Pasaporta bu ülkelerde gerek yok!

Pasaporta bu ülkelerde gerek yok!

Atina fena karıştı, Yunanlı çiftçiler adeta hayatı durdurdu

Yunanistan’da hükümetin yeniden yapılanma çalışmaları kapsamında tarım ürünlerinin vergilerini yükselmesi ve sektöre yönelik sübvansiyonları kaldırması çiftçileri sokağa döktü. Başta Girit olmak üzere ülkenin değişik bölgelerinden başkent Atina’ya akın eden binlerce çiftçi adeta gövde gösterisi yaptı, zaman zaman da polisle çatıştı. Traktörler ve kepçeler eşliğinde Afidnon otobanından başkentin merkezine ulaşmaya çalışan çiftçiler beraberinde getirdikleri ürünleri caddelere dökerken en sert çatışma tarım bakanlığı önünde yaşandı.  Göstericilere engel olmaya çalışan güvenlik güçleri göz yaşartıcı gaz kullandı. Polisin yetersiz kaldığı Karaiskaki Meydanı'ndaki olaylarda ise devreye askeri birlikler girdi. Çatışmalarda 20’ye yakın güvenlik görevlisi yaralanırken, gözaltına alınanlar arasında güvenlik güçlerine cinsel organını gösteren bir protestocu da var. Parlamento binası önünde devam eden gösterileri ve eylemlerin hafta sonu da devam edeceği beklentisindeki hükümet kolluk güçlerini seferber etti, polis başkentin kritik bölgelerinde sıkı denetim uyguluyor.

(İsmail KORKMAZ)

Ege’de Yunanistan’a ait askeri helikopter düştü, üç pilot öldü

Tatbikat için havalandıktan kısa bir süre sonra haber alınamayan Yunanistan Deniz Kuvvetlerine ait bir helikopter Ege Denizi'nde Kinaros adası açıklarında düştü, 3 pilot yaşamını yitirdi. Yunanistan Deniz Kuvvetlerine ait olan helikopter, TSİ 04.00 sıralarında tatbikata katılmak üzere Nikiforos Fokas firkateyninden havalandı. Kalkıştan bir süre sonra irtibatın kesildiği helikopterin, Ege Denizinde Kinaros adası açıklarında düştüğü belirlendi.(HABERTÜRK)

DOĞAN VE PEEVSKİ İÇİN TÜRKİYE’YE GİRİŞ YASAĞI

Rusya ile uçak krizinin ardından Türkiye karşıtı tutumları nedeniyle Bulgaristan Hak ve Özgürlükler Partisi’nin eski lideri ve onursal başkanı Ahmet Doğan ve milletvekili yaptığı medya patronu Delyan Peevski’ye Türkiye’ye giriş yasağı konuldu. Karar, bu iki ismin, 240 sandalyelik Bulgar parlamentosunda 36 milletvekili ile üçüncü siyasi güç konumunda olan ve üyelerinin çoğunluğunu Bulgaristan’da yaşayan Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Partisi (HÖH)’ni Rusya yörüngesine sokması üzerine alındı. Türk hava sahasını ihlal eden Rusya savaş uçağının düşürülmesinin ardından, HÖH’ün Genel Başkanı Lütfi Mestan, “NATO üyesi olan Bulgaristan müttefiklik çerçevesinde Türkiye’nin yanında durmalıdır” derken, partinin kurucusu ve Onursal Genel Başkanı Ahmet Doğan, Rus yanlısı bir tutum alarak Mestan’ı HÖH’ten ihraç ettirmişti. Delyan Peevski ise Türkleri temsil eden bir partinin milletvekili olmasına rağmen, sahibi olduğu medya organları vasıtasıyla, Rus uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye aleyhine yayın yaptırmış ve Bulgaristan’daki Türk elçiliklerini hedef göstermişti.(STAR)

Bulgaristan siyasetinde ‘DOST Parti’ rüzgarı

Bulgaristan'da kurulacak yeni Türk partisinin adı belli oldu. Lütfi Mestan  NOVA TV'nin "Merhaba Bulgaristan" programına canlı yayın konuğu olarak katılıp Annie Tsolova ve Viktor Nikolaev'in sorularını yanıtladı. Mestan kamuoyunda merakla beklenen yeni parti hakkında yaptığı açıklamada cesur ve iyi insanlar için gerçek bir liberal parti oluşturduklarını, alternatif olarak gördükleri bu partinin kuruluş çalışmalarını tamamladıklarını, partilerinin adının ise DOST Parti olacağını söyledi. Lütfi Mestan Bulgarca 'Sorumluluk Özgürlük ve Hoşgörü için Demokratlar Partisi' anlamına gelen DOST Parti'nin kuruluş deklarasyonunun tamamlandığını ve kuruluş dilekçesini kısa bir süre içinde ilgili yerlere verileceğini belirttiği açıklamasında partisinin Avrupa ve Atlantik değerlerine bağlı liberal bir parti olacağını söyledi. Aylardır Bulgaristan siyasi kamuoyunun gündemini belirleyen krize ve daha önce lideri olduğu Hak ve Özgürlükler Partisi'nden atılmasına neden olan parlamentodaki açıklamasını da değerlendiren Lütfi Mestan Bulgaristan’ın geleceğini bir avuç oligarkın eline bırakmayacaklarını belirtti. Türk-Rus krizi ve Türkiye'nin düşürdügü Rus uçagı ile ilgili sözlerinin arkasında duran Mestan Bulgaristan için Avrupa ve NATO'nun dışında bir gelecek olmadığını söyledi. DOST Parti’nin çağdaş liberalizmin üç ana temel ayağı olan sorumluluk, özgürlük ve hoşgörü merkezli temel politikasının realitesinden hiçbir zaman ayrılmayacağını da belirten Mestan partilerinin kısaltılmış adının Türkçede de güzel bir çağrı ve kelime uyumuna denk geldiğine işaret ederek, ‘’ Ben HÖH’ten (DPS) ihraç edilmiş olabilirim ancak kimse beni liberal düşüncelerimden ve Avrupa Atlantik değerlerinden ihraç edemez’’ dedi.

Program yapımcılarının partinin kamuoyunda bir Türk partisi olarak algılandığını ve kendisi ile birlikte hareket eden milletvekillerinin bu konuda açıklamalar yaptığını belirtip bu durumu sormaları üzerine Mestan kendisi üzerinden bir algı operasyonu yapılmaya çalışıldığını söyledi. Lütfi Mestan, otantik, liberal bir Bulgaristan partisi kuracağının altını çizdiği açıklamasında DOST Parti’nin daha kurulmadan önce stratejik olarak Türkiye ile ilişkilendirilmesinin kendisinin Türkiye lehine ajanlık yaptığını ortaya atan istihbarat laboratuvarlarının hazırladığı bir oyun olduğunu söyledi. Mestan uzun bir süre suskunluğunu koruduğuna da işaret ettiği açıklamasında, “ Çünkü bana ve benimle olan kişilere karşı sözel saldırıların nasıl bir noktaya ulaşacağını görmek istedim. Bu saldırılar en doruk noktasına ulaştı. Tüm siyasi nezaket ve insanlık sınırlarını aştı, acımasız bir şekilde aileme de sıçratıldı’’ dedi. Lütfi Mestan, HÖH (DPS) Onursal Başkanı Ahmet Doğan’ın kendisini eleştirdiği konuşmasına da değinerek şu anda yaşanan gelişmelerin HÖH’teki bir bölünme olmadığını, bölünmenin kendisi ile birlikte hareket edenlerden değil, değerlerde bölünme olmasından kaynaklandığını vurgulayıp, ‘’ Bu bölünme Ahmet Doğan’ın kendi villasında yaptığı toplantıdaki o ünlü konuşmasıyla başladı ‘’ dedi. Lütfi Mestan yeni partinin parlamentodaki şansının ne olacağı ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede ise iki aya yakındır seçmenler ile bu konuları konuştuğunu belirterek Bulgaristan’da yeni bir siyasi proje oluşturulduğunu vurgulayıp, ülkede duruşu ile net, liberal, Avrupa Atlantik değerlerine bağlı ve bu konuda politika yürütecek bir siyasi oluşuma ihtiyaç olduğunu söyledi. Yaklaşık 40 dakika süren proğramdaki açıklamaları sırasında Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlali ve ardından birinin düşürülmesi üzerine Bulgaristan Parlamentosu’nda okuduğu Türkiye’ye destek bildirisinin bir ‘politik gaf’ olup olmadığı yönündeki tartışmalar ile suçlamaları da yanıtlayan Mestan Ahmet Doğan’ın kendisini suçladığı konuşmasına atıfta bulunarak, Doğan’ın “AB’de sorumluluk, özgürlük, hoşgörü için konuşamayız. Böyle bir şey yok” dediğini hatırlattı. Önümüzdeki günlerde Başkent Sofya’da 50 kurucu üye ile gerçekleştirilmesi beklenen toplantıda DOST Parti için gereken 2 bin 500 imza ve ilgili dilekçenin içişleri bakanlığına verilmesi beklenirken Bulgaristan Anayasasına göre Ulusal Meclis’te grup kurabilmek için en az 8 milletvekili gerekiyor. Lütfi Mestan’ın liderliğindeki yeni ekibi ve partiyi parlamentoda Hüseyin Hafızov, Şabanali Ahmet, Aydoğan Ali Mestan, Mariyana Georgieva, Ventsislav Kaymakamov’un temsil etmesi beklenirken, ekibe katılması öngörülen ve parlamento grubunu oluşturmak için gereken iki milletvekilinin kimler olacağı ise merak konusu.

(İsmail KORKMAZ)

BULGARISTAN SIYASETINDE
TURKLERE DOST PARTI GELIYOR

Bulgaristan'da kurulacak yeni Turk partisinin adi belli oldu. Lutfi Mestan bu sabah NOVA TV'nin "Merhaba Bulgaristan" programina katilarak Annie Tsolova ve Viktor Nikolaev'in sorularini yanitladi. Mestan programda yaptigi aciklamada kuracaklari yeni partinin calismalarini tamamladiklarini ve adinin DOST. olacagini soyledi. Mestan Bulgarca 'Sorumluluk Ozgurluk ve Hosgoru icin Demokratlar' anlamina gelen DOST Parti'nin kurulus deklarasyonunun da yakinda aciklanacagini soyledi. Programin canli yayin konugu olan Mestan krize ve lideri oldugu Hak ve Ozgurlukler Partisi'nden atilmasina neden olan Turk-Rus krizi ve Turkiye'nin dusurdugu Rus ucagi ile ilgili sozlerin de arkasinda durarak Bulgaris'tan icin Avrupa ve NATO'nun disinda bir gelecek olmadigini soyledi.

BALKAN TARİHİNDEN 1-7 ŞUBAT ÖZETİ

1 ŞUBAT 1914 Bulgaristan’ın Sofya kentinde Türkler, milli kimliklerini, kültürlerini, haklarını korumak ve geliştirmek amacıyla “Balkan” adlı gazeteyi çıkarmaya başladı. 1 ŞUBAT 1932  “Sancak” isimli gazetenin ilk sayısı günümüzde Sırbistan sınırları içinde bulunan Sancak bölgesinde çıktı. 1 ŞUBAT 1935  Bulgaristan’ın Razgrad kentinde Türkler arasında Hıristiyanlık propagandası yapmak amacıyla Alman Protestan misyonerleri tarafından Türkçe olarak Şahid-ül Hakaik adlı gazete çıkarılmaya başlandı. 1 ŞUBAT 1936  Bulgaristan’ın Şumnu, kentinde Türkler arasında Marksist düşünceyi yaymak amacıyla Havadis adlı gazete çıkarılmaya başlandı. 1 ŞUBAT 1957  Batı Trakya Türk azınlığının çıkardığı Akın adlı gazete Gümülcine’de yayınlanmaya başladı. 1 ŞUBAT 1991  ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yıllık İnsan Hakları Raporu’nda, Yunanistan’ın, vatandaşlık yasası ile ayrımcılık yaptığı, kişileri basit bir idari işlemle vatandaşlıktan çıkardığı ve vatandaşlıktan çıkarılanlara temyiz hakkı tanımadığı belirtildi. 2 ŞUBAT 1877  Sancak, Bosna eyaleti yönetiminden ayrılarak Kosova vilayetinin bir parçası oldu. 12.000 km2’lik bir alana sahip bölgede nüfusunun çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmaktaydı. 3 ŞUBAT 1830  İngiltere, Rusya ve Fransa imzaladıkları “Londra Protokolü” ile Yunanistan’ın bağımsızlığını ilan ettiler. Osmanlı Devleti de bu devletlerin baskısıyla 1832'de Yunanistan’ın bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı. 3 ŞUBAT 1934  Bulgaristan’ın revizyonist politikalar izlemesi üzerine Türkiye, Romanya, Yunanistan ve Yugoslavya arasında Atina'da, ''Balkan Paktı'' imzalandı. 4 ŞUBAT 1902 Osmanlının her tarafından parçalanma seslerinin geldiği bir dönemde Paris'te Birinci Jön Türk Kongresi yapıldı. Böylece Türk tarihine damgasını vuracak önemli bir sayfa açılmış oldu. 4 ŞUBAT 1991  Yunanistan’da 24 Aralık 1990’da kabul edilen "Batı Trakya’da Müftülük Müessesesi ve İlahiyat Okulu Kurulmasına İlişkin Esasları Düzenleyen Kanun Hükmünde Kararname" yayımlanarak yürürlüğe girdi. Fakat Batı Trakya Türklerini Müslüman Yunanlılar haline getirmeyi amaçlayan bu yasa, yürürlükte olmasına karşın gösterilen tepkiler üzerine uygulamaya konulamadı. 5 ŞUBAT 1987 Yunanistan’da basına azınlıklar konusunda sansür getirildi. Devletin azınlık politikasına aykırı yayınlar yasaklandı. 5 ŞUBAT 1994  Saraybosna’da Sırp milisler tarafından pazaryerine atılan havan mermisinin patlaması sonucu 68 kişi öldü, 200’e yakın kişi de yaralandı. 6 ŞUBAT 1897 Girit’te isyancılar adanın Yunanistan’la birleştiğini açıkladı. Osmanlı Devleti’nin adadaki egemenliği artık sadece sözde kaldı. 6 ŞUBAT 1945 Bulgaristan’ın Sofya kentinde Türkiye Cumhuriyeti karşıtı bir yayın olan Vatan adlı gazete Türkçe ve Bulgarca olarak çıkarılmaya başlandı. 07 ŞUBAT 1919  Trakya-Paşaeli Müdafaa Heyeti Osmaniyesi’nin İstanbul delegeleri, Batı Trakya’nın bağımsızlık mücadelesinde kendilerine önderlik etmesi için Mustafa Kemal Paşa’ya yani ulu önder Atatürk’e teklif götürdü. Paşa, öncelikli görevin Anadolu üzerinde var olan tehlikenin ortadan kaldırılması olduğunu belirtti. 7 ŞUBAT 2005  Yunanistan’da 1984 yılından bu yana devam eden İskeçe Türk Birliği’nin kapatma davası derneğin aleyhine sonuçlandı. Yunanistan Yargıtay Genel Kurulu da İskeçe Türk Birliği’nin adındaki Türk kelimesi nedeniyle kapatılması kararını onadı. (Metin EDİRNELİ / Kırcaali HABER)