10 Aralık 2024 Salı

Suriyeliler ile Balkan Rumeli Türkleri'ni aynı kefeye koymaya çalışmak ya cehaletin, ya da art niyetin ürünüdür

Suriye'de Beşar Esad diktatörlüğünün sona ermesinin ardından Türkiye'de gündeme gelen Suriyelilerin ülkelerine geri dönüp dönmeyeceği tartışmaları yeni bir sürece evrildi. Suriyeliler üzerinden paylaştığı X mesajında Balkan Rumeli Türklerine hakaret eden ve adeta küfür yerine geçecek sözler ile ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk'e saldıran Ankara'nın görevden alınmış başkanı İ. Melih Gökçek soydaş camiasını ayağa kaldırdı. Bir çok sivil toplum kuruluşunun yani sıra yaptığı açıklama ile Gökçek'e tepki gösteren Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Hasan Öztürk sosyal medya hesabı X'te Gökçek'i etiketleyerek;

"Cahil işsiz kalınca, cehaletini paylaşmış!
Devrik başkanın paylaşımını görünce cevap vermeden önce sakinleşmeyi beklediğim için sizlerden özür diliyorum.
Devrik başkan, senin derdin açık: Selanik değil, Selanik’in yetiştirdiği Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Senin asıl derdin, bu ülkenin kurtuluş mücadelesinin bedelini kanıyla ödeyenler, Cumhuriyet ve onu kuran o yüce irade.

Senin gibi tarih ve vicdan yoksunları anlamaz; bu millet yüzyıllardır verdiği mücadelenin, çektiği acıların ardından Cumhuriyet’i küllerinden var etti. Balkanlar’dan Rumeli’den bu topraklara göçenler, yurtlarını bırakmadılar; vatanlarını savunarak bu topraklara geldiler. Bu insanlar, Misak-ı Milli’yi çizen ruhun ta kendisidir. Senin "keşke Yunan kazansaydı" diyenlerle tuttuğun safa karşı bu millet, o bayrağı Selanik’te de Edirne’de de İzmir’de de gururla taşıdı.
Ey cahil, dinle!
19 Mayıs 1919, bu milletin zafer ile biten son kurtuluş savaşıdır. Bu insanlar, Balkanlar’da ve Rumeli’de 200 yıl boyunca ölümüne bir mücadele verdi; milyonlarca kişi katledildi, milyonlarca kişi zorunlu sürgünle yurdundan, yuvasından koparıldı. Vatan kaybetmenin ne demek olduğunu, her karış toprağın bedelinin kanla ödendiğini en iyi bilenlerden bahsediyorsun! Bugün İzmir var, Selanik yok, Edirne var, Filibe yok, Manastır yok Bursa var. Dolayısı ile yüzyıllarca süren vatan savunmasında, kaybedilen bu vatanların savunan, savaşı evinde yaşayan ve Osmanlı saflarında savaşanlardan bahsediyorsun.
Türk milleti mazluma kucak açar, misafirperverliğiyle dünyaya örnek olmuştur. Savaştan kaçan Suriyelilere yıllardır misafirperverliğini de göstermiştir. Ancak Suriyelilerle Muhacırları aynı kefeye koymaya çalışmak, ya cehaletin ya da art niyetin ürünüdür! Muhacırlar bu toprakların öz evladı, tarihsel bağların bir parçasıdır.
Suriye’nin Osmanlı’ya karşı savaşıp kendi ülkesini kurmuş diğer ülkelerden bir farkı var mıdır ki?
Bir tarafta sınır hattında vatanı savunanlar, bir tarafta da bize karşı savaşıp kendi ülkesini kuranlar.
Böyle bir kıyaslamayı ancak senin gibi cahiller yapar, ama bu cahilleri de bu millet unutmaz.
Seni kınamıyorum, seni bu vatan uğruna 1877-1878 Rus harbinde, 1912-1913 Balkan Savaşlarında, Çanakkale de kaybettiğimiz şehitlerimize havale ediyorum." dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder