şekilde bakıyorlar. Bu güzel iş birliğinin devam edebileceğini umuyorum. Çünkü Türkiye’den bu alanda kaliteli mallar satın alabileceğimizi biliyoruz. Bu önemli bir iş birliği."

“TÜRK DÜNYASI BİZİM İÇİN ÖNEMLİ
ÇÜNKÜ KENDİ KÖKLERİMİZİN ARAYIŞINDAYIZ”

‘’Macaristan, Türk dünyasıyla da güçlü bağlar kurmaya başladı. Türk Konseyi’nin gözlemci üyesi oldu. Macaristan’ın bu konudaki perspektifi nedir? Üyeliği geliştirmeyi düşünüyor musunuz?’’

"Türk Dünyası Macaristan için çok önemli. Çünkü biz kendi köklerimizin arayışındayız. Özellikle kominizim döneminde bize nerden geldiğimizi unutturmak istediler. Bu nedenle de “Macarların asıl kökü nerde” üzerine bir düşünce ortaya çıktı. Özellikle komünizmin çöküşünden sonra birçok araştırmacı, birçok analiz ve belgeyle Türk kökenli olduğumuzu kesin ve net bir şekilde ifade etti.

Elbette Macarlar, Türklere, Azerbaycanlılara, Özbeklere, Kazaklara, Kırgızlara kendilerini çok yakın hissediyor. Bu yakınlığın hissedilmesinin siyasi alandaki adımı da Türk Konseyi’nin gözlemci üyesi olmak oldu. Bu adımı atmamızın ardından Macaristan Başbakanı bu zirvelere devamlı katılıyor. Şuanda Kazakistan’da bir zirve yapılması planlanıyor ve oraya da sayın başbakanımızın katılımı kuvvetle muhtemel. Bu iş birliklerine katılmak istiyoruz.

Bu sadece başbakanlar ya da cumhurbaşkanları seviyesinde bir görüşme anlamına gelmiyor. Diğer bakanlar da sürekli görüşüyor. Mesela sağlık bakanları, geçen sene Ekim ayında bir araya geldi. Bunun dışında iş insanlarının da iş birlikleri söz konusu. İstanbul’daki Türk Konsey Sekreterliği’nin bu konuda son zamanlarda ciddi katkıları var. Türk Konseyi’ndeki işbirliğinin geliştirilmesi gerekmekte. Biz bunu tamamen destekliyoruz.

Gözlemci üyeden tam üyeye yükselmemiş devamlı söz konusu ve bunu değerlendiriyoruz. Üye ülkeler tarafından biz gözlemci olarak değil, tam üye olarak görülüyoruz ve bunun için çok minnettarız."

AVRUPA’NIN GÜVENLİĞİ TÜRKİYE’DE BAŞLIYOR

‘’Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı objektif bir tavır takındığını düşünüyor musunuz?’’

"Macaristan için Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olması gerekiyor ve bunun için olabilecek en fazla desteği vermeye hazırız. Çok eskiden beri aynı düşünüyoruz. Sadece Türkiye artık Avrupa Birliği’ne katılmak istemezse, bunu da destekleriz. Türkiye’nin kendi kararlarını vermesinin yerinde olduğunu düşünüyoruz.

Bizim Avrupa Birliği’nde gördüğümüz şey strateji eksikliği. Türkiye strateji açısından çok önemli bir ülke. Hem başbakanımız hem dışişleri bakanımız çok net bir şekilde Avrupa’nın güvenliğinin Türkiye’de başladığını hatırlattı.

Bugünlerde Türkiye’de 4 milyon göçmen bulunuyor ve bu insanlar için bir çözüm üretmek gerekiyor. Ama insanlar çözüm üretmek yerine sadece bu dönemin geçmesini bekliyor. Ama bu doğru değil. Türkiye ile iş birliğini geliştirmek, daha aktif hale getirmek, çözümler üretmek gerekiyor. Türkiye’yi çözümler konusunda çok net bir şekilde desteklemek gerekiyor.

Türkiye’nin tam üyeliğini biz istiyoruz ve destekliyoruz. Bizim için önemli olan Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi kaybetmemesi. Türkiye ile her türlü iş birliğine devam etmek gerekiyor. Eğer tam üyeliği konuşmuyorsak, Gümrük Birliği, Vize Serbestisi gibi alanları da kapatmamamız gerekiyor."

BUDAPEŞTE’DE OSMANLI’DAN KALAN  KÜLTÜREL MİRAS 

Özellikle Budapeşte Türkler için çok popüler bir lokasyon. İki ülke arasında turizm alanında yeni iş birlikleri sağlanacak mı?

"Macaristan’a gelen Türklerin çoğu, Viyana, Budapeşte, Prag gibi turları seçiyor ve belki iki, üç gün Budapeşte’de geçiriyor. Döndüklerinde ise hangi yerde neyi gördüğünü hatırlamıyor. Özellikle Türkler için, sadece Budapeşte’yi görmek için 5 dolu gün gerekli. Çünkü Osmanlı’dan kalan bir sürü tarihi kültürel miras, Budapeşte’ye özel.

Mesela Budapeşte’yi tanıtan her kitapta, orada ne kadar fazla Türk hamamı olduğundan, Gül Baba Türbesi’nden bahsediyor. Bunları çok detaylı bir şekilde görmek gerekiyor.

Budapeşte dışında da Türkleri ilgilendiren birçok yer var. Osmanlı’nın en kuzeyde kalan minaresi Eger şehrinde. Macaristan’ın Pecs kentinde Gazi Kasım Paşa Camii var. Bugünlerde müze olarak ziyaret edilebiliyor.

Ciddi sayıda Macar da koronavirüs öncesi dönemde Türkiye’ye geldi. 2018’den 2019’a yaklaşık yüzde 50’lik bir artış oldu. Ancak ben de şunu görüyorum ki bu insanlar Antalya’ya beş yıldızlı bir otele geliyor ve sonra otelden çıkıp gidiyor. Türkiye bundan daha fazlasını hak ediyor.

KANUNİ İÇİN ANIT MEZAR GÜNDEMDE

Bizim tarafımızdan Budapeşte dışının da görülmesi, Türkiye tarafından da oteller dışında başka yerlerin de görülmesi üzerine beraber çalışmamız gerekiyor. Umarım 2021 yeni bir başlangıç olacak. Türkiye’ye gelecek Macarların sayısının daha fazla olacağını düşünüyoruz."

‘’Kanuni Sultan Süleyman’ın mezarı ziyarete açılacak mı? Bölgedeki son çalışmalar ne durumda?’’

Öncelikle nasıl başladığından bahsedeyim. Macaristan’da bir bilim insanı grubunun girişimi oldu. Bu girişim için Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) da ciddi bir destekte bulundu. Macaristan Hükümeti de bunun çok önemli bir proje olduğunu gördü ve çok daha büyük bir destekte bulundu. Ardından detaylı bir çalışma başlatıldı. Bu projenin sonunda Kanuni Sultan Süleyman’ın çok uzun zaman önce kaybolan yerini bilim insanları buldu.

Macaristan’daki arkeolojik kazı kurallarına uyarak, belirlenen alan tekrar kapatıldı ve korumaya alındı. Şimdi aynı bilim insanları Macaristan Hükümetine orada bir ziyaretçi merkezi oluşturma ve kalıntıları gün ışığına çıkartma girişiminde bulundu. Macaristan hükümeti, koronavirüs nedeniyle bu proje için henüz bir karar almadı ama hala gündemde ve unutulmadı. Bu projenin yapılacağından eminim.

UZUN YILLARDIR TÜRKİYE’DE GÖREVLİ

Türkçeye çok hakimsiniz. Büyükelçilik görevi öncesinde de Ankara geçmişiniz var değil mi?


"Büyükelçilik Ankara’daki üçüncü görevim. Daha önce 2010-2014 yılları arası kültür ataşesi, basın ataşesi gibi görevlerde çalıştım. Akabinde direkt Misyon Şefi Yardımcısı olarak çalıştım. Sonra kısa bir süre için Macaristan’a gittim. Orda da farklı görevlerde Türkiye ile çalışmaya devam ettim. Tam 2 sene önce, benim de beklemediğim, biraz erken şekilde Ankara’ya bu kez büyükelçi olarak geldim. Bu benim için elbette büyük bir onur. Aynı zamanda çok ciddi bir görev.

Her türlü görüşme için Türkçeyi kullandım. Bu çok ciddi bir avantaj. Çünkü muhataplarla aynı zaman içinde iki kat fazla görüşebiliyorum. Ama bir yandan da zor. Hızlı konuştuğum için çok özel kelimeler de kullanmaya başlıyorum. Fazla olmasa da aksanda biraz bozukluk var diyebiliriz. Bununla ilgili benimle her zaman şakalaşıyorlar. Türkçeyi sokakta mı, Trabzon’da mı öğrendiniz diye soruyorlar. Ben fahri Trabzonlu olduğumdan dolayı, her zaman Trabzonlu olduğumu söylüyorum. Bu Trabzonlular için iyi bir şey mi, kötü bir şey mi bilmiyorum. Ama benim için elbette büyük bir onur."

TAKİPÇİ SAYISI İLE REKOR KIRIYOR

‘’Twitter’da Türkiye’deki en popüler büyükelçilerinden birisiniz. Hatta rekora koşuyorsunuz. Tweetlerinizi kendiniz mi atıyorsunuz?’’

"Ben Türkiye’deki en çok takip edilen büyükelçi olmak istemiyorum. Macaristan’ın dünyada en fazla takip edilen büyükelçilik olmasına çalışıyorum. Bunun için yaklaşık 3 bin takipçi eksik. Bunu kazanacağımı umuyorum.

Tabii ki tweetlerimi kendim atıyorum ve gelen mesajlara da kendim cevap vermeye çalışıyorum. Zaten Macaristan için ilgi çok büyük. Benim şahsım için değil. Ben Macaristan’ı temsil ettiğimden dolayı ilgi ülkeme yönelik. Bu benim için çok iyi bir his."

‘’Türk mutfağıyla aranız nasıl?’’

"Özellikle yabancı diplomatlar Türk mutfağından yemeye başladıktan belli bir zaman sonra kilo almaya başlıyor. Ben ilk kez Türkiye’ye geldiğimde çok ciddi kilo aldım. Ama biraz alıştıktan sonra normal halime geldim.

TÜRK YEMEKLERİ VE FUTBOL TUTKUNU

Bu işte çok fazla spor yapma imkânı yok, biraz daha sağlıksız yaşanıyor ve Türk kası her geçen gün gelişiyor. Elbette bu kültürlerarası bir diyalog diyebiliriz.
Ben hemen hemen her şeyi seviyorum ama özellikle bir bölgeye gittiğimde o bölgenin yemeklerini kesinlikle denemek istiyorum.

Tatlılar bambaşka bir konu. Buraya atandıktan sonra ilk 1 sene boyunca haftada en az 2 kere künefe yiyordum. Ama bunun böyle devam edemeyeceğini anladım. Biraz dikkatli olmak gerek."

‘’Futbolla da yakından ilgileniyorsunuz. Türkiye’deki lig hakkında ne düşünüyorsunuz?’’

"Eğer Youtube’da mesela 2020’nin en güzel gollerine bakarsanız onların üç, dört tanesinin Türkiye liginden olduğunu görürsünüz. Hamit Altıntop’un Puskas ödülü sahibi olduğunu  biliyorsunuz. Bu ödül o sene en güzel golü atan futbolcuya verilir. Türkiye’deki lig çok güçlü. Ben büyük takımları tutmuyorum. Ankaralı olduğumu düşündüğümden dolayı Gençlerbirliği ve Ankaragücü vardı. Biraz baktım, Gençlerbirliği daha sempatik geldi. Yasaklar biterse maça gidebiliriz diye passolig kartımı hep yanımda taşıyorum.

 (Ali Burak Biber- Resul Daban /TRT HABER)

Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto'dan Çavuşoğlu'na 'tarihi jest'

Resmi temaslar için Budapeşte’de bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Macaristan görüşmeleri kapsamında Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile bir araya geldi. Toplantıda, Türkiye’den kaçırılan ancak Macaristan’da ele geçirilen Roma dönemine ait 412 tarihi eser Bakan Çavuşoğlu’na teslim edilirken görüşmenin ardından yapılan ortak basın açıklamasında Ermenistan’da yaşanan askeri darbe girişimine tepki gösterildi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Biz dünyanın neresinde olursa olsun darbeye ve darbe girişimine karşıyız. Ermenistan'da olan bu durumu da şiddetle kınıyoruz. Seçimle iş başına gelmiş hükümete istifa çağrısı kabul edilemez. Bölge ülkeleriyle de ne yapabileceğimizi konuşuyoruz. Darbe girişimleri, ülke istikrarını bozucu adımlardır. Türkiye'nin bu tutumu ilkeli bir tutumdur, darbeye karşıyız" dedi. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Pandemi döneminde Macaristan ile çok örnek bir dayanışma sergilediklerini de belirttiği açıklamasında, "İhtiyaç duyduğumuz ilaçları üretmek için bazı maddeleri Macaristan'dan aldık, bize bu konuda pozitif ayrımcılık yaptılar. Biz de Türk aşısını öncelikle vatandaşlarımızla ve dostlarımızla paylaşmak istiyoruz" dedi. Çavuşoğlu görüşmede Türkiye'nin ve Avrupa'nın gündeminde olan birçok konuyu ele aldıklarını da belirterek ‘’Çabalarımıza verdiği destek için Macaristan'a teşekkür ediyoruz. İkili ilişkilerimizi geliştireceğiz. Afrika ile de iş birliğimizi güçlendirmek için çalışıyoruz" dedi. 

Türkiye Mavi Vatan için 87 gemi, 27 uçak, 20 helikopter, onlarca SİHA ve İHA ile Doğu Akdeniz ve Ege'de savaş pozisyonu aldı


Mavi Vatan-2021 Tatbikatı, 25 Şubat-7 Mart arasında Ege Denizi ve Akdeniz'de icra edilecek. Bugün başlayacak olan dev tatbikatta, toplam 87 gemi, 27 uçak, 20 helikopter, İHA ve SİHA'lar da görev alacak. Tatbikatta gemilerin harbe hazırlık durumunun değerlendirilmesinin yanı sıra müşterek harekatlar da gerçekleştirilecek.

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın planlı tatbikatlarından olan, "Mavi Vatan-2021 Tatbikatı"nın 25 Şubat-7 Mart 2021 tarihleri arasında Ege Denizi ve Akdeniz'de icra edileceği bildirildi. Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB) yapılan açıklamaya göre, tatbikatla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı karargah, birlik ve gemilerin hazırlık durumlarının değerlendirilmesi hedefleniyor. Görev grubu seviyesinde temel harekat nevilerinin denenmesi, deniz harekatı ve müşterek harekat taktiklerine yönelik yeteneklerin geliştirilmesinin de hedeflendiği tatbikatta, diğer kuvvet komutanlıkları ile müşterek çalışabilirlik usullerinin ve karşılıklı destek imkan kabiliyetlerinin denenmesi ile unsurların harbe hazırlık seviyelerinin yükseltilmesi amaçlanıyor.

YÜKSEK SÜRATLİ ARAÇLARA GERÇEK ATIŞ

Tatbikatta, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 82 gemi, 5 deniz karakol uçağı, 12 deniz helikopteri ile İnsansız Hava Araçları, Amfibi Deniz Piyade Birlikleri ve SAT/SAS görev timleri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan genel maksat ve taarruz helikopterleri, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'ndan, F-16, F-4 ve HİK (Havadan İhbar ve Kontrol) uçakları, Jandarma Genel Komutanlığından arama kurtarma unsurları, Sahil Güvenlik Komutanlığından ise S/G botları olmak üzere toplam 87 gemi, 27 uçak ve 20 helikopter yer alacak.

İnsansız Hava Araçları'nın (İHA),deniz harekat alanında operatif ve taktik seviyede kullanımının sağlanacağı tatbikatta, gerçek harekat ortamının oluşturulması maksadıyla, yüksek süratli insansız araçların hedef olarak kullanılacağı su üstü ve hava savunma atışları icra edilecek

24 Şubat 2021 Çarşamba

ÇAVUŞOĞLU'NUN MACARİSTAN ZİYARETİ ‘GÜL BABA’DAN BAŞLADI

Resmi ziyaret kapsamında Macaristan'ın başkenti Budapeşte'ye gelen Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Budapeşte Liszt Ferenc Uluslararası Havalimanı'ndan ilk olarak Budapeşte'deki Gül Baba Türbesi'ne geçti. Türbede incelemelerde bulunan Çavuşoğlu'na, Türkiye'nin Budapeşte Büyükelçisi Ahmet Akif Oktay ve Macaristan'ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis de eşlik etti. Bakan Çavuşoğlu, ziyaretle ilgili Twitter hesabından, "İnsan sevgisi, birlikte yaşama kültürü ve ötekine saygı. İşte Gül Baba’nın hikayesi! Gül Baba Türbesi Macaristan’la dostluğumuzun ve ortak tarihimizin en güzel nişanesi! Ruhu şad olsun." mesajını paylaştı.

GÜL BABA

Gül Baba, 2 Eylül 1541'de Kanuni Sultan Süleyman'ın Budin seferi sırasında vefat etti. Tarihi kayıtlara göre, Kanuni Sultan Süleyman, Gül Baba'nın cenaze namazına bizzat katıldı. Gül Baba Türbesi, 1543-1548 döneminde 3. Budin Beylerbeyi olan Yahya Paşazade Mehmet Paşa tarafından yaptırıldı. Türk-Macar dostluğunun sembolü kabul edilen "Budin'in manevi bekçisi" Gül Baba Türbesi, başkent Budapeşte'de Gül Tepesi (Rozsadomb) olarak bilinen bölgede yer alıyor.

(AA / HABERTÜRK)

Avrupa Birliği'nin Dönem Başkanlığını yapan Slovenya’nın Başbakanı Janez Jansa’dan tepki çeken Kur'an paylaşımı!

Slovenya Başbakanı Janez Jansa'nın Kur'an-ı Kerim'e yönelik hakaret içerikli bir paylaşımı retweet etmesi tepkiye neden oldu. ‘Komünist Manifesto’ kitabının ilk basımının yıl dönümünde Twitter'dan yapılan paylaşımda "Kur'an dışında hiçbir kitap daha fazla ölüme, acıya, zulme, yoksulluğa ve sosyal geriliğe neden olmamıştır." ifadeleri kullanıldı. Sağcı popülist bir siyasetçi olarak tanınan Slovenya Başbakanı Janez Jansa, bu paylaşımı retweet ederek takipçilerine sundu. Slovenya İslam Birliği’nden (Diyanet İşleri) yapılan açıklamada, Jansa'nın bu paylaşımına tepki gösterilirken, "Kutsal kitaba karşı böyle bir hareketi ve Komünist Manifesto ile basitleştirilmiş propaganda mukayesesini en sert şekilde kınıyoruz" dendi. Avrupa Birliği (AB) dönem başkanlığı yapan bir ülkenin diğer dinlere, kültürlere ve AB'nin temellerini oluşturan değerlere saygı göstermesi gerektiği belirtilen açıklamada, kutsal kitapların farklı tarihi bir bağlamda yazılmış olmalarına rağmen tüm insanlık için önemli mesajlara sahip oldukları kaydedildi.

(HABERTÜRK)

23 Şubat 2021 Salı

YUNANİSTAN’DAN LOZAN ANTLAŞMASI’NI HİÇE SAYAN ADIM

Batı Trakya’daki Türk azınlık okullarına Lozan Antlaşması’nda imza altına alınan hükümlere aykırı bir tutumla uluslararası hukuku hiçe sayan bir adım atıp encümen ataması yaptılar

Yunanistan, Batı Trakya’da yaşayan Türk Azınlığı'nın Lozan Barış Antlaşması'ndan kaynaklanan azınlık eğitimindeki bir hakkını daha elinden aldı. Yunanistan, Lozan Anlaşması'nı ihlal ederek Batı Trakya'daki Gümülcine ve İskeçe'de bulunan azınlık medreselerine Encümen Heyeti atamaları yaptı. Medreselerin Encümen Heyeti başkanlık görevine ise, yıllardan beri keyfi uygulamayla tayin etmiş olduğu Müftü naipleri atandı.

HRİSTİYAN YUNAN VATANDAŞLARI GÖREVLENDİRİLDİ

Encümen heyetlerindeki genel sekreterlik görevlerine ise hem Gümülcine'de, hem de İskeçe'de Hristiyan Yunan vatandaşları atandı. Encümen Heyeti seçimlerinin corona virüsü bahane edilerek pandemi süreci ileri sürülüp sürekli iptal edilmesinin ardından, Yunanistan Milli Eğitim Bakanı Nikis Kerameos'un 2 Şubat 2021 tarihli kararı ile Gümülcine ve İskeçe'deki medreselere encümen heyeti atamaları yapıldı. Karar Resmi Gazetenin 8 Şubat 2021 tarihli 485'inci sayısında yayınlandı.

‘’ATAMALAR 2 YILLIĞINA  YAPILDI” DENDİ

Bu kararla Gümülcine'deki medresede genel sekreterlik görevinde Peropoulou Hariklia, yedek olarak da Kitsikoudi Fani görev yapacak. İskeçe Medresesi’ndeki Genel Sekreterlik görevine ise Dimitriadis Augerinos, yedek olarak da Kapetanopoulou Sultana atandı. Gümülcine ve İskeçe'deki Medreselerdeki Encümenlerin görev süresinin iki yıl olduğu ve görevlerinin Resmi Gazetede yayınlandığı gün başladığı belirtildi.

LOZAN ANTLAŞMASI’NA AYKIRI

Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında imzalanan Lozan Antlaşması’na göre Yunanistan, Batı Trakya'daki Türk azınlık okullarının yönetim ve eğitim kadrosuna müdahale etme hakkına sahip değil. Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği konu hakkında yaptığı açıklamada  “Medreseler azınlık okullarıdır, böyle oldu bittilerle ve bakan kararları ile medreselerin statüsü değiştirilemez” dedi. Dernek adına yapılan açıklamada şkonu hakkındaki değerlendirme şu şekilde:

“İlk andan itibaren dernek olarak bu konuda tavır aldık ve bunun kabul edilemez olduğunu Medreselerin 694/1977 sayılı yasaya tabi olan azınlık okulları olduğunu dile getirdik ve bugün de aynı şekilde tepki veriyoruz. Bu antidemokratik yasa hakkında verilecek hukuki mücadelede de derneğimiz üzerine düşeni yapacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. 8 Şubat 2021 tarihli resmi gazete ile medreselerin encümen heyetleri tayin edildi. Medrese velilerinin ezici çoğunluğu da bizim duyduğumuz endişeleri duydu ve duyarlı davrandılar. Seçime gitmediler ve dahi tayin tekliflerini de reddettiler. Sonuç olarak Eğitim Bakanlığı, Bakanlık bünyesine bağlı olarak çalışan halk dilinde 240 İmam Yasası olarak da bilinen yasa ile tayin edilmiş din eğitmeni olan velilerden oluşan bir grup insanı, Gümülcine Medrese-i Hayriye'ye Encümen heyeti olarak atamıştır. Bu vesile ile bir kez daha söylüyoruz, Medreseler AZINLIK OKULU'dur, böyle oldu bittilerle ve bakan kararları ile medreselerin statüsü değiştirilemez, her şeyden önce bu demokratik devlet ve büyük devlet anlayışı ile bağdaşmaz.”

(Yaşar ANTER / SÖZCÜ)