12 Haziran 2016 Pazar

Belgradlılar’ın Türk mahallesindeki yıkıma tepkileri sürüyor

Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında Nisan ayı sonunda Türk mahallesi olarak da bilinen Sava Nehri kıyısındaki Savamala bölgesinde gece yarısı gerçekleştirilen yıkımlara yönelik öfke bitmiyor. Bir kısmında Avrupa’ya gitmeye çalışan mültecilerin de barındığı binalar ve tesislerdeki yıkımların tekrar gündeme gelmesi kent sakinlerini sokağa döktü. Hafta sonunda üçüncüsü gerçekleştirlen protesto mitingine yaklaşık 20 bin Belgradlı katıldı. Zaman zaman şiddetini artıran yağmura rağmen ‘’Bu şehir bizim’’ sloganları eşliğinde parlamento binası önünde toplanan kalabalık hükümet ve belediye binalarına tavalet kağıdı atarak olayda sorumluluğu bulunan siyasileri protesto etti. Sırbistan kamuoyunda haftalardır gündem maddesi olan yıkımlar nedeniyle Belediye Başkanı Sinisa Mali, Zabıta Müdürü Nikola Ristiç ve Polis Şefi Nebojsa Stefanoviç’in istifasını isteyen protestoculara Sırp Sosyal Demokrat Partisi (SDS) taraftarları ile Mimarlık Fakültesi akademisyenlerinin de destek verdiği gözlemlendi. Başbakan Aleksandar Vuciç  başkent sakinlerinin dinmeyen öfkesi ve devam eden tepkiler nedeniyle yaptığı açıklamada olay hakkında soruşturma başlattığını açıkladı. Savamala bölgesi Belgrad’ın en fakir ve bakımsız ancak mimari özelliği ile dikkat çeken anıtsal binaları ile biliniyor. Sava Nehri’nin taşkınları ile zaman zaman sular altında kalan bölge köprüleri, raylı sistem bağlantı noktaları ve otobüs terminali ile Belgrad’ın ana ulaşım merkezinin kavşak noktası konumunda.,

9 Haziran 2016 Perşembe

Arnavutluk polisi süper kahramanları ile fark yarattı !


Arnavutluk’ta Uluslararası Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında başken Tiran’da özel kıyafetleri ile gösteri yapan özel kuvvetlere mensup polisler süper kahramanlar gibi giyinip fark yarattı. Bir çocuk hastanesindeki gösteride duvarlardan sarkıp odalarına giren film kahramanlarını birden karşılarında bulan hasta çocukların şaşkınlığı ve sevinci gözlerinden okunurken yaşanan sürpriz bununla da sınırlı değildi. O güne özel hediyeleri dışarı çıkma şansı bulunmayan hasta çocuklara sunan süper kahramanlar gönülleri de fethederken örümcek ve yarasa adamın binanın çatısından sarkarak duvar ve pencerelerde sergiledikleri tehlikeli gösteri izleyenlerin yüreklerini ağızlarına getirdi. 

Prijedor’da ‘özelleştirme öfkesi’ sokağa taştı


Bosna Hersek’in kuzeybatısındaki Sırp özerk bölgesi sınırları içerisinde kalan maden kenti Prijedor’da halk doğal kaynakların satışını engellemek ve özelleştirme girişimlerini protesto etmek için sokağa döküldü. Sırp Özgürlük Partisi’nin çağrısı ile düzenlenen gösterilerde Ljubija şirketindeki devlet hisselerinin satılmaması istendi. Göstericiler madenlerin gerçek değerinden satılmadığını ileri sürüp siyasileri hırsızlıkla suçlarken basında yer alan haberlere göre güvenlik kuvvetlerinin çok sıkı önlemler aldığı gösteriler sırasında kentteki binaların duvarları hükümeti ve siyasileri suçlayan grafitiler ile süslendi. Gösterilere katılmayan ve protesto eylemlerine destek vermeyen madende örgütlü en güçlü sendika konumundaki Arcelor Mittal’in sözcüsü Andjelko Markoviç protestocuları siyasi amaç gütmekle suçlayarak bu oyuna gelmeyeceklerini söyledi. Yerel hükümet bir süre önce Ljubija’daki 64.9 oranındaki hisselerin satışına karar vermiş İsrailli bir yatırım grubu da şirketin ve madenin işletmesine talip olmuştu. Satışın gerçekleşmesi için yerel parlamentonun onayı gerekiyor. Sırp Cumhuriyeti'nin en büyük ikinci, Bosna-Hersek'in ise altıncı kenti olan 110 bin nüfuslu Prijedor doğal kaynakları ve çeşitli sektörlerdeki endüstriyel ürünleri ile ünlü bir kent. Daha önce de kentte madenlerdeki çalışma koşullarının kötü olmasından ve ücret düşüklüğünden dolayı çeşitli gösteriler düzenlenmiş, protestocular ile polis arasında çatışmalar yaşanmıştı. 

SOFYA’DAN ACIBADEM’E TOKUDA VE CİTY CLİNİC ONAYI


ACIBADEM BULGARİSTAN’DA CİTY CLİNİC MARKASIYLA HİZMET VERECEK
Hisse devri için imzaları Acıbadem City Clinic CEO’su Ilian Grigoro, Acıbadem Sağlık Grubu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar ve City Clinic’in Yönetim Kurulu Üyesi Angel Angelov attı. Acıbadem’in Bulgaristan’da ‘Acıbadem City Clinic’ markası olarak hizmet vereceğini belirten Aydınlar hedeflerinin 1 miyon hastaya hizmet vermek olduğunu söyledi.

Yurtdışındaki üçüncü yatırımını Bulgaristan’a yapan Acıbadem Sağlık Grubu, Tokuda Grup ve City Clinic Grup’u satın alarak ülkenin en büyüğü oldu.125 milyon Euro’luk satın alma Bulgaristan Rekabeti Koruma Kurulu tarafından onaylandı ve hisse devri anlaşması resmi olarak tamamlandı. Devir için imzalar Bulgaristan’ın başkenti Sofya’da atıldı. Grup, Acıbadem City Clinic markasıyla hizmet verecek. Acıbadem Sağlık Grubu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, törenin ardından düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada Bulgaristan’dan sonra Romanya ve Sırbistan’a da yatırım yapmayı planladıklarını belirtti. Aydınlar, “Sırbistan’da hastane kurmak üzere girişimlere başladık. Romanya’da da hastane almak için görüşüyoruz” dedi.
‘ÇEKİM MERKEZİ OLACAK’ Grubun bundan sonraki rotasının Batı Avrupa olduğunu kaydeden Aydınlar, Hollanda’nın başkenti Amsterdam’da da eylül ayında açılacak olan tüm branşlarda hizmet verecek büyük bir sağlık merkezi kurmak üzere olduklarını söyledi. Bulgaristan’da, 4 hastane ve 4 tıp merkeziyle yılda 1 milyondan fazla hastaya sağlık hizmeti sunacaklarını kaydeden Aydınlar, “Bulgaristan’ı, sağlık turizmi açısından diğer Avrupa Birliği ülkeleri ve Rusya gibi yakın coğrafya ülkeleri açısından da bir çekim merkezi haline getireceğiz” dedi.

‘3.5 MİLYON HASTA HİZMET ALDI’ Türkiye’de halen 16 hastane, 13 tıp merkezi ile hizmet verdikleri bilgisini paylaşan Mehmet Ali Aydınlar, Irak’ta ve Makedonya’da da birer hastaneleri olduğunu kaydetti. Grubun Bulgaristan’daki yatırımla birlikte hastane sayısının 22’ye, tıp merkezinin de 17’ye yükseldiğini belirten Aydınlar, geçen yıl 3.5 milyon hastaya hizmet verdiklerini bunun yüzde 10’nun da yabancılardan oluştuğunu ifade etti.
‘ABD’DEN BİLE HASTA ALIYORUZ’  Acıbadem bünyesinde kurdukları Uluslararası Hasta Merkezi’nde tüm dillerde hizmet verebilecek 220 kişilik ekipleri olduğunu söyleyen Aydınlar şöyle devam etti: “Türkiye’de eskiden parası olanlar daha iyi sağlık hizmeti almak için yurtdışına giderdi. Biz işi tersine çevirdik. ABD’den bile hasta alıyoruz. Geçen yıl sadece biz 40 bin yabancı hastaya hizmet verdik. Sağlık turizmi ülke ekonomisi için büyük katma değer yaratıyor. Hasta başına 8-10 bin dolar harcama yapılıyor ve bu paranın tamamına yakını ülkede kalıyor.” Aydınlar, sağlık turizmindeki artışın son 2 yılda özellikle terör ve kurdaki oynaklık gibi nedenlerle yerinde saymaya başladığını kaydetti. Aydınlar, Türkiye’nin bölgesinin çok büyük bir sağlık merkezi haline geleceğini öngördü. Kısa süre önce Rusya’da 3 hastane kurmak için son aşamaya geldiklerini kaydeden Aydınlar, uçak kriziyle planlarını iptal ettiklerini kaydetti. Aydınlar, “Rusya’da direkten döndük” dedi
(HABERTÜRK)

7 Haziran 2016 Salı

KOSOVA’YA DİPLOMATİK ÇIKARMA


Balkan ülkelerinde yürütülen hizmet içi eğitim çalışmaları kapsamında Kosova Meclisi ile Kamu Yönetim Bakanlığı’nı ziyaret eden genç Türk diplomatları ülkenin AB üyeliği süreci başta olmak üzere birçok konuda bilgilendi. Başkent Priştine’de Türkiye’nin Büyükelçisi Kıvılcım Kılıç tarafından ağırlanan diplomatlarımız Kosova Meclisi Başkan Yardımcısı Fikrim Damka ve Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar ve Kosova Dışişleri Bakanlığı Bakan Yardımcısı Valon Murtezaj’dan ülkenin içinden geçtiği reform süreci hakkında bilgi aldı. Kosova basınına yansıyan haberlere göre Kosova Cumhuriyeti’nin devlet ve toplumsal düzeni, anayasası ile Kosova ve Türkiye’nin kurumsal işbirliklerini de inceleyen diplomatlarımıza iki ülkenin siyasi,  ekonomik ve kültürel alandaki işbirlikleri ve yürütülen ortak projeler anlatıldı.

5 Haziran 2016 Pazar

Bulgaristan Parlamentosu 1 milyar 150 milyon avroluk savaş uçağı ile gemi alımı için onay verdi

Bulgaristan Parlamentosu, yaklaşık 5 saat süren yoğun tartışmanın ardından ordunun yeni savaş uçakları filosu ve çok amaçlı iki adet savaş gemisi alımını onayladı. Oylamaya katılan 143 milletvekilinden 111'i karara destek verirken, Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) ve milliyetçi ATAKA partisi milletvekilleri red oyu kullandı. Yeni uçak filosunun alımı için en az 750 milyon avroluk, iki gemi içinse en az 400 milyon avroluk bir bütçenin oluşturulması gerekiyor. Basına yansıyan bilgilere göre bu bütçenin devlet senetleri satılarak temin edileceği öğrenilirken, Savunma Bakanı Nikolay Nençev konu hakkında yaptığı açıklamada parlamento kararının önümüzdeki 30 yıllık dönem için ordunun ufkunu açtığını söyledi. Nençev açıklamasında “Silahlı Kuvvetlerimizin eski silah donanımının yenilenmesi 25 yıldır beklemede. Yıpranmış, eski Sovyetler Birliği silahları bize artık boğucu-sıkıcı geliyor, yeni bir başlangıca ihtiyaç duyuyoruz. Ordumuz güvensiz olarak görünmemeli, tersine güven ve istikrar mesajı vermeli” dedi. Ordunun modernizasyonu yönünde alınan karar ile ilgili Genelkurmay Başkanı Orgeneral Konstantin Popov da basına yaptığı açıklamada, “Bugün önemli bir mesaj vermiş oluyoruz. Gelecekte de yapabileceğimiz daha çok şey var. Kara Kuvvetlerinin modernizasyonu ile ilgili projeyi de yakında parlamentoya ulaştıracağız’’ dedi. Bulgaristan Ordusu’nun elindeki mevcut silahlar Rus yapımı ve çoğu zamanla yıpranmış vaziyette. Halen Hava Kuvvetleri’nin elinde bulunan 17  Rus MiG uçağından sadece 4’ü kullanılabiliyor.

2 Haziran 2016 Perşembe

RUMELİSİAD'ın Balkanlar ile bütünleşme atağı zayıf kaldı!

Rumelili Yönetici İş Adamları ve Sanayiciler Derneği (RUMELİSİAD) 'nin ev sahipliğinde Bursa Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde düzenlenen Uluslararası 4. Balkan Ekonomi Zirvesi zayıf bir katılımla gerçekleşti.
Balkan ülkelerini sadece Kosova Başbakan Yardımcısı Edita Tahiri, Yunanistan Gümülcine Belediyesi Bölgesel Ekonomik Kalkınmadan Sorumlu Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Mustafaoğlu, Makedonya Üsküp Çayır Belediye Başkan Yardımcısı Süleyman Baki temsil etti.
Türkiye adına ise toplantıya Ak Parti Bursa Milletvekili ve Güney Doğu Avrupa İş Birliği Süreci Parlamenter Asamblesi Türk Grubu Üyesi Hakan Çavuşoğlu, Başbakanlık Dış İlişkiler Başkanı Gürsel Dönmez ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay katılmıştı.
Ev sahibi konumundaki Bursa ise Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Şükrü Köse’nin temsiliyle hedeflenen içerikten uzaktı.
Konuşmacıların boş koltuklara hitap ettiği etkinlik, Balkan ülkelerinin ekonomik kalkınmasında Türkiye'nin liderliğini tescillemesi gerekirken, amacından uzak bir görüntü oluşturdu.
RUMELİSİAD’ın açıkladığı programda zirvenin konukları ve katılımcıları olarak belirtilen ülkeler ile temsilcilerini aradı gözlerimiz ister istemez.
Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçic, Kosova Başbakanı İsa Mustafa, Kosova Kamu Yönetimi Bakanı Mahir Yağcılar, Makedonya Ekonomi Bakanı Bekim Neziri, Arnavutluk Başbakan Yardımcısı Niko Peleshi ve İçişleri Bakanı Efkan Ala, Bursa Valisi Münir Karaloğlu ile Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ise bırakın zirveye katılımı, bir selamlama mesajı bile göndermemişti.
Girişimcilerimiz ve KOBİ'lerimiz açısından da yeni fırsatlar sunması gereken ve çok önemsediğim zirve için belli ki iyi bir hazırlık yapılmamış.
RUMELİSİAD Yönetim Kurulu Başkanı sayın Erol Kılıkçıer ve iş dünyamızın bu önemli STK’sının değerli camiasını tenzih ederek söylüyorum ama Türkiye ve Bursa’ya yakışmadı.
BTSO’ Başkanı’nın selamlama konuşmasından sonra toplantıyı terk etmesi ve bazı yönetim kurulu üyeleri ile üyelerin konuşmalar devam ederken salon dışında oturmaları dikkat çekti.
Benim açımdan değerli ve olması gereken bir etkinlikti, ancak programın ve katılımın zayıf olmasına üzüldüğümü ifade etmek isterim.
Bu tür toplantılar ses getirmeli ki bölgedeki farkındalığımız dikkat çeksin, Türkiye’nin gücü pekişsin, KOBİ’lerimiz de Balkanlar’ı yatırım üssüne dönüştürsün.
Ülke olarak kültür ve tarih ile bağlı olduğumuz bölgeye fayda sağlamamız ancak bu şekilde mümkün.
Başkan Kılıkçıer selamlama konuşmasında ‘’Türkiye'nin 2023 hedeflerinde kişi başına düşen milli gelirimizin 25 bin dolara çıkması, ihracatımızın 500 milyar dolara yükselmesi ne kadar önemliyse, balkan ülkelerine yapılan ihracatın da 50 milyar dolara çıkarılması o kadar önemlidir" dedi.
Dikkat çekici bir söylem.
Evet kesinlikle haklı.
Ancak bu sözlerin havada kalmaması için iş dünyamızı temsil eden STK’larımızın ülkemizin hedef ve amaçlarına uygun bir pratik ortaya koymaları gerekiyor.
Hedefi 12’den vurmak için enerjimizi yoğunlaştırarak seferber olmalı, bölgedeki tüm dinamik güçler ile işbirliği yapılmalıydık.
Türkiye, güzel çalışmalar ortaya koyan, bu konularda zaman ve para harcayan RUMELİSİAD başta olmak üzere tüm STK’larımıza sahip çıkmalı.
Rol model niteliğindeki projelerle desteklemeli.
Ancak bu şekilde başta Balkanlar olmak üzere tüm dünyada başarı sağlar, iş dünyamızın ve girişimcilerimizin önünü açıp ülke vizyonumuza uygun bir tablo oluşturabiliriz. RUMELİSİAD 300'ü aşkın üyesiyle, yılda 1 milyon 500 bin doları aşan ihracatıyla ve 60 bin kişiyi aşan istihdamı ile Bursa'nın en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri.
Başkan Erol Kılıkçıer’in sözleri ise anlamlı.
Kılıkçıer, zirveyi açarken ‘’ Biz balkanlar için ülkemiz ve Bursa için varız. Doğduğumuz topraklara ne kadar saygıyla bağlıysak, doyduğumuz yere de ondan daha fazla bağlıyız" dedi.
Hükümetimizin bu bakış açısına ve benzeri duruşlara kesinlikle sahip çıkması gerek.
Bursa Ticaret Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay ise konuşmasında Balkanlar meselesini sadece Türkiye açısından değil Avrupa açısından da değerlendirdi.
Burkay Balkanlardaki dost ve akrabalarımızla ticaret ağını genişleterek o bölgeyi Avrupa Birliği'ne yük olmaktan kurtarmak istediklerini belirtirken AB’ye de mesaj verdi.
Başkan Burkay, BTSO'nun Balkanlara ihracatın artması konusunda çaba sarf ettiğine de dikkat çekerken, "Nasıl Türkiye'nin dış ticareti son 10 yılda 4 katın üzerinde artış sağladıysa, balkanlara olan ihracatımızı da 4 katın üzerine taşımalıyız. Balkan coğrafyasına yönelik 50 milyar dolar ihracat hedefimiz var. Yine bu coğrafyada Türk yatırımlarının önemli yatırımlar gerçekleştirmesi gerekiyor. Önümüzdeki dönemde bu adımların hepsi birer birer atılacak. 37 bin üyemiz ile Bursa Sanayi ve Ticaret Odası bu kuruluşların öncülüğünü yapıyor’’ dedi.
Bu konuşmaların ve dikkat çekilen konuların üzerine söz söylemek mümkün mü?
Devletin ilgili birimleri bu çalışmaların başarıya ulaşması için STK’larımız ile güç birliği yapmalı, amaca uygun projeler ortaya koymalıdır.
Ülkemizi dünyada başarıya ulaştırma sadece RUMELİSİAD ve benzeri STK’larımızın ortaya koyduğu içten ve samimi çabalar ile sağlanamaz.
Bu görev hepimizin.