http://www.haberturk.com/dunya/haber/1148662-romanya-basbakanindan-yangin-istifasi
7 Kasım 2015 Cumartesi
GECE KULÜBÜNDEKİ YANGIN BAŞBAKAN PONTAYI DA YAKTI
http://www.haberturk.com/dunya/haber/1148662-romanya-basbakanindan-yangin-istifasi
3 Kasım 2015 Salı
ATİNA’NIN İNADI FACİAYI DAHA DA BÜYÜTÜYOR
Avrupa’ya ulaşmak amacıyla yola koyulan çok sayıda sığınmacı boğularak hayatını kaybediyor. Midilli Adası yetkililerinin sınırların açılması önerisini hükümet reddetti
Ege'de hayatını kaybeden sığınmacıların sayısının
artmasına rağmen, Yunan hükümeti sığınmacılar için Türkiye sınırını açmayı
reddetti. Göçmenlerden sorumlu bakan yardımcısı Yannis Mouzalas, To Vima
gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu aşamada teknik nedenlerden dolayı bu mümkün
değil“ dedi. Siyasetçiler ve yurttaşlık grupları, Ege'de daha az sığınmacının
hayatını kaybetmesini önlemek için hükümete sınırların açılması çağrısında
bulunmuştu. Cuma gününden bu yana 31'i çocuk 60 sığınmacı hayatını kaybetmişti.
Midilli Adası Belediye Başkanı Spyros Galinos, cumartesi günü sığınmacıların
tehlikeli yolculuğunun önlenmesi için Türkiye‘den Yunanistan'a doğrudan
seferlerle güvenli bir biçimde getirilmesini önermişti. Adanın yerel yöneticisi de Tsipras
hükümetinden Türkiye ile sınırların açılması çağrısında bulunmuştu. Gençlik
örgütleri ve yurttaşlık girişimleri de Meriç Nehri boyunca sınırın açılmasını
talep etmişti. Güvenlik uzmanları 200 kilometre uzunluğundaki sınırın
açılmasının Batı Avrupa yönündeki sığınmacı akınını büyük bir şekilde
artıracağından yola çıkıyor. Yunan sınır koruma biriminden bir yetkili, “Bunu
Batı Avrupa'da hiçbir hükümet istemez“ dedi.
“TSİPRAS TÜRKİYE'YE GİDECEK”
Öte
yandan Balkan rotasındaki sığınmacı akını da azalmıyor. Avusturya ise çözüm
için AB'ye baskı yapıyor. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastion Kurz, “Avrupa'da
ve özellikle de Almanya'da bazı şeylerin artık adını koyalım ve açıkça şunu
söyleyelim istiyorum: Davet politikasına son verilmeli“ dedi. Kurz, çok fazla
insan geldiğini ve artık aşırı zorlandıklarını kaydetti. Yunan gazeteleri ise
Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras'ın sığınmacılara yardım edilmesi amacıyla
bütün kurumlar, organizasyon ve kiliseleri harekete geçirmeyi istediğini yazdı.
Tsipras'ın ortak atılacak adımları koordine etmek için Türkiye'yi ziyaret
edeceği belirtildi. Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un
da Yunanistan'ı ziyaret etmesi bekleniyor.
KAYNAK/© Deutsche Welle Türkçe
dpa,
BS/HS
Tsipras başarısızlığa uğrayacak
Yunanistan maliye eski bakanı Yanis Varufakis, çocuklara ekonomiyi anlattığı bir kitap yazdı. Varufakis kitabında, sığınmacı krizinden euro krizine muhtelif konulara ilişkin görüşlerini açıklıyor
DW: Kızlarınıza ekonomiyi açıkladığınız bir kitabı
neden yazma gereği duydunuz?
Varufakis: Doğrusu bu yayınevinin fikriydi. Ben de sonradan iyi bir fikir olduğuna inandım. Gençlere karmaşık bir konuyu heyecan verici bir şekilde aktarmayı başaramazsınız o halde kendiniz meseleyi tam anlayamamışsınız demektir. Bir başka deyişle kitap konuya benim hakim olup olmadığım açısından bir sınavdı. Kitap çocuklar için olduğu kadar yetişkinler açısından da önemli konular hakkında bilgilenme imkânı sunuyor.
DW: Euro Bölgesi ülkeleri Yunanistan'ın reform hızından memnun değil. Son olarak acil kredilerin ödenmeyebileceği uyarısı yapıldı. Birçok kriz zirvesine rağmen Yunanistan'ın durumunun bir türlü düzelmemesini kızınıza nasıl açıklardınız?
Varufakis: Bunu bir çocuğa gayet basit şekilde açıklayabilirsiniz. Birisi iflas etmiş ve sanki bir şey olmamış gibi davranıyorsunuz. Daha fazla borç para verelim ki eski borçlarını ödeyebilsin. Üstüne bir de gelirlerini azaltacak şartlar eklenirse bunun iyi sonuçlanmayacağını 8 yaşında bir çocuk dahi kavrayabilir.
Varufakis: Doğrusu bu yayınevinin fikriydi. Ben de sonradan iyi bir fikir olduğuna inandım. Gençlere karmaşık bir konuyu heyecan verici bir şekilde aktarmayı başaramazsınız o halde kendiniz meseleyi tam anlayamamışsınız demektir. Bir başka deyişle kitap konuya benim hakim olup olmadığım açısından bir sınavdı. Kitap çocuklar için olduğu kadar yetişkinler açısından da önemli konular hakkında bilgilenme imkânı sunuyor.
DW: Euro Bölgesi ülkeleri Yunanistan'ın reform hızından memnun değil. Son olarak acil kredilerin ödenmeyebileceği uyarısı yapıldı. Birçok kriz zirvesine rağmen Yunanistan'ın durumunun bir türlü düzelmemesini kızınıza nasıl açıklardınız?
Varufakis: Bunu bir çocuğa gayet basit şekilde açıklayabilirsiniz. Birisi iflas etmiş ve sanki bir şey olmamış gibi davranıyorsunuz. Daha fazla borç para verelim ki eski borçlarını ödeyebilsin. Üstüne bir de gelirlerini azaltacak şartlar eklenirse bunun iyi sonuçlanmayacağını 8 yaşında bir çocuk dahi kavrayabilir.
DW: Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras yardım
programında şart olarak koşulan reformları hayata geçirme sözü verdi.
Önümüzdeki aylar ve yıllarda neler bekliyorsunuz?
Varufakis: Tsipras başarısızlığa uğrayacak. Bunu kendisi de biliyor. Tsipras, inanmadığı halde yardım programını onaylamaya zorlandığını kendisi de ifade etti. Şimdi tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Avrupa'nın muktedirleri, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Merkez Bankası, Alman ve Yunan hükümeti uygulanmayacaklarını bildikleri bir yardım programını uygulayacaklarını ifade ediyor. Bu sahtekârlıkla bir ilgimin olmamasını istedim, o nedenle istifa ettim.
Varufakis: Tsipras başarısızlığa uğrayacak. Bunu kendisi de biliyor. Tsipras, inanmadığı halde yardım programını onaylamaya zorlandığını kendisi de ifade etti. Şimdi tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Avrupa'nın muktedirleri, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Merkez Bankası, Alman ve Yunan hükümeti uygulanmayacaklarını bildikleri bir yardım programını uygulayacaklarını ifade ediyor. Bu sahtekârlıkla bir ilgimin olmamasını istedim, o nedenle istifa ettim.
DW: Bir zamanlar Tsipras ile aynı görüşleri
paylaştınız. Ancak temmuz ayında yapılan referandumdan sonra Tsipras
kreditörlerin taleplerini onaylamaya, siz ise istifaya karar verdiniz. Hayal
kırıklığınızı kızınıza nasıl ifade ediyorsunuz?
Varufakis: İstifam iyi dostlar ve yol arkadaşlarıyla ayrılığı da beraberinde getirdiğinden kızım bu durumu anlayabilir. Bu kararları vermek ne benim ne de Tsipras açısından kolay olmadı. Yenilgiyi kabullenmek hiçbir zaman kolay değildir. Gerçekten üzücü bir süreçti. Ama aldığım karardan ötürü pişmanlık duymuyorum. Profesyonel siyasetçi olmak için değil doğru olanı yapmak için siyasete atıldım. Bunun yolu tıkandığında da ayrıldım.
Varufakis: İstifam iyi dostlar ve yol arkadaşlarıyla ayrılığı da beraberinde getirdiğinden kızım bu durumu anlayabilir. Bu kararları vermek ne benim ne de Tsipras açısından kolay olmadı. Yenilgiyi kabullenmek hiçbir zaman kolay değildir. Gerçekten üzücü bir süreçti. Ama aldığım karardan ötürü pişmanlık duymuyorum. Profesyonel siyasetçi olmak için değil doğru olanı yapmak için siyasete atıldım. Bunun yolu tıkandığında da ayrıldım.
DW: Alman hükümeti Yunanistan'la müzakerelerde sert
tavrıyla öne çıktı. Berlin sığınmacı krizinde ise daha eli açık bir tavır
ortaya koyuyor. Bunun denk bütçe hedefini de olumsuz yönde etkilemesi
bekleniyor. Almanya'nın sığınmacı politikasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Varufakis: Sığınmacılarla ilgili tartışmada
sağlam bir karakter ortaya koyduğundan dolayı bir Avrupalı olarak Merkel'le
gurur duyuyorum. Bu, Almanya'nın Avrupa'da birçok soruna yol açtığına dair
eleştirinin de ne kadar haksız olduğunu ortaya koyuyor. Bu eleştiri yalnızca
Yunanistan değil, Fransa, İtalya ve İspanya'da da yaygın. Merkel'in tavrı
Avrupa'nın geleceği için iyi bir işarettir. İnsanlar aç olduğu, kurşunlandığı
ya da yaralı olduğu için kapınızı çalıyorsa eğer o zaman ahlaki sorumluluğunuz
gereği, ortaya çıkacak masrafları düşünmeksizin onlara kapıları açmak
zorundasınız. Kanımca Başbakan Merkel bunu anlıyor.
DW: Şu sıralar çok geziyor, Avrupa'nın birçok
ülkesinde toplantılara katılıyor, görüşlerinizi açıklıyorsunuz. Tekrar siyasete
atılmayı düşünüyor musunuz?
Varufakis: Bir şeyleri değiştirebileceğim bir
makam söz konusu olduğunda düşünebilirim. Avrupa şu sıralar milli hükümetlerin
dahi güç sahibi olmadığı bir yapıya sahip. O yüzden Avrupalılar olarak ne
istediğimizi tartışmalıyız. Bu tartışmayı canlandırmak ve katkıda bulunmak
istiyorum.
KİMDİR
KİMDİR
İktisatçı
Yanis Varoufakis, 25 Ocak – 6 Temmuz 2015 tarihleri arasında
Yunanistan'ın maliye bakanlığını yaptı. "Değişiklik yapma zamanı (Time for
Change). Kızlarıma ekonomiyi izah ediyorum" başlıklı kitabı Almanca olarak
Hanser Yayınevi'nden çıktı.
Varoufakis'in
DW editörü Andreas Becker ile yaptığı söyleşiyi
Türkçeye
özetleyerek aktardık.
KAYNAK
/ dw
http://www.dw.com/tr/varufakis-tsipras-ba%C5%9Far%C4%B1s%C4%B1zl%C4%B1%C4%9Fa-u%C4%9Frayacak/a-18823447?maca=tur-Ab-ilan_3_tr-14013-html-cb
24 Ekim 2015 Cumartesi
Bulgaristan’da yerel seçimler siyasi dengeleri değiştirebilir
Bulgaristan
6 milyon 363 bin 761 kayıtlı seçmen ile 28'i il olmak üzere toplamda 264
belediye başkanını seçmek için sandık başına gidiyor. Komşudaki yerel seçimlerde gözler her zaman
olduğu gibi Türk asıllı seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı başta Kırcaali olmak
üzere Smolyan, Tırgovişte (Eskicuma), Şumen (Şumnu), Razgrad ve Ruse (Rusçuk)
kentlerinin bulunduğu bölgelerde. Partiler ve adaylar Türklerin yoğun olarak
yaşadığı bu yerlerde belediye başkanlıklarını Türk asıllı seçmenin destek
verdiği Hak ve Özgürlükler Partisi (DPS)’nin elinden almak için yoğun bir
kampanya yürüttü. İktidardaki GERP Partisi başta olmak üzere Sosyalist Parti de
Türk asıllı seçmenleri etkileyebilmek için çekişmeli bir süreç ortaya koydu. Seçimlerde
78 parti ve 3 koalisyon yarışacak. 2011’de yapılan seçimlerde ise bu sayı daha
azdı ve 73 parti ile bir koalisyon sandığa gitmişti. Bulgaristan’da oy satılması
iddialarının da sıklıkla gündeme geldiği seçim süreci geride kalırken yerel
seçimlerle eşzamanlı olarak seçim sistemine ilişkin ulusal referendum da yapılacak.
Referandum için Merkez Seçim Komisyonu 47 devlette 307 oylama yeri belirledi. En
çok sandık talep edilen ülke 107 sandık ile ABD. Yapılacak seçimlerin öncekilere
oranla bir farkı da aynı zamanda seçim sistemine ilişkin halk oylamasının gerçekleştirilecek
olması. Seçmen yerel yöneticilerini seçerken Bulgaristan’da seçmen için elektronik ortamda oy verme
imkanının getirilip getirilmemesi konusunda da görüş belirtecek. Halk
oylamasından alınan sonuçların geçerli olması için oylamaya katılanların sayısının
son genel seçimlerde oy veren vatandaşların sayısı kadar olması gerekiyor.
Siyasi gözlemcilere göre seçimlere katılım oranının düşük olması bekleniyor. Ancak düşük katılım oranı şimdiki statükonun devamı
ve korunmasına da katkı sağlayacak. Analistler koalisyon hükümetinde ortak olan
siyasi partilerin yerel seçimlere ayrı ayrı katılmalarının aralarında bazı gerginliklerin
yaşanmasına yol açtığını, görüş farklılıklarının derinleşmesi halinde seçim
sonuçlarının iktidarda yeni oluşumlar meydana getirmesine neden olabileceğini
belirtiyor. Örneğin Reformcu Blok zayıf performans gösterirse bu durum GERB ile
Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS)’ne yarayabilir. Ayrıca DPS’nin sosyalistlerin
yerine geçerek ikinci en büyük siyasi güç olması da ihtimaller dahilinde. Fakat
HÖH lideri Lütfi Mestan’ın rüştünü ispat edemediği ve dolayısı ile partisinin seçmen
nezdinde güç kaybedeceği iddiaları da var. Her ne olursa olsun tüm bu
gelişmeler sandıktan Bulgaristan’da siyasi aritmetiğin baştan aşağı değişmesine
neden olacak sonuçların çıkmasını da sağlayabilir.
İsmail
KORKMAZ
18 Ekim 2015 Pazar
BSP'DEN 60, GERB'DEN 41 HÖH'TEN 39 ESKİ AJAN SANDIKTAN ÇIKMAYA HAZIRLANIYOR
Bulgaristan seçimlerinde 267 eski
ajan muhtar ve belediye başkanı adayı
Bulgaristan’da yerel seçimlere günler kala partilerdeki adayların komünist dönemin gizli servisi DS’ye çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmediğini açıklayan Dosyalar Komisyonu’nun kamuoyunu yanılttığı açıklandı. Bulgaristan’da yayın yapan http://desebg.com/ sitesinde yer alan habere göre 25 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimler için İl Seçim Kurulu’na kayıtlı 267 muhtar ve belediye başkanı adayından 267’sinin komünist dönemin gizli servisi DS ajanı olduğu ortaya çıktı.
ajan muhtar ve belediye başkanı adayı
Bulgaristan’da yerel seçimlere günler kala partilerdeki adayların komünist dönemin gizli servisi DS’ye çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmediğini açıklayan Dosyalar Komisyonu’nun kamuoyunu yanılttığı açıklandı. Bulgaristan’da yayın yapan http://desebg.com/ sitesinde yer alan habere göre 25 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimler için İl Seçim Kurulu’na kayıtlı 267 muhtar ve belediye başkanı adayından 267’sinin komünist dönemin gizli servisi DS ajanı olduğu ortaya çıktı.
SEÇİME 78 PARTİ VE 3 KOALİSYON
KATILIYOR
Habere
göre muhtar, belediye başkanı ve belediye meclisi olmak üzere toplam 9 bin 92
kişi üzerinde araştırma yapıldı. Dosyalar Komisyonu Yasası’na göre DS, Temmuz
1991’de kapandığında yaşları 18 olmayan 3 bin 257 bin aday kontrol
araştırılmayacak. 267 adaydan ikisinin ismi açıklanmayacak. Çünkü biri
hayata gözlerini yumdu, diğeri de DS’ye alınırken daha 18 yaşını doldurmadı.
MECLİSTEKİ PARTİLERİN AJAN ADAYLARI
SAYISI
Bulgar
Sosyalist Partisi (BSP) – 60;
Bulgaristan’ın
Avrupa Gelişimi için Vatandaşları (GERB) – 41;
Hak
ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) – 39;
Bulgar
Uyanışı için Alternatif (ABV) – 14;
Reformcu
Blok – 11;
Bulgaristan
Millî Kurtuluş Cephesi (NFSB) – 7;
İç
Makedonya Devrim Örgütü – 6;
Ataka
– 5;
Bulgar
Demokrasi Merkezi – 4;
Diğer
ajan adaylar da mecliste giremeyen partilerde yer alıyor.
İSMİ AÇIKLANAN AJANLARIN BİR KISMI
HÖH’ün
Gırmen Belediye Başkanı Adayı Ahmet Başev; kod adı ajan Manol;
HÖH’ün
Novi İskır Belediye Başkanı Adayı Aleksandır Yordanov; kod adları ajan Dekov ve
Vesko; kendi eliyle iş birliği yapacağına dair bildiri imzalamıştır;
BSP’nin
Sandanski Belediye Başkanı Adayı Andon Slavçev Rizov; kod adı ajan Slavi;
Ataka’nın
Razlog Belediye Başkanı Adayı Blagoy Dunkin; kod adı ajan Vasilev;
VMRO’nun
Tırnova Belediye Başkanı Adayı meşhur Prof. Plamen Legkostup; ajanlara kiraya
verdiği evinin kod adı Oazis;
Eski
DS Subayı Velizar Ençev’in kurduğu Bulgar Baharı Radikal Değişim Hareketi’nin
Sofya Belediye Başkanı Adayı Dimitır Krıstev Velçev;
Yeni
kurulan Demokratik Hareket DZ Hareketi’nin Sofya Krasna Polyana Sempti Belediye
Başkan Adayı Vasil Stefanov Karaivanov; kod adı Verin.
2011
yılındaki yerel seçimlerde DS ve Bulgaristan Halk Ordusu’nun Genel Kurmay
İstihbaratı’na çalışmış 273 adayın ismi açıklanmıştı.
Üsküp’ten Türkiye’ye uzanan yaşamöyküsü ile Şarık Tara ve ENKA
''Türk olduğum için utanıyordum''
Şarık Tara’nın 1930’da Üsküp’te başlayan ve İstanbul’a uzanan yaşamöyküsü başarılarla dolu. 1957’de kız kardeşinin eşi Sadi Gülçelik’le birlikte ENKA Kolektif Şirketi’ni kurarak müteahhitlik faaliyetlerine başladı. Adını, ‘enişte’ ve ‘kayınbirader’ sözcüklerinin ilk hecelerinden alan ENKA’nın Fahri Başkanı Tara, hayat hikâyesini Hürriyet Gazetesi’nden Çiğdem Tüzün’e anlattı. Tara Doğan Kitap’tan çıkan ‘Şarık Tara Anlatıyor’ isimli kitabını da yorumladı.
12 yaşında İstanbul’a göçene kadar Üsküp’te Sırplarla çok sorun yaşayan ancak okul zamanı gelince annesinin Türk okulu yerine Sırp okuluna yazdırdığı Şarık Tara “Benim için en zor şey, öğrettikleri tarihti. Anlatılanlar sonucu, Türk olduğum için utanıyordum ama annem anlatınca iftihar ediyordum’’ dedi.http://www.hurriyet.com.tr/bu-dunyaya-gelmissiniz-bir-kez-mutlu-olun-30334284
Türk-Bulgar sınırındaki çatışmada 1 mülteci öldü
Bulgaristan-Türkiye
sınırında Elhovo kasabasına yakın Sredets köyü (Cemilköy) yakınındaki sınır
hattında çoğunluğu Afganistanlılar’dan oluşan 40 kişilik mülteci grubu
Bulgaristan’a girmeye çalışırken silâhlı çatışma çıktı. Olayda 1 kişi hayatını
kaybetti. Mülteciler arasında bulunan silâhlı kişilerin sınır güvenliğini
sağlamaya çalışan polislere ateş açması üzerine meydana geldiği açıklanan
olayda yaşamını yitiren mültecinin kimliği açıklanmadı. Çatışma nedeniyle
İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Georgi Kostov olay yeri incelemesi için
Cemilköy’e gitti. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Bulgaristan
Bürosu olayı kınayarak, kapsamlı ve bağımsız soruşturma başlatılması çağrısında
bulunuldu. Bulgaristan basınında yer alan haberlere göre Birleşmiş Milletler
Mülteciler Yüksek Komiserliği Bulgaristan Sözcüsü Boris Çeşirkov, “Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olarak bir sığınmacının ölümüne sebep
olan olaydan derin şok içindeyiz. Sığınma arayan Afganistan’dan bir kişinin
öldürülmesini ve bu olayın onun Bulgaristan’da güvenliğe erişmeye çalıştığı ve
evrensel insan hakkı olan sığınma aradığı sırada yapılmasını kınıyoruz.
Bulgaristan’a çağrımız olayla ilgili acil, kapsamlı, şeffaf ve bağımsız
soruşturma yapılmasıdır” dedi. Sözcü, son yılda Bulgaristan’ın sığınmacı
kabul etme kapasitesini yaklaşık 5 bin kişiye artırmayı başardığını belirtti. Çeşirkov,
“Sığınmacılar güvenli ve rahat bir ortam arıyorlar. Onlar Bulgaristan’a ve
Avrupa’daki diğer ülkelere yasal yolla giriş imkanı olmadığı için çaresizlik
içinde insan kaçakçılığı yapanları arayıp suç şebekelerinin aracılığıyla
harekete geçiyorlar. Bu durum tabii ki, onları daha farklı bir kontekste
koyuyor. Aynı zamanda bir insan söz konusudur. Bu anne, baba, tek başına çocuk,
aile ve tek başına erkek olabilir. Nasıl insan olurlarsa olsunlar, ülkeye gelip
sığınma arayanların gerekçelerinin dinlenmesine imkan verilmeli, başvurularının
incelenip, prosedür tamamlandığında karara bağlanması gerekir” dedi. Çeşirkov,
sığınma arayanlar arasında radikal düşüncelere sahip olanların olabileceğine
dair yorumları kast ederek, sığınma arayanların kaçtıkları insanlarla
bağlantıları olduğunu düşünmenin büyük bir hata olduğunu söyledi.
İsmail KORKMAZ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)