30 Aralık 2015 Çarşamba

BULGARİSTAN'IN KONUŞTUĞU TÜRK: NACİ ŞENSOY

Naci Şensoy, 13 maçta kazanamayan Bulgar ekibi Pirin'le 7 maçta 3 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 yenilgi aldı. Bulgaristan Futbol Federasyonu, doping testi için Sofya'dan özel ekip gönderdi

Avrupa ve Asya’daki başarılarıyla Türk futbolunun gurur kaynağı olan sayılı teknik adamlardan Naci Şensoy, şimdilerde Bulgaristan’da Pirin ekibinin hocası... Prizren doğumlu Şensoy ile yaptıkları, planları ve Türk futbolu üzerine keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Yakın dönemde yolu Türkiye’ye de düştü Şensoy’un...
Gençlerbirliği’nde başarılı teknik direktör İrfan Buz’un yardımcılığında bulunduktan sonra, Buz görevden ayrılmış yerine sırasıyla Mesut Bakkal, Mustafa Kaplan ve Stuart Baxter gelmişti. Son olarak Baxter’e de yardımcılık yapan Şensoy, İskoç hoca gönderilince Gençler’in başında Kasımpaşa maçına çıkmış ve takıma galibiyet sevinci yaşatmıştı.
http://www.haberturk.com/spor/futbol/haber/1174356-bulgaristanin-konustugu-turk-naci-sensoy

SIRP LİDER TOMİSLAV NİKOLİÇ'DEN TÜRKİYE'YE SUÇLAMA

Sırbistan Devlet Başkanı Tomislav Nikoliç, "Ankara, NATO ile Rusya arasında savaş çıkarmayı denedi" iddiasında bulundu

Sırbistan Devlet Başkanı Tomislav Nikoliç, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile görüşmesinden saatler sonra Türkiye'yi suçlayan bir açıklama yaptı. Nikoliç, Türkiye'nin Rus savaş uçağını düşürerek NATO'daki müttefikleriyle Rusya arasında savaş çıkarmayı denediğini ileri sürdü. RIA Novosti Ajansına konuşan Nikoliç, "Amaç, iki büyük gücü geniş bir askeri çatışmanın içine sürüklemekti" dedi. Sırp lider, Suriye'de yaşanan iç savaşı da bir "fikir çatışması" olarak niteleyerek, "Bu ne Irak'ta ne de Libya'da olmuştu. Bu nedenle Suriye'de bir ilk yaşanıyor" diye konuştu. Nikoliç, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Avrupa'nın egemenliğinin bir bölümünü NATO ve ABD'ye devrettiği' yönündeki açıklamasıyla ilgili soruya karşılık, "Putin'in uluslararası konularda fikirlerini paylaşması daha kolay. Zira o büyük bir ülkeyi temsil ediyor. Biz ise küçük bir ülkeyi temsil ediyoruz ve böyle muhakemelere hakkımız yok. Süper güçlerin birbiriyle çatışması, en çok küçük devletlere zarar verir. Bunu anlatan iyi bir benzetme var: Filler kavga ettiğinde olan çimlere olur" diye cevap verdi.
(HABERTÜRK)

29 Aralık 2015 Salı

TÜRK YATIRIMCISI İLE KOBİLERİNE SIRBİSTAN MORALİ

Türkiye ile Sırbistan arasında 2014 yılında 780 milyon dolar iken 2016 yılına gelindiğinde bir milyar dolara çıkan iş hacmi yeni işbirliği ve yatırım arayışlarını da gündeme getirdi. Sürekli gelişme devinimindeki bu ikili ilişki hükümetlerin de gündeminde. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 130 işadamıyla Sırbistan’a gerçekleştirdiği ekonomi gündemli iş forumu zirvesinin ayrıntılarında Türk KOBİ’lerine yönelik fırsatlar öne çıkıyor. Türkiye-Sırbistan İş Konseyi tarafından organize edilen ve Belgrad da gerçekleştirilen iş forumuna Türk ve Sırp tarafını temsilen yaklaşık 500 iş adamı ve yönetici katıldı. Forum potansiyel mekanizmaları ve Sırbistan'da Türk şirketleri tarafından gerçekleştirilecek olası yatırımların yanı sıra Halkbank için sunulacak projeleri de ele aldı. Başbakan Davutoğlu’nun Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Tomislav Nikoliç ile yaptığı görüşmelerde karşılıklı yatırım ve işbirliği olanakları ele alınırken AB süreci dahil ilkesel olarak birçok konuda ortak hareket etme kararı alındı. Davutoğlu’nun Sırbistan'da mevkidaşı Aleksandar Vuçiç ile yaptığı görüşmelerin ana konusu hiç şüphesiz karşılıklı dostluk ve ticaretti. Basına kapalı olarak yapılan görüşmelerin kamuoyuna yansıyan bölümlerinde Sırbistan’ın Türkiye’nin ikili ilişkilerinde önemsediği ve değer verdiği komşu vurgusu dikkat çekiyor. Sırp basınında yer alan haberlere göre. Sırbistan'da Türk yatırımları hızla artıyor. Bunda Sırp yönetiminin Türk iş adamlarına sağladığı ekstra kolaylıklar belirleyici bir konumda. Belgrad’da gerçekleştirilen ikili görüşmelerin geceki bölümünde de birçok proje ele alındı. Başbakan Davutoğlu konu hakkında basın mensuplarının sorularına verdiği yanıtlarda ‘’Sırbistan'da bu projelerde birlikte çalışmaktan memnuniyet duyuyoruz. Samimi bir diplomasi trafiği var. Sırbistan'la Bosna Hersek'e yapılacak yatırımlarda da birlikte çalışacağız. Türkiye için Sırbistan'ın dostluğu çok önemlidir’’ dedi. Başbakan Ahmet Davutoğlu Sırbistan’ın çok başarılı bir AGİT dönem başkanlığı yaptığını da vurguladığı açıklamasında Dışişleri Bakanlarını ve hükümeti tebrik etti. Türkiye ve Sırbistan'ın AB'ye tam üyelik sağlamalarının çok önemli olduğunu da vurgulayan Davutoğlu Türkiye'nin yolunun çok çetrefilli ancak Sırbistan'ın daha kolay olduğunu belirtti. Sırbistan Başbakanı Aleksandar Vuçiç ise Türkiye’nin çok başarılı bir ekonomiye sahip olduğunu vurguladığı açıklamalarında ‘’ Biz de yıllar içerisinde bu büyüme oranına ulaşmaya çalışacağız. Biz küçük bir ülkeyiz, Türkiye ile ve Rusya ile aynı anda ilişkilerimiz iyi. Biz isteriz ki Rusya ve Türkiye'nin arasındaki sorun en barışçıl yolla çözülür. Biz her iki ülke ile iyi ilişkilerimizi geliştirmek için uğraşacağız ‘’ dedi.(İsmail KORKMAZ)

ÇOBANLIK YAPAN TÜRK KIZI BALKAN ŞAMPİYONU!

YAŞAMINI UŞAK’TA ÇOBANLIK YAPARAK SÜRDÜREN AYSU PARALI, KATILDIĞI İLK ULUSLARARASI YARIŞMA OLAN SIRBİSTAN'DAKİ BALKAN GÜREŞ ŞAMPİYONASI’NDA MİNİK KIZLARDA ALTIN MADALYA KAZANDI

Eşme’de iki yıl önce mahallede erkeklerle futbol oynarken güreş antrenörü tarafından keşfedilen ve bugüne kadar hiç yenilmeyen 14 yaşındaki “çoban kız” Aysu Paralı, milli takım forması ile katıldığı ilk uluslararası turnuvada şampiyon oldu. Eşme’de çobanlık yapan Cihan ve Gülay çiftinin kızları Aysu, 11-14 Aralık’ta Sırbistan’da düzenlenen Balkan Şampiyonası’nda minik kızlar 34 kiloda Bulgar, Sırp ve Moldovalı rakiplerini yenerek zirveye çıktı. Okuldan çıktıktan sonra babasıyla koyun otlatan, ardından akşam antrenmanlarına giden Eşme Galip Çetin Ortaokulu 8. sınıf öğrencisi Paralı, “Önce Türkiye şampiyonu oldum ve ardından Balkan şampiyonluğuna ulaştım. Ailemle gurur duyuyorum, onlar ellerinden geldiği kadar beni destekliyor. Her gün babamla koyun otlatıyorum. Türkiye şampiyonu olduktan sonra ailem bana daha çok güvendi. Şimdi hedefim dünya şampiyonu olmak. Bana destek olan herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.
(HABERTÜRK)

SIRBİSTAN'DA YOLSUZLUĞA GEÇİT YOK

Belgrad Polisi tarafından yürütülen Sırbistan'ın en geniş çaplı yolsuzluk operasyonunda, aralarında eski bakan ve belediye başkanlarının da bulunduğu 79 kişi gözaltına alındı

Sırbistan İçişleri Bakanı Nebojsa Stefanovic, düzenlediği basın toplantısında, bakanlık ve ilgili savcılık makamlarının koordinasyonunda, ülkenin en geniş ve en büyük yolsuzluk operasyonunun yapıldığını kaydetti. Operasyon sonucunda, devlet ve kamu kurumlarında yolsuzluk yaptıkları şüphesiyle aralarında eski bakan, belediye başkanları ve iş adamlarının da yer aldığı 79 kişinin gözaltına alındığını ifade eden Stefanovic, 5 kişi hakkında da arama kararı çıkarıldığını söyledi.
ESKİ BAKAN MİLOSAVLJEVİC DE ARALARINDA Stefanovic, bu kişilerin, 2004 yılından bu yana soruşturulduklarını ve para aklama, görevini kötüye kullanma, rüşvet, kamu malını kötüye kullanma ve yerel yönetimlerde yolsuzluk yaptıkları şüphesiyle gözaltına alındıklarını aktardı. Operasyonların devam edeceğini vurgulayan Stefanovic, "Devlet ve kamu kurumları 100 milyon euro'dan fazla zarara uğratılmıştır. Gözaltına alınanlar arasında en dikkat çeken isimler, eski bakan Slobodan Milosavljevic ile Yolsuzlukla Mücadele Ajansı eski Müdürü Zoran Markovic oldu" dedi.
(HABERTÜRK)

28 Aralık 2015 Pazartesi

Bulgaristan Türklerinin partisi HÖH (DPS) de çatlak büyüyor

 
Soydaşların 1984 yılındaki olaylar ile şehitleri anmak için düzenledikleri etkinliklerde parçalanmışlık zirveye taşındı
Bulgaristan Türkleri 31 yıl önce yaşadıkları acı olayların yıldönümünde kendi siyasi geleceklerine de yön ve yol arıyor.  Hafta sonunda tüm Bulgaristan genelinde gerçekleştirilen etkinliklerin hiç şüphesiz en önemli ve anlamlı olanı Kırcaali ve ilçelerindekilerdi. Ülkedeki Türklerin Bulgarlaştırılmasına yönelik insanlık suçu niteliğindeki olayların başladığı Sütkesiği (Mleçino) Köyünde düzenlenen etkinlikle başlayan ve iki gün süren anma proğramlarına damgasını vuran ise Bulgaristan’daki Türklerin en güçlü siyasi temsilcisi konumundaki Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH)’ndeki yol ayrımıydı. 17 aylıkken Bulgar güvenlik elemanlarının açtığı yaylım ateşiyle yaşamını yitiren Türkan bebek ve tüm şehitler adına Kızılağaç (Kirkovo) Yoğurtçular (Mogilyane) köyünde düzenlenen etkinlikte doruğa çıkan parti içindeki sinir savaşı burada alana yansıdı. Tarafların adeta karşılıklı gövde gösterisine bürünen etkinlikte Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Süleyman Gökçe, Filibe Başkonsolosu Alper Aktaş ve Burgas Başkonsolosu Niyazi Evren Akyol ile Türkiye’den etkinliklere katılan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu ile diğer STK başkan ve yöneticileri anma töreninde Lütfi Mestan’ın yanında yer aldı. Büyükelçi Süleyman Gökçe ve  Mestan’ın heyetleri ile Türkiye’den gelen STK başkanlarının Türkan bebeğin (Türkan Feyzullah) mezarı başında dualar edip adına yapılan anıta çiçekler bırakıp buradan ayrılmasının ardından Mestan'ın görevden alınıp partinin başına getirilen eş başkanlar Ruşen Rıza, Çetin Kazak ve Mustafa Karadayı etkinliklere katıldı. Karşılıklı gövde gösterisi aynı gün Kırcaali’nin en büyük ilçelerinden biri olan Mestanlı (Momçilgrad)’da  da sürdü. Günlerdir susan ve kamuoyu önüne çıkmayan Lütfi Mestan beraberinde HÖH milletvekilleri Hüseyin Hafızov, Şabanali Ahmet ve Aydoğan Ali Mestan ile partinin kurucularından ve Kırcaali il Başkanı Bahri Ömer ile birlikte 1984 olayları ve şehitleri anma adına düzenlenen etkinlikte partililer ile bir araya geldi. İlçe meydanında görülmeleri ile birlikte etrafları basın mensupları ve vatandaşlar tarafından kuşatılan Mestan ve arkadaşları soruları yanıtladı. Hafızov,  Ahmet, Mestan ile Bahri Ömer  burada yaptıkları açıklamalarda HÖH (DPS)’de yaşanan hukuksuzluk ve partinin onursal başkanı Ahmet Doğan’ın yürüttüğü linç kampanyası nedeniyle partiden ayrıldıklarını açıkladı. İlçe meydanında mini bir mitinge dönüşen açıklamaların ardından şehitler abidesine kırmızı karanfil bırakıp saygı duruşunda bulunan Lütfi Mestan açıklamalarını burada da sürdürdü. Lütfi Mestan açıklamasında üç dört gündür hakkında bir sürü yalan yanlış şeyler iddia edildiğini belirterek ‘’Bütün bunlar benim partiden ihraç edilip tüm görevlerimden alınmam kararının HÖH seçmenleri tarafından desteklenmediğinden dolayı hatanın gizlenmesi için yapılıyor. Buna rağmen bu karar bir gerçek, fakat bu kararın gerekçesini ve söz hakkı verilmemesini kabul etmiyorum. Ölüm cezasına çarptırılana bile son söz hakkı veriliyor. 19 yıl sadakatle hizmetten sonra ve en kritik anlarda bile partinin kurucusu ve onursal başkanı Dr. Ahmet Doğan’ı savunmuşumdur ve hatta bu yüzden alaycı lakaplar takılmasına bile maruz kaldım. En kritik anlarda bile imajına bir toz bile kondurmadım. Bunu neyle hak ettiğimi bilmiyorum. Hatta istifa etmem bile istenmeden davet edilmediğim bir Merkez Konsey oturumu yapıldı. Beni eleştiri yağmuruna tuttuğu gece eleştirileri kabul etmesem de ortaya attığı sorular üzerine nihayet partide gerçekten değerlerin tartışılmaya başlayacağını hissettim. Şunu belirtmek isterim ki, ben Parlamento’da okuduğum bildiriden dolayı bir kez “kafamın kesileceğini” bilseydim, ben yine de onu okuyacaktım. Çünkü her bir Bulgar siyasetçinin, siyasi gücün tam da böyle kritik durumlarda ilk önce Bulgaristan’ın NATO ve AB üyesi bir ülke statüsüne göre pozisyon beyan etmesi bir borçtur. Biz, bir NATO üyesi ülkenin hava sahasının ihlal edilmesinde Rusya ve NATO arasında tarafsız kalamayız” dedi. Mestan parlamentoda okuduğu bildiriyi HÖH Grubu ile birlikte hazırladıklarını da vurguladığı açıklamasında aynı kişilerin partiden ihraç edilmesi ve görevlerinden alınması kararının alınmasında yer aldıklarını, fakat onlara küskün olmadığını belirterek onlara birlikte çalıştığı için kendilerine teşekkür etti. Mestan, şu anda nasıl bir durumda olduklarını bildiğini ifade ettiği açıklamasında her şeye rağmen onurunun korunması gerektiğini vurguladı ve ‘’ Arkadaşlarım ile ben parti haini değiliz. Avrupa-Atlantik değerlerini izlemekten başka yolumuz yok. Bunu gayet net ifade edebilirim’’ dedi. Açıklamasında 1989 yılında yaklaşık yarım milyon soydaşa kapısını açan Türkiye’deki göçmen derneklerine de teşekkür eden Mestan, “Bulgaristan’da var olan Türkler bir tercih yapamaz, çünkü onlar demokrasiyi, Bulgaristan ve Türkiye arasındaki iyi komşuluğu seçiyor” dedi. Etkinliğe katılan vatandaşlara Türkçe açıklama yaptığı için aldığı cezaları da hatırlatan Mestan, bunun için ceza almaya alışık olduğunu ifade ederken bir Bulgar gazetecinin tahrik amaçlı sorusu ve Bulgarca konuşması gerektiğine dikkat çekmesi üzerine devreye giren Hüseyin Hafızov, Mestan’ın Türklerle Türkçe konuşacağının altını çizdi. Bulgaristan Türkleri, 1984-1990 yılları arasında kendilerine karşı yürütülen asimilasyon sürecinde komünist rejimin etnik eritme politikasına karşı geldikleri, anadillerinde konuştukları için güvenlik güçlerince takibata uğrayıp çeşitli para cezalarına çarptırılmış ve yaşadıkları bölgelerden sürgün edilmişlerdi. Bulgar parlamentosunda üçüncü siyasi güç konumunda bulunan HÖH'te daha önce de kopmalar yaşanmış ve bir parti daha kurulmuştu. HÖH’ün son istifalarla 240 sandalyeli Bulgaristan parlamentodaki milletvekili sayısı 36’dan 32’ye indi. (İsmail KORKMAZ)
              
               

                     

              

                             

Sütkesiği