Bulgaristan’da
yaşanan insanlık dışı asimilasyon uygulamalarının zirveye ulaştığı 26 Aralık
1984 yılında Türklere reva görülen katliam Bulgaristan ve Türkiye başta olmak
üzere çeşitli yerlerde gerçekleştirilen anma programları ile bir kez daha
gündeme taşındı. Bulgaristan’da gerçekleştirilen etkinliklerin en duygu dolu
olanı olaylarda yaşamını yitiren sembol isimler Türkan bebek ve Ayşe Hasan’ın
kabirleri başındakilerdi. 1984 yılında Kırcaali’de düzenlenen barış yürüyüşüne
katılanların üzerine asker ve milis kuvvetleri tarafından açılan yaylım
ateşinde öldürülen 18 aylık Türkan bebek ile simgeleşen olaylarda şehit edilen
onlarca Bulgaristan Türkü mezarları başında dualarla anıldı. Zulüm yıllarının
unutulmaması için başta siyasi partiler olmak üzere çeşitli STK’lar da seferber
olurken etkinliklerde Kirkovo Belediyesi’nin Fotinovo (Çakırlı) köyü ortaokul
öğrencileri Berika, Sevil, Gizem, Damla, Elis ve Benkovski (Kirli) köyünden
Kübra, Türkçe öğretmeni Zekiye Hasan yönetmenliğinde, Şehit Türkan bebek
anısına söyledikleri şiirlerle herkesin kalbine dokundular ve duygulu anlar
yaşattılar.
TÜRKLER İÇİN ZORLU BİR SÜREÇTİ
Programa
konuk olarak katılanlar arasında HÖH Genel Başkanı Mustafa Karadayı, Başkan
Yardımcıları Ahmed Ahmedov, Filiz Hüsmenova ve Hasan Azis, HÖH Avrupa
Milletvekili İlhan Küçük ve Atice Alieva – Veli, HÖH milletvekilleri, Kırcaali
ili il ve ilçe Belediye ve Meclis başkanları yer aldı. Anma Etkinliğine
Türkiye’den de yoğun katılım vardı. MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamil
AYDIN, CHP Milletvekilleri İlhami Özcan Aygun, Kamil Okyay Sındır, Prof. Yüksel
Özkan ile bazı belediye başkanları, başkan yardımcıları ile Balkan ve Rumeli
Türkleri Konfederasyonu (BRTK) yetkilileri de etkinliğe katılım
sağlayanlardandı. Törenin açılış konuşmasını yapan ev sahibi konumundaki
Kirkovo Belediye Başkanı Şinasi Süleyman, ilçelerinde 35 yıl önce yaşanan acı
olaylara değinerek, 26 Aralık’ta yaşanan olayların Bulgaristan Türkleri için zorlu
bir süreç olduğunu belirtti. Süleyman, benlikleri uğuruna şehit düşen onlarca
Türkün yanı sıra yüzbinlerce kişinin de vatanını terk etme zorunda kaldığını
söyledi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Kamil Aydın ise konuşmasında ”
Tarihimizi unutmayalım’’ derken ’’Her yıl bugün burada olmak zorundayız. Çünkü
biz tarihi ihmal edersek tarih de bizi ihmal eder ve tekerrür eder. Onun için
tarihi ve bugünü unutmadan bunu bizden sonraki kuşaklara aktarmak zorundayız.
Bunu yapmazsak şayet tekrar bedeller ödenir. Allah bir daha bize o günleri
yaşatmasın, tekrar bedeller ödetmesin” dedi.
NEFRET VE AYRIŞTIRICI
DİLİ PROTESTO
CHP
Bursa Milletvekili Prof. Yüksel Özkan ise konuşmasında her yıl onbinlerin
geçmiş yılların o nefret ve ayrıştırıcı dilini protesto ettiğine dikkat çekti.
Özkan, “35 yıl önce katledilen en küçük şehidimiz Türkan bebek ve diğer
şehitlerimizi anmak için her sene on binlerce katılımcının bu meydanlarda
sessizce ve alkışlarıyla hem protesto ettiği o nefret ve ayrıştırıcı dilini,
hem de çocuklarımızın sadece bölgeye değil, sadece Bulgaristan’a değil, bütün
dünyaya haykırışlarını izliyoruz. Biz her zaman bu bölgede barışı ve kardeşliği
savunduk” dedi. CHP Milletvekili Kamil Okyay Sındır ise konuşmasında, geleceğimize
ışık tutabilmek için tarihimizi iyi bilmemiz gerektiğine dikkat çekerek, ’’
Totaliter rejimin baskılarına ve zulmüne direnerek canı pahasına kimliğine ve
onuruna sahip çıkanlara bin selam olsun. Bu uğurda şehit olanlara, gazi
olanlara selam olsun. Burada milli ve manevi değerlerine sahip çıkanlarla
beraberiz. Burada özgürce bir yaşam hayali için bedel ödeyenlerle beraberiz.
Büyük acılar yaşamış çok şehit vermiş, cesur yürekli kardeşlerimizle beraberiz.
Unutmayınız; bir milleti millet yapan sevinçte, kıvançta da; yasta, tasada da
aynı duyguları hissedebilmektir. Burada yurttaşlarımızın eline diken batsa biz
bunun acısını Anavatan’da hissediyoruz. Türkan bebek, özgürlüğün,
bağımsızlığın, millet olmanın mücadelesi ve simgesidir’’ dedi.
ORTAK GURURUMUZ TÜRKAN HER YERDE YAŞIYOR
HÖH Avrupa Milletvekili İlhan Küçük ise “Bugün 35 yıl önce şehit düşen Türkan bebeğimiz ve diğer şehitlerimizi anmak için buradayız. Hak ve özgürlüğümüzü aradığımız o yılların ardından artık yeni süreçlerdeyiz’’ derken HÖH Genel Başkan Yardımcısı ve Kırcaali Belediye Başkanı Hasan Azis de “Türkan sadece Kırcaali’de değil bugün Türkan Edirne’de de yaşıyor, bugün Türkan İzmir’de de yaşıyor, bugün Türkan kuzey Bulgaristan’da da yaşıyor, bugün Türkan Avrupa’da da yaşıyor. Bugün hepimiz Türkan isek, o zaman bütün Bulgaristan Türkan’dır. Çünkü Türkan birlik ve beraberliktir. Çünkü Türkan, insanların hak ve özgürlüğü, dini, kimliği ve dili için her zaman mücadele eden toplumdur. Öyle bir Bulgaristan istiyoruz ki, Hristiyan kardeşlerimiz de diyebilsin ki, “biz de Türkan’ız”. Çünkü Türkan sadece bizim için değil, o Bulgaristan için hayatını feda etti. Bu 35 yıl içerisinde olduğu gibi ve nice 35 yıllar içerisinde insan hakları için bölgemizde de Bulgaristan’da da bu tarihte bulunduğumuz için, mücadele ettiğimiz için ve de şehitlerimizle de ben gururluyum’’ dedi.
ŞEHİTLERİMİZİN İSTEDİĞİ BULGARİSTAN
BU MU ?
Hasan
Azis konuşmasının devamında bu nedenle hepimizin
gururlu olması gerektiğini vurgularken, ‘’Bu gurur bize hem güç hem de inanç
vermesi gerekiyor ki, bu mücadeleyi devam ettirelim. Bu mücadele bizim
sorumluluğumuzdur. 35 yıl diyoruz ancak bu 35 yıl öncesinden 60’lı yıllar var,
70’li yıllar var, 80’li yıllar var, 90’lı yıllar var. Bugünkü demokratik
Bulgaristan’dan memnun muyuz ve şehitlerimizin istediği Bulgaristan mıdır bu?
Hayır, çünkü bugün Bulgaristan’da ırkçı partiler var, Türklere nefer eden ve şu
anda en yüksek seviyede parlamentoda yer alan siyasi partiler var. 60’lı yıllardan
bu yana Bulgaristan’ın tarih kitaplarında yer alıyoruz mu? Almıyoruz. Peki, bu
tarih sadece bizim tarihimiz mi? Bu tarih Bulgaristan tarihi değil mi? Bize
hepimize hem toplum olarak hem siyasi parti olarak çok önemli görev düşüyor. Bu
tarih okullarda bu tarih kitaplarda yazılması gerekiyor. Altın harflerle bu
tarih yazılması gerekiyor. Bu da bizim görevimizdir, bu için de çalışmamız
gerekiyor” diye konuştu. HÖH
Genel Başkanı Mustafa Karadayı, konuşmasında “Hak ve özgürlük yolunda,
gururumuz, şerefimiz, adımız, dilimiz için hayatını kaybeden şehitlerimize
Allahtan rahmet diliyorum. Gazilerimize de Allah sabır versin, sizinle gurur
duyuyoruz’’ dedi. Karadayı, baskı döneminden bu yana 35 yıl geçmesine rağmen
acı günlerin tarih dersi kitaplarında yeterince yer almadığını da vurgulayarak,
"Tarih kitaplarında yer almasa da yaşanan acı günleri kalbimizde taşıyoruz
ve gelecek nesillere biz aktarıyoruz" dedi.
YAŞANAN ACILARDAN DERS ALINMALI
Balkan
ve Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) da oldukça kalabalık bir heyetle
etkinliklerdeydi. Hem Bulgaristan hem de Edirne’deki programlara katılan Genel
Başkan Sabri Mutlu’nun liderliğindeki heyette bir dönem önceki genel başkan
Zürfettin Hacıoğlu, Akdeniz Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Mükremin
Duygun, Ege Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Hüseyin Kocaman, Edirne Balkan
Türkleri Federasyonu Başkanı Erhan Pekkan, yardımcıları Nedim Dönmez ve Semih
Tabaköz ile Babaeski Balkan Türkleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Bilgihan
Adıgüzel vardı. BRTK adına yapılan açıklamada 26 Aralık 1984 yılında yaşanan acılardan
ders alınması istenirken, “ Ortak acılar, siyasileri bir araya getirmeli” dendi.
Türk milletinin bir daha böyle bir acı yaşamaması için duacı olunan açıklamada “
Türkan bebeği ve asimilasyon şehitlerimizi unutmadık, unutturmayacağız. En
büyük üzüntümüz, Bulgaristan’daki siyasilerin ortak acımız olan Türkan bebeği
anma töreninde dahi bir araya gelememeleridir. Ayrıca bazı yerel yönetimlerin
Türk asıllı yetkililerini de kınıyoruz. Tarihte isim değiştirme kararı alan siyasi
yönetimin baş sorumlularından Penço Kubadinski için Razgrad’ın Loznitsa
kasabasında anıt yapıldı. Bu kişi asimilasyon sürecinin siyasi sorumlusu idi. Türkan
bebeğin ölümüne sebep olan olayların başlama emrini veren General Atanas
Semerciev adına da Velingrad’ta anıt yapıldı. Bu durum bizleri ziyadesiyle
kahretmiş ve üzmüştür’’ dendi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder