23 Şubat 2020 Pazar

BALKAN TÜRKLERİ KAMUSAL ASİMİLASYON KISKACINDA



Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) ’nun Edirne’de düzenlediği ve Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Kosova, Makedonya ile Gagavuz Özerk Yeri'nden sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katıldığı 2 günlük çalıştayda dile getirilen sorunlar Balkan ve Rumeli Türkleri açısından yaşanan eğitim ve dil sorununun raporlaşmasına neden oldu.
Türkiye’den çeşitli STK’ların temsilcileri ile akademisyenlerin de yer aldığı ve ‘Balkanlar'da Faaliyet Gösteren STK'ların Edirne Buluşması’ adı altında sürdürülen çalışmanın sonuç bildirgesinde Balkan ülkelerinde Türkçenin korunması gerektiği vurgusu yapılırken yaşanan sıkıntılar ülke ülke kayda alındı. Açılışına Edirne Valisi Ekrem Canalp ile Emniyet Müdürü Ali Kemal Kurt ile kent protokolünün  de katıldığı çalıştayın bildirisinde, Balkanlar'daki Türklerin ana dili olan Türkçenin korunması ve yaşatılması için yapılması gereken çalışmalar özetlenirken Türkiye’nin konuya hassasiyet göstermesi de talep ediliyor.
Türkçe konusunda yaşanan sıkıntıların giderilmesi noktasındaki faaliyetlerinin Balkan ülkelerindeki lokal toplantılar ile devam edeceğini belirten BRTK Başkanı Sabri Mutlu konu hakkında HABERTÜRK’e yaptığı açıklamada ‘’Soydaşlarımızın bu konudaki sıkıntılarını hazırlayacağımız raporlar ile ilgili ülkelerin yetkililerine de sunacağız. Siyasilere bu konuda gündem oluşturacak ziyaretler yaparak kamusal alanda da hak arayışımızı sürdüreceğiz. Biz toplum olarak ana dilimizi daha özgürce kullanabilmeli, bu konuda da haklarımıza sahip çıkabilmeliyiz’’ dedi. Çalıştayın sonuç bildirisinde yer alan tespitlere göre soydaşlarımızın Türkçe konusunda yaşadıkları sorunlar ülkeler bazında şöyle; 
-         BULGARİSTAN:
Seçmeli ders olarak verilen Türkçe ülkede yaşayan Türk asıllı öğrenciler arasında rağbet görmüyor. Kendilerini bu noktada ayrımcı uygulamalar içinde bulan soydaşlar çocuklarına ana dillerini evde öğretme çabasında. Bulgaristan'daki okullarda anadil eğitiminin vahim noktaya ulaştığı da aktarılan bildiride, ana dil olarak Türkçe ders alan öğrenci sayısının 5 bin seviyesine düşmüş olması Bulgaristan Türklerinin geleceğine dair yaşama yansıyan en olumsuz durum. 2 milyona yakın Türk ve Müslüman azınlığın yaşadığı Bulgaristan bu sıkıntıları çözmek durumunda. Türkçe ile ilgili etkinliklerin arttırılması, Türkçe öğretmenlere yönelik hizmet içi eğitim programlarının düzenlenmesi ve öğrencilere yönelik projelerin yapılması öncelikli konular arasında. Türkçe bilmeyenlere yönelik kamusal alanda kolaylaştırıcı uygulama talebinin de olduğu ülkede Balkanların bir çok yerinde var olan adli süreçler dahil devlet dairelerinde Türkçe bilen rehber uygulaması talebi en önemli isteklerden. Çifte vatandaş uygulamasının en yoğun olduğu ülkede Bulgarca bilmeyenler açısından günlük hayatın kolaylaştırılması da en önemli talep ve konulardan biri olarak öne çıkıyor. 
-         YUNANİSTAN:
Yunanistan’da bir zamanlar sayıları 500’ü bulan azınlık okulları kamusal uygulamalar sonucu 123’e düşmüş durumda. Azınlık okulları her türlü yasal engellemeler ile fiziki olarak çökmeye zorlanıyor. Kamunun tüm okullarında çift dilli yani Yunanca ve Türkçe olarak eğitim talebi var.  Yunanistan'da azınlık okullarından, Yunan okullarına yönelik ortaya çıkan gönüllü olmayan ama zaruri hale gelmeye başlayan geçişin önlenmesi gerektiği de vurgulanan bildiride; "Batı Trakya'da azınlık okullarında görev yapan öğretmenlerin Türkiye'de hizmet içi eğitim almalarına müsaade edilmesi gerekiyor. Türkiye'deki üniversitelerden mezun olmuş azınlık öğretmenlerine Türk azınlık okullarında görev yapma hakkı tanınmalıdır. Batı Trakya Türk azınlığının 10 yılı aşkın süredir talep ettiği iki dilli eğitim Türkçe-Yunanca verecek anaokullarının açılmasına müsaade edilmesi önemli bir konudur. Batı Trakya'da yaşayan Müslüman Türk azınlığın Türk kimliğinin resmi makamlarca tanınması ve etnik kimliğinin inkar edilmemesi, olmazsa olmaz bir zarurettir" deniyor. Ekonomik koşulların kötülüğü, tarımın çökmüş olması dış göçü de tetikleyen ülkede  Türkiye’de eğitim alanlara geri dön çağrısı yapılması durumun vahametini ortaya koymadaki en büyük etken. 
-         KOSOVA:
Türklere ve Türkçe’ye yönelik en sert baskının söz konusu olduğu ülkedeki bu uygulama dikkat çekici. Arnavutlar ile kaynaşmış durumdaki Türk azınlık dil seçiminde mimlenmemek için kendini gizlemek durumunda kalıyor. Okullarda seçmeli ders olarak Türkçe var. Ancak 2001 yılından bu yana hızla kötüleşen bir durum söz konusu. Sadece yerel yönetimlere hapsedilen Türkçe kullanımının ulusal düzeyde ikinci dil olması talebi var.
 -         KUZEY MAKEDONYA
Türkçe dil kullanımı sorunu Kosova’daki ile benzer. Devlet Türk köylerindeki okullara maddi destek sağlamıyor. Fiziki durumları giderek kötüleşen okullar eğitim almak isteyen ailelerin tercihlerinde ikinci plana düşüyor. Hükümetin yönetim erkinde Türk azınlığa verdiği temsil hakkı Türk olmayanlara ve hatta Türkçe bilmeyenlere kullandırılıyor. Kamudaki bu açmaz toplumda temsil karmaşasına ve siyasi gerginliklere neden oluyor. 
-         ROMANYA:
Türkçe dil eğitimi konusunda soydaşların en şanslı olduğu ülke. Ana dil sıkıntısı yok.  Ancak kamusal uygulamalar açısından çelmeleme burada da var. Tarih ders kitaplarında Türkiye’yi ve Türkleri öcü olarak gösteren ülkede bu durumun değiştirilmesi talebi var. Mevcut eğitim kurumlarının soydaşların yaşadıkları bölgede yaygınlaştırılması da bir diğer önemli talep olarak gündem oluşturuyor. Romanya'da ana dilde eğitimle ilgili olarak yasal anlamda herhangi bir sorun görünmese de özellikle ders kitaplarında bulunan Türklerle ilgili olumsuz ifadelerin kaldırılması gerekiyor.
-         GAGAVUZ ÖZERK YERİ:
Uzun yıllar süren Rus etkisi nedeniyle durumun oldukça sıkıntılı olduğu Gagavuz Özerk Yeri’nde Türkçe hala resmi dil değil. Resmi dilin Romence olduğu ülkede Rusça kamusal alana hakim dil konumunda. Serbest seçmeli eğitim dili olarak kalan Türkçe (Gagavuzca) halk arasında ana dil konumunda ancak eğitim Romence veriliyor. Bulgarca’nın da konuşulduğu ülkede yaşayan soydaşlar çocuklarının gelecekte kamusal alanda sıkıntı yaşamaması kaygısından dolayı kendi ülkelerinde kendi dillerini eğitim dili olarak değerlendirmiyor. Moldova'daki Gagavuz Özerk Yeri Bölgesi'nde, Gagavuz aileler arasında anadil olarak Gagavuzcanın yaygınlaştırılması ve çocuklar arasında öğretimi konusunda ülke yöneticilerinden talep var.

 

 Batı Trakya Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, Gümülcine Türk Gençler Birliği Genel Sekreteri Cahit Halil, 
Profesör  Doktor Recep Duymaz, 
Doktor Kader Özlem, BRTK geçmiş dönem başkanı 
Zürfeddin Hacıoğlu  ile Makedonya Yeni Balkan Gazetesi Sahibi Mürteza Süloğlu'nun da  birer tebliğ sunduğu toplantıda ortaya çıkan rapor Rumeli Balkan Türkleri'nin geleceğine ışık tutacak saptamalar içeriyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder