14 Haziran 2023 Çarşamba

Avrupa Birliği Schengen Vizesiyle ilgili kritik bir karar alarak 'Dijital Vize Dönemi' geçti

Türk vatandaşları son zamanlarda Schengen vizesiyle ilgili büyük sorunlar yaşarken, Avrupa Birliği (AB) Konseyi ile Avrupa Parlamentosu dijital vizeyle ilgili bir karar aldı. Üzerinde uzlaşılan yeni yasa tasarısına göre Schengen vizeleri dijital hale dönüştürülecek ve başvurular internet üzerinden yapılabilecek. Söz konusu dönüşümle vize başvurularının hızlanması ve kolaylaşması hedefleniyor.
Avrupa Birliği'nden Schengen vizesiyle ilgili kritik karar! Dijital vize dönemiyle başvuruların hızlanması hedefleniyor
AB Konseyi ile Avrupa Parlamentosu dijital vize yolunda önemli bir adım attı. Üzerinde anlaşılan tasarıya göre, yeni yasa yürürlüğe girdiğinde vizeler artık pasaportlara yapıştırılmayacak, 2 boyutlu barkod olarak internet üzerinden gönderilecek. Vizeler mobil cihazlara indirilebilecek. Vize başvurusu yapanlar, internet üzerinden birçok dilde vize talebinde bulunabilecek.

TEK BİR PLATFORMDAN İŞLENECEK

Yeni sistemle başvurular tek bir internet platformu üzerinden işlenecek. Gerekli evraklar, bu platform üzerinden yüklenecek, vize ücreti de buradan yatırılabilecek. Başvuru sahiplerine çoklu ülke ziyareti yapmak istediklerinde başvuruyu hangi ülkenin aldığı bildirilecek. Sistem, AB ülkelerinin sınır yönetim sistemleri ve veri tabanlarıyla uyumlu çalışacak.

İLK KEZ VİZE BAŞVURUSU YAPANLAR

Schengen ülkelerinin konsolosluklarına sadece ilk kez vize başvurusu yapanlar, biyometrik verileri geçerli olmayanlar ve yeni pasaport alanlar fiziken gitmek zorunda kalacak. Schengen vizesinin dijitalleşmesiyle maliyetlerin düşmesi, vize başvurularının hızlanması ve kolaylaşması hedefleniyor. AB, aynı zamanda bu sayede Schengen bölgesinin güvenliğini artırmayı amaçlıyor.
Yasa tasarısı, AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu tarafından resmen onaylanmasından sonra AB'nin resmi gazetesinde yayımlanacak, yayımlanmasından 20 gün sonra da yürürlüğe girecek. 

11 Haziran 2023 Pazar

TRAKYA'DAN BALKANLAR VE RUMELİ'YE BARIŞ, DOSTLUK VE KARDEŞLİK ÇAĞRISI


Balkan Rumeli Trakya Buluşması'nın 7.'si Lüleburgaz Kent Ormanı'nda yapıldı. Bulgaristan Cumhuriyeti Edirne Başkonsolosu Borislav Dimitrov, Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekilleri Vecdi Gündoğdu ve Fahri Özkan, Ak Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Bulgaristan Haskovo Milletvekilleri Sezgin Mehmet, Mümün Sali, Mineralni Kenti Belediye Başkanı Mümün İskender, Haskovo Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) İl Başkanı Mehmet Ataman, Sırbistan Fahri Konsolosu Salih Akgül, Lüleburgaz Belediye Başkanı Murat Gerenli, Büyükkarıştıran Belediye Başkanı Ertuğrul Çamlıca, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu, BRTK önceki dönem Başkanı ve BRTK Dış Türklerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zürfeddin Hacıoğlu, Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Erhan Pekkan, Balkan Türkleri ve Mülteci Dernekleri Federasyonu (BGF) yönetim kurulu üyesi İsmail Korkmaz'ın da protokolde yerini aldığı etkinlikte yurtiçinden ve yurtdışından birçok STK başkanı ve yöneticisi de hazır bulundu.


Etkinlik açılış konuşmasını yapan Lüleburgaz Bal-Göç Başkanı Veli Öner Bulgaristan göçmenlerinin Türkiye'nin kurucu ve aslı unsuru olduğunu vurgulayarak bu güne kadar yaptıkları çalışmaları özetledi.
Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ve Kırklareli Belediye Başkanı Murat Gerenli yaptıkları konuşmalarda Balkan Rumeli Türkleri'nin tarihi ve geçmişi ile ilgili bilgiler aktardılar, barış, dostluk ve kardeşlik çağrısı yaptılar.
Milletvekili Gündoğdu konuşmasında Mustafa Kemal Atatürk'ün Atatürk’ün 1931’de Balkan Rumeli muhacirleri için söylediği, “Muhacir diye küçümsenenler, tarihin yazdığı savaşlarda en geriye kalanlar, yani düşmanla sonuna kadar dövüşenler çekilen ordunun ricat hatlarını sağlamak için kendilerini feda edenler ve düşman karşısında kaçmak, çekilmek nedir bilmeyenlerdir. Muhacirler kaybedilmiş ülkelerimizin milli hatıralarıdır.” sözünü anımsatarak bu günlerde Balkan Rumeli göçmenleri ile Suriye ve diğer yerlerden gelen Türk asıllı olmayan sığınmacıların birbirine karıştırıldığını hatırlattı ve tarihin iyi öğrenilmesi çağrısı yaptı. 

TL'nin Bulgar Levası karşısında erimesi Türkiye'yi Türklere değil komşu ülkenin vatandaşlarına cennet haline getirdi. 100 Leva'ya herşeyi alıp gidiyorlar




Türk lirasının değer kaybetmeye devam etmesi en çok Bulgarlara yaradı. Edirne’deki pazarlara akın eden Bulgarlar, 1290 liraya tüm ihtiyaçlarını alıp gidiyorlar. Bulgarlar, 1 levanın 12,90 liraya gelmesi ile birlikte Türkiye’yi cennet gibi görüyor.
Bulgaristan'ın para birimi leva 12.90 TL'ye kadar yükseldi. Bulgar turistler, kentin farklı noktalarında alışveriş yaptı. Kur farkı nedeniyle bol bol alışveriş yapan turistler, poşetlerine doldurdukları ürünleri memleketlerine götürüyor.
Pazarcı esnafı Murat Ahmet, “Bulgarlara hastayım. Çok iyi, ölüyorum onlara. Sadece alışveriş yapsınlar. Çok alıyorlar. Bereket versin, Bulgarlar olmasa burası biter” diye konuştu.

"TÜRKİYE CENNET ÜLKESİ"

Esnaf Salih Mızrak ise “Geliyor, akın akın… 5 levaları 70 lira değerinde… Tişört, pantolon, çamaşırını alıyor. A'dan Z'ye her şeyini 100 levaya alıp Bulgaristan'a gidiyor. Türkiye cennet ülkesi efendim. Ulus Pazarı uluslararası bir pazar. Günde 10 bin turisti ağırlıyoruz. İşler mükemmel, her şey yerinde” dedi. Mevcut kurla birlikte 100 leva 1290 liraya geliyor. (Yeniçağ)

8 Haziran 2023 Perşembe

Avrupa Komisyonu'ndan Schengen yanıtı: Türkiye'nin vize başvuruları durduruldu mu? İlticacı Türklere de gözaltı ve sınırdışı uygulaması kararı ne anlama geliyor?



Schengen vizeleri, uzun süredir yaşanan yoğunluk ve ortaya çıkan sorunlarla gündemde olmaya devam ediyor. Türkiye'ye yönelik Schengen vize başvurularının durdurulduğu iddialarına yönelik açıklama yapan Avrupa Komisyonu, vizeye talebin dünya çapında arttığını ve yaşanan sorunun Türkiye'ye özgü olmadığını savundu.
Türk vatandaşları uzun süredir Schengen vizesi almakta sorun yaşıyor. Vize başvurusunda bulunmak için çok geç tarihlere randevu bulunabiliyor ya da başvurular çoğunlukla olumsuz sonuçlanıyor.
Türkiye'ye yönelik Schengen vize başvurularının durdurulduğu iddiları da gündemdeki yerini korurken konuya ilişkin açıklama yapan Avrupa Komisyonu söz konusu iddiayı yalanladı. 
Habertürk'te yer alan habere göre, "Türkiye'ye yönelik Schengen vizeleri durduruldu mu?" sorusunu yanıtlayan Avrupa Komisyonu tarafından yapılan yazılı açıklamada, üye devletlerin Schengen vizeleri bireysel olarak değerlendirdiğini ve çeşitli sebepler nedeniyle gecikmeler yaşandığının altı çizildi.

"TÜRKİYE'YE ÖZGÜ DEĞİL"

Avrupa Komisyonu Sözcüsü yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Pandemi, dünya çapında Schengen vizelerin olan talepte ciddi düşüşlere yol açtı. 2021'de 3 milyon başvuru varken, 2019'da 17 milyon başvuru yapılmıştı. Bu sebeple neredeyse tüm konsolosluklar personel kısıtlamaları ve operasyonel kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı. Talep şimdi yeniden artıyor ve bu vize prosedürünü etkiliyor. Ancak şu bilinmeli ki bu Türkiye'ye özgü bir durum değil.
Vize süreçlerinde yaşanan gecikmelerin özellikle tatil döneminde yaşanması talihsiz. Konsolosluklar kurallara uymalı ve kapasitelerini eski haline getirmek için her türlü çabayı göstermeli. Bu konuyu hem salgın döneminde hem de seyahatlerin yeniden başlamasından bu yana üye devletlerle kapsamlı bir şekilde tartıştık. Aynı durum başvuranlar için de geçerli, vize başvurularının kaliteli ve zamanında yapılması çok önemli."

İLTİCACI TÜRKLERE DE SINIRDIŞI

Avrupa Birliği ülkelerinin, Lüksemburg'da yaptığı ve saatlerce süren yasa dışı göç ve mülteci konusundaki toplantısından sert kararlar çıktı. Tüm üye ülkeler, Avrupa Birliği sınırlarına giren yasa dışı göçmenlerin, önce gözaltına alınması, ardından da kısa sürede “geldiği ülkeye geri gönderilmesi“ konusunda anlaştı. AB'ye ilticada üçüncü sırada olan Türkler de bu uygulama kapsamında değerlendirilecek ve gözaltına alınıp sınır dışı edilecek.
Göçmen ve iltica yasaları, Avrupa Birliği tarihinde ilk kez sertleştirilirken oldukça uzun süren müzakerelerde, Almanya'nın “çocuklu mültecilere ayrıcalık tanınması“ talebi de kabul edilmedi. Alınan kararlar AB'ye gelen göçmenlerin eskisi gibi rahat edememesini ve hızlı şekilde sınır dışı edilebilmesini öngörüyor.

Kosova'da istikrar ve barış 'mehmetçik'e emanet



NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığı'nın talebi üzerine görevlendirilen Türk komando taburu, Kosova'ya intikal etti. Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde konuşlu 65'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı birliğin bir kısmı Çorlu'daki askeri havalimanına geldi. Mehmetçik, askeri uçaklarla Priştine'deki Uluslararası Adem Yaşari Havalimanı'na ulaştı ve Sultan Murat Kışlası'nda konuşlanacak. Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, birliği havalimanında karşıladı. Kosova'nın kuzeyinde Sırpların yoğun olduğu Zveçan, Zubin Potok ve Leposaviç belediyelerinde 23 Nisan'da yapılan yerel seçimleri kazanan Arnavut belediye başkanlarının göreve başlaması, 26 Mayıs'ta Kosovalı Sırplar tarafından protesto edildi. Bölgede protestoların sürmesi ve şiddet olaylarının yaşanması üzerine Kosova polisi ve NATO'nun Kosova'daki Barış Gücü (KFOR), bölgedeki personel sayısını artırdı.

NATO, TÜRKİYE'DEN DESTEK İSTEDİ

Bu kapsamda NATO Müşterek Kuvvet Komutanlığı Türkiye'den destek istedi. Türk Silahlı Kuvvetleri, 65'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'na bağlı komando taburunu görevlendirdi. Bu kapsamda kafileler halinde intikal başladı. İhtiyat birliği olarak görevlendiren Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde konuşlu 65'inci Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı komando taburunun bir kısmı daha Çorlu'daki askeri havalimanına geldi. Mehmetçik, buradaki hazırlıkların tamamlanmasının ardından askeri uçaklarla Priştine'deki Uluslararası Adem Yaşari Havalimanı'na ulaştı.

SULTAN MURAT KIŞLASI'NA İNTİKAL ETTİLER

Havalimanına gelen birliği Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı karşıladı. Askerler daha sonra konuşlanacakları Sultan Murat Kışlası'na intikal etti. Havalimanına gelen birliği Türkiye'nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı karşıladı. Askerler daha sonra konuşlanacakları Sultan Murat Kışlası'na intikal etti.

KOSOVA'DA NELER OLUYOR?

Olaylar Sırpların çoğunlukta olduğu kuzey kesimde yaşanıyor. Kasım 2022'de idari personel, hakimler ve polis memurları da dahil olmak üzere bölgedeki Sırp yetkililerin toplu istifasının ardından, Sırplar, bölgede geçen ay yapılan yerel seçimleri boykot etti. Boykot üzerine katılım düşük olmasına rağmen seçilen etnik Arnavut belediye başkanları geçtiğimiz cuma günü Kosova çevik kuvvet polisinin desteğiyle makamlarına yerleşmek istedi. Ancak seçim sonuçlarını kabul etmeyen Sırplar yeni belediye başkanlarının binaya girmelerini engellemeye çalıştı. Çıkan gerginlik üzerine polis Sırpları dağıtmak için göz yaşartıcı gaz kullandı. Bunun üzerine NATO bölgeye ilave asker gönderdi. Pazartesi günü Sırplarla NATO barış gücü askerleri arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. 50'den fazla Sırp ile 30 NATO askeri yaralandı.

ANLAŞMAZLIK NEDEN KAYNAKLANIYOR?

Nüfusun çoğunluğunu etnik Arnavutların oluşturduğu Kosova 2008 yılında bağımsızlığını ilan etti. Sırbistan, Kosova'nın bağımsızlığını tanımıyor ve resmi olarak kontrolü altında olmamasına karşın hala kendi topraklarının bir parçası olarak görüyor. Kosova'nın bağımsızlığını aralarında Türkiye ve ABD'nin de bulunduğu 100 kadar ülke tanıdı. Rusya ve Çin ise Sırbistan'ın yanında yer alarak bağımsızlığı tanımayı reddetti. Bağımsızlık çıkmazı gerilimi giderek arttırdı ve 1990'lardaki kanlı savaşların sonrasında Balkanların tam istikrara kavuşmasının önünde engel oluşturdu. 

SORUNU ÇÖZMEK İÇİN HANGİ ADIMLAR ATILDI?

Taraflar arasında ortak zemin bulmak için sürekli uluslararası platformda çaba gösteriliyor, ancak bugüne kadar kapsamlı bir anlaşmaya varılamadı. Avrupa Birliği yetkilileri ilişkilerin normalleştirilmesi için müzakerelere aracılık etti. Bu müzakereler sırasında birçok anlaşmaya varıldı. Üke içinde serbest dolaşım hakkı gibi bazı alanlarda ilerleme kaydedildi, ancak diğer alanlarda anlaşmaların hükümleri nadir olarak uygulamaya geçti. Kosova aralık ayında Avrupa Birliği üyeliği için resmen başvuruda bulundu. Sırbistan da aday ülke olarak AB'ye katılım müzakereleri yürütüyor.

6 Haziran 2023 Salı

Bulgaristan'da 5. erken genel seçimin ardından siyasi krizi atlatılarak Nikolai Denkov liderliğinde koalisyon hükümeti kuruldu

Bulgaristan'da 2 Nisan'da yapılan 5'inci erken genel seçimlerin ardından Başbakan Nikolai Denkov liderliğindeki hükümet, Bulgaristan parlamentosundan güvenoyu alarak resmen kuruldu.

Son 2 yılda 5 kez sandık başına giden Bulgaristan'da Avrupalı Geleceği için Vatandaşlar Girişimi (GERB) ve Demokratik Güçler Birliği (SDS) ittifakı ile Değişime Devam Ediyoruz (PP) ve Demokratik Bulgaristan'ın (DP) koalisyon hükümeti kurma konusunda anlaşmasının ardından Başbakan Nikolai Denkov liderliğindeki hükümet, Bulgaristan parlamentosundan güvenoyu alarak resmen kuruldu.

201 "EVET" OYU ALDI

Bulgaristan parlamentosunda yapılan oylamaya, 240 milletvekilinden 201'i katılırken, 132 milletvekili Denkov liderliğindeki hükümete “evet”, 69 milletvekili ise “hayır” oyu verdi.
Parlamentoya seslenen Denkov, "Bugün, ülkemizde düzenli bir hükümet olmasını isteyen milyonlarca Bulgar'a umut verebileceğimiz gün" ifadelerini kullanarak, kabinesinin "Önemli kararları verme ve bunların sorumluluğunu üstlenme cesaretine ve uzmanlığına" sahip olacağını söyledi. Denkov, kabinesinin ilk görevinin 2023 bütçesine meclis desteği sağlamak olacağını söyledi.
Denkov, GERB-SDS ittifakı ile yapılan koalisyon anlaşması kapsamında önümüzdeki dokuz ay boyunca hükümete liderlik edecek. Denkov daha sonra GERB'nin başbakan adayı eski Avrupa Birliği (AB) Komisyonu üyesi Maryia Gabriel'e başbakanlık görevini devredecek.
Bulgaristan'da son yapılan erken genel seçimlerde, oyların yüzde 26,54'ünü alan GERB-SDS 69, oyların yüzde 24,61'ini alan PP-DB 64 sandalye kazanmıştı.

SİYASİ KRİZE DÖNÜŞEN SÜREÇ

Bulgaristan'da 22 Haziran 2022'de Başbakan Kiril Petkov liderliğindeki koalisyon hükümeti, mecliste yapılan güven oylamasını kaybetmişti. Hükümetin düşmesinin ardından başlayan siyasi kriz, meclisteki diğer partilerin de hükümet kuramamasıyla derinleşmiş, geçtiğimiz sene 2 Ekim'de sandığa gidilmişti. Cumhurbaşkanı Rumen Radev, seçimi ilk sırada tamamlayan GERB'e hükümeti kurma görevi vermiş, GERB başarısız olmuştu. Radev’in daha sonra görevi verdiği PP-DP ittifakı da hükümeti kuramazken, son olarak BSP de verilen görevi gerçekleştirememişti. Radev, meclise giren 7 siyasi partiden 3’ü koalisyon hükümeti kurma girişiminde başarısız olunca yeniden seçime gidilmesine karar vermişti. Siyasi kriz nedeniyle AB ve NATO üyesi Bulgaristan'ın euro bölgesine geçişi 2025'e ertelenmiş, Avusturya ve Hollanda, Bulgaristan’ın Schengen bölgesine kabul edilmesini engellemişti.
Öte yandan, ülkede 4 Nisan 2021, 11 Temmuz 2021 ve 14 Kasım 2021'de yapılan genel seçimlerin ardından da hükümeti kurma çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay’dan AB ülkelerine vize tepkisi




Türk-İş Başkanı Atalay, Cenevre’de yapılan Uluslararası Çalışma Örgütü konferansında konuştu. AB’ye vize konusunda tepki gösterdi. “Türkiye ile imzaladıkları anlaşmaları ihlal ediyorlar” dedi.

Birleşmiş Milletler Çalışma Örgütü ILO’nun 111. Uluslararası Çalışma Konferansı İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılıyor. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, konferansta Türkiye'nin işçi delegesi olarak konuştu. Avrupa Birliği ülkelerinin Türk vatandaşlarına yönelik vize politikasını eleştiren Atalay, "Bazı ülkeler, göçmenlere karşı güvenlik kalkanı gibi gördükleri Türkiye ile imzaladıkları anlaşmaları ihlal ediyor. Vatandaşlarımız vize kuyruklarında bekletiliyor veya vize alamıyor" dedi.
Türkiye’ye karşı yıllardır adil olmayan engeller getirildiğini söyleyen Atalay; "Kutsal kitapları yakan, terörizme destek veren ülkeler, hızlı bir şekilde NATO'ya girmeye çalışırken, AB üyeliği için Türkiye'nin önüne yıllardır adil olmayan engeller getiriliyor. Bazı ülkeler, göçmenlere karşı güvenlik kalkanı gibi gördükleri Türkiye ile imzaladıkları anlaşmaları ihlal ediyor. Avrupa'da milyonlarca soydaşımız yaşıyor. Ama vatandaşlarımız vize kuyruklarında bekletiliyor veya vize alamıyor. Türk halkının önemli bir bölümü, AB ülkelerinin siyasi nedenlerle vize sürecini zorlaştırdığını düşünüyor” ifadelerini kullandı.

İnsan hakları hatırlatması

İşçi hak ve özgürlüklerini koruma ve geliştirme konusunda duyarlı davranılmasını isteyen Atalay, “hangi milletten olursa olsun önce insana saygıyı ve demokrasiyi dünyada hakim kılmalıyız. Birleşmiş Milletlerin Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'ni kabulünün üzerinden geçen 75 yılın ardından bugün yine BM kürsüsünden özellikle Batılı ülkelere insan haklarını hatırlatma ihtiyacı duyuyorum" değerlendirmesini yaptı.  

Mutlu azınlık vurgusu

Ergün Atalay, mutlu bir azınlığın dünyanın kaynaklarını sömürmeye devam ettiğini dile getirerek, "Dünyanın pek çok bölgesinde hala savaş ve terör yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşı devam ediyor. Savaşın ve terörizmin tek kazananı silah tüccarları. Terörü destekleyen ve teröristlere kucak açan bazı ülkeler, geçmişte ülkemize silah ambargoları uyguladı. Buna rağmen savunma sanayisinin başarısı ortada. Sektörde binlerce eğitimli ve kalifiye işçi çalışıyor" ifadelerini kullandı.