BULGARİSTAN SEÇİM SONUÇLARINI DOĞRU OKUMAK !

Bulgaristan 11 Temmuz’da yapılan erken genel seçimlerinde meydana gelen siyasi bunalımı aşamıyor.

Türk asıllı ve Müslüman soydaşlarımızın hakkaniyetle yerini almadığı seçimin nihai sonuçları baştan aşağı yenilenmesi gereken Bulgar siyasetinin açmazını oluşturuyor.

Önceki gün hükümeti kurmakla görevlendirilen Başbakan adayı Plamen Nikolov’un Bulgar derin devletinin baskıları sonucu  ‘kişisel nedenler’ gibi sudan sebeplerle ve toplum nazarında kabul görmeyen uyduruk bir bahaneyle istifa etmesinin ardından parlamentoda yapılan oylamada hükümeti kurma görevi sonlandırıldı.
Siyasi dengelerin ve parlamento denkleminin bıçak sırtında olduğu ülkede yaşanan hükümet krizinin görünen o ki aşılacağı yok.

Bulgaristan yeni bir seçime hazırlanırken arapsaçına dönen siyasi ilişkiler ile bu Gordion düğümünü çözmeye kimsenin heves edeceğini zannetmem.

Eski Başbakan Boyko Borisov daha önce yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Rumen Radev'in kabine kurma görevini kendisine vermesi durumunda bu teklifi kabul etmeyeceğini açıklamıştı.

Ülkede 4 Nisan'da yapılan bir önceki olağan genel seçimi sonrası oluşturulan 45. Dönem parlamentosu benzer siyasi zıtlaşmalardan dolayı sadece 9 oturum yapabilmiş ve ilk ayın sonunda feshedilmişti.

Benzer bir durumun bir kez daha yaşanacak olması şaşırtıcı değil.

Ülkede AB ile Rusya’nın bilek güreşi varken Bulgaristan’ın siyasal olarak kendini toparlayabilmesi, aklın öne çıktığı, duysal tercihlerin göz ardı edildiği siyasi azınlık ittifakları ile mümkün.

Koalisyon için siyasi partilerin uzlaşması, çıkar çatışmaları nedeniyle mümkün görülmüyor.

Borisov’un lideri olduğu  Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi için Yurttaşlar Partisi (GERB) milletvekili Toma Bikov tarihi oylama sonrası parlamento kürsüsünden yaptığı konuşmada, Bulgaristan’da ülke tarihinde ilk kez bir başbakan adayının istifa ettiğini söylemesi dikkat çekiciydi.

Bulgaristan Ulusal Meclisi’nde gerçekleştirilen oylamada, 106 milletvekilinin "evet", 60 milletvekilinin "hayır" ve bir milletvekilinin "çekimser" oy kullanmasıyla Nikolov’un hükümeti kurma görevi sonlandırılırken, ülkede oluşan yeni süreç soydaşlarımız tarafından iyi tahlil edilmeli.

Nikolov’un partisi Böyle Bir Halk Var (İTN) milletvekillerinin oylamaya katılmayarak gelişmeleri protesto ettiği oturumun ardından oluşan tabloda hükümeti kurma topuna hiçbir siyasi liderin girmeyeceği kesinleşti.

Bulgaristan’ın yeniden seçime gideceği kesin gibi.

Yasa gereği Cumhurbaşkanı Radev, parlamentoda bulunan kendi seçtiği bir siyasi grubu hükümeti kurmakla görevlendirecek.

Parlamentodaki üçüncü siyasi grup da hükümeti kuramazsa cumhurbaşkanının yeni seçim tarihini belirlemesi gerekiyor.

Siyasi gözlemciler, parlamentodaki siyasi oluşumların hükümeti kurma konusunda bir uzlaşıya varmalarının zor olduğunu vurguluyor.

Tekrar sandığa gidilmesi beklenen ülkede siyasi liderler şimdiden açıklanacak seçim tarihine odaklandı.

Nisan’dan bu yana 3’üncü kez sandık başına gidilecek ülkede yapılan son seçimde Türk asıllıların duygusal sebeplerle yaşadığı bölünmüşlük aşılırsa koalisyon mümkün.

İktidar ortağı olmak istiyorsak eğer açık adres Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS) ’nde gücümüzü birleştirmeliyiz.

Katılımın sadece yüzde 42,19 olduğu son seçimde, HÖH partisi yarışı 5. Sırada tamamlamıştı.

Üyelerinin çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi 4 Nisan’da yapılan bir önceki seçime göre oy oranını yükseltmiş olmasına rağmen parlamentodaki milletvekili sayısı 30’dan 29’a düştü.

Son seçimde oyların yüzde 10,71’ini alan HÖH (DPS), bir önceki seçimde yüzde 10,51 oranında oy almıştı ancak 11 Temmuz'da katılım oranının düşük olması nedeniyle parlamentoda 5. sıraya geriledi.

Şimdi bir kez daha şapkayı önümüze koyup düşünelim.

Birlikteliğimiz, hem kendi camiamıza, hem de Bulgaristan’a yarayacak.

Siyasi kilidi ancak böyle açabilir, ülkeyi müreffeh yarınlara taşıma şansına kavuşuruz.

Siyasi tabloyu bir kez daha aktarmakta fayda görüyorum.

Bu tabloyu iyi okumalı ve analiz etmeliyiz.

Güçlü bir Bulgaristan ve azınlık için şimdi birlik zamanı.

Bir şarkıcının kurduğu yeni bir parti partinin (İTN) ülkenin en büyük siyasi gücü olabilmesinin sebepleri iyi okunmalı.

Burada HÖH liderliğinin de siyasi özeleştirisi ve kendilerini yeniden konumlandırarak soydaşların gönlüne ulaşması önemli.

Bizler bir kez daha bu gerçekleri görmeli ve adımlarımızı da buna göre atmalıyız artık.

Şu andaki Ulusal Meclis yapısını bir kez daha analiz edelim.

Son seçim sonuçlarına göre parlamentoda 6 parti ve koalisyon mevcut.

TV programcısı ve şarkıcı Slavi Trifonov tarafından kurulan Böyle Bir Halk Var ( İTN ) partisi 240 üyeli parlamentoda 65 milletvekiliyle en büyük gruba sahip.

Ülkeyi 12 yıl yöneten eski Başbakan Boyko Borisov’un Bulgaristan’ın Avrupalı Gelişimi İçin Yurttaşlar (GERB) partisi ise oyların yüzde 23.51 ile parlamentoda 63 sandalye sahibi kazandığı için ikinci büyük güç konumunda.

Ülkeyi 1989'a dek yöneten eski komünist partinin çizgisinde siyaset yapan Rusya yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) bu seçimde büyük bir oy kaybına uğrayarak tarihi bir hezimetle aldığı yüzde 13.39 oy ile 36 üyeye sahip.

Eski Başbakan Borisov’a karşı bir yıllık sokak protestolarına öncülük yapan sağcı Demokratik Bulgaristan (DB) koalisyonu da oyların yüzde 12.64’ünü alarak, 34 kişilik bir grup kurdu.

Borisov’a karşı solcu oyları toplayan Ayağa Kalk! Magandalar Dışarı! (İSMV) koalisyonu ise oyların yüzde 5.01’iyle parlamentoda 13 kişi ile en küçük siyasi yapı.

Türkiye ve Bulgaristan’daki Türk ile Müslümanlara karşı düşmanlığa dayalı siyaset yürüten ırkçı ve aşırı milliyetçi 3 partinin oluşturduğu Bulgaristan Vatanseverleri (BP) koalisyonu ise aldığı yüzde 3.14 oy oranıyla parlamentoya girmek için gereken yüzde 4 barajını aşamadı.

Seçime katılan 35 bin 200 kişi, pusulada "Kimseyi desteklemiyorum" tercihi yaptı.

Eğer soydaş camiası sandıkta göcünü gösterirse bu dengelerin çok çabuk değişmesi olası.

Geçmişte yaşadığımız deneyim, bunun mümkün olduğunu kanıtlıyor.

Soydaşların koalisyonda yer alıp, iktidar ortağı olması şart.

Geçmişte bunu başarmıştık, tekrarı mümkün.

Bulgaristan’da kurulacak yeni hükümetin parlamentoda 240 milletvekilinin en az 121’inden güvenoyu olması gerekiyor.

Başarısızlık durumunda ülke yeniden erken seçime gidecek.

'ŞABLA 2021 ASKERİ TATBİKATI'NA KATILAN BULGARİSTAN’A AİT MİG 29 TİPİ SAVAŞ UÇAĞI KARADENİZ AÇIKLARINDA DÜŞTÜ

Bulgaristan Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bulgaristan Silahlı Kuvvetleri’ne ait MIG-29 tipi savaş uçağının Karadeniz’in Şabla Burnu açıklarında düştüğü bildirildi. Tatbikat kapsamında eğitim uçuşu yapan MIG-29 tipi savaş uçağıyla yerel saatle 00.45’te bağlantının koptuğu belirtilirken pilotun durumuna ilişkin bilgi verilmedi. Açıklamada, arama çalışmalarının sürdüğü kaydedilirken Bulgaristan Başbakanı Stefan Yanev ve Savunma Bakanı Georgi Panayotov, kazanın yaşandığı bölgeye gittiği ifade edildi. Düşen uçak, “Uluslararası Şabla 2021 Askeri Tatbikatı”na katılıyordu. 7 Haziran’da başlayan ve 11 Haziran’a kadar sürecek tatbikatta, ABD, Sırbistan ve Bulgaristan uçaklarının yanı sıra bin 500 askeri personel görev alırken, uçak kazası yüzünden tatbikat çalışmalarına ara verildi.

Bulgaristan’da dev uyuşturucu operasyonu: İki Türk gözaltında

Bulgaristan'da yetkililer İran'dan yola çıkan ve mermer levhaların arasında saklanan 500 kilogram eroine el koyarken özel yetkili bir savcı Türkiye vatandaşı iki kişiyi olayla ilgili gözaltına aldı. Savcı Valentina Madzharova uyuşturucunun dört konteyner içerisinde Varna Limanı’na geldiğini ve daha sonra güneydeki Sliven kentinde bulunan bir depoya aktarıldığını söyledi. Madzharova, “Burada İran menşei eroinin Batı Avrupa’ya aktarıldığı bir uyuşturucu güzergahından söz ediyoruz” dedi. Madzharova her bir mermer levhasının içerisindeki boşluklara 3 ila 4 kilogram yüksek kalite eroin yerleştirildiğini böylelikle ele geçirilen toplam eroinin 500 kilogramın üzerinde olduğunun hesaplandığını ekledi. Ele geçirilen eroinin piyasa değeri yaklaşık 16 milyon dolar seviyesinde. Savcı gözaltına alınarak uyuşturucu kaçakçılığı ile suçlanan iki Türk vatandaşının, Bulgaristan, Avrupa Birliği ve ABD’li yetkililerin işbirliği ile dört aydır yürütülen soruşturma sonucunda yakalandığını ifade etti. Asya ve Orta Doğu’dan gelen uyuşturucunun Batı’ya gönderildiği sevkiyat rotası üzerinde bulunan Bulgaristan’da Şubat ayında da Dubai’den gelen bir konteyner gemisinde 400 kilogram’dan fazla eroin ele geçirilmişti.

ABD, 3 Bulgaristan vatandaşını ve 64 şirketi kara listeye aldı

ABD Hazine Bakanlığı, ABD'nin yolsuzluk nedeniyle 64 şirketi ve aralarında bir oligarşi yöneticisinin (oligark) de yer aldığı toplam 3 Bulgaristan vatandaşını kara listeye aldı. ABD’den, yolsuzlukla mücadele kapsamında yeni yaptırımlar geldi. ABD Hazine Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ABD’nin 64 şirketi ve aralarında bir oligarşi yöneticisinin (oligark) de yer aldığı 3 Bulgaristan vatandaşını, yolsuzluk nedeniyle kara listeye aldığı kaydedildi. Kararın, yolsuzluğa karşı bugüne kadarki en büyük eylem olduğunu belirten Bakanlık, 64 yaşındaki işadamı ve oligark Vassil Krumov Bozhkov’u Rus liderlerin Bulgaristan hükümetini etkilemek için bir kanal oluşturmayı planlamakla suçlayarak yaptırım uyguladığını ifade etti. Diğer yaptırım uygulanan kişilerin ise, Bulgaristan Parlamentosunun eski üyesi Delyan Peevski ve Ilko Dimitrov Zhelyazkov olduğunu belirten Bakanlık, yaptırım uygulanan bu 3 kişinin sahip olduğu veya yönettiği 64 şirkete de yaptırım uygulandığını kaydetti. Yaptırımlar kapsamında kara listeye alınan kişilerin ve şirketlerin, ABD finansal sistemine erişmesini engellendiği ve ABD varlıklarının dondurulduğu belirtildi.

YETKİ KULLANIMI DEVAM EDECEK

Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, yolsuzluğa karıştıkları iddiasıyla eski Bulgar yetkilileri Alexander Manolev, Petar Haralampiev, Krasimir Tomov’un yanı sıra Peevski ve Zhelyazkov’u ve ailelerinin ABD’ye girmesini engellediği bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price yaptığı açıklamada, “ABD, çalışmaları reformları ileriye taşıyan tüm Bulgarların yanındadır ve Bakanlık, bölgedeki ve dünyadaki yozlaşmış aktörlere karşı hesap verebilirliği teşvik etmek adına yetkililerini kullanmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

BULGARİSTAN’DAN AÇIKLAMA

Bulgaristan’ın geçici Başbakanı Stefan Yanev yaptığı açıklamada, Bulgaristan’daki yolsuzlukla etkin bir şekilde mücadele çabalarının bir parçası olan hareket hakkında ABD Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşlerden Sorumlu Müsteşar Victoria Nuland tarafından telefonla bilgilendirildiğini ifade etti. Bulgaristan Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada ise, “Ortaklarımız ve müttefiklerimizle ilişkilerimizde, yolsuzluğun her türüyle mücadelenin koşulsuz ilkeli ve pratik önceliğimiz olması gerektiğine dair inancımızı açıkça paylaştık” ifadelerine yer verildi. (SÖZCÜ)

SELANİKLİLERE DİL UZATAN UTANMAZ MÜFTÜ AÇIĞA ALINDI

Hafta sonu Düzce’nin Akçakoca ilçesinde verdiği vaazda Selanik göçmenleri için skandal ifadeler kullanan Müftü Şaban Soytekinoğlu soydaş camiasında infiale neden oldu. Oluşan tepkiler nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı utanmaz müftüyü açığa alıp hakkında soruşturma başlattı. Diyanet yetkilileri konu hakkında yaptıkları açıklamada Cuma namazı öncesi verdiği vaazda Selanik göçmenleriyle ilgili olarak "Yüzde 90'ı Sabetayist. Aslında Müslüman değil" diyen Müftü Şaban Soytekinoğlu için “Bazı medya organlarında yer alan haberler nedeniyle Düzce Akçakoca İlçe Müftüsü Şaban Soytekinoğlu hakkında soruşturma başlatılmıştır” denildi. Bu arada kamuoyunda infiale neden olan skandal ifadelere Türkiye Büyük Meclis Başkanı Mustafa Şentop da tepki gösterdi. TBMM Başkanı Şentop ise konu hakkında sosyal medya hesaplarından yaptığı açıklamada Akçakoca müftüsüne tepki gösterdi. ‘’Müftünün, bütün Rumeli muhacirlerini ve göçmenlerini itham eden konuşması çok yanlıştır, cahilcedir. Diyanet İşleri Başkanlığımız konuyla alakalı gereken adımları atmış, soruşturma açmış ve sözü edilen kişiyi açığa almıştır’’ dedi. Öte yandan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu da rezil açıklamalarda bulunan Şaban Soytekinoğlu hakkında “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama” suçundan savcılığa suç duyurusunda bulundu. BRTK Genel Başkanı Sabri Mutlu, “Akçakoca’da müftülük görevini ifa eden şahıs, Selanik göçmeni hemşerilerimiz hakkında tarihi gerçeklerle bağdaşmayan ve göreviyle ilgisi olmayan ifadeler kullanmıştır. Söz konusu şahsın kullandığı ifadeler hem anayasamıza ve yasalarımıza, hem de İslam dininin esaslarına aykırı olarak ırkçı, bölücü ve Türk milletinin içine nifak tohumları ekmeye yöneliktir. Devlet memuriyetiyle, müftülük ve din görevlisi olma vasfıyla kesinlikle bağdaşmayan bu çirkin ve suç içerikli sözlerden dolayı Diyanet İşleri Başkanlığımızı, Düzce Valiliğimizi ve Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyoruz.” dedi. Konu hakkında hukuk işlerinden sorumlu yönetim kurulu üyeleri tarafından hazırlanan suç duyurusunun işleme konduğunu belirten Başkan Mutlu açıklamasında, ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı ve Düzce Valiliğine birer resmi yazı gönderilerek Müftü Soytekinoğlu hakkında yürütülmekte olan idari soruşturma süreci hakkında bilgi istediklerini de vurguladı. Başkan Sabri Mutlu, “Bu vesile ile biz Balkan göçmenleri ve özelde Selanikliler, Türk Milletinin onurlu birer ferdi olarak Türkiye Cumhuriyetine ve onun kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerine, demokrasiye ve hukukun üstünlüğüne olan bağlılığımızı korumaya kararlı biçimde devam edeceğiz’’ dedi.

https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/selanik-gocmenleri-musluman-degil-diyen-muftu-hakkinda-yeni-gelisme-6446324/

Balkan Rumeli Türkleri tüm bölgenin barış, istikrar ve kalkınma coğrafyası olması için kolları sıvadı

Balkan Rumeli Türkleri’nde genel kurul heyecanı yaşanıyor. Türkiye genelinde örgütlü en güçlü soydaş STK’sı konumundaki Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) 27 Mart cumartesi günü kuruluşundan bu yana 6. genel kurulunu yapacak. Bursa Ördekli Kültür Merkezi’nde saat 14.00’te gerçekleştirilecek seçimli kongrede 250’ye yakın delegenin oy kullanması bekleniyor. BRTK’nın mevcut Genel Başkanı Sabri Mutlu’nun 3 yıllığına bir dönem daha göreve talip olduğu süreçte soydaş camiası hedef büyüttü. Ülke içinde ve dışındaki BRTK hizmetlerini HABERTÜRK’e değerlendiren Başkan Mutlu, Türkiye genelinde 52 ilde örgütlü 10 federasyon bünyesinde 300 derneğin yüzbinlerce üyesini temsil ettiklerini vurgulayarak, ‘’Mevcudiyetimizin Balkanlarda büyük karşılık bulduğu bir iletişim ve örgütlülük dönemi yaşıyoruz. Konfederasyon tarihinde ilk defa Moldova’daki Gagavuz Türkü kardeşlerimiz başta olmak üzere, Kosova, Makedonya ve Romanya’daki soydaşlarımız ile birliktelik sağladık. Balkanlarda camiamızı temsil eden kardeş sivil toplum kuruluşları ve alanında uzman kanaat önderleri ile birlikte el ele vererek Türk dili  kurultayları düzenledik. Toplumumuzun temsil edildiği her ülkede insanlarımızın içinde bulunduğu zorluklar ile, eğitim, nüfus sayımı, siyasi temsil, kamusal hakları başta olmak üzere her konudaki sorunlarını giderme adına ilgili ülkeler nezdinde girişimlerde bulunduk. Düzenlediğimiz raporları hükümetlere ilettik. Bu raporları gelecek dönem Birleşmiş Milletlere de sunarak Balkanlar özelinde insanlarımızın yaşadığı sıkıntıları,  var olan sorunlarını dünya gündemine taşımaya hazırlanıyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı tamamlayıp BM nezdinde girişimlerde bulunduk. Önümüzdeki dönem Türkiye’nin sadece soydaş camiası ile değil kendisi ile kucaklaşan tüm kardeş ve dost ülkelerle bölgede bir barış, kalkınma ve istikrar dalgası yaratacağından eminiz. Sadece devletimizin değil ülkemiz girişimcilerininin de her derde deva, işsize iş, muhtaca aş sağlayacak adımlar atacağına inanıyoruz. Biz de BRTK olarak bu konulardaki girişimlerin rehberliğini üstlenip insanlarımıza sahip çıkacağız. Gelecek dönem bu açıdan ve yitip giden değerlerimizi sahiplenme adına tam bir uluslararası konferanslar dönemi olacak. Gücümüzü Balkanlarda daha da pekiştirip tüm dünyada varlığımızı hissettirdiğimiz  bir süreci yaşayacağız’’ dedi. Bu arada adı kulislerde aday olarak telaffuz edilen İstanbul Rumeli Dernekleri Federasyonu teşkilatlanmadan sorumlu yönetim kurulu üyesi ve RUBASAM Başkanı Mesut Başkır önce adaylığını açıkladı sonrasında ise çekildiğini ve aday olmayacağını duyurdu. 

Bulgaristan’da AB fonlarıyla yapılan ihalelerde ihlaller devam ediyor

Her yıl Maliye Bakanlığına bağlı ‘Avrupa Birliği Fonlarının Denetimi’ Yürütme Ajansı (ABFD), ülkedeki Avrupa fonlarının denetimini yapmakta ve sonuçlarını Avrupa Komisyonu'na raporlamakta. ABFD'ye göre bu yıl ilk defa, analiz kamu ihale mevzuatının ihlalleri dışında usulsüzlükler hakkında da bilgiler içeriyor. Ajans, 2019 yılı raporu için çeşitli operasyonel programlar kapsamında finanse edilen toplam 370 kamu ihale prosedürünü kontrol etti. Tespit edilen ihlallerin büyük payı, prosedürün hazırlanması ve duyurulması, yani konusunun, kriterlerinin, teknik şartnamelerinin belirlenmesi, değerlendirme metodolojisinin formüle edilmesi ve ayrıca tekliflerin alınması için son tarihlerin belirlenmesi ile ilgili. Dokümantasyonun hazırlanmasındaki hatalar, tespit edilen toplam hata sayısının yaklaşık yüzde 66.67'sini oluşturuyor. Yurt dışından adaylara getirilen kısıtlama halen devam etmekte. Genellikle bu adaylardan belirli belgeler veya Bulgaristan sicillerinde kayıtları olması isteniyor. Ajans, kanunen herhangi bir yabancı katılımcının, bulunduğu ülke tarafından düzenlenen belgelerle belirli bir faaliyeti yürütme hakkını kanıtlayabileceğini belirtiyor. Adaylar için orantısız şartlar da mevcut. Örneğin, kültürel anıtların restorasyonu ve korunması ihalesinde, teklif sahiplerinin doğal gaz iletimi ve temini için tesisler inşa edebileceklerine dair bir sertifikaya sahip olmaları gerekiyor.