30 Eylül 2021 Perşembe

YUNANİSTAN BAŞBAKANI KİRİAKOS MİÇOTAKİS TÜRKİYE İLE SİLAHLANMA YARIŞINA GİRMEK İSTEMEDİĞİNİ AÇIKLADI

Atina Demokrasi Forumu'nda New York Times gazetesinden Steven Erlanger'in sorularını yanıtlayan Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis Türkiye ile silahlanma yarışına girme niyeti olmadığını söyledi. Yunanistan başbakanı yaptıkları yatırımların ülkelerinin mevcut mali çerçeveleri içinde olduğunu belirterek "Hiçbir durumda diğer önceliklerimizin zararına yatırım yapmıyoruz. Türkiye ile hiç bir koşulda silahlanma yarışına girmek istemiyoruz ancak ülkemizin egemenliği ve toprak bütünlüğünü korumak durumundayız" dedi. Başbakan Miçotakis Fransa ile geçen hafta yapılan savunma işbirliği anlaşması konusunda da "Anlaşma, üye devletlerin isavunma yeteneklerinin yükseltilmasine ilişkin NATO yönergeleri ile uyumludur. Vatanımı savunmak benim görevim. Aynı zamanda AB'nin, NATO'nun, Kuzey Atlantik İttifakı'nın onayı olmadan dahil olmak istemediği alanlarda çıkarlarını savunmak için hareket etmesi yönünde açık bir duruştur. ABD aile savunma anlaşmasının 5 yıl daha uzatılmasını imzalamaya hazırız. ABD, Fransa ve Yunanistan arasında rekabet yok, bu girişimler birbirini tamamlıyor. NATO üyesi olmaktan gurur duyuyoruz, bu açık ara en iyi ittifaktır"  diye konuştu. Miçotakis açıklamasının devamında 2015 yılında yaşanan göçmen akınının bir daha tekrarlanmaması için tüm tedbirlerin alındığını da belirtti.

23 Eylül 2021 Perşembe

YUNANİSTAN'IN BAŞKENTİ ATİNA'DA MOTO-KURYE İSYANI VAR

Yunanistan'daki gıda dağıtımında çalışan binlerce motokurye Atina, Selanik, Patras, Larissa ve diğer kentlerde güvenceli çalışma koşulları ve kalıcı sözleşme talebiyle eylem yaptı. Türkiye'de BanaBi'nin de ortağı olan Almanya merkezli DELIVERY HERO'nun Yunanistan'daki yan kuruluşu E-FOOD, motokuryelerin telefonlarına gönderdiği mesajda, "freelancer" olarak çalışmayı kabul etmemeleri durumunda 3 aylık sözleşmelerinin yenilenmeyerek işten çıkarılacakları tehdidinde bulundu. Bunun üzerine binlerce kurye motorsikletleriyle konvoylar oluşturarak eylem yaptı. Atina'da Çalışma Bakanlığı'na giden işçiler, Selanik, Patras, Larissa ve diğer kentlerde de motosiklet ve bisikletleriyle konvoy oluşturarak eylem yaptılar. Atina, Selanik ve diğer kentlerdeki Yeme-İçme ve Turizm İşçileri sendikaları E-FOOD'da bugün içün 24 saatlik grev çağrısı yaptı. İşçiler tüm çalışma ve sigorta haklarıyla süresiz ve doğrudan şirket tarafından işe alım talep ediyor. İşçiler ayrıca "değerlendirme" ölçütünün değiştirilmesini, motokuryeliğin ağır ve sağlıksız meslekler kapsamına alınmasını, don, yüksek sıcaklık, fırtına vb.gibi aşırı hava koşullarında teslimat yapılmamasını, dinlenme için hava koşullarına uygun altyapı sağlanmasını talep ediyor.

21 Eylül 2021 Salı

Bulgaristan’daki Türk yatırımı ALCOMET BMW için parça üretecek

Alcomet 13.5 milyon leva yatırım yaparak kurduğu yeni üretim tesisinde elektrikli otomobiller için alüminyum parça üretecek. Yeni tesiste ilk aşamada 30 kişi istihdam edilmesi ve ilerleyen zaman ile birlikte bu rakamın arttırılması planlanıyor. Yeni üretim hattının açılış törenine Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök ile Şumnu Valisi Valentin Aleksandrov ve Belediye Başkanı Lyubomir Hristov da katılırken, pandemi sürecinde yatırım yapmanın hazzını yaşadıklarını belirten ALCOMET Denetim Kurulu Başkanı Fikret İnce, zorlanmış olmalarına rağmen bin 400 metrekarelik yeni yatırım alanlarında tüm girişimlerini zamanında tamamladıklarını belirtti. İşletmelerinin BMW için üreteceği parçaların seri imalatına ise 2022 yılında başlayacağını belirten İnce BMW dışındaki diğer otomobil üreticileri ile birlikte çalışmayı da hedeflediklerini ifade etti. Alcomet şirketinin son yıllarda gerçekleştirmiş olduğu yatırım programı kapsamında şirket bünyesine en yüksek teknoloji üretim ekipmanlarını dahil ederek altyapısını güçlendirdi ve yan sanayi için çözümler üretecek konuma geldi.

19 Eylül 2021 Pazar

BULGARİSTAN 'DELİORMAN'DA 'SEKİZKÖK' FIRTINASI


Türkiye'nin Bulgaristan Büyükelçisi Aylin Sekizkök soydaşlarımızın yoğun olarak yaşadığı Kuzey Bulgaristan'a yaptığı gezide Deliorman bölgesinde adeta fırtına gibi esti. Kısıtlı zamanına karşın bölgede neredeyse adım atmadık yer bırakmayan Büyükelçi Sekizkök'ün programı Burgaz kentinden başladı. Burgaz başta olmak üzere Razgrad, Şumnu (Şumen) ve Eskicuma (Targovişte) 'da incelemelerde bulunan Büyükelçi Aylin Sekizkök adeta gönüllere taht kurdu.


Büyükelçi'nin Kuzey Bulgaristan programı 9 Eylül 1982 tarihinde Ermeni teröristler tarafından hain bir saldırı neticesinde şehit düşen  Türkiye'nin Burgaz Başkonsolosluğu ataşesi merhum Bora Süelkan için düzenlenen anma töreni ile başladı. Etkinliğe Burgaz Vali Yardımcısı Bojan Bojanov, Burgaz Belediye Başkan Yardımcısı Diana Savateva, Ruen Belediye Başkanı İsmail Osman ile birlikte Burgaz Konsolosluğu görevlileri, vatandaşlarımız, soydaşlarımız ve Azerbaycan Büyükelçiliği temsilcisi iştirak etti. Törende şehit ateşe merhum Bora Süelkan'ın anıtı önünde saygı duruşunda bulunularak anıta çelenkler bırakıldı, evine gidilerek dua okundu. 


İBRAHİM PAŞA CAMİİ  İÇİN HATIRLATMA 

Büyükelçi Aylin Sekizkök 'ün bölgedeki ikinci durağı Razgrad kenti idi. Sekizkök Razgrad ziyareti kapsamında, Razgrad Valisi İvan Borisov ve  Belediye Başkanı Denço Boyaciev ile görüşmeler gerçekleştirdi. Ziyarette ekonomi, turizm ve kültür alanları başta olmak üzere ikili ilişkilerin daha ileri götürülmesi imkanları ele alındı. Razgrad Makbul İbrahim Paşa Camii’nin devam eden restorasyon çalışmaları hakkında da bilgi alan Büyükelçi Sekizkök, Türkiye'nin caminin restorasyonunun proje süresi içerisinde tamamlanması ve akabinde ibadete açılması beklentisini yineledi. Büyükelçi Sekizkök, Bölge Müftüsü Mehmet Ala eşliğinde Ahmet Bey Camii’ni de ziyaret etti. 


AHMEDOV EŞLİĞİNDE SOYDAŞ BULUŞMASI 

Daha sonra Bulgaristan'da yaşayan Türk ve Müslümanların parlamentodaki en güçlü temsilcisi konumunda olan Hak ve Özgürlükler Hareketi ( DPS) Genel Başkan Yardımcısı ve Razgrad Milletvekili Ahmed Ahmedov’un eşliğinde kentteki soydaşlar ile bir araya gelen Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök'ün bölge ziyaret programı, Torlak’ta (Tsar Kaloyan) devam etti. Burada da soydaşlarımızla bir araya gelen ve sohbet eden Büyükelçi Sekizkök, Ahmet Şerif Türk Kütüphanesi’ne kitap hediye etti. Belediye Başkanı Daud Alaovlu’nun hediyesi yöresel kıyafetler ziyarete renk katarken halkın arasına karışan Sekizkök'e ilgi büyüktü.


SALÇA KAYNATTI, BEREKET DİLEDİ 

Büyükelçi Sekizkök, akabinde Kemallar’a (İsperih) bağlı Büyük Kokarca (Golyam Porovets) köyünü ziyaret etti. Bu şirin yemyeşil köyde soydaş çocukların müzik ve halk oyunları gösterisiyle ortam daha da neşelenirken, Büyükelçi Sekizkök'ün köyün teyzelerinin salça kaynatmalarına yardım edip bereket dilemesi soydaşların gönlünde taht kurmasına neden oldu. Daha sonra Kemallar (İsperih) Belediyesini de ziyaret eden Büyükelçi Sekizkök, Belediye Başkanı Belgin Şükri ile ikili işbirliğine yönelik konuları ele aldı. Büyükelçi ve heyetin Razgrad ziyaretinin son durağı, Demir Baba Tekkesi oldu. Büyükelçi Sekizkök ve beraberindekiler, kuruluş tarihi 16. yüzyıl başına uzanan ve mimarisiyle, bulunduğu coğrafya ile hala dini ve kültürel önemini korumaya devam eden tekkeyi Cem Derneği Başkanı Veysel Bayram rehberliğinde ziyaret etti. 





ASIRLIK EĞİTİM YUVASI NÜVVAB

Büyükelçi Aylin Sekizkök'ün Deliorman ziyaretinin Şumnu (Şumen) ayağında da yoğun bir tempo vardı. Sekizkök bu kentte de Vali Valentin Aleksandrov ve Belediye Başkanı Lübomir Hristov ile görüşmeler gerçekleştirdi. Bulgaristan’da en büyük Türk yatırımlarının bulunduğu bu bölgede, yatırımcılarımızın karşılaştıkları bazı sıkıntıların çözümlenmesi  görüşmelerin ana eksenini oluşturdu. Büyükelçi Sekizkök Şumnu'da, Bulgaristan’da eğitim ve öğretim yılının açılışı münasebetiyle, soydaşlarımız için yüz yılı aşkın süredir ilim irfan yuvası olmaya devam eden NÜVVAB İmam Hatip Lisesi’de düzenlenen törene de katıldı, öğrencilere konuşma yaptı. 



TOMBUL CAMİİ GÖZ KAMAŞTIRIYOR 

Şumnu Bölge Müftüsü Mesut Hasan eşliğinde tarihi Şerif Halil Paşa (Tombul) Camii’ni de ziyaret eden Büyükelçi Sekizkök, tamamlanma aşamasına gelen restorasyon çalışmalarını inceledi. Tombul Camii Bulgaristan’ın külliyeli en büyük tarihi camisi olmasının yanısıra, muhteşem mimarisi ve rengarenk işlemeleriyle göz alıcı güzellikteki camiye hayran kalan Büyükelçi Sekizkök bölgeye yolu düşen her Türk ve Müslümanın burayı ziyaret etmesini istedi. 


ALCOMET ÇITAYI YÜKSELTTİ 

Büyükelçi Sekizkök Tombul Camii ziyaretinin ardından Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (BULTİŞAD) tarafından onuruna verilen yemeğe katıldı. Burada Şumnu’da yatırımları bulunan Türk iş insanlarıyla buluşan Sekizkök akabinde, Bulgaristan’daki en büyük Türk yatırımlarından olan ALCOMET şirketinin otomotiv sektöründe üretime başlayan ek tesislerinin açılış törenine katıldı. BULTİŞAD Başkanı ve ALCOMET yönetim kurulu onursal başkanı Fikret İnce tarafından günün anısına takdim edilen plaketin ardından Şeytancık (Hitrino) Belediyesini ziyaret eden Büyükelçi Sekizkök, Belediye Başkanı Nuridin İsmaili eşliğinde, Karalar (Çerna) köyünde bulunan dünyaca ünlü pehlivan Koca Yusuf’un müze evini gezdi. Burada düzenlenen törende, soydaşlarımızla bir araya gelen Büyükelçi Sekizkök cüssesi kadar yüreği de büyük olan Koca Yusuf’u yadederek manevi huzurunda saygı duruşunda bulundu.

89 OLAYLARINDA YAŞAMINI YİTİRENLERE AHDE VEFA 

Daha sonra bölge ziyaretine Bohçalar (Kaolinovo) köyünden devam eden Aylin Sekizkök burada da Belediye Başkanı Nida Ahmedov eşliğinde önce 1989 yılı Mayıs ayında dönemin Bulgaristan yönetiminin Türklere karşı gerçekleştirdiği soykırım girişiminde yaşamını yitirenlerin anısına inşa edilen anıta sonrasında da Kuşköy’de bulunan Necip Osman Nicipi Anıtına çelenkler bıraktı. Kendisi de Kuşköylü olan Bulgaristan Yüksek İslam Şurası Başkanı Vedat Ahmed’in evine de konuk olan Büyükelçi Aylin Sekizkök burada soydaşlarımızla sohbet etti. Günün güzel sürprizlerinden biri ise Zagoriçe köyünde at çiftliği sahibi olan Mustafa Süleyman’dan geldi. Süleyman, Büyğkelçi Sekizkök ve heyetini uluslararası yarışmalara katılan Tornado isimli atıyla tanıştırdı, ziyaretin anısına çiftlikteki minik taya “Aylin” ismini verdi.

ESKİCUMA'YA KARDEŞ KENT ARANIYOR  

Türkiye'nin Bulgaristan Büyükelçisi Aylin Sekizkök 'ün Deliorman ziyaretinin son ayağı Eskicuma (Tırgovişte) kenti idi. Büyükelçi Aylin Sekizkok kentteki gününe Vali Stanimir Paraşkevov ve Belediye Başkanı Dr. Darin Dimitrov’u ziyaretle başladı. Görüşmelerde başta ekonomi olmak üzere, ikili ilişkilerin geliştirilmesi imkanları ele alındı. Belediye Başkanı Dimitrov’un Türkiye’den bir şehir ile kardeş kent olma isteği üzerine bu ilişkinin kurulması için üzerine düşeni yapma sözü veren Büyükelçi Sekizkök konu hakkında hemen çalışma başlattı. Daha sonra Bölge Müftüsü Nazif Rasimov’u ziyaret eden Sekizkök yeniden göreve seçilmesi nedeniyle kendisini tebrik etti. Akabinde Saat Camii’ni de ziyaret eden Sekizkök burada Rasimov'dan caminin durumu hakkında bilgi aldı.

TÜRKİYE'NİN GURUR VEREN YATIRIMI ŞİŞECAM 

Kentteki programı çerçevesinde Bulgaristan’daki en büyük Türk yatırımı olan Şişecam’ın Eskicuma fabrikasını da ziyaret eden Büyükelçi Aylin Sekizkök burada da Genel Müdür Zeki Budak’tan tesis hakkında bilgi aldı. Sekizkök Şişecam ziyaretinde "Bölge halkına ve Bulgaristan’a büyük katkı sağlayan Şişecam’ın bu muazzam yatırımıyla ne kadar gurur duysak az. Yatırımını daha da büyütmek isteyen şirketimizin ihtiyaç duyduğu konularda gereken bütün desteği vereceğiz" dedi. Üretim hatları ve tesis incelemesinin ardından Şişecam'dan ayrılan Büyükelçi Aylin Sekizkök beraberinde Milletvekilleri İmren Mehmedova ve Ceyhan İbrahimov’un eşliğinde Osmanpazarı (Omurtag) kasabasına geçti. 

OSMANPAZARI'NDA DUYGUSAL BULUŞMA 

Ziyarette Osmanpazarı (Omurtag) Belediyesi’nde Belediye Başkanı Eşref Eşrefov’dan bu güzel ilçe hakkında bilgi alan Büyükelçi Sekizkök ilçe meydanında soydaşlar ile selamlaşmasının ardından Mutaflar (Plistina) köyüne geçti. Mutaflar’da soydaş çocuklarımızın kendisi için söylediği şarkılara eşlik eden Sekizkök yeni başlayan eğitim dönemi için onlara ve yetkililere başarı diledi. Buradan Sığırcık’a (Ratlina) geçerek, tarihi ahşap camiyi ziyaret eden Aylin Sekizkök bu nadide eserleri bırakan ecdada dua ederek Yaylaköy (Antonovo)' e geçti. Yaylaköy’de ve Hacıyörük’te (Opaka) Belediye Başkanları Hayreddin Mustafov, Mehidin Kadirov ve soydaşlarımız tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan Türkiye'nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök oldukça duygusal anlar yaşadı. Soydaşlarımıza tekrar ziyaret etme sözü vererek Eskicuma'daki son ziyaret noktası Kızana Sultan Tekkesi’ne geçen Büyükelçi Sekizkök burada da herkesin dileklerinin yerine gelmesi niyetine dualar ederek bölgeden ayrıldı. 

17 Eylül 2021 Cuma

Edi Rama, Arnavutluk'ta üçüncü dönem için de yetki aldı

Arnavutluk'ta Edi Rama Başkanlığındaki yeni hükümet, güvenoyu aldı. Dün sabah toplanan Arnavutluk Meclisi, bugün saat 07.00'ye kadar aralıksız tartışmaların eşliğinde oturuma devam etti. Edi Rama'nın yönettiği ve siyasi programın da dahil olduğu hükümetin oylaması 77 evet, 53 hayır ve bir çekimser oy ile sonuçlandı. 

Üçüncü kez seçilen Rama başbakanlığındaki yeni hükümette Başbakan Yardımcısı ve Yeniden İnşa ve Reform Programı Devlet Bakanı görevine Arben Ahmetaj getirildi. Yeni hükümette Avrupa ve Dışişleri Bakanı Olta Caçka, Savunma Bakanı Niko Peleşi ve İçişleri Bakanı Bledar Çuçi oldu. Maliye ve Ekonomi Bakanlığına Delina İbrahimay, Altyapı ve Enerji Bakanlığına Belinda Balluku, Sağlık ve Sosyal Koruma Bakanlığına Ogerta Manastirliu, Eğitim ve Spor Bakanlığına Evis Kuşi, Adalet Bakanlığına Ulsi Manya, Kültür Bakanlığına Elva Margariti, Tarım ve Kırsal Kalkınma Bakanlığına Frida Krifca ve Turizm ve Çevre Bakanlığına Mirela Kumbaro Furci seçildi. Söz konusu hükümette Meclisle İlişkilerden Sorumlu Devlet Bakanı Elisa Spiropali, Girişimciliğin Korunmasından Sorumlu Devlet Bakanı Edona Bilali, Gençlik ve Çocuklardan Sorumlu Devlet Bakanı Bora Mujaçi ve Hizmet Standartlarından Sorumlu Devlet Bakanı Milva Ekonomi oldu. Kabine, Arnavutluk Cumhurbaşkanlığındaki törende yemin ettikten sonra resmen göreve başlayacak. PS Milletvekili Lindita Nikolla, 10 Eylül'de düzenlenen meclis oturumunda yeni meclis başkanı seçilmişti. PS, 25 Nisan'daki genel seçimde, 74 sandalye elde ederek üçüncü dönemde iktidarda kalma hakkı kazandı. Demokratik Parti öncülüğündeki ittifak 59 milletvekili ile ikinci sırada yer alırken Sosyalist Bütünleşme Hareketi (LSİ) 4, Sosyal Demokrat Parti (PSD) ise 3 milletvekili çıkardı. 

LİNDİTA NİKOLLA MECLİS BAŞKANI

Öte yandan Arnavutluk'ta, 25 Nisan'da yapılan genel seçimin ardından 10 Eylül’de düzenlenen oturumda da, Arnavutluk Sosyalist Partisi (PS) Milletvekili Lindita Nikolla, milletvekillerinin yemin töreninin düzenlendiği oturumda, 140 milletvekilinden 79'unun desteğini alarak, Arnavutluk'un yeni meclis başkanı olmuştu. 140 koltuklu meclisten oylamaya 137 kişi katılırken 4 milletvekili "hayır" oyu kullanmış, Muhalefetteki Demokratik Parti milletvekilleri ise oy pusulalarını yırtarak tepki göstermişti. 

KİMDİR?

Arnavutluk'un başkenti Tiran'da 22 Ekim 1965'te doğan Nikolla, Tiran Üniversitesi Doğa Bilimleri Fakültesi Matematik dalında yüksek eğitimini tamamladı. Ülkede farklı yerel ve merkezi yönetimlerde görevlerde bulunan Nikolla, Edi Rama başbakanlığındaki geçmiş hükümetlerde Eğitim, Spor ve Gençlik Bakanlığı görevini de yürüttü. Nikolla, SP milletvekilliği görevinde de bulunmuştu.

(AA - Haberler.com - HABERTÜRK)

16 Eylül 2021 Perşembe

İş dünyasının 'kaliteli insan' arayışı sürüyor

İdealist Yönetici Sanayici ve İş Adamları Derneği (İYSİAD)'nin 'Kaliteli İnsanı Arama' süreci devam ediyor. Bu amaçla Teras Kafe'de düzenlenen etkinliğin konuşmacıları Kalite Birliği Başkanı Mustafa Karaman ve geçmiş dönem Başkanı Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri Bölümü İstatistik Anabilim Dalı Başkanı Profesör Doktor Erkan Işığıçok idi. Oldukça renkli, zaman zaman da kahkahalı, neşeli bir ortamda gerçekleşen etkinlikte 'kalite ve insan' üzerine güzel bir sunum yapan konuşmacılar iş dünyasının da kaliteye yönelik değişimin içinde olması gerektiği mesajı verdi. Bursa sanayisinin ve üretim sürecinin de irdelendiği toplantıda konuklardan kaliteye yönelme sürecinde iradi kararlılık isteyen İYSİAD Başkanı Mehmet Yılmaz, tarihte kalite ve standart yönünde ilkleri yaşamış kentimizin ve iş insanlarının çıtayı yükselmesini ve kaliteli insan yetiştirme noktasında hedef büyültmesini istedi. Oldukça seçkin bir topluluğun hazır bulunduğu gecenin finali Kal - Bir Başkanı Mustafa Karaman'ın Başkan yılmaz ile MHP Bursa İl eski Başkanı Tevfik Topçu'ya Türk bayrağı hediye etmesi ile son buldu. 

BULGARİSTAN 14 KASIM'DA ÇİFTE SEÇİM YAPACAK

Bulgaristan'da Cumhurbaşkanı Rumen Radev, hükümetin kurulamaması üzerine parlamentoyu feshederek erken genel seçim için 14 Kasım tarihini belirledi. Parlamento ise daha önce cumhurbaşkanı seçimlerinin de aynı tarihte yapılması yönünde karar almıştı. Cumhurbaşkanı Radev ayrıca, ülkede 11 Temmuz’da yapılan bir önceki erken genel seçimlerin öncesinde kurmuş olduğu geçici teknokratlar hükümetinde 3 bakanı değiştirdi. 14 Kasım’daki erken seçimleri hazırlamakla görevli olacak 18 bakandan oluşan hükümette Başbakan Stefan Yanev görevine devam edecek. Ekonomi Bakanı Kiril Petkov’un yerini Daniela Vezieva, Maliye Bakanı Asen Vasilev’in yerini ise Valeri Belçev alacak. Petkov ile Vasilev’in erken seçime katılmak üzere yeni bir siyasi projeye katılmaları bekleniyor. Ulaştırma Bakanlığında ise Georgi Todorov’un koltuğuna Hristo Aleksiev geçecek.
Cumhurbaşkanı Rumen Radev kabine revizyonuyla ilgili açıklamasında, teknokratlar hükümetinin çalışmalarında başarılı olduğunu belirterek, bu hükümetin devletin denetim mekanizmalarını yeniden harekete geçirdiğini aktardı. Radev, “Teknokratlar hükümeti, oligarşi özlü iktidar modeli, sosyal sistemlerinde büyük bir çöküş ve büyük altyapı projelerindeki yolsuzluklardan oluşan ağır bir mirasla karşılaşmıştı.” dedi. Başbakan Stefan Yanev de hükümetinin ana görevinin “dürüst ve şeffaf seçimlerin yapılması olduğunu” söyledi. Yanev, gelecek ayların kolay olmayacağına, ancak devletin bir an önce olağan, parlamentoda geniş destek sahibi bir hükümete ihtiyaç duyduğuna vurgu yaptı. Bulgaristan bu yıl böylece 3. kez genel seçime giderken, 11 Temmuz’da yapılan son erken genel seçim sonrası koalisyon hükümeti için müzakereler başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Radev’in de aday olacağı cumhurbaşkanı seçiminde ilk turda kesin sonuç alınmaması durumunda ikinci tur 21 Kasım’da yapılacak. (AA)

10 Eylül 2021 Cuma

Balkanlardaki nüfus sayımı özelinde Bulgaristan ülkede yaşayan Gagavuz (Gökoğuz) Türkleri ve karanlık geçmişi ile yüzleşmeli

Balkanların genelindeki Avrupa Birliği entegrasyon süreci, etnik ve kültürel kimlik tespiti ile devam ediyor.

Başta Bulgaristan olmak üzere tüm bölgede hummalı bir çalışma var.

Makedonya, Bulgaristan, Romanya ve Kosova’da yapılacak nüfus sayımında vatandaşlara ‘din’, ‘etnik köken’, ‘ana dil’ konusunda sorulacak üç hayati konu var.

Ülkelerin etnik yapısını da ortaya koyacak bu çalışma soydaşlarımız açısından oldukça hayati öneme sahip.

Balkanlarda faaliyet yürüten STK’larımız yayınladıkları bildiriler, sahada bire bir yürüttükleri çalışmalar ile halka demokrasinin aynı zamanda etnik kimliğini ifade etme hürriyeti olduğunu anlatıyor.

İlginç kampanyalar, görsel, işitsel şovlarla yürütülen çalışmada dikkat çekilen bir başka önemli konu da nüfus sayımının hafife alınmayıp, ‘’Ben de varım’’ denmesi noktasında çağrı yapılması.

Kimliğini ifade etme hakkını kullanacak olanlara güvende oldukları mesajı da verilmeye çalışılıyor.

Demokraside kimliğini ve varlığını ifade etmenin, haklarına da sahip çıkmanın ilk adımı olduğu hatırlatılan çalışmaya halk ne derece sahip çıkacak, sayım sonrası hep birlikte göreceğiz. 

Makedonya’da 5 Eylül’de başlayan çalışma 31 Eylül’de sona erecek.

Bulgaristan’da 7 Eylül’de başlayan çalışma ise 3 Ekim tarihine kadar devam edecek.

Kosova’da feshedilen parlamento nedeniyle önce seçim, ardında da sayım yapılacak.

Muhtemel seçim tarihi 17 Ekim olan Kosova bu konuda da oldukça sıkıntılı bir süreci yaşıyor.

Romanya ise bu konuda tam bir kapalı kutu.

Ne soydaş siyasilerde, ne de STK’larda bir hareket var.

Romen kamuoyu da gelişmelerden bi haber tavırda.

Konu hakkında aradığım Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar (YTB) Başkanlığı’nın ilgili birkaç birimi de sayımı hiç duymamış.

Gelişmelerden ve konudan haberleri bile yok.

Türkiye’nin yurtdışındaki gönüldaşlarından sorumlu birimin bu hali beni şaşırtmadı desem yalan olur.

Türkiye’de yaşayan ve çifte vatandaş olan Balkan, Rumeli orjinli soydaş ve dindaşlarımızın da bulundukları bölgelere en yakın konsolosluklar aracılığı ile veya internet üzerinden bu çalışmalara katılıp kayıt vermeleri mümkün.

Bu sayım çalışmasına duyarlılık sadece Kuzey Makedonya’da oldukça yüksek.

Bu konuda oldukça coşkulu kampanyalar yürütülüyor.

Bulgaristan’da da ‘’Türküm, Müslümanım, Anadilim Tükçe demekten çekinme’’ şiarıyla yürütülen çalışmada ise sessiz ve derinden yol alınmaya çalışılıyor adeta.

Bence bu konuda bir yanlışlık ve eksiklik var.

Toplumumuzda, camiamızda bu konuda bir heyecan dalgası, duyarlılık yok gibi.

Umarım bu duygusal geri duruş sahada kendimizi ifade etme noktasında da yaşanmaz.

Bulgaristan’da 1990 yılından bu yana demokrasiye dair bir geçiş süreci yaşanmaktadır.

Bu çalışma sırasında umarım burada oldukça yoğun bir nüfusa sahip olduğu bilinen Pomaklar ile Gagavuzlar ( Gök Oğuzlar) da unutulmaz.

Gerçi onların Bulgaristan’da temsilcisi konumunda öne çıkan bir STK’ları ile siyasi örgütlülükleri yok gibi ama hak iddiasındaki diğer sivil toplum kuruluşlarımız ile siyasiler onlara da el vermeli.

Konu sadece Müslümanlık, ya da etnik kimlik de değil.

Yaşanılan ülkede ‘insan’ olmanın da bileşkesini oluşturuyor bu çalışma.

Sayım sonucu ortaya çıkacak tablodan elde edilecek veriler Türkiye’nin bölge politikasına da yansıyacaktır kuşkusuz.

Bulgaristan’da Osmanlının son döneminde ve Bulgaristan devletinin kurulduğu ilk yıllarda peş peşe yapılan nüfus sayımlarında oldukça ilginç rakamsal tespitler var.

Ders alınması gerek bu sayılar ülkede yaşanan etnik ve dini kimlik tasfiyesinin de delili aynı zamanda.

Bulgaristan ilk nüfus sayımını fiili bağımsızlığını kazandıktan sonra 31 Aralık 1880 tarihinde yapmıştır.

Ancak ilginçtir ki, veriler dünya kamuoyuna aktarılmamıştır.

Nüfus  sayımı ile ilgili ciddi sorunlar bu sayımların güvenilirliğini zedelediği gibi köy ölçeğinde yapılan tespitlerin sonuçları da yayınlanmış değildir.

Bulgaristan Knyazlığı ve Doğu Rumeli Vilayetinin 1885 yılındaki birleşmesinin ardından 31 Aralık 1887 yılında yapılan sayımda ise nüfusun hane büyüklüğü, cinsiyeti, doğum yeri, medeni durumu, din, ana dil, okuma yazma, yaş, meslek, özürlülük durumları ve tabiyetleri sayılmıştır.

Ancak sayım sonuçlarındaki köy isimleri ile günümüz köy isimleri arasında çok büyük farklar bulunmaktadır.

Özellikle 1934 yılında ve sonrasında Bulgaristan'daki yerleşim isimlerinin Bulgar diline çevrilmesinin ardından Bulgaristan'daki köy isimlerinin tamamına yakını değiştirilmiştir.

Bu durum oradaki varlığımızın unutturulmaya çalışılmasının açık delili.

Şu anda mevcut köyler üzerinden nüfus sayımında ismi geçen yerleşim yerlerinin lokasyonlarını bulmak mümkün değildir.

1887 nüfus sayımına göre Burgaz il sınırları dahilinde yüz on bin üçyüz altmış üç (110 363 ) kişi yaşamaktadır.

Nüfusun yüzde 65'i Hristiyan Ortodokslardan oluşurken, Müslümanların oranı yüzde 34'tür.

Ana dili Bulgarca olanların oranı yüzde 52, ana dili Türkçe olanların oranı yüzde 32 iken, ana dili Yunanca olanların oranı yüzde 12 civarındadır.

Burgaz, Karnobat ve Ahyolu (Anhialo) ilçelerinde Ortadokslar yoğunluğu oluştururken, Aydos ilçesinde yüzde 67 ile Müslümanlar, Ahyolu (Anhialo) ilçesinde ise yüzde 36.5 ile Rumlar nüfus çoğunluğunu oluşturmaktadır.

Mesela bu sayımlarda Ortodoks Hristiyan kimliklerinden dolayı Gagavuzlar tasniflenmemiş, Bulgar nüfus içerisinde eritilmiştir.

Tarih boyunca Bulgaristan’da  yaşamakta  olan  Gagavuzların  nüfus  dağılımları hiçbir zaman ifade edilmemiş, hep saklanmıştır.

Türk  dili  Bulgaristan’da  birkaç  azınlık  topluluğu  tarafından  konuşulmaktadır.

Gagavuzlar da Türkçe konuşan bir topluluktur.

Günümüzde  de yoğun  olarak  Kuzeydoğu  Bulgaristan’da yaşamaktadırlar.

Mesela geçmişte Varna’da yaşayan nüfusun ezici çoğunluğu Müslüman Türkler ve Hristiyan Türkler olan Gagavuz iken bu istatistiklere hiç bir zaman yansımamıştır.

Sadece Osmanlı’nın 17. yüzyıl başındaki kadı sicillerinde kalan bu gerçekliği dünya kamuoyu ne kadar biliyor.

Bırakın Varna kentini şu anda bile Bulgaristan’da halen ne kadar Gagavuz’un yaşamakta olduğuna dair herhangi bir bilgi yayımlanmış değildir.

Bulgar nüfus istatistikleri Gagavuzları Bulgar hanesine kaydettikleri için bu topluluğun sayısını  öğrenmek imkansızdır. 

Geçmiş dönemler hakkında da şimdilik sağlıklı bilgiye ulaşılmış denilemez. 

Osmanlıların Gagavuzları ayrı bir topluluk olarak göstermeyip Hristiyan nüfus içinde sayması da Gagavuz araştırmalarını bir hayli zorlaştırmaktadır. 

O dönemlerde nüfus sayımlarında milliyet prensibi değil, din prensibi üzerinden hüküm yürütülüyordu. 

Doksanüç (1877 -78) Savaşı’ndan sonra yeni bir Bulgar Prensliği kurulur ve milliyet belirtisine göre nüfus sayımlarına geçilir.

Ancak o zaman da başka sorunlar ortaya çıkar.

Bulgaristan’da Bulgar asıllı nüfus neredeyse azınlığa düşecek sayıdadır.

Ancak Bulgar yönetimi hızla ve kısa zamanda durumu kendi lehlerine çevirecek politikaları oluşturur..

1879 tarihinden itibaren de söz konusu topluluk önce Türk (Osmanlı  Türk’ü), sonra Gagavuz, daha sonraları da Bulgar olarak adlandırılır. 

Örneğin, 1879-1910 yılları arası dönemde Bulgaristan’da yerleşim yerlerine ilişkin bir listede nüfus sayımları hakkında da bilgi verilmiş ve Gagavuzlar baştan Türk (Osmanlı  Türk’ü),  daha  sonraki  sayımlarda Gagavuz olarak yazılmıştır: 

Mesela Kavarna’ya bağlı Gavur Söğütçük Köyü (1942’den beri Bılgarevo adıyla bilinir) Gagavuzları 1880, 87, 92 yılları sayımlarında Türk (Osmanlı  Türkü);  1900,  1905 ve 1910 sayımlarında ise Gagavuz olarak gösterilmiştir. 

Zamanla bu topluluğun Bulgar halkının bir parçası olduğu görüşü ortaya atılmış ve o günden bu güne tüm sayımlarda Bulgar hanesine kayıtları yapılmaktadır.

İkinci Dünya Savaşı sonrası Bulgaristan’da değişen siyasi iktidarın yeni ideolojisi çerçevesinde yaşanan ‘hepimiz kardeşiz’ açılımı çok kısa sürecek ve tarihe onlar açısından utanılacak kayıtlar düşülecekti.

‘Soya Dönüş’ kampanyaları ile Türk asıllılar ve Müslümanlar üzerinde estirilen terör ve uygulanan asimilasyon politikasının acıları hala geçmedi.

1952’de Bulgaristan’ın yeni süreci çerçevesinde Sofya Üniversitesi’nde Türkoloji  Bölümü’nün açılması ile Bulgaristan’da yaşayan Gagavuzlar da araştırma konusu olmuş ve kültürel, etnik özellikleri ile yaşadıkları yerleşim yerleri kayıt altına alınmıştır.

Gagavuz araştırmaları konusu da aynı bu dönemde güncellik kazandı.

1959-61 yıllarında Bulgar Bilimler Akademisi Balkanoloji Enstitüsü’nce  bilimsel ekspedisyonlar düzenlenerek Kuzeydoğu  Bulgaristan Gagavuz köylerine gidildi, üç yıl boyunca yaz aylarında alan araştırmaları yapıldı.

Gagavuz topluluğun dili ve kültürüyle ilgili pek çok malzeme toplandı.

Ekspedisyon sorumlusu Gagavuz kökenliydi, deneyimli bir filologdu.

Bundan birkaç yıl sonra da Sofya Üniversitesi Türkoloji Bölümümüz Güneydoğu Bulgaristan’ın Yambol (Yan-Bolu) dolaylarında bulunan Gagavuz köylerini ziyaret etti, buradaki Gagavuzlardan dil ve kültür malzemesi topladı.

Böylelikle tüm Bulgaristan Gagavuz yerleşim yerleri araştırma kapsamına alınmış oldu. 

Bilimler Akademisi’nin düzenlemiş olduğu ekspedisyona katılan genç Türkologlar Deliorman köylerinden ve Varna kentinden başlayarak Vinitsa (Kestriç), Oreşak (Cevizli), General Kantarcievo (Çavuşköy), Bılgarevo (Gâvur  Söğütçük), Kiçevo (Caferli), Kumanovo (Yeniköy) başta olmak üzere unutulmaz veriler derlemişler ve kayıt altına almışlardır.

Elde edilen veriler o dönemki iktidarı ürkütmüş olmalı ki, hızla bu politikayı terk etmişler, bu çalışmalar katılan bilim insanlarına dünyayı dar etmişlerdir.

Evlerine ve işyerlerine yapılan polis eşliğindeki operasyonlara rağmen bilim namusu ağır basan akademisyenleri sindirememişler, bu konudaki delilleri de yok edememişlerdir.

Ancak geçmişte yaşanan acılara yönelik dilenen yarım ağızlı özürler, oluşan yaraları iyileştirmeye yetmiyor.

Bulgaristan siyasileri ve bilim insanları bu karanlık geçmişleri ile yüzleşmelidir.

Belki gelecekte bu ülkede de gerçek demokrasi inşa edilir ve tüm Bulgaristanlıları kucaklayacak, şeffaf politikalar oluşturulur.

İşte o zaman Bulgaristan’da yaşayan insanların gerçek etnik, kültürel ve dini kimlikleri Gagavuzlar da dahil olmak üzere kayıt altına alınır ve bu konuda bilimsel çalışmalar ortaya konur.

KAYNAKÇA

-          (Acaroğlu 2006; Hacısalihoğlu 2008).
-          Beycan Hocaoğlu /Manisa Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi)
-          Kültür Evreni (Prof. Dr. Hayriye SÜLEYMANOĞLU YENİSOY)
 

9 Eylül 2021 Perşembe

Kosova'da yapılan katliama 'uydurma' diyen vekile hapis cezası

Kosova mahkemesi, 1999 yılındaki bir katliamın ‘uydurma’olduğunu iddia eden Sırp milletvekili Ivan Todosijeviç'in mahkumiyetini onadı. Aralık 2019'da etnik nefreti kışkırtmaktan suçlu bulunan Todosijeviç, iki yıl hapis cezasına çarptırıldı. Todosijeviç, Kosova Savaşı sırasında Racak köyünde Kosovalı sivillerin katledildiğini inkar etmiş ve etnik Arnavut bağımsızlık savaşçılarını ‘terörist’ olarak adlandırmıştı. Eski Sırp Bakan, bir Priştine mahkemesi tarafından ulusal, ırksal, dini ve etnik nefreti körüklemekten suçlu bulundu. Todosijeviç, bu yorumları sonrası eski Başbakan Ramuş Haradinay tarafından da görevden alınmıştı. Kosova Temyiz Mahkemesi, Sırp siyasilerin itirazlarına rağmen kararı onadı. (KosovaHaber)

8 Eylül 2021 Çarşamba

BTSO, Çek-Türk Müşterek Ticaret Odası ile gündem belirledi

Bursa'da yapılan ve ev sahipliğini Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO)' nın yaptığı toplantıda Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasındaki ticaretin artırılması ele alındı. ' Çek Cumhuriyeti'nde Ticaret Yapmak ' konu başlıklı toplantının konuk konuşmacıları Çekya Çek -Türk Müşterek Ticaret Odası Denetleme Kurulu Başkanı Martın Felenda ve Genel Sekreter Orhan Batur Karacibioğlu ülke hakkında yaptıkları bilgilendirmede Çekya'yı Honkong ve Singapur'dan sonra dünyada en açık ekonomiye sahip ülke olarak tanımladı. Hem ihracat hem de ithalat yapmaya müsait bir yapısı olan ülkede iş yapmak oldukça karlı. Kar marjlarının Türkiye'ye göre 4 kat fazla olan Çek Cumhuriyeti alım gücü ve refah seviyesinin yüksekliği ile de dikkat çekiyor. Ekonominin ana gücü otomotiv endüstrisi sayesinde yüksek bir performansa sahip. Ülkenin lojistik altyapısı güçlü şirketler tarafından temsil ediliyor. İpekyolu'nun son durağı olan ülkede ortalama maaş ise bin 300 euro düzeyinde. Bu durum sadece başkent Prag da değişiyor. AB tarafından çok güçlü fonların verildiği ülkede yeşil enerji projeleri ve KOBİ'ler yatırımların merkezinde yer alıyor. Avrupa'nın deposu konumundaki ülkede 500 kilometre karelik bir alan içerisinde 350 milyon tüketiciye ulaşmak mümkün. Havacılık sanayi ile de dikkat çeken ülkede yatırım yapan şirketler sertifika güvencesi ile Avrupa pazarına hitap edebiliyor. Türkiye ile 3 milyar euro ile ticaret hacmine sahip ülkenin potansiyeli mevcut rakamların onlarca kat üzerine çıkmaya aday. Çek Cumhuriyeti'nin en büyük ticari partnerleri  arasında Türkiye 5. sırada.

6 Eylül 2021 Pazartesi

Kuzey Makedonya Başbakanı Zoran Zaev ‘den Türkiye’ye teşekkür

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) ‘nın Balkanlar ile ilgili sosyal ve kültürel çalışmaları kapsamında Kuzey Makedonya’da bulunan Türk heyeti Başbakan Zoran Zaev  ile görüştü. Edirne Valisi Ekrem Canalp, Büyükkarıştıran Belediye Başkanı Ertuğrul Çamlıca, BRTK Başkanı Sabri Mutlu ile Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Erhan Pekkan’ın da aralarında bulunduğu heyetin kabulü Başbakan Zaev’in doğum yeri olan Usturumca kentindeki başbakanlık ofisinde  gerçekleşti. 
Oldukça samimi bir ortam yaşanan görüşmede gündem iki ülke arasındaki dostluk ve kardeşlikti. Kuzey Makedonya’da yaşayan soydaş ve dindaşlarımızın durumlarının da ele alındığı görüşmede Türkiye’ye ve Türkiye’de yaşayan Makedonya asıllı Türk vatandaşlarına teşekkür eden Başbakan Zaev aldıkları destekten büyük bir mutlulukla söz etti. Yüzyıllardan beri Makedonya’dan Türkiye’ye göç olduğunu, bu insanların muğduriyetini gidermek için vatandaşlık yasası dahil birçok konuda yeni yasal düzenlemeler yaptıklarını ifade eden Başbakan Zoran Zaev, bu konuda Kuzey Makedonya ile Türkiye arasında özel bir çalışma yapılmasını da istedi. 
İkili ilişkilerin gelişmesinden çok memnun olduğunu belirten Başbakan Zaev Türkiye’de yaşayan Makedonya göçmenlerinin anayurda ilgilerinden oldukça verimli süreçler ortaya konduğunu belirterek ‘’Ülkemizi el birliği ile yeniden inşa edeceğimizden hiç şüphem yok. Kendilerine sizlerin aracılığı ile bir kez daha teşekkür ediyorum’’ dedi. Türkiye’nin bölgedeki yapıcı politikalarını takdir ettiğini de vurgulayan Başbakan Zoran Zaev, özellikle pandemi sürecinde aldıkları destekten çok memnun olduğunu vurguladı. 
 
MAKEDONYA İLE KARDEŞLİK BAĞLARIMIZ KUVVETLENİYOR
 
Kuzey Makedonya ile Türkiye’nin liderliğinde Kuzey Balkanlar’da Avrupa Birliği süreci ile ilgili ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal uyum projelerinin hayata geçirilmesi için çalışma yapılması da kararlaştırılan görüşme bölge için yeni fırsatlar oluşturmaya aday bir potansiyel ortaya koydu. Kabulde Türk STK’ları ve soydaş camiası adına Başbakan Zaev’e teşekkür eden BRTK Başkanı Sabri Mutlu her zaman iyi komşuluk ve kardeşlik bağlarının geliştirilmesinden yana çaba sarfettiklerini belirtti. BRTK Başkanı Mutlu konuşmasında Kuzey Makedonya’nın AB üyeliği sürecinde Bulgaristan ile yaşadığı olumsuzluklara da değinerek, ‘’Bulgaristan bu konuda Türkiye’nin yapıcı politikalarını örnek alarak, iyi komşuluk ilişkileri bağlamında Kuzey Makedonya’nın üyeliğini engellemekten vazgeçmeli. Bulgaristan’ın bu utumunun değiştirmesi Balkan ülkeleri ve bölge açısından yeni, olumlu bir süreç başlamasına neden olacak’’ dedi. Çifte vatandaşlık konusunda Kuzey Makedonya’da yapılan yasal düzenleme için de Başbakan Zoran Zaev’e teşekkür eden Başkan Mutlu, tarihsel bir adımla kardeşler arasında köprü kurulduğunu, bunun için de müteşekkir olduklarını vurguladı.

Sırp Kilisesi'ne öfke Karadağ'ı yangın yerine çevirdi

Karadağ’da Sırp Ortodoks Kilisesi'nin Karadağ Metropoliti Joanikije'nin tahta çıkma törenini ülkenin tarihi başkenti Cetinje'de yapma kararının ardından çıkan protestolarda 20’si polis olmak üzere toplam 50 kişi yaralandı.

Karadağ'da Sırp Ortodoks Kilisesi'nin Karadağ Metropoliti Joanikije'nin tahta çıkma töreninin ülkenin tarihi başkenti Cetinje'de yapılması protesto edildi. Tahta çıkma törenine karşı çıkan binlerce kişi, kilise yetkililerinin törene gelişini engellemek amacıyla Podgorica-Cetinje yolu lastik, konteyner ve taşlarla ulaşıma kapattı.
 
20'Sİ POLİS 50 YARALI
 
Yolu açmaya çalışan polis, kalabalığa göz yaşartıcı gaz ile müdahale ederken, göstericiler ise polise taş, şişe ve havai fişek ile karşılık verdi. Çıkan olaylarda 20'si polis olmak üzere toplam 50 kişi yaralandı. Sırp Ortodoks Kilisesi Patriği Porfirije ile Karadağ Metropoliti Joanikije'nin ise yoğun güvenlik önlemleri altında törene katılmak üzere helikopterle Cetinje'ye ulaştığı bildirildi.
 
KARŞILIKLI SUÇLAMALAR

Karadağ Başbakanı Zdravko Krivokapiç ise yaptığı açıklamada, polise yönelik saldırıları terörizm olarak nitelendirerek, protestolar için Cumhurbaşkanı Milo Dzukanoviç'in Sosyalist Demokrat Partisini suçladı. Törene karşı çıkan Cumhurbaşkanı Dzukanoviç ise polisi aşırı güç kullanmakla suçladı. Karadağ 2006 yılında bağımsızlığını ilan etti, ancak kilisesi Sırp kontrolünde kaldı. Karadağ'da, Sırbistan ve Sırp Ortodoks Kilisesi ile olan bağları konusunda derin ayrılıklar var. Ülkenin 600 binlik nüfusunun yaklaşık yüzde 30'u kendini Sırp olarak tanımlıyor ve Sırp Ortodoks Kilisesi'ni destekliyor. Diğer Karadağlılar ise Sırp Kilisesi'nden ayrı bir Ortodoks Kilisesi kurulmasını istiyor.
 
"İŞGALİN SEMBOLÜ"
 
Öte yandan Sırp Ortodoks Kilisesi, Joanikije'nin tahta çıkma töreninin 5 Eylül'de gerçekleştirileceğini duyurmuştu. Karadağ Kilisesi'nin meşruiyetini tanımayan Sırp Kilisesi'nin, tören için Cetinje'yi seçmesi ülkedeki Karadağ milliyetçilerinin tepkisini çekmişti. Cetinje'deki törene karşı çıkanlar, töreni Karadağ'ın "işgalinin" bir sembolü olarak gördüklerini ifade etti.