Cumhurbaşkanı
Erdoğan, daha önce "Eğer adil bir yük paylaşımına Avrupa Birliği bizimle
beraber destek vermezse kapıları açmak durumunda kalırız" dediğini
hatırlatarak, "Türkiye ile Avrupa Birliği arasında varılan uzlaşı
çerçevesinde 18 Mart 2016 tarihinde yayınladığımız bildiride yer alan
taahhütlerimizi şimdiye kadar harfiyen yerine getirdik. Bu kapsamda adil yük ve
sorumluluk paylaşımı beklentilerimiz ise ne yazık ki cevapsız kaldı. Avrupa
Birliği ise 18 Mart Bildirisinin gereklerini tam olarak yerine getirmemiştir.
Avrupa Birliği bugün de çifte standart uygulamaktadır. Bakınız hala Avrupa Birliği
üyesi ülkelerin önde gelenleri bizim sınırlara şu anda yürüyen mültecilerle
ilgili Türkiye'nin burada yanlış yaptığını söyleyecek kadar çifte standart
uyguluyorlar. Hani adil yük ve sorumluluk paylaşımı, bu yükü biz mi
kaldıracağız?" ifadesini kullandı.
"AB HALA ÇİFTE STANDART
UYGULAMAYA DEVAM EDİYOR"
Türkiye'nin
40 milyar doları aşkın bir harcama yaptığını hatırlatan Erdoğan, sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Söz
verdiniz 1 yıl içerisinde 6 milyar avro Türkiye'ye verecektiniz, onu da bize
değil, milli bütçeye değil, STK'lara vereceklerdi. Peki bunu verdiler mi?
Hayır. Bu ara görüşüyoruz 'Size 1 milyar avro göndereceğiz.' diyorlar. Kimi
aldatıyorsunuz? Ben bu akşam Sayın Başbakana da söyledim, biz artık bu parayı
da istemiyoruz dedim. 40 milyar doları harcayan Türkiye Cumhuriyeti onların
vereceği parayı da bulur, üretir ve harcar. Türkiye'nin onuruyla oynamaya
kimsenin hak ve yetkisi yoktur. Avrupa Birliği hala çifte standart uygulamaya
devam ediyor. Türkiye'nin güvenlik kaygılarını görmezden gelirken Yunanistan'ın
1951 Cenevre Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin hilafına aldığı
ölümlere dahi yol açan tedbirleri desteklemektedir."
"YUNAN ASKERLERİ 2 MÜLTECİYİ
ÖLDÜRDÜ"
Dünyada
en fazla mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye'nin kendisinden koruma isteyen
kişilere uluslararası koruma sağlamaya devam ettiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle
devam etti:
"Sığınmacılar,
mülteciler bulundukları ülkeleri terk etmekte ve gidecekleri yeri seçmekte
özgürdürler. Bu lokal bir hukuktan bahsetmiyorum, uluslararası hukuka göre bu
kişilerin zorla bir ülkede tutulması mümkün değildir. Bu kişiler kendi özgür
iradeleriyle ülkemizden ayrılmaktadır. Yunanistan gibi tüm ülkelerin
uluslararası yükümlülüklerine riayet ederek sınırlarına ulaşan göçmenlerin,
sığınmacıların başvurularını milliyetine bakmadan alıp inceleme ve gerekli
korumayı sağlama zorunluluğu bulunmaktadır. Nitekim bugün Yunan askerleri 2
tane mülteciyi öldürdü, 1 tane de ağır yaralı var. Avrupa Birliği Konseyi
Başkanı Charles Michel de yarın Türkiye-Yunanistan sınırını ziyaret edeceğini
açıkladı. Herhalde mültecilerin Yunan sınırında kaldığı insanlık dışı
muameleleri görecektir. Yunanistan sahil güvenlik yetkililerinin Ege'de
yaptıklarını da izlemesini tavsiye ediyorum."
Bulgaristan'ın
bu konuda sağduyulu bir yaklaşım sergilediğini ifade eden Erdoğan,
"Karşılıklı saygı ve anlayış çerçevesinde Bulgaristan ile mükemmel olarak
nitelendireceğim bir güvenlik işbirliğimiz ve dayanışmamız var. Bu işbirliği ve
dayanışma anlayışının bütün Avrupa Birliği ülkeleri için örnek olması
gerektiğini düşünüyorum. Bu anlayışı benimseyen bütün ülkelerle Türkiye'nin de
parçası olduğu Avrupa coğrafyasının tamamını ilgilendiren bu hassas süreçte
işbirliğine hazırız." dedi.
Borisov
ve heyetine ziyaretinden ötürü teşekkürlerini ileten Erdoğan, Bulgar Milli
Günü'nü tebrik etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Borisov'un konuşmasının ardından
şunları söyledi:
"Özellikle
şunu söylemem lazım; ülkemizden çıkmakta olan bu mülteciler her şeyden önce
aylardır konuştuğumuz adil, hakça paylaşım konusundaki sürecin bir tezahürüdür.
Eğer bugün 100 binler kapıları zorluyorsa bunun bir sebebi var. Avrupa Birliği
maalesef sözünde burada da durmadı. Hele hele Yunan askerinin bugün 2 kişiyi
öldürmesi, 1 kişinin de ağır yaralanması özellikle bu süreci olumsuz
etkilemiştir. Bunların uluslararası göç hukukuna da saygıları yok. Nasıl olsa
Türkiye 9 yıldır bütün bu göçmenleri baktı, besledi, barındırdı. Herhalde
diyorlar ki 'Bir 19 sene daha bakar', kusura bakmasınlar artık böyle bir süreç
yok."
BORİSOV: TÜRKİYE'YE KAYNAĞIN
NEDEN VERİLMEDİĞİNİ ANLAMIYORUM
Bulgaristan
Başbakanı Boyko Borisov, kimsenin mültecilerle ilgili kapıda bekleyen insani
krizi göremediğini söyleyerek, "Türkiye'ye (düzensiz göçmenlerle ilgili)
kaynağın neden verilmediğini anlayamıyorum. AB'nin ana ilkelerinden biri yükün
paylaşılmasıdır." dedi.
Suriye'nin
İdlib bölgesinde Türk askerlerinin şehit olmasına neden olan saldırıya işaret
eden Borisov, "Şahsım ve ekibim adına bir kez daha şehit olan askerlerin
yakınlarına taziyelerimi iletmek isterim." ifadesini kullandı.
Borisov,
yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı alınan önlemler çerçevesinde
Türkiye'nin, ülkesine destek vermeye hazır olmasından memnuniyet duyduğunu
belirterek, "Dünya genelinde zor bulunan filtreli maskeleri peyderpey
temin ederek bize yardımcı olacağınız için çok teşekkür ederim." diye
konuştu.
Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile perşembe günü Moskova'da
yapması öngörülen toplantıya ilişkin Borisov, "Görüşmeler çerçevesinde
Suriye'deki ölümcül gelişmeler konusunda diplomatik bir çözüm bulacağınızı arzu
ve temenni ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
KİMSE KAPIDA BEKLEYEN BÜYÜK İNSANİ KRİZİ GÖREMİYOR
Borisov,
"Can kaybının yanı sıra yüz binlerce göçmen de mülteci de sınırlarımıza
doğru geliyor. Şahsınız nezdinde Türkiye'nin Bulgaristan sınırına yönelik
Avrupa ile imzalanan anlaşmanın hükümlerini ve taahhütlerini yerine getirdiği
için teşekkür ediyorum. Bu, Bulgaristan vatandaşlarının müsterih olmalarını
sağlıyor." dedi.
Sofya'da
üçlü ve daha büyük formatta bir toplantının düzenlenmesi konusunda büyük çaba
harcadığının ancak tarafların aynı masaya oturma arzusu göstermemesi nedeniyle
bunun mümkün olmadığının altını çizen Borisov, "İnanıyorum ki en kısa
zamanda Avrupa Komisyonu, Avrupa Konseyi ve tüm mevkidaşlarımızla böyle
görüşmeler yapılması gerek fakat henüz herkes bunu görmedi. Muhtemelen kimse
kapıda bekleyen büyük insani krizi göremiyor." ifadelerini kullandı.
Borisov,
krizin ancak sağduyu, barış ve diplomasi ile çözülebileceğine vurgu yaparak,
"İmzalanan anlaşmaların yerine getirilmesi lazım. Türkiye'ye (düzensiz
göçmenlerle ilgili) kaynağın neden verilmediğini anlayamıyorum. AB'nin ana
ilkelerinden biri yükün paylaşılmasıdır." yorumunu yaptı.
"Sınırlarda
bekleyen çocuk ve kadınları korumak için çok çalışacağız." diyen Borisov,
"Her şeyden önce iyi komşuluk ilişkilerine güveniyorum ve inanıyorum ki
önümüzdeki günlerde, haftalarda, aylarda bir çözüm bulacağız. Sonuçta akil
insanlarız." diye konuştu. (AA)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder