Slovenya,
Hırvatistan, Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ, Kosova, Makedonya... Kısa sürede
siyasi ve ekonomik istikrara kavuşan bu ülkelerin çoğuyla serbest ticaret
anlaşmamız var. Dış ticaret şirketlerine vergi avantajı, yatırımcılara da
birçok teşvik sunuyorlar. Üstelik bazılarına vizesiz girebiliyoruz.
Yugoslavya’nın
dağılmasından sonra kurulan 7 ülke, ekonomik ve siyasi alanda ciddi adımlar
atıyor. Bunlardan Slovenya, 1 Mayıs 2004’ten bu yana AB üyesi. Makedonya ve
Hırvatistan da 2012’de tam üye oldu. Kişi başı milli geliri 6 bin doları geçen
Sırbistan da AB’ye uyum çerçevesinde 350’den fazla yasa çıkardı.
Bosna
Hersek ise yüzde 10’la Avrupa’da kurumlar vergisinin en düşük olduğu ülkelerden
biri. Yabancı yatırımcılara tanınan 5 yıl kurumlar vergisi muafiyeti 1 Ocak
2008’de kaldırılmıştı. Ancak bu tarihten önce kurulmuş şirketler, bu
ayrıcalıktan halen yararlanıyor. Yeni kurulan şirketler içinse kurumlar vergisi
oranı yüzde 10.
Henüz
AB üyesi olmamasına rağmen Kosova’yla birlikte para birimi olarak ‘euro’yu
kullanan Karadağ, birçok şirketini özelleştirerek önemli adımlar attı...
Balkan
ülkeleriyle Türkiye’nin ilişkileri de büyük bir hızla gelişiyor. Türkiye’nin AB
üyesi Slovenya’yla dış ticareti 1 milyar dolara dayandı. Sırbistan’la 1 Haziran
2009 tarihinde imzalanan serbest ticaret anlaşması (STA), 1 Eylül 2010’da
yürürlüğe girdi. Türkiye ile Sırbistan arasında vize de uygulanmıyor.
Ankara,
bu ülkelerden Makedonya ve Karadağ’la da STA imzalamış durumda. Türk
vatandaşları Karadağ ve Kosova’ya da vizesiz girebiliyor. Türk ihracatçısı
açısından henüz bakir olan bu ülkelerden, gümrük vergisinin olmaması nedeniyle
ithalat da cazip...
SIRBİSTAN
Devlet teşvikleri artırıldı. 2009 yılında gayri safi yurtiçi hasılası 50 milyar
doları bulan Sırbistan’da kişi başı milli gelir 6 bin 130 dolar. 1990’lı
yıların başından itibaren bölgede yaşanan savaşlar ve yaptırımlar nedeniyle
ağır zarara uğrayan Sırbistan, demokrasiye geçişle birlikte AB’yle bütünleşmeyi
hedefleyen kararlı bir ekonomik program uygulamaya başladı. Yapısal reform
niteliğinde bugüne kadar 350’den fazla yasa çıkarıldı.
Sırbistan
ekonomisi, tarım ve sanayiden hizmetler sektörüne kayıyor. Ülkenin tarımsal
üretimi tahıl, mısır, şekerpancarı, ayçiçeği, kenevir ve hayvansal ürünlerden
oluşuyor. Meyvede ise Avrupa’nın en önemli üreticilerinden biri. Çoğunluğu
ülkenin kuzey kısmındaki Voyvodina’da bulunan tarım sektörünün önemini bundan
sonra da sürdürmesi bekleniyor.
Sırbistan’ın
kimya, tekstil, otomotiv, mobilya ve gıda sektörlerinde köklü sanayi
kuruluşları var. Bu tesislerin çoğu halen devletin elinde. Türk firmaları bu
tesislerin özelleştirme ihalelerine girebilir. Özelleştirme kapsamındaki
tesisler arasında çimento ve demir-çelik fabrikaları, zirai donanım araçları
üreten işletmeler, petro kimya tesisleri ve tütün kuruluşları başı çekiyor.
Yatırım
yapılabilecek sektörleri tekstil, otomotiv, cam sanayi, gıda, turizm ve enerji.
Ayrıca doğalgaz depolama tesisleri ve küçük ölçekli hidroelektrik santralleri
kurulabilir. Sırbistan’da inşaat ve müteahhitlik firmalarına da iş çok.
Sırbistan,
yabancı yatırımcılar için cazip bir ülke. Dış ticaret ve yabancı yatırımcılara
ilişkin mevzuatları oldukça basit. İşletme maliyeti birçok Orta ve Doğu Avrupa
ülkesine göre düşük. Vergi sistemi de yatırımcılar için uygun. Yüzde 10’la Avrupa’da
kurumlar vergisinin en düşük olduğu ülkelerden biri. KDV ise yüzde 18.
Proje
büyüklüğü 200 milyon euro’nun üzerinde olan ve en az bin kişinin istihdam
edileceği yatırımlarda, yatırım tutarının yüzde 25’i devlet tarafından
karşılanıyor. 50 milyon euro’nun üzerinde ve asgari 50 kişinin istihdam
edileceği projelerde ise yatırım tutarının yüzde 20’si sübvanse ediliyor.
Yatırım bedeli 8 milyon euro’nun üzerinde olan ve en az 100 kişinin istihdam
edildiği projelerde, yatırımcı 10 yıl kurumlar vergisinden muaf tutuluyor.
Gelişmemiş bölgelerde yapılan yatırımlarda ise yatırım tutarına bakılmaksızın
yatırımcılara 5 yıl kurumlar vergisi muafiyeti tanınıyor.
Vergi
teşvikleri arasında, duran varlık yatırımlarının yüzde 80’ine kadar kurumlar
vergisi kredisi, maaş vergi ve sosyal sigorta primi muafiyeti, vergiye tabi
gelirin yüzde 50’sine kadar yıllık gelir vergisi indirimi de var. Serbest
bölgelerde yapılan yatırımlar ise özel avantajlara ve vergi rejimine tabi. Bu
bölgelerde ihraç kaydıyla yapılacak üretim için alınan makine teçhizat ve
hammadde ithalatı, KDV ve gümrük vergisinden muaf tutuluyor.
Yetkililer
Türk firmalarının Sırbistan’da daha çok müteahhitlik alanında faaliyet
gösterdiklerini söylüyor. Örneğin, 200 milyon euro tutarındaki ABD
büyükelçiliğinin inşaatını, ABD’li Framoco ile konsorsiyum kuran Kolin ve Epik
İnşaat gerçekleştirdi. Yüksel İnşaat ise Türk Eximbank kredisiyle otoyol inşa
etti. Bunların dışında tekstil, gıda, inşaat malzemeleri ve halı sektörlerde
faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli Türk firmaları var.
Türkiye
ile Sırbistan arasında 1 Haziran 2009 tarihinde imzalanan serbest ticaret
anlaşması, 1 Eylül 2010 tarihinde yürürlüğe girdi. Böylece Sırbistan menşeli
sanayi ürünlerinin Türkiye’ye ithalatında uygulanan gümrük vergileri
sıfırlandı. Türk mallarının gümrük vergisi ise 1 Ocak 2015’te tüm ürünleri
kapsayacak şekilde kademeli olarak kaldırıldı. Türkiye ile Sırbistan vize de
uygulanmıyor.
Türk
firmaları Sırbistan’a margarin, çikolata, şekerleme, un ve unlu mamuller,
makarna, fındık, antepfıstığı, kayısı, incir, turunçgiller, zeytinyağı,
balıkçılık ürünleri ve domates satabilir. Ayrıca iplik ve kumaş başta olmak
üzere tekstil ürünlerine de pazar var. Sırbistan’dan ithal edilebilecek
ürünlerin başında ise şarap, hububat ve bakliyat ile bebek mamaları geliyor.
Başkenti Belgrad
Nüfusu 7.4 milyon
Para birimi Sırp Dinarı
İhracatı 8.3 milyar dolar
İthalatı 15.6 milyar dolar
HIRVATİSTAN
63.1 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılası var. Hırvat Elektrik
Kurumu ile tersane ve limanların özelleştirilmesi gündemde. Hırvatistan, siyasi
ve ekonomik politikalarını birlikle uyumlu hale getirmek için yeniden
düzenliyor. Yugoslavya’dan ayrılan diğer ülkelerle kıyaslandığında bu konuda
attığı adımlarla dikkat çekiyor. Yabancı yatırımcılara kolaylık sağlamak üzere
çeşitli yasalar çıkararak bu yönde kurumlar oluşturdu.
İstikrarlı
bir ekonomiye sahip olan Hırvatistan’ın en önemli avantajlarından biri coğrafi
konumu. Çünkü Adriyatik Denizi’ne en uzun kıyısı olan ülke. Hırvatistan’da
birçok Türk yatırımı var. Dubrovnik şehrindeki Libertaş oteli, 2004 yılında
Rixos Otelleri ve Sembol A.Ş. isimli Türk firmaları tarafından satın alındı.
2009’un temmuz ayında faaliyet geçen 5 yıldızlı otel Libertaş-Rixos ismiyle
hizmet veriyor.
Uzel
Grubu ise yine Dubrovnik’te bulunan Dubrayka otelini 2001 yılında satın
almıştı. Yenilenen otel, 2002 yılından bu yana Pucic Palace ismiyle Uzel Grubu
tarafından işletiliyor.
Hırvatistan’daki bir başka önemli Türk yatırımı da Doğuş Holding’in Sibenik’te
kurduğu, büyük hacimli 65 yatın yanaşabildiği Marina Mandalina.
Türkiye
ile Hırvatistan arasında 2002 yılında imzalanan serbest ticaret anlaşması, 27
Mayıs 2003’ten bu yana yürürlükte. Buna rağmen Türkiye’nin ticari ve ekonomik
ilişkileri Hırvatistan’la da henüz istenen düzeyde değil. Türk ürünlerinin bu
pazardaki payı sadece yüzde 1’ler seviyesinde bulunuyor.
Türk
Hırvat İş Konseyi Başkanı Hüseyin Çağatay Özdoğru, Hırvatistan pazarında inşaat
malzemeleri, otomotiv yan sanayisi, mobilya, tekstil ve konfeksiyon ile ev
tekstilinde fırsat olduğunu düşünüyor. Ayrıca otoyol ve konut açığının
bulunması nedeniyle inşaat sektöründe büyüme beklendiğini belirtiyor. Özdoğru,
turizm sektörünün de Türk firmaları tarafından değerlendirilebileceğini, birçok
otelin yenilenmesinin gündemde olduğunu vurguluyor.
Hırvatistan’ın
üretim ve ihracatında önemli sektörlerden biri de gemi inşa sanayisi. Gerçi bu
sektör daha çok kamunun elinde bulunuyor. Ancak AB’yle yürütülen müzakerelerde
tersanelerin özelleştirilmesi ön koşul olarak belirlenmiş
durumda. Özdoğru, Türk firmalarının Hırvatistan ve ekonomik potansiyeli
hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı görüşünde. Özdoğru’ya göre “İlgi
eksikliğinin en önemli nedeni de bu. Oysa önceliklerini belirleyerek yatırım
kararı aldıklarında, Hırvatistan’da destek alabilecekleri birçok kurum ve
kuruluş bulunuyor.”
Başkenti Zagrep
Nüfusu 4 milyon 489 bin
Para birimi Kuna
İhracatı 15 milyar dolar
İthalatı 28 milyar dolar
BOSNA HERSEK
Serbest ticaret anlaşması ihracatı patlattı. Sınırlarının büyük bölümü
Hırvatistan’la çevrili olan Bosna Hersek, Sırbistan ve Karadağ’ın da komşusu.
Adriyatik Denizi’ne sadece 20 kilometre kıyısı var. Nüfusunun yarısını
Boşnaklar, diğer yarısını ise Sırp ve Hırvatlar oluşturuyor. Bosna Hersek
ekonomisi de önemli bir değişim geçiriyor. Serbest piyasa ekonomisinin sağlıklı
işlemesi için gerekli olan kurumlar AB ve ABD’nin teknik ve finansal desteğiyle
kuruluyor.
Ülkede
yabancı yatırımcılara tanınan 5 yıl boyunca kurumlar vergisi muafiyeti 1 Ocak
2008’de kaldırıldı. Ancak bu tarihten önce kurulmuş şirketler, söz konusu
muafiyetten önceki mevzuatta belirtilen şartlarda ve sürelerde yararlanmaya
devam ediyor. Yeni kurulan şirketler için kurumlar vergisi oranı yüzde 10
olarak uygulanıyor. Ancak toplam gelirinin en az yüzde 30’unu ihracattan elde
eden, ilk yıl 4 milyon marka olmak üzere 5 yıl boyunca 20 milyon marka
tutarında yatırım yapan ve engelli çalıştıran firmalar kurumlar vergisi
ödemiyor.
Bosna
Hersek’in Türkiye’ye ve Avrupa ülkelerine coğrafi yakınlığı da önemli bir
avantaj. Ülkede halen 50 civarında Türk şirketi var. En büyük yatırımcılar
arasında ülkede 50 şubesi bulunan Ziraat Bankası, Bosna Air’in yüzde 49’luk
hissesini satın alan THY, kağıt fabrikası kuran Hayat Grubu ve Soda fabrikası
işleten Şişecam var. Bosna Hersek’te kurucularının çoğunluğunun Türk
girişimcisi olduğu 2 de Türk üniversitesi bulunuyor.
Türkiye’nin
Bosna Hersek’e ihracatı son yıllarda neredeyse 100 kat arttı. Serbest ticaret
anlaşmasının yürürlüğe girdiği 1 Temmuz 2003’ten itibaren özellikle Türkiye’nin
ihracatında patlama yaşanıyor. Türk ürünleri STA sayesinde Bosna Hersek’e sıfır
gümrük vergisiyle giriyor. Bosna Hersek’te başta doğrudan tüketime yönelik
olmak üzere hemen her ürünün pazarı var. Bu ülkeden ithal edilebilecek
ürünlerin başında ise tarım ürünleri, ağaç ve orman ürünleri, kimyasal
maddeler, hurda, savunma sanayii ve madencilik ürünleri geliyor.
Türkiye’nin
Saraybosna Büyükelçiliği Ticaret Müşavirliği yetkilileri Bosna Hersek’te iş
yapmak için kendilerinden bilgi isteyen firma sayısının günden güne arttığını,
ancak kurulan firma sayısının henüz istenen düzeyde olmadığını belirtiyor.
AB’ye aday ülke olması nedeniyle başta tüketim malları olmak üzere Bosna
Hersek’te birçok alanda üretim yapılabileceği vurgulanıyor.
Başkenti Saraybosna
Nüfusu 4 milyon
Para birimi Marka
İhracatı 5.5 milyar dolar
İthalatı 9.5 milyar dolar
MAKEDONYA
İnşaat ve gıdada potansiyel büyük. 7 Eylül 1999’da imzalanan serbest ticaret
anlaşması uyarınca, Türk ürünleri Makedonya’ya sıfır gümrükle
girebiliyor. Yugoslavya’nın dağılmasından sonra kurulan devletler içinde
Türk firmaların en çok yatırım yaptığı ülke Makedonya. 2009’u “Türkiye yılı”
ilan eden Makedonya’da yaklaşık 250 Türk şirketi var.
Koç
Grubu, yaklaşık 20 milyon dolarlık yatırımla Üsküp’te Ramstore açmıştı.
Haznedar Ateştuğla ise Dolomite Vardar adlı tuğla fabrikasını özelleştirmeden
satın almıştı. Zorlu Holding’in Makedonya’da nevresim üreten bir tekstil
fabrikası, Uzel’in de traktör fabrikası bulunuyor.
Makedonya’da
yatırımı cazip kılan etkenlerden biri, gelişmiş bir bankacılık sektörünün olması.
Ülkede 7’si yabancı sermayeli toplam 21 banka bulunuyor. 1999’dan 2008’e kadar
şube olarak faaliyet gösteren Ziraat Bankası, 2008’de Ziraat Bank AD ismiyle
ayrı bir genel müdürlük kurdu. Ziraat Bank’ın Gostivar ve Kalkandelen’de
(Tetovo) de şubeleri var. İK Bank isimli bankanın çoğunluk hissesi ise Hollanda
merkezli Demir-Halk Bank tarafından satın alındı.
Makedonya’da
iş hacminin en yüksek olduğu sektörlerin başında inşaat geliyor. Üsküp ve Ohri
havalimanlarının işletmesi, 1 Mart 2010 tarihinde TAV’a verildi. Bitola ve
Strumica şehirlerine de havalimanı kurulması düşünülüyor. Potansiyeli
yüksek olan bir başka sektör de tekstil. Makedonya Ekonomi Odası’nın Türkiye
Temsilcisi ve Onursal Başkanı Feridun Yeşil, elektriğin ve işçilik ücretlerinin
Türkiye’ye göre ucuz olması nedeniyle bu ülkede tekstil ve konfeksiyon
üretiminin cazip olduğunu düşünüyor.
Makedonların
söz sahibi olduğu bir diğer iş kolu da şarapçılık. Yılda yaklaşık 230 bin ton
şarap üretiyorlar. Ülkenin kuzey bölümü kırmızı, güney bölümü ise beyaz şarap üretimi
için oldukça elverişli. Kişi başı milli gelir 3 bin 233 dolar. Ancak turizm
gelirlerinin artmasıyla birlikte ülke giderek zenginleşiyor. Özellikle Ohri,
Prespa ve Dojran Gölü çevresi turizm açısından önemli potansiyel taşıyor.
Makedonya,
daha fazla yabancı sermaye çekebilmek amacıyla Bunardzik, Üsküp ve Gevgelija
şehirlerinde serbest ticaret bölgeleri kurmuş. Üç şehirde daha kurulması
planlanıyor. Bu bölgelerde faaliyet gösteren şirketlere, üretim girdilerinin
ithalinde gümrük vergisi muafiyeti ve gelir vergisinden belli oranlarda
muafiyet sağlanıyor. Tarım ve hayvancılık sektörüne yapılacak yatırımlara da
vergi muafiyeti uygulanıyor.
2
milyon 800 bin nüfusa karşılık geniş topraklara sahip olan Makedonya’da, süt ve
süt mamulleri üretimi de son derece cazip. Feridun Yeşil, bu alanda yatırım
yapan firmalara 5 yıl vergi muafiyeti ve bedava arsa gibi teşviklerin
verildiğini söylüyor.
Makedonya
Fahri Konsolosu Ahmet Akbalık ülkenin Türk firmalarına bedava arsa verdiğini
belirterek Makedonların, tarihi ve kültürel yakınlıktan dolayı Türk
firmalarının ülkelerine yatırım yapmasını istediğini belirtiyor.
Makedonya’nın
Türkiye’yle yakın ilişki içinde olduğunu da vurgulayan Akbalık ‘’Bizdeki
organize sanayi bölgelerini model alıp ona göre yatırım yapmak istiyorlar.
Ülkenin perakende sektöründe çok ciddi boşluk var. Türk markaları bunu mutlaka
değerlendirmeli. Makedonya, Avrupa’ya yakınlığından dolayı özellikle ara malı
üretimi için çok elverişli bir ülke. Gelir vergisi neredeyse sıfır düzeyinde.
Makedonların silikon vadisi benzeri bir projeleri var. Bilişim ve yazılım
şirketlerine de bu ülkede yatırım imkanı doğabilir. Enerji sektöründe de
potansiyel var. Türk şirketleri hidroelektrik santrali kurup işletebilir’’
diyor.
Başkenti Üsküp
Nüfusu 2.8 milyon
Para birimi Dinar
İhracatı 2.040 milyar dolar
İthalatı 3.097 milyar dolar
KARADAĞ
Turizmde en hızlı büyüyen ülke. Kişi başı milli geliri 9 bin 900 dolar olan
Karadağ, yaklaşık 650 bin nüfusuyla küçük bir balkan ülkesi. Ancak son dönemde
yabancı yatırımcılar tarafından yoğun ilgi görüyor. IMF, Dünya Bankası ve
Avrupa Yatırım Bankası üyesi olan ülke, AB ve NATO ile de üyelik görüşmelerini
sürdürüyor. Henüz AB üyesi olmamasına rağmen para birimi olarak euro’yu
kullanıyor. Dünya Ticaret Örgütü’yle de üyelik konusunda müzakerelere başlamış
durumda.
Son
5 yılda 1 liman, 2 telekomünikasyon şirketi, 1 alüminyum fabrikası, 1 petrol
dağıtım şirketi, ülkenin tek bira fabrikası ve birçok otel özelleştirildi.
Finans kuruluşlarının da tamamına yakını özel sektöre devredildi. Karadağ
Merkez Bankası kayıtlarına göre, 2009 yılı aralık ayı itibariyle ülkede
faaliyet gösteren 11 bankadaki toplam yabancı yatırım oranı yüzde 80’i buluyor.
40’a yakın şirket özelleştirme kapsamında bulunuyor. Bunlar arasından Podgorica
Havalimanı ve Karadağ Hava Yolları gibi işletmeler de var.
Karadağ,
inşaat ve hizmet sektörlerindeki canlılık sayesinde önemli bir büyüme kaydetti.
AB Komisyonu tarafından yayımlanan ilerleme raporunda, Karadağ hükümetinin
serbest piyasa ekonomisi yaratma çabasının sürdüğü ve birtakım yapısal
reformları gerçekleştirdiği vurgulanıyor. Raporda, iş yapmanın önündeki
engellerin kaldırılması amacıyla mevzuatların basitleştirildiği, mülkiyet
hakları konusundaki bir yasanın da parlamentoda kabul edildiği belirtiliyor.
Karadağ
ile Türkiye arasında ikili ekonomik ve ticari ilişkilerin yasal çerçevesi
tamamlanmış durumda. İki ülke arasında serbest ticaret anlaşması var. Ayrıca
yolcu ve eşyanın karayoluyla uluslararası taşınmasına ilişkin anlaşma ve
ekonomik işbirliği anlaşması da imzalanmış durumda. Dış Ekonomik İlişkiler
Kurulu bünyesinde, Türkiye ile Karadağ arasında de bir iş konseyi oluşturuldu.
Ayrıca iki ülke arasında vize muafiyeti anlaşması var.
Türk
vatandaşları, 6 ay içerisinde 90 günü aşmamak kaydıyla Karadağ’a yapacakları
seyahatlerde vizeden muaf tutuluyor. Türkiye, Karadağ’a makine, giyim eşyası ve
aksesuarları, elektrikli makine ve cihazları, tekstil ürünleri ile demir-çelik
satarken; bu ülkeden metal cevheri satın alıyor.
Ülkedeki
en büyük Türk yatırımı Bursa merkezli Gintaş Şirketler Grubu’na ait. Grubun
Podgorica’da 36 milyon euro’ya kurduğu Mall of Montenegro alışveriş merkezi 58
bin metrekare alana sahip. Projeye 3’te 1 oranında Podgorica Belediyesi de
ortak. Ekonomik ve ticari ilişkilerin son dönemde ivme kazandığı ülkeye
Türkiye’nin büyük ölçekli firmalarının ilgisi devam ediyor. Karadağ ile ticari
ilişkilerin daha da gelişeceği vurgulanıyor.
Ülkedeki
en önemli yatırım olanakları turizm, müteahhitlik, enerji, ulaşım ve inşaat
sektörlerinde. Özellikle turizm, ülkenin can damarı durumunda. Dünya
Turizm ve Seyahat Konseyi (WTTC), son 10 yılda turizm sektörünün en hızlı
büyüdüğü ülkenin Karadağ olduğunu açıkladı. Konsey, 2015 yılında ülkenin milli
gelirinin yüzde 20’sini turizmin oluşturacağını tahmin ediyor. Bu doğrultuda
turizme verilen teşviklerin genişlemesi ve otel yatırımlarının artması
bekleniyor. Turizm sektörü özellikle güney kesiminde gelişmiş durumda.
Karadağ,
dünya pazarlarıyla bağlantı kurabilmek için ulaştırma projelerine de büyük önem
veriyor. Bar ile Boljare şehirleri arasında yapılan ve 2.8 milyar euro’ya mal
olan otoyol, ülkenin en büyük yatırım projesi. 7 ülkeden geçen bin 500
kilometrelik Adriyatik-İyonya otoyolunun 95 kilometrelik kısmı Karadağ topraklarında
yer alıyor. Demiryollarının yenilenmesi ve tünellerin genişletilmesi de
gündemde. Karadağ’ın en büyük limanı olan Bar Limanı’nın özelleştirilmesi ve
Berane kentindeki havaalanının yeniden inşa edilmesi de plan aşamasında olan
projeler arasında bulunuyor.
Yabancı
yatırımcıların Karadağ’da şirket kurmalarında kolaylık sağlanıyor. Bir limited
şirket 4 işgünü içinde kurulabiliyor. Yabancı şirketler yasal olarak yerel
firmalarla eşit muamele görüyor. Yabancı yatırımın miktarı veya hangi alanda
yapılacağı konusunda herhangi bir sınırlama yok. Yabancılar serbestçe
gayrimenkul satın alabiliyor.
Karadağ’da
uygulanan vergilerde Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında düşük düzeyde. Kurumlar
vergisi yüzde 9, KDV ise yüzde 7 ile 17 arasında. Yabancı yatırımcılar için vergi
ve gümrük teşvikleri var. Karadağ’daki yatırım olanakları ve açılan ihaleler
Karadağ Yatırım Teşvik Ajansı’nın web sitesinden takip edilebiliyor.
Başkenti Podgorica
Nüfusu 628 bin
Para birimi Euro
İhracatı 288 milyon euro (2009)
İthalatı 1.650 milyon euro (2009)
SLOVENYA
Birçok şirket özelleştirme kapsamında. Slovenya, 1 Mayıs 2004’te AB’ye tam üye
oldu. Bu yüzden Türkiye ile arasındaki ticari ilişkiler gümrük birliği
çerçevesinde yürüyor. Slovenya; makine, tekstil, gıda, elektrik- elektronik,
kağıt, otomotiv yan sanayisi, plastik ve kozmetik sanayinde gelişmiş bir
endüstriye sahip.
Mercedes
Benz, BMW, Audi, Renault ve Volkswagen’in birçok yedek parçası bu ülkede
üretiliyor. Üretim maliyetlerinin düşük olması ve Avrupa pazarının yanı başında
bulunması, hazır giyim perakendecisi birçok İtalyan firmanın üretimini burada
yaptırmasına yol açıyor. Türk üreticileri her iki sektörde de Slovenlerle
işbirliği yapabilir.
Kereste,
mobilya ve dekorasyon malzemeleri üretimi de Slovenya’da oldukça yaygın. Zaten
bu ürünler ülkenin başlıca ihraç kalemlerini oluşturuyor. Slovenya, son
yıllarda büyük atak yapan Türk mobilya üreticilerinin, özellikle AB pazarlarına
girmek için işbirliği yapabileceği ülke olarak görülüyor.
Orta,
Doğu ve Güney Avrupa’nın ulaşım yolları üzerinde yer alan Slovenya, aynı
zamanda denize çıkışı olmayan Avusturya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti ve
Macaristan için bir kapı konumunda. Ülkenin gelişmiş deniz, hava, kara ve
demiryolu ağı Batı Avrupa’ya kara ve deniz yoluyla mal götüren nakliye
firmaları için önemli bir potansiyel oluşturuyor.
Kapılarını
yabancı sermayeye açan Slovenya’da sanayi kuruluşlarının önemli bir bölümü
halen devletin elinde. Bunlarla birlikte enerji, bankacılık ve telekom
sektöründeki şirketler özelleştirme kapsamında.
Diğer
Orta Avrupa ülkeleri gibi Slovenya da bir turizm cenneti. Yılda ortalama 1.5
milyar euro turizm geliri var. Ancak başta Alman, İtalyan ve Avusturyalıların
günübirlik ziyaret ettiği Slovenya’da, turistik tesislerin çoğu eski ve yatak
kapasiteleri yetersiz. Bu nedenle Slovenya’da Türk turizmcilere ciddi iş imkanı
var. Türk Hava Yolları, Lubliyana’ye (Ljubljana) haftada 5 gün uçuyor.
Nüfusu 2 milyon
Para birimi Euro
İhracatı 26.5 milyar dolar
İthalatı 29.5 milyar dolar
İHRACATÇI FİRMALARIMIZ ÜS OLARAK
KULLANABİLİR
Türk-Sloven
İş Konseyi Başkanı Başar Arıoğlu iki ülke arasındaki işbirliğinin arttırılması
gerektiğini belirterek “Slovenya’nın kişi başına milli geliri 30 bin dolar. Bu
ülkeyle dış ticaretimiz 86 milyon dolardan 860 milyon dolara çıktı. İhracatçı
firmalarımız Slovenya’yı üs olarak kullanabilir. Avrupa’ya denizyoluyla ihracat
yapan firmalarımız İtalya’nın Trieste limanını kullanıyor. Ancak bu liman çok
yoğun. Oysa Slovenya’nın Koper Limanı çok daha uygun. Slovenya’yla daha çok
otomotiv sektöründe işbirliği içindeyiz. Bunu mobilya, tekstil, inşaat sektörlerine
de yayabiliriz. Slovenlerle 2007 yılından bu yana birçok iş forumu düzenledik.
Hem Türkiye’den hem de Slovenya’dan birçok firma katıldı. Her iki ülke
firmaları da işbirliğine açık ‘’ diyor.
KOSOVA
Sırbistan’dan
ayrılarak 2008’in şubat ayında bağımsızlığını ilan eden Kosova, AB’ye üye
olmamasına rağmen resmi para birimi olarak euro’yu kullanıyor. Ülkenin AB ile
serbest ticaret anlaşması var. Arnavutluk ve Makedonya’yla da bu anlaşmayı
imzaladılar. Türkiye tek taraflı olarak gümrük uygulamasını kaldırdı.
Kosova
da Türk vatandaşlarına vize uygulamayan ülkeler arasında. Türk Hava Yolları,
Kosova’nın başkenti Priştine’ye günde bir kez karşılıklı olarak sefer yapıyor. Türkiye
ile Kosova arasındaki ticari ve ekonomik ilişkiler artış eğiliminde. Türkiye,
Kosova’dan kauçuk ve ham deri alıyor. Bu ülkeye yapılan ihracatın önemli
bölümünü ise tekstil ve gıda ürünleri oluşturuyor.
Dış
ticareti ve ekonomik ilişkileri geliştirmek üzere 1 Temmuz 2008 tarihinde
Kosova-Türkiye Ticaret Odası kuruldu. Ancak iki ülke arasındaki ekonomik
ilişkilerde bu sıralar, dış ticaretten çok Türk firmalarının bu ülkedeki
yatırımları ön planda. Çalık Holding’in iştiraki olan ve merkezi Arnavutluk’ta
bulunan Banka Kombetare Tregtare’in (BKT) Kosova’da 12 şubesi var.
Demir-çelik
sektöründe faaliyet gösteren Kürüm Holding’in ise bu ülkede “Kosova e Re”
ismiyle sigorta şirketi var. Merkezi Afyonkarahisar’da bulunan Özerler
Holding’in NewkoBalkan LLC isimli şirketi de 2006 yılından bu yana konveyör
band, V kayışı ve kord bezi üretiyor.
Kosova’ya
son olarak Limak Holding yatırım yaptı. Priştine Uluslararası Havalimanı’nın 20
yıllık işletme hakkını özelleştirmeden devralan Limak, havalimanına 140 milyon
euro’luk yatırım yaparak yıllık yolcu kapasitesini 1.4 milyondan 4 milyona
çıkardı.
Özelleştirme
çalışmalarının sürdüğü Kosova’da gıda işleme, madencilik, enerji, ağaç işleme,
tekstil, turizm ve inşaat sektörlerinde yatırım imkanları bulunuyor. Ülke, 14
milyar ton linyit rezervine sahip. Ayrıca altın, gümüş, nikel kaynakları da
bulunuyor.
Turizm
sektöründe de büyük potansiyel var. Kosova’nın özelikle kış turizmine elverişli
birçok bölgesi bulunuyor. Kaplıca bakımından da zengin olan ülkede turizme
yönelik yatırım yapılabilir. İnşaat sektöründe ise otoyol, demiryolu, konut ve
okul yapımı amacıyla birçok proje başlatılmış durumda.
Başkenti Priştine
Nüfusu 2 milyon
Para birimi Euro
İhracatı 200 milyon euro
İthalatı 1.6 milyar euro
PAREKENDE SEKTÖRÜ İÇİN BÜYÜK
FIRSATLAR VAR
Birleşmiş
Markalar Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz Balkanlarda sürekli yeni
AVM’ler kurulduğunu vurgularken Yugoslavya’dan dağılan ülkelerin perakende
sektörü açısından çok uygun pazarlar olduğunu belirtiyor. Yılmaz’ın bölge ile
ilgili değerlendirmeleri şöyle: ‘’Avrupa’nın gelişmiş ülkelerine yakın
olmalarına rağmen halen bakir durumdalar. Mağaza açmak için uygun dükkan
bulunabiliyor. Son dönemlerde birçok alışveriş merkezleri (AVM) kuruldu. Bu
ülkelerin önemli şehirlerinde şu anda yatırım aşamasında olan birçok AVM var.
Mağaza açma konusunda üyelerimizin birlikte hareket etmeleri için BMD olarak
bazı projeler gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönemlerde bu ülkelere ağırlık
vereceğiz.
TÜRKİYE’DEKİ FAHRİ KONSOLOSLAR VE
TELEFONLARI