4 Temmuz 2024 Perşembe

Schengen ülkeleri reddettikleri vizelerden 130 milyon euro kazandı! 13,5 milyon euro'su Türkiye'den


Schengen ülkeleri 2023 yılında toplam 1,6 milyon vizeyi reddederek 130 milyon euro fon yarattı.

Schengen ülkeleri, Türk vatandaşları tarafından yapılan 169 bin 514 vize başvurusu için olumsuz karar verirken bu başvuruların oluşturduğu kaynak 13,5 milyon euro'ya ulaştı. SchengenNews'in haberine göre, Türkiye'de olduğu gibi bazı menşe ülkeler yüksek başvuru hacimleri nedeniyle daha fazla red alırken, diğer bazı ülkeler başvurularına oranla daha yüksek ret oranlarına sahip oldu.
Komorlar, olumsuz yanıt alan başvuruların vize verilenlere oranla daha fazla olduğu ülkelerden biri. Bu listede bulunan milletlerin çoğunluğu, daha yüksek ret oranlarından en çok etkilendikleri düşünülen Afrikalılar ve Asyalılar oldu. .
Haziran ayı başına kadar Schengen vizesi başvuru ücreti 80 euro idi. Bazı başvuru sahipleri Schengen vizesi alıp seyahat planlarına devam edebilirken, bazıları da başvuru ve diğer ücretleri ödemekte ancak karşılığında hiçbir şey alamadılar. Bu durum çoğu kez "boşa harcanan para" olarak değerlendiriliyor. 
Reddedilen vize başvuruları açısından, en çok para kaybeden uyruklar arasında Türkler 13,5 milyon euro'luk harcama ile ilk sırada yer aldı. Türkleri 13,3 milyon euro ile Cezayirliler, 12,1 milyon euro ile Hintliler, 10,9 milyon euro ile Faslılar ve 4,8 milyon euro ile Çinliler izledi. 
Bu ülke vatandaşlarına 2023 yılında en çok Schengen vizesi verilmedi. Schengen ülkeleri, Türk vatandaşları tarafından yapılan 169 bin 514 vize başvurusu için olumsuz karar verirken, Cezayirli başvuru sahiplerinin 169 bin 514 talebi reddedildi.
Hindistan'dan yapılan toplam 151 bin 752 vize talebi reddedilirken, Faslıların 591 bin vize talebinden 136 bin 367'si reddedildi. Çin, 60 bin 554 reddedilen vize ile 2023 yılında en çok vize reddedilen beşinci ülke oldu. Buna rağmen Çin, yılın en yüksek onay oranlarından birine sahipti.
En yüksek reddedilme oranına sahip 5 ülke
Reddedilme oranları, reddedilen vizelerin toplam vize başvuru sayısına oranını temsil etmektedir. 2023'te en yüksek ret oranına sahip ilk beş uyrukta vizelerinin yüzde 57,7'si reddedilen Komorlular ilk sırada yer aldı. Diğerleri ise şöyle:
Pakistanlılar - yüzde 48,2
Bissau-Gineliler - yüzde 47,9
Ganalılar - yüzde 46,7
Malis - yüzde 46,4
Reddedilen vizeler için harcanan paraya göre, Komorlular 2 bin 174 reddedilen vize ile 173 bin 920 euro harcadı. Pakistanlılar en yüksek harcamayı yaparken (3,3 milyon euro), Bissau-Ginelilerin harcaması 210 bin 720 euro oldu.
Ganalılar da 1,6 milyon euro harcama yaparken, Malililer reddedilen vize başvuruları için 770 bin 960 euro harcadı. 

3 Temmuz 2024 Çarşamba

Hak ve Özgürlükler Hareketi'nde yaşanan güç savaşı parlamentoya yansıdı


Bulgaristan seçimlerinde gözle görülür, elle tutulur bir irade ortay koymayan seçmenin tavrı bir süredir yaşanan siyasi krizi derinleştirdi.
Parlamentoda 60 kişilik en büyük grup olan Bulgaristan'ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar (GERB) Partisi'nin başbakan adayı olarak gösterdiği Rosen Jelyazkov'un oluşturduğu kabine parlamentodan güvenoyu alamadı.
Jelyazkov'un başbakanlığına sadece 98 milletvekili destek verirken, 138 milletvekili aleyhte oy kullandı, 2 kişi de çekimser kaldı.

HÖH'TE GÜÇ SAVAŞI

Üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) Partisi Eş Başkanı Delyan Peevski, kabine taslağına destek verin" çağrısında bulundu ancak bu çağrı milletvekilleri arasında görüş ayrılıklarına neden oldu. Parlamentoda 45 kişilik ikinci büyük gruba sahip HÖH'ten sadece 30 milletvekili Jelyazkov kabinesine destek verdi.
Bu durum HÖH'te bir süredir Onursal Başkan Ahmet Doğan ile fiili Genel Başkan Delyan Peevski arasında yaşandığı iddia edilen mücadele ve gerilimin ilk kez dışa yansıması olarak yorumlandı.
Halbuki Rosen Jelyazkov'un sunduğu kabineye 6 vekilin daha destek vermesi güvenoyu oluşması için yeterli sayıya ulaşıyordu.
Peevski oylama sonrası yaptığı açıklamada Euro Atlantik ittifakının geleceğe yönelik yürüşünün devam edeceğini belirtirken, GERB lideri Boyko Borisov sonbaharda yapılması muhtemel seçimleri işaret etti.
Peevski'nin çağrısına rağmen hükümet listesine tam destek vermeyen HÖH grubunda kopacak fırtına haftalardır yaşandığı iddia edilen Doğan&Peevski çekişmesinin resmiyet kazanmasıydı. 
Halbuki bir süre önce HÖH'te görevden el çektirilen Genel Başkan Yardımcıları Filiz Hüsmenova ve Aysel Rufat ile Ahmet Doğan'ın özel sekreteri Birşen İbramova, Milletvekilleri Mithat Tabakov ve Ramadan Atalay'ın Doğan & Peevski danışıklı dövüşü sonucu partide temizlik yapmak için kullanıldığı iddia edilmişti.
Bu gün parlamentoda yaşananlar ise siyasi analistler tarafından malumun ilamı olarak yorumlandı.

SİYASİ KRİZ DEMOKRASİ KRİZİNE DÖNÜŞMEK ÜZERE

HÖH'teki siyasi bilek güreşinin danışıklı veya danışıksız olması mevcut duruma her halükarda kriz olarak yansıyacağı kesin.
Oluşan tabloda 15 vekilin Ahmet Doğan'ın, 30 milletvekilinin ise Delyan Peevski'nin yanında durduğu gerçeğinin ortaya çıkması partide bölünmeye yol açar mı bekleyip göreceğiz.
Oylama öncesinde Rosen Jelyazkov'un kabine listesini sunarken, Bulgaristan'daki siyasi krizin demokrasi krizine dönüşmek üzere olduğuna işaret etmesini de önemli bir not olarak iletelim.
Konuşmasında 1989'dan bu yana süren demokrasi döneminde toplam 15 genel seçimin yapıldığını anımsatan Jelyazkov ülkede seçmenlerin son 3 yılda ortalama her 6 ayda bir sandık başına gittiğine dikkat çekerek siyasetten usanmış toplumun ortaya çıktığını ve seçime katılım oranının 1990'da yüzde 83'ten 2024'te yüzde 34'e indiğini anımsattı.



20 Haziran 2024 Perşembe

Kayıp 'Kripto Kraliçe' Ruja Ignatova ile Bulgaristan mafyasının en karanlık lideri ve 'Taki' olarak bilinen Hristoforos Nikos Amanatidis BBC'ye belgesel oldu


BBC, Eylül 2019’da sahte bir kripto para birimi ile yatırımcıları 4,5 milyar dolar dolandırdıktan sonra ortadan kaybolan ve FBI tarafından aranan Bulgar Ruja Ignatova'nın olağanüstü hikayesini aktarmaya başladı.

Ona ne olduğunu anlamak için izini süren BBC Eye Araştırma Birimi ve BBC Panorama, onun bir Bulgar organize suç örgütü lideri şüphelisiyle yakın bağlarını ve vahşice öldürüldüğü iddialarını inceledi.
Ignatova çalınan milyarların keyfini mi çıkarıyordu, yoksa kendisini korumaları için para ödediği insanlar tarafından öldürülmüş müydü?
Oxford Üniversitesi mezunu Ruja Ignatova, Bulgaristan'da doğdu ve Almanya'da büyüdü. 2014 yılında OneCoin kripto para birimini piyasaya sürmeden önce finans alanında başarılı bir kariyeri vardı.
Ignatova, dünya çapında milyonlarca insanı OneCoin'e yatırım yapmaya ikna etti ve ilk Bitcoin yatırımcılarının elde ettiği devasa getirileri gölgede bırakacağına söz verdi.

Ancak, Dr Ruja olarak bilinen Ignatova aslında, Bitcoin gibi kripto para birimlerinin temelini oluşturan dijital kayıt sistemini kullanmadan, akıllıca gizlenmiş bir yatırım dolandırıcılığı oluşturmuştu.

Almanya ve ABD'den denetçilerin Ekim 2017'de kendisini yakın takibe almaya başladığı sırada Ignatova, Ryanair ile Sofya'dan Atina'ya uçtu ve bir daha ondan haber alınamadı.
BBC geçen yıl boyunca ona ne olduğunu ve hayatta olup olmadığı hakkında daha fazla bilgi edinmeye çalıştı.
Bunları anlamanın yolu yakın çevresde kim olduğunu belirlemekten geçiyordu.
Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ile birlikte ABD Gelir İdaresi (IRS) için OneCoin'e ilişkin soruşturmayı başlatan Richard Reinhardt, BBC'ye soruşturmayı yürütenlerin daha önce adını kamuoyuna açıklayamadığı önemli bir isim hakkında bilgi verdi.

BBC'ye göre, bu kişi Ignatova'yı güvende tutma görevini üstlenen ve Taki olarak bilinen Hristoforos Nikos Amanatidis'ti.

Reinhardt, 2023 sonlarında emekliye ayrılmasından bu yana verdiği ilk röportajında, "Bize, onun fiziksel güvenliğinden büyük bir uyuşturucu satıcısının sorumlu olduğu söylendi" dedi ve ekledi:
“Taki birden fazla kez gündeme geldi, münferit bir durum değildi. Bu yinelenen bir konuydu.”
Bu, halihazırda sahip olduğumuz bilgilerle örtüşüyordu; ABD hükümeti avukatları 2019'da Ignatova'nın güvenlik şefinin Bulgaristan'da önemli bir organize suç figürü olduğunu söylemişti ancak onun adını vermemişti.
Bir hukukçu, "Bulgaristan'da çok önemli bir uyuşturucu kaçakçısının OneCoin ile yakından bağlantılı olduğuna ve [Ruja Ignatova'nın] kişisel güvenlik görevlisi olarak görev yaptığına dair kanıtlarımız var" demişti.
Bu, bir gün önce bir başka ABD hükümeti avukatının, mahkemede Ignatova'nın "ortadan kaybolmasıyla bağlantılı" olduğunu söylediği "güvenlik şefi" ile aynı kişiydi.
Reinhardt'a göre Ignatova, çoğunluğun düşündüğünden çok daha sofistike bir suçluydu:
"Beyaz yakalı bir suçlunun, abartılı bir uyuşturucu kaçakçısı veya mafyayla birleşimi gibi."
Bu teori, BBC tarafından görülen Europol belgeleriyle destekleniyor gibi görünüyor. Sızan belgelere göre Bulgar polisi, 2017'de ortadan kaybolmasından önce Ignatova ile Taki arasında bağlantı kurmuştu.
Belgelerde polis, Taki'nin uyuşturucu kaçakçılığından elde edilen gelirleri aklamak için OneCoin'in mali ağını kullandığından şüphelendiği belirtiliyor.
Doğduğu Bulgaristan'da Taki'nin neredeyse efsanevi bir statüsü var: El Chapo veya Pablo Escobar.
Zanlının bir Bulgar organize suç örgütünün başı ve bir uyuşturucu kaçakçısı olduğundan yaygın olarak şüpheleniliyor. Kendisi ve arkadaşları hakkında ülkede silahlı soygun, uyuşturucu kaçakçılığı ve cinayet iddialarıyla soruşturma başlatılmıştı, ancak herhangi bir nedenle hiçbir zaman başarılı bir şekilde yargılanmadı.
Bulgaristan'da Taki'nin yolsuzlukla bağlantılı yetkililerle birlikte bir suç örgütü yönettiği yönündeki iddiaları araştıran ve bu iddialara inanan, eski bakan yardımcısı Ivan Hristanov, "Taki Bulgaristan'da bir mafya lideri. Müthiş güçlü" diyor.
"Taki bir hayalet. Onu asla göremezsiniz. Sadece onunla ilgili şeyler duyarsınız. Size başka insanlar aracılığıyla ulaşır. Dinlemezseniz ortadan kaybolursunuz.
"Ignatova'yı yabancı ajanlar dahil tüm bu soruşturmalardan koruyabilecek tek kişi Taki'ydi" diye ekliyor.
BBC Bulgaristan hükümetine yetkililerin yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili ulaştı. Yanıt alamadı. Başkent Sofya'daki savcılık, "suçları ve suç işlemiş olması muhtemel kişileri örtbas etmediğini" söyledi.
Taki'nin şu anda Dubai'de yaşadığına inanılıyor; Ignatova burada lüks bir daire satın aldı ve OneCoin dolandırıcılığından elde ettiği on milyonlarca doları banka hesaplarına aktardı.
Taki ve Ignatova'nın nasıl tanıştığı ya da başından beri OneCoin'le ilişkisi olup olmadığı bilinmese de birçok kaynak, yakın bir kişisel ilişkileri olduğunu ve Taki'nin Ignatova'nın kızının vaftiz babası olduğunu söylüyor.
Ignatova'ya yakın bir Bulgar kaynak BBC'ye, kadının koruma için Taki'ye ayda 100 bin euro kadar ödeme yapmış olabileceğini söyledi
Ignatova ile Taki arasında başka mali bağlar da var gibi görünüyor.
Europol belgeleri, Ignatova'nın Bulgaristan'ın Karadeniz kıyısındaki şirketlerinden birini Taki'nin eşine bağlayan bir arsanın satışına ilişkin karmaşık bir anlaşmadan bahsediyor.
Gizli polis belgeleri, eski bir casus olan Ignatova'nın danışmanı Frank Schneider tarafından BBC'ye iletildi.
Bize eski patronunun “dolandırıcılarla” ve “gangsterlerle” çalıştığını anlattı.
Schneider ile Fransa'daki evinde röportaj yaptığımızda, OneCoin dolandırıcılığıyla bağlantılı olarak ev hapsindeydi ve ABD'ye iade edilmeyi bekliyordu. Ancak isimleri açıklamaya hazır değildi:
"Size kim olduğunu söylemeyeceğim çünkü bir ailem var... Bu gerçekten ciddi bir organize suç."
Ancak nihayetinde Ignatova'nın koruyucusu saldırgana dönüşmüş de olabilir.
2022'de Bulgar araştırmacı gazeteci Dimitar Stoyanov ve haber kanalı Bird.bg'deki meslektaşlarına, öldürülen bir Bulgar polis memurunun evinde bulunan bir polis raporu verildi.
Belgede bir polis muhbiri, Taki'nin kayınbiraderinin sarhoşken, Ignatova'nın 2018 sonlarında Taki'nin emriyle öldürüldüğünü ve cesedinin parçalanıp İyonya Denizi'ndeki bir yattan atıldığını söylediğine kulak misafiri olduğunu ayrıntılarıyla anlatıyor. Stoyanov bu ifadenin "çok, çok mümkün" olduğunu söylüyor.
Stoyanov, polis belgesinin gerçekliğinin Bulgar yetkililer tarafından doğrulandığını ve Taki'nin birçok suç ortağının Ignatova'yı öldürttüğü teorisine inandığını belirtti.
Ancak BBC iddiayı bağımsız olarak doğrulayamadı.
İş ortakları, Taki'nin OneCoin dolandırıcılığıyla olan bağlantılarını ortadan kaldırmak isterken, aranan Ignatova'nın kendisi için bir sorun haline gelmesiydi.
Bu ortaklar arasında Interpol tarafından cinayet suçlamasıyla aranan Kuro olarak bilinen Krasimir Kamenov da yer alıyor.
Stoyanov, Kuro'nun Taki'nin suç faaliyetlerini Ignatova'nın önünde tartıştığını duyduğunu söylediğini belirtti. Buna göre Kuro bu konuda onu sorguladığında Taki, "Endişelenme, onu ölmüş bil" diye yanıt verdi.
Kuro ayrıca, Taki'nin Ignatova'nın öldürülmesi emrini verdiği iddiası da dahil olmak üzere CIA ile Taki hakkında konuştuğunu iddia etmişti.
Kuro'ya yakın kaynaklar BBC'ye bu toplantının 2022'nin sonlarında gerçekleştiğini doğruladı.
Mayıs 2023'te Kuro, karısı ve onun için çalışan iki kişiyle birlikte Cape Town'daki evinde suikasta kurban gitti. Güney Afrika polisi hâlâ katilleri arıyor ancak Bulgar eski bakan yardımcısı Hristanov, Kuro cinayetinin Taki ile bağlantılı olduğuna inanıyor:
"Taki hakkında çok fazla şey bildikleri için bazı kişilerin ortadan kaldırılması gerekti.
“Bu halka açık bir infazla aleni bir mesaj veriyordu: Kiminle uğraştığınıza dikkat edin”.
Gazeteci Dimitar Stoyanov, Ignatova'nın öldürülmesiyle ilgili suçlamaları yayımladığından beri kendisinin ve meslektaşlarının ölüm tehditleriyle karşı karşıya kaldıklarını belirtti. Gazeteci, kariyerinde dördüncü kez Bulgaristan'ı geçici olarak terk etmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Stoyanov iddia edilen herhangi bir cinayetin nedenini bildiğini iddia etmiyor, ancak mülk kayıtları ve görgü tanıklarının ona söylediğine göre, Ignatova'nın ortadan kaybolmasından bu yana Bulgaristan'daki mülklerinin bir kısmı artık Taki ile bağlantılı kişiler tarafından kullanılıyor.
Taki, Ignatova'yı öldürttüğü iddiaları nedeniyle hiçbir zaman tutuklanmadı. Ignatova'nın cesedi hiçbir zaman bulunamadı ve vakayı inceleyenler, onun hakkında dava açmak için yeterli kanıtları olmadığını söylüyor.
Ancak eski IRS müfettişi Richard Reinhardt, Ignatova'nın ölmüş olabileceğini düşünüyor. Her ne kadar onun ölümünü Taki ile ilişkilendiren herhangi bir kanıt görmese de bunun uyuşturucu kartellerinin çalışma şekline uygun olduğunu söylüyor:
"Hırsızlar arasında onur yoktur... kartellerin ne kadar şiddet yanlısı olduğunu bilerek, eğer [Taki] onun kendisine bir tehdit olarak gördüyse... muhtemelen yakalanmak yerine ondan kurtuldu."
BBC, Taki'nin avukatlarına bu soruşturmadaki iddialar hakkında sorularını iletti ancak yanıt alamadı.
Ignatova, 2022 yılında FBI'ın En Çok Aranan On Kişi listesine girdi ve bugün de yerini koruyor.
BBC ekibi, cinayet iddiasının ardından da Ignatova'nın nerede olduğuna dair çeşitli görüş ve ihbarlar aldı; buna 2022'de Yunanistan'da onu yakalamak için yapılan başarısız polis operasyonunun ayrıntıları da dahil.
Ölümüne dair söylentiler, dikkatleri olaydan uzaklaştırmak için yapılmış bir başka zekice manevra olabilir.
Durum böyleyse, kaçak yaşaması yıllar geçtikçe muhtemelen zorlaşacaktır.
Hristanov, "Bir noktada Elvis Presley'nin hala hayatta olabileceğini düşünmek gibi... Bu pek de muhtemel değil" diyor.
Reinhardt'a göre FBI, "insanları sırf eğlence olsun diye İlk On listesinde tutmuyor". Ancak bir kişiyi yalnızca öldüğüne dair "kesin bir kanıt" olması durumunda listeden alıyorlar. Ve koşullar göz önüne alındığında, Ruja Ignatova için bu asla mümkün olmayabilir.
Bu da en azından şimdilik kayıp "Kripto Kraliçe"nin hâlâ aranan bir kadın olduğu anlamına geliyor.
(BBC Türkçe)

11 Haziran 2024 Salı

AB' Türkiye'ye vize çağrısı: "Ver Kıbrıs'ı, al vizeyi!"


Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Baçsözcüsü Peter Stano, Türk vatandaşlarına çıkartılan vize zorluğuyla ilgili olarak şengen vizelerinin tamamen üye ülkelerin yetki alanında olduğunu söyledi. Stano Türk bayraklı tişörtü ile yaptığı basın açıklamasında Yunanistan ile Türkiye arasındaki Kıbrıs sorununu kastederek bu meselenin bir engel oluşturduğunu belirterek, "AB'nin bir üyesini tanımamazlık edemezsiniz. Üye ülkeler arasında Türkiye ile vize serbestisi konusunda ilerlemeye yönelik bir anlaşmanın olmaması, bazı üye ülkelerin muhtemelen bu alanda sorunlar gördüğü gerçeğinin bir yansımasıdır" dedi.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Baçsözcüsü Peter Stano, Brüksel'deki AB Komisyonu'nda Türk gazetecilerle bir araya geldi.
Gazetecileri Türk bayraklı tişörtü ile karşılayan Stano, Türkçe selamlayarak Türkiye'yi çok sevdiğini söyledi.
AB-Türkiye ilişkileriyle ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Stano, AB'nin Türkiye'nin öneminin farkında olduğunu ifade etti.

"TÜRKİYE'NİN AVRUPA'YA, AVRUPA'NIN TÜRKİYE'YE İHTİYACI VAR"

"Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı var, Avrupa'nın da Türkiye'ye ihtiyacı var. Çünkü birlikte daha güçlüyüz." diyen Stano, ancak AB'nin yaklaşımının prensip ve değerler çerçevesinde olduğunu ve bunlar olmazsa ilerlenemeyeceğini söyledi.
Stano, üyelik müzakerelerinin donmuş durumda olmasıyla ilgili, "Hiçbir yere varamadığımızı görmek benim de yüreğimi acıtıyor çünkü Türkiye sadece kendisi için değil, sadece bölge için değil, AB için de önemli bir ülke." diye konuştu.

"KOMŞU ÜLKE" İFADESİ

Gazetecilerin, AB tarafından Türkiye'nin son dönemde "aday ülke"den çok "komşu ülke" muamelesi yapıldığıyla ilgili sorusu üzerine Stano, "Türkiye'ye komşu ülke muamelesi yapmakta yanlış bir şey görmüyorum. Yani Türkiye'nin komşusu olmak bir ayrıcalıktır, AB'nin komşusu olmak da bir ayrıcalıktır." değerlendirmesini yaptı.
Stano, şöyle devam etti:
"Harika ilişkilerimiz olan ve AB'ye girmeyi düşünmeyen ülkeler var. Yani modeller var ve bu bizim işbirliğimizi geliştirmemize engel değil. O halde mevcut şartlarda elimizden geleni yapalım. Yani harika ilişkilerimiz olan ve AB'ye girmeyi düşünmeyen ülkeler var. Yani modeller var ve bu bizim işbirliğimizi geliştirmemize engel değil."
Katılım müzakerelerinin yeniden başlatılmasıyla ilgili Stano, "Bu tüm üye devletleri ikna etme becerisiyle de ilgili çünkü ancak 27 üye ülke 'evet' dediğinde çözülebilir." dedi.
Stano gazetecilerin Türk vatandaşlarına vize zorluğuyla ilgili sorusuna, Şengen vizelerinin tamamen üye ülkelerin yetki alanında olduğu yanıtını verdi.
Bunun Brüksel'den "empoze edilemeyeceğini" söyleyen Stano, "Üye ülkeler arasında Türkiye ile vize serbestisi konusunda ilerlemeye yönelik bir anlaşmanın olmaması, bazı üye ülkelerin muhtemelen bu alanda sorunlar gördüğü gerçeğinin bir yansımasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

"KIBRIS MESELESİ BİR ENGEL"

Stano, AB'nin Türkiye ile işbirliği yapmak istediğini ancak bunun ilkeler çerçevesinde olması gerektiğini kaydederek Kıbrıs meselesinin bir engel oluşturduğunu söyledi, "AB'nin bir üyesini tanımamazlık edemezsiniz." ifadesini kullandı.
Stano, yaptırımlar konusunda Türkiye ile AB ilişkilerinin çok yönlü olduğuna işaret ederek, "Eğer Türkiye (Rusya'ya yönelik) AB yaptırımlarına uyarsa ve aynı yaptırımları uygulamaya koyarsa bu, elbette oyunu değiştirir." dedi.
Türkiye’nin AB yaptırımlarını uygulamasının Rusya'yı çok olumsuz etkileyeceğini belirten Stano, “Yaptırımların uygulanması AB tarafında çok fazla iyi niyet ve güven yaratacaktır. Bu Türkiye'nin adaylığını gerçekten samimi ve açık bir şekilde ifade ettiğinin nihai kanıtı olabilir.” ifadesini kullandı.
Stano, Türkiye’nin aday ülke taahhüdünü kanıtlamasının kolay ve hızlı yollarından birisinin AB'nin dış politikasına, kararlarına ve eylemlerine uyum sağlaması olabileceğini savundu.
Sözcü Stano, Türkiye’nin yaptırımlara uyum sağlamasa bile yaptırımların etkisizleştirilmesine izin vermemesi gerektiğini belirterek Türk yetkililerin yaptırımların çevresinden dolaşılmasıyla mücadele ettiğini sözlerine ekledi.