


Bedrettin
Dalan uzun yıllar yargılandığı ve o dönemde yurtdışında yaşamak zorunda kaldığı
Ergenekon Davası için 'eziyet yılları' benzetmesi yaptı. Türkiye Küçük ve Orta
Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) 'nın
İstanbul Dedeman Otel'de düzenlediği XII. KOBİ ZİRVESİ'nin öğleden sonraki 2.
oturumunda panel başkanlığı yapan Dalan zirveden Türkiye'ye mesaj verdi. Dalan, katılımcıları selamladığı açılış
bölümünde uzun yıllardır kitlelere hitap etmediğini, kimsenin karşısında bu şekilde
konuşmadığını vurgulayarak "konuşmayı unuttum" dediği ve yargılandığı
yıllara atıfta bulundu. İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi kurucusu da olan
Dalan 'Eziyet yılları' olarak nitelediği dönemi işaret ettiği konuşmasında birçok
subay ve aydın ile gazetecinin yıllarca yargılandığı 'Ergenekon Davası'nda
sanık durumda iken yurtdışına çıkmış dava düşünce Türkiye'ye dönmüştü.
KİMLİK BOZULMASI YAŞIYORUZ
Oturumun
kapanış konuşmasında ise İstanbul'da belediye başkanlığı yaptığı yıllardaki
sanayi ve şehircilik uygulamalarından da örnekler veren Dalan,
"Araştırmacı çıkaramıyoruz. Neden? Çünkü kimlik bozulması var. Biz
buralara nal ithal ettiğimiz günlerden geldik. Ancak bugün içine düşürüldüğümüz
duruma bakın" dedi. Dalan 500 yıllık kompleks olarak nitelediği Türkün
sanayi ve ticaretteki geri kalmışlığının kenara konmasının eğitim ve özgür
akılla sağlanabileceğini de vurgularken, uzun zamandan beri devam ede gelen
kimlik bozulmasını aşmamız gerektiğini söyledi. Sözlerine "Türkler dünya
medeniyetinin temelini oluşturmuş. Ancak bugün içinde bulunduğumuz duruma
bakın" diyerek devam eden Bedrettin Dalan, batı ülkelerinin sanayi ve
bilim gelişmişliğinin temelini oluşturan algoritmanın Harezmi'ye, yani biz
Türklere ait olduğunu söyledi.
AŞAĞILIK KOMPLEKSİNDEN
KURTULMALIYIZ
Dalan,
ülke olarak aşağılık kompleksinden sıyrılmamızın şart olduğunu vurguladığı
konuşmasında eğitim sistemimizin çok kötüleştiğini ve bozulduğunu söyledi.
Dalan, ezbere dayanan eğitimleriyle üniversite sınavlarında 4 kelimeye
sıkıştırılmış, hayal kuramayan bir gençlikle ülke olarak bir geleceğimiz
olamayacağını belirterek Kuran ayetlerinden de örnekler verdi. Dalan "Ayet
diyor ki 'Kitap yüklü eşekler'. Çocuklarımızın hayallerini çürüttük. Kültür
üretmeliyiz. Teknoloji üretip sanat üretemezsek Sovyetler gibi çökeriz. Özgür
düşünceli, hayal kuran, cesur insanlar yetiştirmeliyiz" dedi. Bedrettin
Dalan cesaretin sadece savaş meydanlarında savaşmak olmadığına da işaret ederek,
dünyada eğitim ve kültürel başarıları ile yer etmiş Türklerden örnekler verdi.
ÖZGÜR DÜŞÜNCE REHBERİMİZ OLMALI
KOBİ
dünyası ve girişimciler için organize sanayi bölgeleri kurulmasının şart
olduğunu da söyleyen Dalan, başkanlığı döneminde İstanbul’da 135 bin işletmeyi
kent dışına çıkararak yaşanabilir bir İstanbul ortaya koyduğunu belirtti.
"Bir ülkede gereğinden fazla büyük şehir varsa orada homojen ortak akıl
yok demektir" sözleri ile İstanbul'un KOBİ sorununun acil olarak çözülmesi
gerektiğini belirten Dalan, kentin yaşam alanları içinde kalmış işletmelerin
uygun yerlere dağıtılması gerektiğini söyledi. Sözlerine son verirken girişimci
yetiştirebilmek için özgür düşüncenin rehber alınması gerektiğini de vurgulayan
Dalan, "Bilgi paradır. Ben Yeditepe Üniversitesi'nde hocalarıma patent
almadan yazı ve makale yazdırmıyorum ve yayınlatmıyorum. Neden? Fikri
haklarımızı korumak için. Önce patent aldırıyorum. Yeditepe Üniversitesi'nde
122 patentli çalışma var. Fikri üretimlerimizi dünyaya kaptırmamalıyız"
dedi. Konuşmasında katma değer yaratamayan hiçbir kentin ülkeye fayda
sağlamayacağına da işaret eden Dalan, doğru eğitimin, özgür düşüncenin
önümüzü açacağını, geleceğimizin bu duruş ve tavırda olacağını belirtti.
Bedrettin Dalan son söz olarak dünyanın en akıllı insanlarının bu topraklardan
çıkacağını da vurgulayarak " Doğru eğitim ile inanın zeka patlaması
yaşarız. Eğer engellenmez isek" dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder