23 Ocak 2021 Cumartesi

GÖZLER TÜRKİYE İLE YUNANİSTAN'IN İSTANBUL ZİRVESİNDE

Yaz aylarındaki Doğu Akdeniz krizinin ardından geri dönülmesine karar verilen Türk ve Yunan heyetleri arasındaki istikşafi görüşmeler yarın İstanbul’da başlayacak.  Türk heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Yunan heyetine ise emekli büyükelçi Pavlos Apostolidis başkanlık edecek. 2010 yılından beri Yunan heyetinin başkanı olan 78 yaşındaki Apostolidis, Yunan dışişleri kulislerinde “Türk-Yunan ilişkilerinin kurumsal hafızası” sayılıyor. Türk heyetinde, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes ve Genel Müdür Yardımcısı Barış Kalkavan gibi geçmişte Türkiye’nin Atina Büyükelçiği’nde de görev yapmış son derece deneyimli diplomatlar yer alıyor. Yunan heyetinde ise Türkçe bilen ve geçmişte Yunanistan’ın Ankara Büyükelçiliği’nde müsteşar olan Büyükelçi Aksandros Kuyu da bulunuyor. Türkiye, istikşafi görüşmelerin, Ege adalarının silahsızlandırılması, aidiyeti ihtilaflı belirsiz coğrafi formasyonlar (adacık, kayalıklar) ve azınlıklar gibi iki ülke arasındaki tüm anlaşmazlık konularını içeren önşartsız olmalarını isterken, Yunanistan ısrarla sadece Ege ve Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığı ve Ekonomik Münhasır Bölge (EMB) sınırlarının belirlenmesi konusunu görüşeceğini tekrarladı.


CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GÜNDEMİ DEĞERLENDİRDİ

Bu arada Yunanistan'la pazartesi günü başlayacak görüşmeler öncesi İstanbul'da önemli bir toplantı yapıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dış Politika Değerlendirme Toplantısı'na başkanlık etti. Yaklaşık 3 saat süren toplantıda ana gündem maddesi, Yunanistanla yapılacak görüşmelerdi. Kardak krizi sonrasında, 2002 yılında başlayan istikşafi görüşmeler en son 2016 yılında gerçekleşmişti. Yunanistan heyetiyle bugüne kadar toplam 60 görüşme yapıldı. Konuya ilişkin Erdoğan, bakanlar ve kurmaylarıyla görüş alışverişinde bulundu. Bundan sonraki yol haritasının nasıl olacağı ele alındı.. Toplantıda ayrıca, Doğu Akdeniz, Libya, Dağlık Karabağ ve Suriye başta olmak üzere bölgesel gelişmeler de görüşüldü. (HÜRRİYET – NTV)

22 Ocak 2021 Cuma

BOSNA HERSEK'TEKİ SREBRENİTSA VE DOBOJ'DA KENTLERİNDE 'USULSÜZLÜK' GEREKÇESİYLE SEÇİMLER İPTAL EDİLDİ

Bosna Hersek Merkez Seçim Komisyonu (CIK), 15 Kasım 2020'de düzenlenen yerel seçimlerde "usulsüzlük yapıldığı" gerekçesiyle Srebrenitsa ve Doboj kentlerindeki seçimleri iptal etti. Srebrenitsa'da Boşnakların ortak adayı olan Alija Tabakovic, yaptığı açıklamada, CIK'ın bekledikleri yönde bir karar aldığını belirterek "Yazdıklarımız, söylediklerimiz, şikayetlerimiz doğru çıktı. Srebrenitsa'da oylar çalındı ve seçim yasası ihlal edildi" dedi.

Yapılan itirazların ardından uzun süredir konuyu değerlendiren Bosna Hersek Merkez Seçim Komisyonu (CIK) yetkilileri, başkent Saraybosna'da yaptıkları oturumda bu şehirlerdeki seçim merkezlerinin büyük çoğunluğunda çok sayıda seçmenin geçersiz belgelerle oy kullandığının kanıtladığına hükmederken, seçimlerin iptali kararını oy çokluğu ile verdi. CIK Üyesi Vanja Bjelica Prutina, Srebrenitsa'daki seçimlerin çok daha önce iptal edilmesi gerektiğini belirterek iki şehirde de usulsüzlükler yapıldığını savunduğu için büyük baskı altında kaldığını ifade etti.

SREBRENİTSA'DA OYLAR ÇALINDI, SEÇİM YASASI İHLAL EDİLDİ

Bu arada, Müslüman Boşnaklara yönelik 1995 yılında soykırım yapılması sebebiyle ayrı bir öneme sahip Srebrenitsa'da seçimlerin yenilecek olması Boşnak taraflarca memnuniyetle karşılandı. Seçim öncesinde ve sonrasında Sırp tarafının usulsüzlük yaptığını ve bu sayede seçimler kazandığını savunan Boşnaklar, CIK kararı ile haklı olduklarını kanıtladı. Srebrenitsa'da Boşnakların ortak adayı olan Alija Tabakovic, yaptığı açıklamada, CIK'ın bekledikleri yönde bir karar aldığını belirterek "Yazdıklarımız, söylediklerimiz, şikayetlerimiz doğru çıktı. Srebrenitsa'da oylar çalındı ve seçim yasası ihlal edildi." dedi.

CIK SORUŞTURMA BAŞLATMIŞ, POLİS OPERASYON DÜZENLEMİŞTİ

Savcılığın talimatıyla Bosna Hersek Araştırma ve Koruma Ajansı (SIPA) bünyesindeki özel polis birlikleri, yerel seçimlerde usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle 1 Aralık 2020'de Srebrenitsa'da operasyon düzenlemiş ve çok sayıda kişiyi gözaltına almıştı. Seçim öncesi ve sonrası Srebrenitsa'daki ana gündem Sırpların usulsüzlük yaptığına dair iddialar olurken, seçim günü Sırbistan plakalı çok sayıda aracın Srebrenitsa'ya seçmen taşıdığı görülmüştü. Boşnakları tek çatı altında toplayan "Benim Adresim: Srebrenitsa" isimli inisiyatif, seçim günü yaklaşık 200 kişinin sahte belgelerle oy kullandığını ve şehirdeki seçimin iptal edilmesi gerektiğini açıklamış, iddialar üzerine CIK de soruşturma başlatmıştı.(AA)

ARNAVUTLUK İLE RUSYA ARASINDA DİPLOMATİK KRİZ

Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı, bir Rus diplomatı Kovid-19'la mücadele tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle 'istenmeyen kişi' ilan ederek ülkeden gitmesi için 72 saat süre verdi. Rusya ise olaya anında tepki vererek misilleme yapacaklarını ve bu olayın iki ülke arasındaki ilişkilere iyi gelmeyeceğini söyledi

Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada Rusya'nın Tiran Büyükelçisi Mihail Afanasyev ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirilerek, Rus diplomatın yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadele tedbirlerini ihlal etmesi nedeniyle endişelerin dile getirildiğini belirtti. Açıklamada, vaatlere rağmen Rus diplomatın tedbirleri ihlal etmeye devam ettiği ileri sürülürken, "Maalesef Arnavutluk hükümeti, diplomat Aleksey Krivoşeyev’i istenmeyen kişi ilan etme kararını aldı. Rus diplomat, resmi bildirimden sonra 72 saat içinde ülkeden ayrılmak zorunda" ifadelerine yer verildi.

Rusya’nın Tiran Büyükelçiliği ise, suçlamaların asılsız olduğunu açıkladı. Konu hakkında Sputnik'e açıklama yapan elçilik, Arnavutluk Dışişleri Bakanlığı'ndan ilgili notayı aldıklarını doğrulayarak "Ayrıca basın açıklamasını da inceledik. Tüm bu belgelerde belirtilen suçlamaların asılsız olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca basın açıklamasında, çalışanımızın ad ve soyadının belirtilmesinin uluslararası diplomatik uygulamaya aykırı olduğunu kaydediyoruz. Rusya Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili bilgilendirildi" dedi.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Aleksandr Gruşko konu hakkında yaptığı açıklamada, Rus diplomat Aleksey Krivoşeyev'in Arnavutluk'tan sınır dışı edilmesine karşılık vereceklerini söyledi. Gruşko, “Bu adım cevapsız kalmayacak ve Arnavutluk ile ilişkilerimize kesinlikle iyi gelmeyecek. Arnavutluk tarafının bu tür yöntemlere başvurması oldukça üzücü” dedi.

(HABER7 - OCNAL.COM - SPUTNİK)

ESKİ ZAĞRA MÜFTÜSÜ HÜSEYİN RACİ'NİN GÖZÜNDEN 93 HARBİ

Eski Zağra Müftüsü Hüseyin Raci Efendi yazdığı anı kitabında 93 harbini anlatırken bu savaşta düşmanla korkusuzca savaşan Çerkesler’e de yer verir.

Eski Zağra’nın kurtarılmasında yer aldıklarını anlatır.

Tarihçe-i Vak’a-i Zağra, İstanbul, kitabında Eski Zağra’da yaşayan Yahudilerin Müslümanlarla beraber askerlerimize ekmek, yemek, su ve sigara verdiklerini yazar. (Tarihçe-i Vak’a-i Zağra, İstanbul, S:65)

Hüseyin Raci Bey, Edirne’de cephe gerisi olarak tutulan askerlerin bir bölümünün Kafkasya’nın Sohum limanına (Abhazya) çıkarılmasının bir fayda sağlamadığını, bu harekâttan bir netice alınmadığını, aksine müdafaa gücünü yitiren Edirne’nin savaşmadan Rus Ordusu’na teslim olduğunu anlatır.

Edirne’yi ele geçiren Rus kuvvetleri, Çatalca’daki zayıf direnişi ezip, Ayastefanos’a (Yeşilköy) kadar gelirler ve İstanbul kapılarına dayanırlar.

Yazara göre bozgunun başlıca sebebi komutanların beceriksizlikleri, ortak hareket edememelerinin yanı sıra askerlerimizin yönetiminin, savaşın Yıldız Sarayı’ndan yürütülmesidir.

Yazar “1875 yılında Hersek İsyanı’yla başlayan süreç iyi yönetilememiş, Ulahlar (Romanya) Rusların yanında savaşa girmişlerdir.

Daha önce yenilip, Osmanlı Devleti’yle ateşkes imzalayan Sırbistan Krallığı ve Karadağ Prensliği tekrar savaşa girmişlerdir.

Bu durum Osmanlı Ordusu’nun farklı cephelere bölünmesine yol açmış ve Rusların ilerlemesi kolaylaştırmıştır.

Rus Orduları Plevne’de yenilince Rus Çarı ve veliaht prensi bizzat cepheye gelerek komutayı ele aldılar, ama Osmanlı Devleti yöneticileri böyle bir şey yapmadılar” diyerek o dönem Osmanlı Padişah ve yöneticilerini suçlar.

Tarihçe-i (Vak’a-i Zağra, İstanbul)

(Ekrem Hayri PEKER)


YUNANİSTAN TÜRKİYE’Yİ ŞİKAYET ETMEYE HAZIRLANIYOR


Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Kanada’nın Monocle dergisi ile yaptığı röportajda, Türkiye ile olan sorunların diplomatik yollarla çözülmemesi halinde mahkemeye başvuracaklarını söyledi, Başbakan Miçotakis geçen yıl iki ülke arasında Doğu Akdeniz'de tırmanan gerilimi değerlendirdiği röportajda kendisinin Türkiye’ye sürekli dostluk elini uzattığını belirterek ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı da hep oturup temel görüş ayrılığımızı, yani deniz yetki alanları sınırlarının belirlenmesi konusunu konuşmaya teşvik ettim. Bu, on yıllar öncesine dayanan bir konu ama çözebiliriz. Çözemezsek Uluslararası Adalet Divanı'na gideriz. Uluslararası mahkemeler bunun için var" dedi. Doğu Akdeniz'in stratejik önemini yeniden keşfettiklerini de vurgulayan Miçotakis, bu konunun sadece Yunanistan ve Kıbrıs açısından değil, AB açısından da önemli olduğunu vurgulayarak Yunanistan ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıkların Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerine de yansıdığını ve etkilediğini belirtti.
 
TÜRKİYE’NİN SONDAJ ÇALIŞMALARI YASADIŞI İDDİASI
 
Röportajda ülkesinin Doğu Akdeniz'de diplomatik, askeri ve ekonomik rolünü güçlendirdiğine de dikkat çeken Miçotakis, "Yeni bir marka oluşturmak için çok iddialı bir strateji geliştirme sürecinde olduklarını" kaydetti. Bu kapsamda Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki sondaj ve hidrokarbon faaliyetlerinin 'yasadışı' olduğunu iddia eden Miçotakis AB'nin Türkiye'ye bu nedenle ilave tedbirler uygulama kararı aldığına inandığını söyledi.
Sığınmacı sorununa da değinen Yunanistan Başbakanı, ülkesinin "zulüm ve savaştan kaçanlar için açık ve sıcak bir yer" olduğunu iddia etti. "Ancak mülteciler ve ekonomik göçmenler arasına bir çizgi çekiyoruz" dedi. Yunanistan Göç Politikaları Bakanlığı, 14 Ocak'ta Avrupa Komisyonu ve Avrupa Birliği (AB) sınır koruma ajansı Frontex'ten, sığınma başvuruları reddedilen 1450 düzensiz göçmenin Türkiye'ye geri gönderilmesi talebinde bulunmuştu.
Yunanistan ve Türkiye, Doğu Akdeniz’deki sorunların çözümü konusunda yürüttükleri ve 2016 yılında sonuçlanan istikşafi görüşmelerine 25 Ocak'ta yeniden başlama kararı almıştı. (HABERTÜRK)

21 Ocak 2021 Perşembe

SARAYBOSNA OLİMPİYAT RUHUNU YAŞATMAYA DEVAM EDİYOR

Bosna Hersek'in "olimpiyat şehri" Saraybosna yakınlarındaki Bjelasnica ve İgman dağlarının kayak merkezleri, kış sporları tutkunlarına eşsiz bir deneyim imkanı sunuyor. Son haftalardaki yoğun kar yağışının yaşandığı bölgede kar kalınlığının artması ve okulların yarıyıl tatiline girmesiyle kayak merkezlerindeki yoğunluk da başlarken, farklı seviyelerde kayak pistlerinin bulunduğu merkezlerde salgın tedbirleri kapsamında güvenli hizmet de veriliyor. Ziyaretçiler, 1984 Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapmış merkezlerde olimpiyat ruhunu hissetme fırsatı yakalarken, sadece kayakseverler değil, doğa tutkunları da dağların güzelliğini keşfetme imkanı buluyor. Başkent Saraybosna'ya sadece yarım saat mesafede olan kayak merkezlerinde, kayak sporunu öğrenmek isteyenler için profesyonel eğitmenler de mevcut.
2 bin rakımlı Bjelasnica ve 1500 rakımlı İgman dağlarındaki kayak merkezleri, Avrupa'daki birçok merkeze kıyasla çok daha uygun fiyatlarda hizmet sunuyor.

BJELASNICA'YA SON 10 YILIN EN FAZLA KARI YAĞDI

Bjelasnica ve İgman'daki kayak merkezlerinin idaresinden sorumlu "ZOI'84" kamu kurumunun müdürü Edis Bakovic, yaptığı açıklamada, Bjelasnica'da bu kış son 10 yılın en yüksek kar seviyesine ulaşıldığını belirterek her geçen yıl daha fazla ziyaretçi ağırladıklarını ifade etti. Otel ve kayak merkezlerinde salgın tedbirlerine de harfiyen uyulduğunun altını çizen Bakovic, profesyonel aydınlatma ile kış sporu tutkunlarına gece kayak yapma imkanı da sunduklarını söyledi. Bakovic, kayak yapmak istemeyenlere de Bjelasnica'nın temiz havada yürüme ve eşsiz doğayı keşfetme imkanı sunduğunu belirterek "Karda çay ya da kahve içmenin keyfi bir başka." ifadelerini kullandı. Bjelasnica'nın Olimpiyatlar sırasında efsane isimlere ev sahipliği yaptığını anımsatan Bakovic, orman manzarası sunan kayak pistlerinin kış sporu tutkunları için unutulmaz bir deneyim olacağını söyledi.

ADRENALİN TUTKUNLARI İÇİN TERCİH SEBEBİ

Saraybosna Kantonu (KS) Turizm Birliği Başkanı Mufik Muslic de kayak ve yürüyüş dışında Bjelasnica'da adrenalin tutkunları için karda motosiklet sürme imkanı da bulunduğunu belirterek dağdaki hava kalitesinin kalp hastaları için de iyi bir tedavi sunduğunu kaydetti. Kayak merkezlerinin son derece profesyonel şartlarla faaliyet gösterdiğini dile getiren Muslic, "Olimpiyat ruhunu yaşatmaya devam eden dağlarımızı insan ömründe bir kez ziyaret edilmeli. Bu güzelliği herkes görmeli ve arkadaşlarına anlatmalı." dedi.

Bjelasnica'nın gözde otellerinden Han Otel'in işletmecisi Edina Koco da bu sezon Kovid-19 tedbirleri çerçevesinde hizmet verdiklerini belirterek kayak pistleri ve dağ manzaralı otelde konuklara Bosna mutfağı başta olmak üzere dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini sunduklarını söyledi.

BOSNA'DAKİ DİRENİŞ'İN SEMBOLÜ

İgman Dağı, kayak pistlerinin yanı sıra Bosna'daki savaşta (1992-1995) Sırp birliklerin saldırılarının durdurulması ve başkent Saraybosna'nın savunulmasında da sembol yerlerden biri oldu. Ziyaretçilerine Bosna'daki savaşın dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen İgman savunmasının ruhunu da hissettiren dağ, ülkedeki ilk "asker camisi" olma özelliği taşıyan İgman Camisi'ne de ev sahipliği yapıyor. İgman'da bulunan Monti Oteli'nin Müdürü Dragana Kurtagic, geçen yıl faaliyete başlamalarına rağmen oldukça ilgi gördüklerini, salgın tedbirlerine uygun olarak hizmet verdiklerini söyledi.

KAYAK OKULLARI DA MEVCUT

Bosna Hersek'in eşsiz doğasında kayak yapmayı öğrenmek isteyenler için kayak eğitimi imkanı da sunulan Bjelasnica ve İgman'da, hem bireysel hem de grup olarak kayak dersleri veriliyor. Champions Kayak Okulu antrenörlerinden Enis Vahida, kayak okulundaki tüm antrenörlerin lisanslı eğitmenler olduğunu belirterek "Özellikle çocuklarla uzun yıllardır çalışıyoruz. Farklı seviyelerde gruplarımız var. Bazıları başlangıç seviyesindeyken, yıllardır devam eden çocuklarımız da mevcut." dedi. Yetişkinler için de ders verdiklerini aktaran Vahida, "Yetişkinlerle bire bir çalışıyoruz. Hafta içi beş gün boyunca derslerimiz devam ediyor. Hafta sonu ise çocuklarla bire bir derslere odaklanıyoruz" ifadelerini kullandı.

ARNAVUTLUK’TA MAĞDUR OLAN İNŞAAT İŞÇİLERİNE TÜRKİYE'NİN TİRAN BAŞKONSOLOSLUĞU SAHİP ÇIKTI

Çalışmak üzere YNS Gayrimenkul firması tarafından Arnavutluk’a götürülen ancak mağdur olan Türk işçiler Türkiye’nin Arnavutluk’ta inşa edeceği hastane projesinde çalışacak

Avrupa fonu destekli deprem konutları yapımı için YNS tarafından 6 Eylül 2020 tarihinde Türkiye’den Arnavutluk’un Şayak kentine götürülen 100 kişi iddialara göre iş bitiminde paraları ödenmeden ortada bırakıldı. Projenin sona ermesi üzerine Arnavutluk’tan ayrıldığı belirtilen YNS Gayrimenkul yetkililerine ulaşamadıklarını ve alacaklarını tahsil edemediklerini belirten işçiler Arnavutluk yetkililerinin kendilerine uçak bileti ve 50 euro ödemeyi teklif ettiğini ancak bunun sorunlarını çözmediğini bu nedenle seslerinin duyulmasını bekliyorlar. Ana firma olan Arnavutluk firmasının ücretlerini ödemeyeceklerini söylemeleri üzerine açlık grevine başlayan işçiler Türk konsolosluk yetkililerinin araya girmesi ve yapılan görüşmelerin ardından eylemlerini sonlandırdı. Elektriksiz, susuz bir yerde soğukta bekleyişlerini sürdüren işçiler bir yandan da alacaklarını ödemeyen ve adeta sırra kadem basan firma sahibi Yunus Filiz’e ulaşmaya çalışırken bu konuda Türk basınına açıklama yapan Filiz yaptığı işten oluşan hakedişlerini alamadığını iddia ederek “İşçiler tehdit etti, can güvenliğim olmadığı için kaçtım. Hakedişleri alınca işçilere ödeme yaparım” dedi. İnşaatın ana yüklenicisi olan Arnavutluk firması Pepa’nın isteyen işçilere uçak bileti alıp 50 Euro ödeme yaparak Türkiye’ye yollamasını ardından burada kalan 40 işçi sorunun çözümünü beklerken Türkiye’nin Tiran Büyükelçiliği mağdur işçilere destek vererek mağdur işçilere Türkiye tarafından Arnavutluk’ta yapılacak hastanenin inşaatında iş teklif etti.