Balkan
ülkeleri Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan'a resmi ziyaretlerde
bulunan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, hem eylemleri hem de
söylemleriyle ülkesinin bölgedeki başlıca aktörlerden olmak istediği mesajını
verdi.
Avrupa
Birliği'nin (AB) doğal genişleme alanı olan ve özellikle Joe Biden'ın ABD'deki
seçimi kazanmasının ardından yakın gelecekte ABD'nin de dış politikadaki önemli
odak noktalarından biri olması beklenen Balkanlar'a üç günlük ‘mini’ ziyaret
gerçekleştiren Lavrov, buradan hem AB'yi hem de ABD'yi eleştiren mesajlar
vermekten de geri kalmadı. Bosna Hersek ziyaretinin ilk gününde ülkedeki Sırp
temsilcilerle bir araya gelen ve görüşmenin yapıldığı salonda Bosna Hersek
bayrağı olmaması sebebiyle tepki çeken Lavrov, bir sonraki durağı Sırbistan'da
ise uçağa binerken bölgede "Çetnik hareketi" olarak da bilinen üç
parmağını göstermesi ile Rusya'nın bölgedeki doğal müttefikinin Sırplar
olduğunun açık mesajını verdi.
LAVROV’DAN SIRPLARA ÇETNİK MESAJI
Gerek
dini ve tarihsel, gerekse de etnik sebeplerden dolayı Rusya'nın Sırpların
yanında yer alması hiç kimseyi şaşırtmasa da Lavrov'un Bosna Hersek'teki
ayrılıkçı Sırplarla görüşmesi, yaşanan bayrak krizi ve son olarak da her ne
kadar dini bir sembol olsa da Balkanlar'da sayısız katliamlar gerçekleştirmiş
bir grupla özdeşlemiş "üç parmak" hareketini yapması sert
eleştirilere sebep oldu. Ayrıca, Lavrov'un Bosna Hersek'teki temasları
kapsamında ayrılıkçı söylemleriyle tanınan Sırp lider Milorad Dodik'in yakın
müttefiki Hırvat siyasetçi Dragan Covic ile görüşmesi de bu görüşmenin ne
maksatla yapıldığının sorgulanmasına yol açtı.
Sırbistan
ziyaretinde, Kosova konusuna da değinen Lavrov, AB'nin Kosova meselesinde
sorumluluklarını yerine getirmediğini söylerken, Hırvatistan'da ise AB ile iyi
ilişkilere sahip olmasalar da üyesi Hırvatistan ile "iyi
anlaştıklarını" ifade etti. Lavrov'un Hırvatistan temaslarındaki bir diğer
dikkat çekici nokta ise Hırvatistan Dışişleri Bakanı Gordan Grlic Radman'ın
görüşmede "Balkanlar'da ve bilhassa da Bosna Hersek'teki durumu" ele
aldıklarını söylemesi oldu. Hırvat Bakan'ın "Bosna Hersek'teki durumdan"
kastı neydi ve Rusya ile Hırvatistan'ın bununla ne ilgisi olabilirdi? Tam da
Lavrov'un Hırvatistan'da olduğu saatlerde yerel seçim kampanyası için Mostar'da
bulunan Boşnak lider Bakir İzetbegovic ise Lavrov'un Bosna Hersek ziyareti ile
ilgili yöneltilen bir soruyu cevaplarken, "Rusya'nın radikal bir şekilde
Bosna Hersek'in iç işlerine karıştığını" ifade etti.
RUSYA OLUŞAN BOŞLUĞU DOLDURUYOR
Uluslararası
Saraybosna Üniversitesinden (IUS) Prof. Dr. Mirsad Kariç, ise konu hakkında yaptığı değerlendirmede, Rusya'nın tarihine
bakıldığında Sovyetler Birliği'nin mirasını devraldıklarının ve nükleer güç
olduklarının görüldüğünü aktararak, ekonomik açıdan ABD ya da Çin ile
kıyaslanamayacak kadar kötü durumda olsalar da kendi tarihlerini ve nükleer güç
olmalarını sürekli kullandıklarını söyledi. Kariç, Bosna'daki savaş yıllarının
Sovyet Birliği'nin dağılmasından hemen sonrasına denk geldiğini anımsatarak,
Rusya'nın bu dönemde hem siyasi hem de ekonomik anlamda çok zayıf olduğuna
dikkati çekti. Aynı dönemde ABD'nin dünya siyasetinde lider rolü üstlendiğini
kaydeden Kariç, tüm bunlara rağmen Rusya'nın o dönemde dahi Bosna Hersek ile
ilgili BM'de alınacak birçok önemli kararı veto ettiğini hatırlattı. Kariç,
2003-2004 yıllarına kadar Rusya'nın hala dünya siyasetinin liderleri arasında
olmadığını ancak 2003-2008 yıllarında petrol ve doğal gaz fiyatlarındaki hızlı
artışla Rusya'nın ekonomik olarak da iyileşmeye başladığını belirterek,
Avrupa'nın ortak bir dış politikaya sahip olmaması, ABD'nin ise iç meseleler ve
Orta Doğu'daki konularla meşgul olması ile Balkanlar'ın büyük oranda boş
bırakıldığını dile getirdi. Uluslararası ilişkilerde asla boşluğa yer
olmadığını vurgulayan Kariç, "Ne zaman bir boşluk olsa birileri bu boşluğu
doldurur. Tam da bu dönemde AB ve ABD'nin kendi meselelerine ağırlık vermesiyle
Balkanlar'da ve bilhassa Bosna Hersek'te oluşan boşluğu büyük oranda Rusya
doldurmaya başlamıştır." dedi.
MOSKOVA ‘’BİZ GERİ DÖNÜYORUZ’’
Kariç,
Rusya'nın ne Sırbistan'da ne de Bosna Hersek'te herhangi bir ekonomik çıkarı
olduğunu belirterek, Rusların bu bölgeyi Batı'ya karşı tampon bölge olarak
gördüğü ve "biz geri dönüyoruz" mesajı vermek istediklerini ifade
etti. Rusya'nın dondurulmuş krizlerin olduğu bölgeleri kullanmak istediğine ve
yakın geçmişte savaş yaşamış Bosna Hersek'in de bunlardan biri olduğuna dikkati
çeken Kariç, Avrupa Konseyinin geçmişteki bazı kararlarının Bosna Hersek ve
Sırbistan'da yürürlüğe girmemesinin, Rusya'nın Sırbistan ve Bosna Hersek
içindeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti üzerinden amaçlarını yerine
getirdiğini gösterdiğini vurguladı. Kariç,
bölgede sürekli istikrarsız ortamın Rusya'nın istediği bir şey olduğuna işaret
ederek, "Mesela AB tarihinde de çatışmalar vardır. Fransa, İngiltere,
Almanya gibi ülkeler bunun artık böyle süremeyeceğine karar verdiklerinde
bugünkü konumlarına geldiler. Rusya da Sırp, Hırvat ve Boşnaklar bir gün barış
içinde yaşamaya başlarsa bunun ülkeyi Batı'ya kaydıracağının farkında."
değerlendirmesinde bulundu.
KAŞLI "RUSYA, BATI'NIN BOSNA
HERSEK'TEKİ
YAPICI POLİTİKALARINA ZARAR VERMEK
İSTİYOR"
Lavrov'un
temaslarını değerlendiren Boşnak gazeteci Amina Şeçeroviç Kaşlı ise, Bosna
Hersek'in bugüne kadar dostça gelen herkese her zaman kapısının açık olduğunu
gösterdiğini belirterek, ancak devletin kurallarına uymayan ve devlete saygı
göstermeyenlere her daim gereken tepkinin verildiğini kaydetti. Bosna Hersek'in
birçok handikabına rağmen en zor zamanlarda dahi onurunu ve gururunu
kaybetmediğini vurgulayan Şeçeroviç Kaşlı, yaşanan bayrak krizinden sonra
Lavrov ile görüşmeyi reddeden Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi Sefik
Dzaferovic ile Zeljko Komsic'in de bu gururlu duruşu sergilediğini söyledi. Lavrov'un
Bosna Hersek ziyaretinde ülkeyi küçük düşürdüğünü ve varlığına saygısızlık
yaptığını savunan Şeçeroviç Kaşlı, Lavrov’un devlet düzeyinde olması gereken
ziyareti kapsamında önce Sırp temsilcilerle görüştüğünü ve bu görüşmenin
salonunda Bosna Hersek bayrağı bulunmadığını, ayrıca Rus Bakan'ın Konseyin
Hırvat üyesinden önce ülkedeki Hırvat siyasi partisinin lideri ile görüşmesinin
de kabul edilir bir davranış olmadığını dile getirdi. Şeçeroviç
Kaşlı, Lavrov'un Sırbistan'dan ayrılırken "Çetnik hareketi"
yapmasının ise aslında Bosna Hersek'te yaşananların planlı olduğunu ve önemli
bir mesaj içerdiğini de gösterdiğini kaydetti.
YIKICI SİYASET ANLAYIŞI AÇIKÇA
GÖRÜLÜYOR
Sadece
Bosna Hersek'in değil, tüm Balkanlar'ın Rusya için oldukça önemli bir bölge
olduğunu vurgulayan Şeçeroviç Kaşlı, "Daha önce Rusya'nın Kuzey Makedonya,
Karadağ ve Kosova'da da olumsuz politikalar izlediğini gördük. Bosna Hersek'te
yaptığı bu yıkıcı siyaset anlayışı da boşuna değil." ifadelerini kullandı.
Özellikle Biden'ın seçilmesinden sonra Bosna Hersek'in ABD'den beklentisinin de
arttığına dikkati çeken Şeçeroviç Kaşlı, Biden'ın Bosna'daki savaş dönemindeki
olumlu tavrının bu beklentiyi oluşturduğunu ifade etti. Rusya'nın
ise hem ABD'nin hem de AB'nin Bosna Hersek'teki yapıcı politikalarına zarar
vermek istediğini savunan Şeçeroviç Kaşlı, bunun için son Lavrov ziyareti gibi
yöntemlere başvurduğunu söyledi. Şeçeroviç Kaşlı, Rusya’nın Bosna Hersek
içindeki halklar arasında ilişkileri bozarak ve tarafları birbirine düşürerek
bölgedeki ABD ve AB etkisini azaltmayı hedeflediğini sözlerine ekledi. (AA)