7 Kasım 2015 Cumartesi

GECE KULÜBÜNDEKİ YANGIN BAŞBAKAN PONTAYI DA YAKTI


Romanya Başbakanı Victor Ponta, Başkent Bükreş'te meydana gelen ve en 32 kişinin ölümüne neden olan gece kulübü yangını sonrası istifa etti. Yangından hükümeti sorumlu tutan binlerce kişi günü düzenlenen gösterilerde kabineyi istifaya çağırmıştı. Romanya'nın başkenti Bükreş'te Colectiv isimli bir gece kulübünde çıkan yangında en az 32 kişi öldü, 160'ın üzerinde kişi de yaralandı. Havai fişek gösterinden çıktığı bildirilen yangında çoğunluğun yanarak ve ezilerek yaralandığı belirtiliyor.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/1148662-romanya-basbakanindan-yangin-istifasi

3 Kasım 2015 Salı

ATİNA’NIN İNADI FACİAYI DAHA DA BÜYÜTÜYOR

Avrupa’ya ulaşmak amacıyla yola koyulan çok sayıda sığınmacı boğularak hayatını kaybediyor. Midilli Adası yetkililerinin sınırların açılması önerisini hükümet reddetti
Ege'de hayatını kaybeden sığınmacıların sayısının artmasına rağmen, Yunan hükümeti sığınmacılar için Türkiye sınırını açmayı reddetti. Göçmenlerden sorumlu bakan yardımcısı Yannis Mouzalas, To Vima gazetesine yaptığı açıklamada, “Bu aşamada teknik nedenlerden dolayı bu mümkün değil“ dedi. Siyasetçiler ve yurttaşlık grupları, Ege'de daha az sığınmacının hayatını kaybetmesini önlemek için hükümete sınırların açılması çağrısında bulunmuştu. Cuma gününden bu yana 31'i çocuk 60 sığınmacı hayatını kaybetmişti. Midilli Adası Belediye Başkanı Spyros Galinos, cumartesi günü sığınmacıların tehlikeli yolculuğunun önlenmesi için Türkiye‘den Yunanistan'a doğrudan seferlerle güvenli bir biçimde getirilmesini önermişti.  Adanın yerel yöneticisi de Tsipras hükümetinden Türkiye ile sınırların açılması çağrısında bulunmuştu. Gençlik örgütleri ve yurttaşlık girişimleri de Meriç Nehri boyunca sınırın açılmasını talep etmişti. Güvenlik uzmanları 200 kilometre uzunluğundaki sınırın açılmasının Batı Avrupa yönündeki sığınmacı akınını büyük bir şekilde artıracağından yola çıkıyor. Yunan sınır koruma biriminden bir yetkili, “Bunu Batı Avrupa'da hiçbir hükümet istemez“ dedi.

“TSİPRAS TÜRKİYE'YE GİDECEK”
Öte yandan Balkan rotasındaki sığınmacı akını da azalmıyor. Avusturya ise çözüm için AB'ye baskı yapıyor. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastion Kurz, “Avrupa'da ve özellikle de Almanya'da bazı şeylerin artık adını koyalım ve açıkça şunu söyleyelim istiyorum: Davet politikasına son verilmeli“ dedi. Kurz, çok fazla insan geldiğini ve artık aşırı zorlandıklarını kaydetti. Yunan gazeteleri ise Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras'ın sığınmacılara yardım edilmesi amacıyla bütün kurumlar, organizasyon ve kiliseleri harekete geçirmeyi istediğini yazdı. Tsipras'ın ortak atılacak adımları koordine etmek için Türkiye'yi ziyaret edeceği belirtildi. Çarşamba günü Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un da Yunanistan'ı ziyaret etmesi bekleniyor.
KAYNAK/© Deutsche Welle Türkçe

dpa, BS/HS

Tsipras başarısızlığa uğrayacak


Yunanistan maliye eski bakanı Yanis Varufakis, çocuklara ekonomiyi anlattığı bir kitap yazdı. Varufakis kitabında, sığınmacı krizinden euro krizine muhtelif konulara ilişkin görüşlerini açıklıyor

DW: Kızlarınıza ekonomiyi açıkladığınız bir kitabı neden yazma gereği duydunuz?

Varufakis: Doğrusu bu yayınevinin fikriydi. Ben de sonradan iyi bir fikir olduğuna inandım. Gençlere karmaşık bir konuyu heyecan verici bir şekilde aktarmayı başaramazsınız o halde kendiniz meseleyi tam anlayamamışsınız demektir. Bir başka deyişle kitap konuya benim hakim olup olmadığım açısından bir sınavdı. Kitap çocuklar için olduğu kadar yetişkinler açısından da önemli konular hakkında bilgilenme imkânı sunuyor.

DW: Euro Bölgesi ülkeleri Yunanistan'ın reform hızından memnun değil. Son olarak acil kredilerin ödenmeyebileceği uyarısı yapıldı. Birçok kriz zirvesine rağmen Yunanistan'ın durumunun bir türlü düzelmemesini kızınıza nasıl açıklardınız?

Varufakis: Bunu bir çocuğa gayet basit şekilde açıklayabilirsiniz. Birisi iflas etmiş ve sanki bir şey olmamış gibi davranıyorsunuz. Daha fazla borç para verelim ki eski borçlarını ödeyebilsin. Üstüne bir de gelirlerini azaltacak şartlar eklenirse bunun iyi sonuçlanmayacağını 8 yaşında bir çocuk dahi kavrayabilir.
DW: Yunanistan Başbakanı Aleksis Tsipras yardım programında şart olarak koşulan reformları hayata geçirme sözü verdi. Önümüzdeki aylar ve yıllarda neler bekliyorsunuz?

Varufakis: Tsipras başarısızlığa uğrayacak. Bunu kendisi de biliyor. Tsipras, inanmadığı halde yardım programını onaylamaya zorlandığını kendisi de ifade etti. Şimdi tuhaf bir durumla karşı karşıyayız. Avrupa'nın muktedirleri, Uluslararası Para Fonu, Avrupa Merkez Bankası, Alman ve Yunan hükümeti uygulanmayacaklarını bildikleri bir yardım programını uygulayacaklarını ifade ediyor. Bu sahtekârlıkla bir ilgimin olmamasını istedim, o nedenle istifa ettim.
DW: Bir zamanlar Tsipras ile aynı görüşleri paylaştınız. Ancak temmuz ayında yapılan referandumdan sonra Tsipras kreditörlerin taleplerini onaylamaya, siz ise istifaya karar verdiniz. Hayal kırıklığınızı kızınıza nasıl ifade ediyorsunuz?

Varufakis: İstifam iyi dostlar ve yol arkadaşlarıyla ayrılığı da beraberinde getirdiğinden kızım bu durumu anlayabilir. Bu kararları vermek ne benim ne de Tsipras açısından kolay olmadı. Yenilgiyi kabullenmek hiçbir zaman kolay değildir. Gerçekten üzücü bir süreçti. Ama aldığım karardan ötürü pişmanlık duymuyorum. Profesyonel siyasetçi olmak için değil doğru olanı yapmak için siyasete atıldım. Bunun yolu tıkandığında da ayrıldım. 
DW: Alman hükümeti Yunanistan'la müzakerelerde sert tavrıyla öne çıktı. Berlin sığınmacı krizinde ise daha eli açık bir tavır ortaya koyuyor. Bunun denk bütçe hedefini de olumsuz yönde etkilemesi bekleniyor. Almanya'nın sığınmacı politikasını siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Varufakis: Sığınmacılarla ilgili tartışmada sağlam bir karakter ortaya koyduğundan dolayı bir Avrupalı olarak Merkel'le gurur duyuyorum. Bu, Almanya'nın Avrupa'da birçok soruna yol açtığına dair eleştirinin de ne kadar haksız olduğunu ortaya koyuyor. Bu eleştiri yalnızca Yunanistan değil, Fransa, İtalya ve İspanya'da da yaygın. Merkel'in tavrı Avrupa'nın geleceği için iyi bir işarettir. İnsanlar aç olduğu, kurşunlandığı ya da yaralı olduğu için kapınızı çalıyorsa eğer o zaman ahlaki sorumluluğunuz gereği, ortaya çıkacak masrafları düşünmeksizin onlara kapıları açmak zorundasınız. Kanımca Başbakan Merkel bunu anlıyor.
DW: Şu sıralar çok geziyor, Avrupa'nın birçok ülkesinde toplantılara katılıyor, görüşlerinizi açıklıyorsunuz. Tekrar siyasete atılmayı düşünüyor musunuz?
Varufakis: Bir şeyleri değiştirebileceğim bir makam söz konusu olduğunda düşünebilirim. Avrupa şu sıralar milli hükümetlerin dahi güç sahibi olmadığı bir yapıya sahip. O yüzden Avrupalılar olarak ne istediğimizi tartışmalıyız. Bu tartışmayı canlandırmak ve katkıda bulunmak istiyorum.

KİMDİR
İktisatçı Yanis Varoufakis, 25 Ocak – 6 Temmuz 2015 tarihleri arasında Yunanistan'ın maliye bakanlığını yaptı. "Değişiklik yapma zamanı (Time for Change). Kızlarıma ekonomiyi izah ediyorum" başlıklı kitabı Almanca olarak Hanser Yayınevi'nden çıktı. 
Varoufakis'in DW editörü Andreas Becker ile yaptığı söyleşiyi
Türkçeye özetleyerek aktardık.

KAYNAK / dw

http://www.dw.com/tr/varufakis-tsipras-ba%C5%9Far%C4%B1s%C4%B1zl%C4%B1%C4%9Fa-u%C4%9Frayacak/a-18823447?maca=tur-Ab-ilan_3_tr-14013-html-cb

24 Ekim 2015 Cumartesi

Bulgaristan’da yerel seçimler siyasi dengeleri değiştirebilir


Bulgaristan 6 milyon 363 bin 761 kayıtlı seçmen ile 28'i il olmak üzere toplamda 264 belediye başkanını seçmek için sandık başına gidiyor.  Komşudaki yerel seçimlerde gözler her zaman olduğu gibi Türk asıllı seçmenlerin yoğun olarak yaşadığı başta Kırcaali olmak üzere Smolyan, Tırgovişte (Eskicuma), Şumen (Şumnu), Razgrad ve Ruse (Rusçuk) kentlerinin bulunduğu bölgelerde. Partiler ve adaylar Türklerin yoğun olarak yaşadığı bu yerlerde belediye başkanlıklarını Türk asıllı seçmenin destek verdiği Hak ve Özgürlükler Partisi (DPS)’nin elinden almak için yoğun bir kampanya yürüttü. İktidardaki GERP Partisi başta olmak üzere Sosyalist Parti de Türk asıllı seçmenleri etkileyebilmek için çekişmeli bir süreç ortaya koydu. Seçimlerde 78 parti ve 3 koalisyon yarışacak. 2011’de yapılan seçimlerde ise bu sayı daha azdı ve 73 parti ile bir koalisyon sandığa gitmişti. Bulgaristan’da oy satılması iddialarının da sıklıkla gündeme geldiği seçim süreci geride kalırken yerel seçimlerle eşzamanlı olarak seçim sistemine ilişkin ulusal referendum da yapılacak. Referandum için Merkez Seçim Komisyonu 47 devlette 307 oylama yeri belirledi. En çok sandık talep edilen ülke 107 sandık ile ABD. Yapılacak seçimlerin öncekilere oranla bir farkı da aynı zamanda seçim sistemine ilişkin halk oylamasının gerçekleştirilecek olması. Seçmen yerel yöneticilerini seçerken Bulgaristan’da  seçmen için elektronik ortamda oy verme imkanının getirilip getirilmemesi konusunda da görüş belirtecek. Halk oylamasından alınan sonuçların geçerli olması için oylamaya katılanların sayısının son genel seçimlerde oy veren vatandaşların sayısı kadar olması gerekiyor. Siyasi gözlemcilere göre seçimlere katılım oranının düşük olması bekleniyor.  Ancak düşük katılım oranı şimdiki statükonun devamı ve korunmasına da katkı sağlayacak. Analistler koalisyon hükümetinde ortak olan siyasi partilerin yerel seçimlere ayrı ayrı katılmalarının aralarında bazı gerginliklerin yaşanmasına yol açtığını, görüş farklılıklarının derinleşmesi halinde seçim sonuçlarının iktidarda yeni oluşumlar meydana getirmesine neden olabileceğini belirtiyor. Örneğin Reformcu Blok zayıf performans gösterirse bu durum GERB ile Hak ve Özgürlükler Hareketi (DPS)’ne yarayabilir. Ayrıca DPS’nin sosyalistlerin yerine geçerek ikinci en büyük siyasi güç olması da ihtimaller dahilinde. Fakat HÖH lideri Lütfi Mestan’ın rüştünü ispat edemediği ve dolayısı ile partisinin seçmen nezdinde güç kaybedeceği iddiaları da var. Her ne olursa olsun tüm bu gelişmeler sandıktan Bulgaristan’da siyasi aritmetiğin baştan aşağı değişmesine neden olacak sonuçların çıkmasını da sağlayabilir.
İsmail KORKMAZ

18 Ekim 2015 Pazar

BSP'DEN 60, GERB'DEN 41 HÖH'TEN 39 ESKİ AJAN SANDIKTAN ÇIKMAYA HAZIRLANIYOR

Bulgaristan seçimlerinde 267 eski 
ajan muhtar ve belediye başkanı adayı

Bulgaristan’da yerel seçimlere günler kala partilerdeki adayların komünist dönemin gizli servisi DS’ye çalışıp çalışmadıklarını kontrol etmediğini açıklayan Dosyalar Komisyonu’nun kamuoyunu yanılttığı açıklandı. Bulgaristan’da yayın yapan http://desebg.com/ sitesinde yer alan habere göre 25 Ekim’de düzenlenecek yerel seçimler için İl Seçim Kurulu’na kayıtlı 267 muhtar ve belediye başkanı adayından 267’sinin komünist dönemin gizli servisi DS ajanı olduğu ortaya çıktı.

SEÇİME 78 PARTİ VE 3 KOALİSYON KATILIYOR 
Habere göre muhtar, belediye başkanı ve belediye meclisi olmak üzere toplam 9 bin 92 kişi üzerinde araştırma yapıldı. Dosyalar Komisyonu Yasası’na göre DS, Temmuz 1991’de kapandığında yaşları 18 olmayan 3 bin 257 bin aday kontrol araştırılmayacak. 267 adaydan ikisinin ismi açıklanmayacak. Çünkü biri hayata gözlerini yumdu, diğeri de DS’ye alınırken daha 18 yaşını doldurmadı.

MECLİSTEKİ PARTİLERİN AJAN ADAYLARI SAYISI 
Bulgar Sosyalist Partisi (BSP) – 60;
Bulgaristan’ın Avrupa Gelişimi için Vatandaşları (GERB) – 41;
Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) – 39;
Bulgar Uyanışı için Alternatif (ABV) – 14;
Reformcu Blok – 11;
Bulgaristan Millî Kurtuluş Cephesi (NFSB) – 7;
İç Makedonya Devrim Örgütü – 6;
Ataka – 5;
Bulgar Demokrasi Merkezi – 4;

Diğer ajan adaylar da mecliste giremeyen partilerde yer alıyor.

İSMİ AÇIKLANAN AJANLARIN BİR KISMI  
HÖH’ün Gırmen Belediye Başkanı Adayı Ahmet Başev; kod adı ajan Manol;
HÖH’ün Novi İskır Belediye Başkanı Adayı Aleksandır Yordanov; kod adları ajan Dekov ve Vesko; kendi eliyle iş birliği yapacağına dair bildiri imzalamıştır; 
BSP’nin Sandanski Belediye Başkanı Adayı Andon Slavçev Rizov; kod adı ajan Slavi; 
Ataka’nın Razlog Belediye Başkanı Adayı Blagoy Dunkin; kod adı ajan Vasilev; 
VMRO’nun Tırnova Belediye Başkanı Adayı meşhur Prof. Plamen Legkostup; ajanlara kiraya verdiği evinin kod adı Oazis; 
Eski DS Subayı Velizar Ençev’in kurduğu Bulgar Baharı Radikal Değişim Hareketi’nin Sofya Belediye Başkanı Adayı Dimitır Krıstev Velçev; 
Yeni kurulan Demokratik Hareket DZ Hareketi’nin Sofya Krasna Polyana Sempti Belediye Başkan Adayı Vasil Stefanov Karaivanov; kod adı Verin. 
2011 yılındaki yerel seçimlerde DS ve Bulgaristan Halk Ordusu’nun Genel Kurmay İstihbaratı’na çalışmış 273 adayın ismi açıklanmıştı.

Üsküp’ten Türkiye’ye uzanan yaşamöyküsü ile Şarık Tara ve ENKA


''Türk olduğum için utanıyordum''
Şarık Tara’nın 1930’da Üsküp’te başlayan ve İstanbul’a uzanan yaşamöyküsü başarılarla dolu. 1957’de kız kardeşinin eşi Sadi Gülçelik’le birlikte ENKA Kolektif Şirketi’ni kurarak müteahhitlik faaliyetlerine başladı. Adını, ‘enişte’ ve ‘kayınbirader’ sözcüklerinin ilk hecelerinden alan ENKA’nın Fahri Başkanı Tara, hayat hikâyesini Hürriyet Gazetesi’nden Çiğdem Tüzün’e anlattı. Tara Doğan Kitap’tan çıkan ‘Şarık Tara Anlatıyor’ isimli kitabını da yorumladı.
12 yaşında İstanbul’a göçene kadar Üsküp’te Sırplarla çok sorun yaşayan ancak okul zamanı gelince annesinin Türk okulu yerine Sırp okuluna yazdırdığı Şarık Tara “Benim için en zor şey, öğrettikleri tarihti. Anlatılanlar sonucu, Türk olduğum için utanıyordum ama annem anlatınca iftihar ediyordum’’ dedi. 
          http://www.hurriyet.com.tr/bu-dunyaya-gelmissiniz-bir-kez-mutlu-olun-30334284

Türk-Bulgar sınırındaki çatışmada 1 mülteci öldü



Bulgaristan-Türkiye sınırında Elhovo kasabasına yakın Sredets köyü (Cemilköy) yakınındaki sınır hattında çoğunluğu Afganistanlılar’dan oluşan 40 kişilik mülteci grubu Bulgaristan’a girmeye çalışırken silâhlı çatışma çıktı. Olayda 1 kişi hayatını kaybetti. Mülteciler arasında bulunan silâhlı kişilerin sınır güvenliğini sağlamaya çalışan polislere ateş açması üzerine meydana geldiği açıklanan olayda yaşamını yitiren mültecinin kimliği açıklanmadı. Çatışma nedeniyle İçişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Georgi Kostov olay yeri incelemesi için Cemilköy’e gitti. Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Bulgaristan Bürosu olayı kınayarak, kapsamlı ve bağımsız soruşturma başlatılması çağrısında bulunuldu. Bulgaristan basınında yer alan haberlere göre Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Bulgaristan Sözcüsü Boris Çeşirkov, “Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği olarak bir sığınmacının ölümüne sebep olan olaydan derin şok içindeyiz. Sığınma arayan Afganistan’dan bir kişinin öldürülmesini ve bu olayın onun Bulgaristan’da güvenliğe erişmeye çalıştığı ve evrensel insan hakkı olan sığınma aradığı sırada yapılmasını kınıyoruz. Bulgaristan’a çağrımız olayla ilgili acil, kapsamlı, şeffaf ve bağımsız soruşturma yapılmasıdır” dedi. Sözcü, son yılda Bulgaristan’ın sığınmacı kabul etme kapasitesini yaklaşık 5 bin kişiye artırmayı başardığını belirtti. Çeşirkov, “Sığınmacılar güvenli ve rahat bir ortam arıyorlar. Onlar Bulgaristan’a ve Avrupa’daki diğer ülkelere yasal yolla giriş imkanı olmadığı için çaresizlik içinde insan kaçakçılığı yapanları arayıp suç şebekelerinin aracılığıyla harekete geçiyorlar. Bu durum tabii ki, onları daha farklı bir kontekste koyuyor. Aynı zamanda bir insan söz konusudur. Bu anne, baba, tek başına çocuk, aile ve tek başına erkek olabilir. Nasıl insan olurlarsa olsunlar, ülkeye gelip sığınma arayanların gerekçelerinin dinlenmesine imkan verilmeli, başvurularının incelenip, prosedür tamamlandığında karara bağlanması gerekir” dedi. Çeşirkov, sığınma arayanlar arasında radikal düşüncelere sahip olanların olabileceğine dair yorumları kast ederek, sığınma arayanların kaçtıkları insanlarla bağlantıları olduğunu düşünmenin büyük bir hata olduğunu söyledi. 
İsmail KORKMAZ