28 Nisan 2025 Pazartesi

Greek Times adlı dergiden Atatürk'e ve ailesine ahlak ve edep dışı sözler ile ağır hakaretler

Yunanistan'da yayın yapan Greek Times adlı dergi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk hakkında ağır hakaretlerin olduğu bir yazı yayınladı. Yazıda, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunu gerçekleştiren ulusal kurtuluş savaşı için de 'soykırım' ifadesi kullanılırken, Atatürk'e ve ailesine yönelik ahlak, edep ve gerçek dışı sözler yer aldı.
Mustafa Kemal Atatürk hakkında ağır hakaretlerin olduğu yazıya tepki gösteren Balkan Rumeli dernekleri yaptıkları açıklamada Yunan medyasındaki soykırımcı iftirası için 1934 yılında Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren dönemin Yunanistan lideri Venizelos'u hatırlatarak "Bu vizyon unutuldu mu?" diye sordular.
Geçen haftalarda Bulgar devlet radyosunda Türklere hakaret edilen bir yayına da atıfta bulunulan  açıklamada "Türklerle ilgili ırkçı bir kampanya mı başladı" sorusu da soruldu.




TÜRK - YUNAN İLİŞKİLERİ VENİZELOS SAYESİNDE NORMALLEŞMİŞTİ

Yunanistan'da 1910 ile 1933 yılları arasında, sekiz dönem boyunca toplamda 12 yıldan fazla Yunanistan başbakanı olarak görev yapan Yunan siyasetçi Eleftherios Kyriakou Venizelos 1930 yılında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulundu. Bu ziyaret sırasında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşmalar, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesine katkı sağladı.
Yunanistan'da Venizelos'un 1928'de iktidara gelişi, Türk-Yunan ilişkileri açısından yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Venizelos Yunanistan'da iktidara geldikten sonra, geçmişte Megali İdea'yı gerçekleştirebilmek için Türkiye'ye karşı takip ettiği yayılmacı dış politikadan vazgeçerek, Türk-Yunan dostluğunu kurabilmek için bazı girişimlerde bulunmuştur. Venizelos'un Türkiye ile dostluk kurma girişimleri, Atatürk tarafından memnuniyetle karşılanmıştır. Nitekim bir süre sonra Venizelos Türkiye'ye davet edilmiştir. Bu daveti kabul eden Venizelos, 1930 yılında Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunmuştur. Bu ziyaret sırasında Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan antlaşmalar, Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Venizelos, 1933 yılında Yunanistan'da yapılan seçimleri kaybetmiş ve muhalefete düşmüştür; fakat Türk-Yunan ilişkileri ve Balkan Paktı ile ilgili görüşmeleri yakından takip etmeye devam etmiştir. Balkan Paktı imzalanmadan kısa bir süre önce de, dünya siyasi tarihinde bir ilki gerçekleştirerek, Balkan Paktı'nın gerçek kurucusu olduğuna inandığı, eski düşmanı Atatürk'ü 12 Ocak 1934'te Nobel Barış Ödülü'ne aday göstermiştir.

DOSTLUK ANTLAŞMASI İMZALAMIŞTI

Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması
Venizelos, 1930'da heyetiyle birlikte Ankara'yı ziyaret etmiş, Ankara Palas'ta verilen davette Mustafa Kemal Atatürk ile "başbaşa" görüşmüş ve dönemin başbakanı İsmet İnönü'yle Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması'nı imzalamıştı. (Dönemin Yunan gazetelerine göre, Venizelos'a Ankara ziyaretinde eşlik edenler, Atatürk'ün Yunanistan Başbakanı ile yaptığı görüşmede fevkalade iyi Yunanca konuştuğunu öne sürmüştü)

Bu dostluk ve işbirliği anlaşmasının bazı maddeleri şunlardı:

Türkiye ve Yunanistan, kendilerine saldıracak başka bir ülke ile herhangi bir anlaşma yapmayacak
İki ülke arasındaki görüş ayrılıkları ilk olarak müzakereler yoluyla çözülecek, müzakerelerden sonuç alınamazsa Uluslararası Mahkemelere başvurulacak
Ülkelerden birinin üçüncü bir ülkenin saldırısına uğraması halinde diğer ülke tarafsız kalacak
Bu anlaşmadan sonra Başbakan İsmet İnönü 1931'de Balkan Oyunları'nı da izlemek için Atina'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdiğinde Yunanistan'ın başkentinin ana caddeleri Türk ve Yunan bayraklarıyla donatılmıştı. Atinalılar Türkiye'den gelen resmi misafirleri yollarda sevgi gösterileriyle karşılıyordu.

TÜRK VE YUNAN ASKERLERİ BİRLİKTE SAYGI NÖBETİ TUTMUŞTU

Türk heyetine eşlik eden Türk askerleri, Yunanistan Parlamentosu önündeki "Meçhul Asker Anıtı"na çelenk koyma töreninde Yunan askerleriyle birlikte hazır bulunmuştu.

Dönemin gazetelerinde manşet olan bu olaylar, yabancı basın tarafından da hayretle karşılanıyordu.

Eleftherios Venizelos, Mustafa Kemal ile yüz yüze tanışmış olmasından duyduğu memnuniyeti anılarını kaleme aldığında, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurcusunun karakterinden, samimiyetinden ve Türkiye'de yaptığı reformlardan son derece etkilenmiş olduğu görülüyor.

Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir'
Venizelos, dünya basınını şaşırtan hamlesini ise 1934 yılında yaptı.

Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne aday gösteren Venizelos, bir yandan maglubiyet sancıları çeken, savaşın yaralarını sarmaya çalışan, üst üste yapılan darbelerin bedeline katlanan ülkesi için yeni bir sayfa açmak istiyor; diğer yandan Türk-Yunan barışının kalıcı olması gerektiğine inanıyordu.

NOBEL KOMİTESİNE MEKTUP

Venizelos, samimiyetine güvendiği Mustafa Kemal Atatürk'ü Nobel Barış Ödülü'ne layık gördüğünü, Nobel Komitesi'ne dönemin resmi dili olan Fransızca yazdığı bir mektupla bildirdi.

Venizelos üç sayfalık mektubun ilk bölümünde Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'nda verdiği mücadeleden sonra yeni bir ulus devlet olarak doğan Türkiye'de yaptığı reformları, Yunan halkının Türkiye'deki bu başarıları takdirle karşıladığını sıralıyordu.

Mektubun son bölümünde ise şu satırlara yer verilmişti:

"Küçük Asya Felaketi ertesinde saygın bir ulus devlet olarak yeniden doğan ve anlaşabileceğimize kani olduğumuz Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir.

"Bu yaklaşımımız, halkların düne kadar olan çok ciddi anlaşmazlıklarını gidermelerine örnek olacak. Halklarımız, yalnız olumlu sonuçlar getiren samimi bir barışın nimetlerinden faydalanacak. Yaklaşımımız, gerek ülkelerimizin gerekse de Yakın Doğu'nun (Orta Doğu ima ediliyor) barış düzenine hizmet edecektir.

"Bu barışın sağlanmasında en değerli katkıyı gösteren kişi, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'dan başkası değildir.

"Bu nedenle, 1930'dan bu yana Yunanistan hükümeti başkanı olarak Yakın Doğu'ya yeni bir dönem getiren ve barışı sağlayan Türk-Yunan paktının imzalanmasından sonra, siz Nobel Barış Ödülü saygın üyelerine, Mustafa Kemal Paşa'yı bu kıymetli ödüle layık görmekten şeref duyduğumu belirtir; adaylığını kabul etmenizi arz ederim.

"En derin saygılarımla."

1934'te Nobel Barış Ödülü Atatürk'e değil, Milletler Cemiyeti önderliğinde organize edilen Dünya Silahsızlanma Konferansı'na katkıları nedeniyle, 1929-1931 yılları arasında İngiltere Dışişleri Bakanı olarak görev yapan İskoçya kökenli siyasetçi Arthur Handerson'a verildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder