Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı
İmparatorluğu ile Rusya arasındaki 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşını sona erdiren
ve Osmanlı Devletinde önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır. Küçük
Kaynarca Antlaşması sonuçları itibarı ile Osmanlı İmparatorluğu’nu dünya
devleti olmaktan çıkarmış ve Balkanlardan silinmesine, Karadeniz’in de bir Türk
gölü olmasının sonlanmasına neden olmuştur.
Küçük
Kaynarca Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu
ile Rusya arasındaki
1768-1774 Osmanlı-Rus
Savaşını sona erdiren ve Osmanlı Devletinde
önemli toprak kayıplarına yol açan antlaşmadır. Güney Dobruca’daki Küçük
Kaynarca kasabasında imzalandığından bu adı almıştır.
1768-1774 OSMANLI-RUS SAVAŞI
Osmanlı ordusunun,
1773’te Ruslara karşı kazandığı Rusçuk, Silistre ve Varna zaferlerinin
intikamını isteyen Çariçe II. Katerina, Tuna ordusunu takviye etmişti.
Başkumandan Mareşal Petro Rumyantsev,Osmanlı ordusunu,
merkezinde muhasara için Şumnu’ya doğru hareket etti. Bu sırada rahatsız olan
Vezîr-i âzam ve Serdâr-ı ekrem Muhsinzade Mehmed Paşa, düşmanı karşılamak üzere
Yeniçeri Ağası Yeğen Mehmed Paşa kumandasında bir kuvvet sevk ettiyse de, bu
kuvvetler Kozluca’da mağlup oldu. Rumyantsev’in, bu başarıdan sonra Şumnu
önlerine gelip Varna yolunu kesmek suretiyle, Osmanlıordusunu iâşe ve
mühimmattan mahrum etmesi, askerin dağılmasına yol açtı ve orduda on iki bin
kişi kaldı. Yanındaki az sayıdaki kuvvetle mukavemet etmenin bir fayda
sağlamayacağını anlayan Serdâr-ı ekrem mütareke istemek zorunda kaldı. Sadrazam
kethüdâsı Ahmed Resmî Efendi, nişancı rütbesi ile birinci, Reîsül-küttab
İbrâhim Münib Efendi de ikinci murahhas tayin olunarak, 12 Temmuz 1774’te
Şumnu’dan hareketle Balya Boğazına yakın Küçük Kaynarca kasabasına geldiler.
Ruslar tarafının murahhası,General Nikolay Repnin idi. Mareşal Rumyantsev
mütareke kabul etmeyerek birinci sulh müzâkeresinde esasları iki tarafça kabul
edilmiş olan esaslara göre derhal sulh akdini istediğinden, mecburen teklif
kabul olunup, iki günde ve iki celsede antlaşma imzalandı.
Rus
başkumandanı, sulh görüşmesi yapabilmek için başlangıçta Kılburun, Kerç ve
Yenikalenin Ruslara terkini şart koydu. Osmanlı murahhasları,
bütün fırsatların elden çıkması ve kendilerine zaman verilmemesi üzerine, Rus
isteklerini çaresiz kabul ettiler.
ANTLAŞMANIN
KOŞULLARI
Antlaşmanın
imzalandığında yerdeki kitabe: Burada 10-21 Temmuz 1774 tarihinde Büyük
Katerina'nın temsilcisi Kont Petro Rumyantsev ve Sultan I. Abdülhamid'in
temsilcisi Sadrazam Muhsinzade Mehmed Paşa tarafından Küçük
Kaynarca Antlaşması imzalanmıştır. Bu antlaşmanın 7. maddesine
göre Rusya,
Ortodoksları ve kiliselerini ebediyen koruması altına aldığını taahhüt eder.
17
Temmuz 1774 tarihinde
imzalanan ve henüz tahta yeni çıkan I. Abdülhamit tarafından tasdik edilen,
yirmi sekiz maddelik bu antlaşmaya göre[1] :
Kırım
Hanlığı'yla Kuban ve Bucak Tatarları siyâsî bakımdan müstakil olup, ancak dînî
işlerinde Hilafet makamına tâbi olacaklardır.
Kılburun,
Kerç, Yenikale ve Azak Kalesi'yle Dinyeper (Özi) ve Buğ (Aksu) nehirleri
arasındaki arazi,Rusya’ya
terk edilmiş ve Aksu hudut kabul edilmiştir.
Ruslar
tarafından işgal edilen Besarabya, Eflak, Boğdan ve Gürcistan ülkeleriyle
Akdeniz adalarıOsmanlılara
iade olunacaktır.
Rus
ordusu, Bulgaristan’da Tuna’nın sağ sahilinden, bir ay içinde sol sahiline
çekilecektir.
Rus
sefirlerinin, Eflâk ve Boğdan vaziyetleri hakkındaki müracaatları dikkate
alınacaktır. (Bu madde mucibince memleketin işlerinde Rus müdahalesine devamlı
açık kapı bırakılmış oluyordu.)
Rus
ticaret gemileri, Karadeniz’le Akdeniz’de hareket serbestisine sahip olacak ve
istedikleri zaman boğazlardan geçebilecekler ve Osmanlı limanlarında
kalabileceklerdi. Böylelikle Karadeniz bir Türk gölü olmaktan çıktı.
Ruslar,
İstanbul'da daimi elçilik bulundurabilecek ve Balkanlar'da istedikleri yerde
konsolosluk açabileceklerdi. Bu da Rusların Panslavizm politikasına zemin
hazırlamıştır.
İngiltere
ile Fransa'ya verilen kapitülasyonlar, Rusya’ya da aynen tanınacaktır.
Osmanlı Devleti,
savaş tazminatı olarak, üç senede ve üç taksitte, Rusya’ya on beş bin kese
akça verecektir. Osmanlı Devleti, tarihinde ilk defa savaş
tazminatı ödemiştir.
Orta-Kuzey
Kafkasya'da Osmanlı Devleti
ile Rusya arasında
tarafsız bir bölge olan Kabartay ya da Kabardiya, Rusya'ya ilhak edildi.
ANTLAŞMA
SONUÇLARI
Osmanlı
Devleti, arazi itibariyle fazla kayba uğramamakla beraber, Rusların Eflak ve
Boğdan’a karışmaları, istedikleri yerlerde konsolosluk açabilmeleri ve
Ortodoksların hâmisi sıfatını takınmaları gibi maddeler sebebiyle, zayıf
anlarında, devamlı olarak bu devletin saldırılarına mâruz kalmıştır.
Ayrıca
bu antlaşmayla Kırım'a özerklik verilmesi Rusya'nın sonradan Kırım'ı egemenliği
altına alması için bir atlama taşı oluşturmuştur. Nitekim Rusya bu antlaşmanın
imzalanmasından 9 yıl sonra Kırım'ı topraklarına katmıştır.
Bu
antlaşmayla Osmanlı İmparatorluğu, Dünya üzerindeki üç büyük devletten biri
olma özelliğini kaybetti.
Dünyanın
sayılı devletlerinden biri olma özelliğini yitirmiştir.
Uluslararası
saygınlığını kaybetmiştir.
Yüzyılın
en ağır antlaşmasını imzalamıştır.
Karadeniz'de
yüzyıllardır devam eden egemenliğini kaybetmiştir.
Osmanlı
Devleti bu antlaşma ile Avrupa devletlerinin üstünlüğünü kabul etmiştir.
HABERTÜRK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder