Antalya sadece tarihi ve turizmi ile değil seraları ile de ünlüdür.
İlçesi Kumluca ise özellikle bütün dünyada 'Kumluca kırmızısı' diye bilinen domatesi ile meşhur.
Bir dizi iş görüşmesi için geldiğim bu yerleşkenin geçmişini bir araştırayım dedim kendimle baş başa kaldığımda.
Yaşadığım bilgi bombardımanından şaşkına döndüm.
Çünkü Dünyanın kayda girmiş en eski, en ünlü hayırseveri Anadolulu'da, Antalya Kumluca'da yaşamış.
İlçesi Kumluca ise özellikle bütün dünyada 'Kumluca kırmızısı' diye bilinen domatesi ile meşhur.
Bir dizi iş görüşmesi için geldiğim bu yerleşkenin geçmişini bir araştırayım dedim kendimle baş başa kaldığımda.
Yaşadığım bilgi bombardımanından şaşkına döndüm.
Çünkü Dünyanın kayda girmiş en eski, en ünlü hayırseveri Anadolulu'da, Antalya Kumluca'da yaşamış.
Bu toprakların yetiştirdiği değerli insanımızın adı Opramoas'mış.
Zamanın antik kenti Rhodiapolis (Kumluca)'te MS 2. yüzyılda yaşadığı, tarım, bankerlik ve deniz ticaretinden kazandıklarını hayır yapmak için kullandığı biliniyor.
Yaşayanlar için kefen parası, genç kızlar için çeyizlik ve yoksullara doymalık gibi pek çok konuda topluma yardımda bulunmuş.
Tüm bu yardım listesi ve onun adına yapılan onurlandırmalar duvar yazıtları aracılığı ile günümüze kadar ulaşmış.
Kumluca ilçesi sınırlarında bulunan ören yeri Rhodiapolis Antik Kenti kalıntıları günümüz yerleşkesinin yüksek bir noktasında.
Burada Opramoas adına dikilen anıtta, Likya'nın pek çok kentine iyiliği dokunan Opramoas'ın yaptığı yardımların anlatıldığı bir de yazıt bulunuyor.
Kumluca'nın en ünlü siması MS 138 – 161 yılları arasında yaşamış olan Opramoas ve adına dikilen anıtı ile en iyi bilinen yapısı da Opramoas'ın anıt mezarıdır.
Antonius Pius döneminde yaşamış olan bu kişi Likya'nın en zengin adamı ve günümüze kadar kayda geçmiş en ünlü hayırseveri (Euergetes)'dir. Opramoas, Apollonios II’nin oğludur.
Annesi Aristokila adıyla da bilinen Aglais, Korydallalı’dır.
Hermaios ve Apollonios III adlarında iki erkek kardeşi vardır.
Opramoas’ın Lykia Birliği’nde üstlendiği ilk görev arkhiphylakia olmuştur.
Erken dönemdeki hizmetlerinin ardından dört kez onurlandırılmıştır.
İ.S. 114 ile 131 yılları arasına denk gelen onurlandırmalarda Opramoas, bronz heykel, altın kaplama ikon ve altın çelenk almıştır.
131-132 yıllarında cömertliğini kanıtlayan Opramoas’ın Lykia Birliği tarafından yıllık onurlarla onurlandırılmasına karar verilmiştir.
Opramoas’ın neredeyse tüm Likya’da yardım etmediği kent yok gibidir.
Opramoas’ın bir başka özelliği ise Hadrianus’un anılarında gizlidir.
Hadrianus “Asya olaylarını detaylıca bilen Likyalı tüccar Opramoas’ın gizli raporlarının Palma tarafından alaya alındığını” anlatır.
Rhodiapolis, Likya dilindeki yazıta sahip kaya mezarı dışında M.Ö 7. yüzyıl öncesini yansıtacak kalıntılara sahip değildir.
Zamanın antik kenti Rhodiapolis (Kumluca)'te MS 2. yüzyılda yaşadığı, tarım, bankerlik ve deniz ticaretinden kazandıklarını hayır yapmak için kullandığı biliniyor.
Yaşayanlar için kefen parası, genç kızlar için çeyizlik ve yoksullara doymalık gibi pek çok konuda topluma yardımda bulunmuş.
Tüm bu yardım listesi ve onun adına yapılan onurlandırmalar duvar yazıtları aracılığı ile günümüze kadar ulaşmış.
Kumluca ilçesi sınırlarında bulunan ören yeri Rhodiapolis Antik Kenti kalıntıları günümüz yerleşkesinin yüksek bir noktasında.
Burada Opramoas adına dikilen anıtta, Likya'nın pek çok kentine iyiliği dokunan Opramoas'ın yaptığı yardımların anlatıldığı bir de yazıt bulunuyor.
Kumluca'nın en ünlü siması MS 138 – 161 yılları arasında yaşamış olan Opramoas ve adına dikilen anıtı ile en iyi bilinen yapısı da Opramoas'ın anıt mezarıdır.
Antonius Pius döneminde yaşamış olan bu kişi Likya'nın en zengin adamı ve günümüze kadar kayda geçmiş en ünlü hayırseveri (Euergetes)'dir. Opramoas, Apollonios II’nin oğludur.
Annesi Aristokila adıyla da bilinen Aglais, Korydallalı’dır.
Hermaios ve Apollonios III adlarında iki erkek kardeşi vardır.
Opramoas’ın Lykia Birliği’nde üstlendiği ilk görev arkhiphylakia olmuştur.
Erken dönemdeki hizmetlerinin ardından dört kez onurlandırılmıştır.
İ.S. 114 ile 131 yılları arasına denk gelen onurlandırmalarda Opramoas, bronz heykel, altın kaplama ikon ve altın çelenk almıştır.
131-132 yıllarında cömertliğini kanıtlayan Opramoas’ın Lykia Birliği tarafından yıllık onurlarla onurlandırılmasına karar verilmiştir.
Opramoas’ın neredeyse tüm Likya’da yardım etmediği kent yok gibidir.
Opramoas’ın bir başka özelliği ise Hadrianus’un anılarında gizlidir.
Hadrianus “Asya olaylarını detaylıca bilen Likyalı tüccar Opramoas’ın gizli raporlarının Palma tarafından alaya alındığını” anlatır.
Rhodiapolis, Likya dilindeki yazıta sahip kaya mezarı dışında M.Ö 7. yüzyıl öncesini yansıtacak kalıntılara sahip değildir.
Kentte bilinen en erken kalıntılar Klasik Çağ kaya mezarları
Lykia dilindeki yazıtlı kaya mezarı ve tiyatronun kuzeyindeki Helenistik kule dışında geleneklerine bağlı olan bir Roma kenti izlenimini vermektedir.
Ancak, kalıntılar arasında büyük bir kısmı tahrip olmuş Bizans çağı yapıları çoğunluktadır.
Önemli kalıntıları; tiyatro, hamam, agora/stoa, sebasteion, tapınaklar, kilise, sarnıçlar, kenotaph, nekropoller ve konutlardır.
Kentin en çok dikkat çeken özelliği, küçük taşlardan harçlı veya harçsız olarak inşa edilmiş hala ayakta olan çok sayıdaki yapıdır.
Bunlar değişik ölçülerde olup, birçoğu özel kişilere ait evlerdir.
Şehir merkezinde Grek planlı küçük bir tiyatro yer alır.
Aşağı yukarı 1500 kişi kapasiteli olduğu düşünülen ve güneye bakan tiyatronun caveası (antik dönem tiyatrolarında oturulan bölümlere verilen ad) çoğunlukla yamaca yaslanmış olup, cavea da 7 merdiven arasında 6 kuneus (basamak) /kerkides (dikdörtgen formda düzgün işlenmiş taşlar) bulunur.
Tam yuvarlak olan orkestranın çapı ise 10.52 metredir.
Anıt mezar çok görkemli bir yapıymış
Doğu batı aksında uzayan sahne binasının üst kesimi tamamen yıkılmış, sadece zemin katı korunabilmiştir.
Proskene (Eski Yunan tiyatrosunda esas oyun yeri. Bugünkü tiyatroda ön sahne.) cephesinden 5 kapı açılır.
Duvarları tamamen kitabelerle dolu olan ve Opramoas’ın bütün resmi ilişkilerinin sıralandığı 64 belgeden oluşma anıt-mezar, tiyatronun güneybatısında sahne binasının arkasındadır.
Kent merkezinde, agora ile stoa bir bütünlük arz etmekte ve stoa, agoranın batıda yer alan üzeri örtülü bölümünü oluşturmaktadır.
Tiyatronun üst kısmında batıya doğru sadece apsisi (Standart iki boyutlu bir grafiğin dikey ekseni) korunagelmiş bir kilise göze çarpar.
Yerleşimin doğu sınırındaki son kamu yapısı ise bir Roma hamamıdır.
Hamam genel planlamasıyla Anadolu hamam- gymnasion (Antik Yunanistan'da halka açık yarışmalara katılan atletlerin beden eğitimi için düzenlenmiş, çevresinde revaklı avlular bulunan büyük bina. Bu yer aynı zamanda sosyalleşme ve entelektüel uğraşılar için de kullanılırdı. Kelime, Yunanca "çıplak" anlamına gelmektedir) karakteristiğindedir.
Rhodiapolis’in nekropolü (Arkeolojik şehirlerde mezarlıkların ve toplu mezar yerlerinin bulunduğu bölgeye verilen isim) kentin, doğu, güneydoğu ve kuzeyinde yoğunluk göstermektedir.
Büyük çoğunluğunu Roma Çağı’na ait lahitlerin (Taştan ya da mermerden oyma mezar.) oluşturduğu nekropol alanlarının en ilginç kalıntısı Lykia dilindeki kitabeli kaya mezarıdır.
Mevki sahibi kişiler zor zamanlarda iyilik yapmayı severlerdi
Antik yönetim sistemi içinde kamusal ve bürokratik hayatın izlerliğini sağlayan birimlerin yöneticiliğini kentin zengin tabakasından kişilerin yapması bir zorunluluktu.
Bu kişi herhangi bir mevki için belli bir miktar para öder, mevkiinin getirmiş olduğu maaş hakkını kullanmaz, aksine mevkiinin getirdiği mali yükümlülükleri bizzat kendisi karşılardı. Çünkü bu görev kendisi için bir onurdu.
Bu tür görevlere leiturgia (λειτουργία - Hristiyanlıkta, halka açık dinî ibadetlerin nasıl yapılacağını belirleyen formlar bütünü.) adı veriliyordu.
Ama kimi zaman mevkiinin getirdiği maddi sınır aşılıyor, mevki sahibi kişi zor zamanlarda maddi-manevi her türlü iyiliği yapıyordu.
Bu durumda da gönüllü olma ön plana çıkıyordu.
Bu işleri yapan kişiler euergetes (εὐεργέτης -çeşitli hayırseverlere verilen bir sıfat, onur verici bir unvan.) ve bu işler de euergesia (εὐεργεσία - hayırseverlik) olarak adlandırılıyordu.
Bu kişilere karşı da o kent ve Opramoas örneğinde olduğu gibi o bölge heykeller, önemli mevkiler, övgüler ve yazıtlarla minnet duygularını ifade ederlerdi.
Opramoas hayır işlerinde örnek bir soylu
“Opramoas yaptığı hayır işlerinden dolayı, kendi kenti olan Rhodiapolis dışında da pek çok kentte vatandaşlık hakkı edinmiştir.
Yazıtlardan tespit edildiği kadarıyla, Tlos, Myra, Patara, Ksanthos, Telmessos, Limyra, Phaselis ve Corydalla/ Krydalla kentlerinde vatandaşlığı bulunmaktadır.
Lykia’daki pek çok kent, MS 141-142 yıllarında meydana gelen şiddetli bir depremle büyük hasarlar görmüş ve Opramoas’ın yardımlarıyla toparlanmıştır.
Opramoas’ın asıl ünü bu deprem sonrasında kentlere yapmış olduğu yardımlarla kendini gösterir.
Bu afet dışında da çocukların eğitimi, genç kızların çeyizi, hububat yardımı, hamam, stoa vb bina yapımı gibi sayısız yardımda bulunmuştur.
Opramoas'ın yardım ettiği kentlerin sayısı 30’u geçmektedir.
Bunlardan bazıları şunlardır: Patara, Olympos, Tlos, Rhodiapolis, Korydalla, Myra, Telmessos, Pinara, Ksanthos.
Opramoas mezarı Rhodiapolis’tedir ve mezarın tüm duvarları bu bilgileri edindiğimiz yazıtlarla kaplanmıştır.
Bu yazıt Anadolu’nun en uzun yazıtıdır.
Bu yazıt, imparator mektupları, eyalet yöneticilerinin mektupları ve onurlandırmalardan meydana gelmektedir.
Opramoas’ın yardımları toplam yaklaşık 4 milyar sesterstir. (Antik Roma'nın para birimi -sikke)
Bu sayıdan da servetinin ne kadar olduğu az çok tahmin edilebilir.
Opramoas pek çok görevde bulunmuştur.
Augustus başrahipliği, Lykiarkhlık (Birliğin ve meclisin başkanı), arkhiphylakslık - başkan yardımcısı), hypophylakslık (başkan yardımcısının yardımcısı), Lykia Birliği yazmanlığı bu görevler arasındadır.
Opramoas her yüzyıla örnek bir hayırsever
Opramoas özellikle 141 depreminden sonra yıkılan pek çok yapı onartmıştır.
Opramoas, 3000 denardan 100.000 denara kadar değişen miktarlarda yardım etmiştir.
En büyük yardımı 100.000 denarla Myra ve 60.000 denarla Tlos almıştır.
Ayrıca Likya Birliği’ne her yıl 20.000 denar gelir getiren topraklarını bağışlamış ve bu paradan Lykia koinobulos üyelerinin her biri 10’ar denar para almıştır.
Bütün bunların karşılığında Opramoas, Lykia kentlerinin vatandaşlık hakkını elde etmiştir.
Opramoas’ın bir başka özelliği ise Hadrianus’un anılarında gizlidir.
Hadrianus“ Asya olaylarını detaylıca bilen Likyalı tüccar Opramoas’ın gizli raporlarının Palma tarafından alaya alındığını” anlatır.
Opramoas için yapılan ve duvarları tamamen kitabelerle dolu olan anıt mezarda Opramoas’ın bütün resmi ilişkilerinin sıralandığı 64 belgeden oluşma yazıtlarla bezenmişti.
Tiyatronun güneybatısında sahne binasının arkasında yer alan anıt mezarda; 12 imparator mektubu, 19 Procurator mektubu, 33’ü birlik toplantısına ait belge yer almaktaymış.
Restorasyon skandalı ve rezaleti
Ancak bu yazıtlarla çevrili anıta ait bloklar uzun yıllar etrafa dağılmış bir şekilde itibar, ilgi, sevgi ve saygı bekledikten uzun yıllar sonra başlatılan restorasyon sırasında yaşanan bir dizi skandal ile tartışma konusu olmuş.
Opramoas anıtının iki yazıtının kayıp, bir yazıtın da parçalandığı ileri sürülüyor.
Hatalı restorasyonun ardından 2016 yılında üzeri plastik malzemeyle kapatılan Rhodiapolis Antik Kenti'ndeki Likyalı ünlü hayırsever Opramoas adına yapılan anıt, 2019 yılında yaşanan fırtınayla birlikte ortaya çıkmış.
Şubat ayında etkili olan fırtına, 3 yıldır anıtı kapatan plastik kaplamayı yıkmış.
Sonrasında TBMM gündemine taşınan konu hala aydınlatılamamış.
Kendi şehrine ve diğer şehirlere yaptığı hayır işleri ile ünlü bu insana ve adına yapılan anıta günümüzde de itibarı geri verilmeli diye düşünüyorum.
Bu duvarlarda yer alan mektuplar özellikle Antonius Pius ile olan yazışmalarmış.
Yazışmalar içerisinde bu kişinin Lykiarkh (Likya Birliği Yöneticisi) olduğu da anlaşılmaktadır.
Anıtın duvarlarındaki yazıt, Likya’nın belki de tüm Anadolu’nun en uzun yazıtı olma özelliğini taşımaktaydı.
Kumluca ve tarihe mal olmuş bu ünlü yardımseverimizin bu şekilde gündeme gelmesi çok üzücü.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder