15 Kasım 2024 Cuma

Balkanlar ve Rumeli, özellikle de Makedonya hala sevdalarımız kadar yakıcı, yüreklerimiz kadar sıcak




Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu olarak 4 günlük Kuzey Makedonya programı çerçevesinde Üsküp'teydik.
Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en büyük temsilcilerinden, Balkanların yetiştirdiği güzide insan şair, milletvekili, diplomat Yahya Kemal Beyatlı'nın (Ahmet Agah ) doğduğu kent burası aynı zamanda.
Üsküp'e dair tarihimizde, edebiyatımızda elbette birçok çok not, kayıt vardır ama kente adım attığımın sabahı penceremden kente bakınca aklıma bu toprakların yetiştirdiği büyük değerlerden biri olan Beyatlı'nın ebediyete göçmesinden yıllar sonra ortaya çıkan bir şiirindeki dizeleri geldi.
"Senin güzelliğin sevda avcısı bir afettir,
Benim gönlümse o tuzakta bir av"
Makedonya ve Üsküp işte budur bence.
Geçmişten süzülüp gelen Türk Balkan tarihimizin hüzün sayfası, güzellik abidesi.
Hala sevdalarımız kadar yakıcı, hala yüreklerimiz kadar sıcak.
Bu topraklar cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi liderimiz, ulu çınarımız cennetmekan 'Atam' Mustafa Kemal'in de kök saldığı, izlerinin olduğu yerler.

MAKEDONYA'DA TÜRKLER 315 BÖLGEDE YAŞIYOR 

Makedonya'da kayda alınmış ülke genelinde 24 bin Türk aile, bu ocakları tüttüren de 128 bin insanımız var.
Bazı insanlarımızdan, mesela ülkede yaşanan gelecek kaygısı nedeniyle kendi etnik kimliğinin dışında Makedon, ya da Arnavut olarak kayda aldırdıklarını da sayarsak Makedonya'da yaşayan Türklerin 200 bini geçtikleri ifade ediliyor.
Türkiye'de yaşayan yüzbinlerce Makedonya kökenli kardeşlerimizi de hesaba katarsak ortaya çıkan sayısal tablo ve 'Makedonya' dendiğinde gönül telimizdeki tınının yansıması ve dalgası ne kadar büyük anlayın.
Türkiye ile Makedonya'nın sosyolojik, kültürel, tarihsel bütünlüğü çok sıkı bağlar ile birbirine kenetlenmiş hatta bu coğrafyada yaşayan Türk ve Müslüman kardeşlerimiz sayesinde yıkılmaz, çelikten bir sete dönüşmüş durumda.
Yunanista'ın engellemeleri ve ayak diremesi ile Avrupa Birliği'nin üvey evlat muamelesi yapıp Kuzey Makedonya olarak tanımladığı ülkede hala 315 bölgede Türkler yaşıyor.
Biz de Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) olarak bu dostluk ve kardeşlik sürecine katkı koyabilmek, buradaki kardeşlerimize destek verebilmek, onlara buralarda yalnız olmadıklarını hissettirebilmek, ortak geleceğimize hep birlikte yürüyebilmek adına Genel Başkan Sabri Mutlu, Dış İlişkiler Genel Başkan Yardımcısı Erhan Pekkan, Makedonya Komisyonu Başkanı Hasan Hoşben, Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Birol Özkardeşler ile birlikte 'seferi' olduk, yollara düşüp Makedonya'yı bir baştan diğerine dolaşıp kardeşlerimiz ile hasret giderdik, kucaklaştık, ebediyete intikal eden atalarımızı dualar ile yad ettik.

Duygu dolu anlara da tanık olduğumuz bu ziyaretin en önemli ayrıntısı ise Makedonya Kalkandelen (Tetova) doğumlu olan yönetim kurulu üyemiz Hasan Hoşben'in lise egitimi yıllarında anavatana, Türkiye'ye göç etmesiyle yaşadığı göç travması ve günümüzde aidiyetinin olduğu bu topraklardaki güçlü bağları ve sağlam kökleri idi.

Balkan Rumeli Türkleri olarak buralarda ne aradığımızı merak edenlere en güzel yanıtı oluşturan bu tabloya ilave edeceğim diğer bilgi ise heyette yer alan bir kişi hariç hepimizin Balkan ülkeleri doğumlu oluşumuzdur.
Çeşitli tarihlerde, buralarda bize hayatı dar eden anlayışı, gözü dönmüşlüğü terk edip göçüp gitmek zorunda kaldığımız vatanlarımızda yeniden filizlenip genç ve gür fidanlardan bir orman olarak Balkan dağlarındayız.
Birimiz hariç dedim ama O'da, yani Birol Özkardeşler de bu toprakların çocukları olan bir anne ile babanın evladı. Baba tarafından Köprülü, anne tarafından ise İştip Kılavuzlu köyünden.

AVRUPA VE ANADOLU BİRLİKTELİĞİ BALKAN RUMELİ TÜRKLERİNİN ŞAHSINDA VÜCUDA GELECEK 











Üsküp'e gelişimizin sabahında yoğun temaslarımızın ile ziyaret programımıza Kuzey Makedonya Türk Demokratik Partisi Genel Başkanı Beycan İlyas'ın bizi Parlamentoda beraberinde Kuzey Makedonya Cumhuriyet Meclisi İdari İşler Birim Başkanı Adem Bayram ile birlikte çok samimi, içten ve sıcak karşılaması ile başlıyoruz.
Makedonya'nın demokrasi ile tanıştığı yıllarda Türklerin oluşturduğu ilk siyasi hareket olan TDP 27 Haziran 1992 yılında partileşmiş ve akabinde yapılan seçimlerde 1994 yılında milletvekili çıkarmış ve o günden beri Meclis'te bu temsiliyet hala devam etmektedir.
Burada yaşayan Türklerin ülkedeki ve Parlamentodaki en eski temsilcisi.
"Sadece söylemde değil eylemde de Güçbirliği" ana temasını savunan Parti'nin lideri Beycan İlyas bizi Meclis'in çok özel konukları için kullanılan ve 'Usturga odası' denen özel konukevinde misafir etti.
Avrupa ve Anadolu birlikteliğinin Balkan Türklerinde vücuda geleceği görüşünün öne çıktıgı sohbette bir diğer önemli gündem maddesi ise Türkiye'den yapılan Makedonya vatandaşlık ve oturum başvuruları idi.
Şu ana kadar 10 binin üzerinde vatandaşlık başvurusu gerçekleştiğini belirten İlyas konunun yakın takipçisi olduklarını önümüzdeki hafta bu konuda başbakan Hristijan Mickoski ve İçişleri Bakanı Pançe Toşkovski ile görüşme talep edeceklerini, gerek başbakandan gerekse de iç isleri bakanından bu başvurular hakkındaki kararların ivedilikle verilmesini ve sürecin bir an önce tamamlanmasını isteyeceklerini söyledi.
Makedonya'ya Türkiye ve Türklerin gerektiğinin altını çizerek söze devam eden İlyas "Bu toprakların evladı olarak şunu söylemek isterim ki keşke bu göçler olmasaydı" diyor.
Avrupa Parlamentosu dahil Türklerin yasal anlamda temsil edildiği her ülke meclisinde görev almış milletvekillerinin Türklük adına güç birliği yapması ve bir araya gelerek ortak politikalar oluşturması fikrinin öne çıktığı görüşmede kendisi ve partisi hakkında da bilgi aktaran Beycan İlyas şu anda ülkedeki birçok yerel yönetim birimi ile kurumda temsil edildiklerini söyledi.
İlyas bunların başında Makedonya televizyonu ve Makedonya radyosu Türkçe yayınları bölümü olduğunu vurgularken,
Türk Dramı, Kültür Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı ile Cumhuriyet düzeyinde yönetici yerleri, Maliye Bakanlığı Vergi İdare Dairesinde, Makedonya Cumhuriyeti Merkez Halk Bankasında, Anayasa Mahkemesinde, Cumhuriyet Yargıçlar Konseyinde birer temsilci bulundurma hakları olduğunu söyledi.





Kuzey Makedonya Avrupa Birliği ile entegrasyon sürecinde komşuları tarafından çeşitli sebeplerle engellenmeye çalışılsa da ülkede yaşayan azınlıklar açısından anayasal güvenceleriyle Balkanlar'da en demokratik ülke.
Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) olarak Makedonya meclisindeki görüşmelerimizde ikinci ziyaretimizi Makedonya Türkleri Hak ve Demokrasi Hareketi Lideri milletvekili Salih Murat'a yapıyoruz.
Hukukçu olan ve geçmiş dönemde bir Türk olarak azınlık olduğu ülkede anayasa mahkemesi başkanlığı yapan Salih Murat bizi "Osmanlı sonrası buranın sessiz bekçileriyiz" diyerek karşıladı.
Makedonya Türklerinin anayurt konusunda tek, partilerde farklı düşünceler etrafında örgütlenmiş bir yapı sergilediğini aktaran Murat Türkiye'yi görmeden seven ve ilk ziyaretini 7 yaşında yapan bir Rumelili.
"Türkçenin olduğu her yer vatanımızdır" sözleri ile Makedonya'da anadili Türkçe konusunda verdiği mücadeleyi aktaran milletvekili Salih Murat Makedonya'nın en demokratik ülke olduğunu, Türklerin 80 yerel idarede söz sahibi olduğunu ancak bu anlamda da Türkçenin zor yolculuğunun başladığını söylüyor.
Bu yerel idarelerde resmi dil olarak Türkçe'nin de kullanımı için pratikte sıkıntılar olsa da bu anayasal ve milli haklarından vazgeçmeyeceklerini dile getiren Murat, Mecliste ilk Türkçe konuşan vekil olduğunu da vurgulayarak, "Burada acı geçmiş olmak istemiyoruz" diyor.
"Eğer böyle düşünür ve bu şekilde davranırsak Kuzey Makedonya Meclisi'nde şimdiki hedefimiz olan 5 vekilliğe değil 20'ye çıkarız" diyen Salih Murat Makedonya siyasetinde ve Türkiye Makedonya ilişkilerinde dengeli ve akılcı ilişkilerden yana.
Makedonya Türkleri Hak ve Demokrasi Hareketi Lideri Salih Murat parlamentoda bulunan 120 vekil içerisinde en çok önerge veren milletvekili vekili ve en çok kürsü kullanan hatip ünvanına da sahip.



Makedonya'da anadil ve Türkçe konusunda cumhurbaşkanı ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı dahil birçok kuruma 60 sayfalık rapor sunduğunu vurgulayan Murat Türkiye'den yapılan vatandaşlık başvuruları için de "Devletimizin vatandaşlık başvurularını onaylaması Kuzey Makedonya'ya her anlamda zenginlik sağlayacak, güç katacak" dedi.
Söyleşimiz sırasında tüm Balkanlar'da Türkçe konuşarak dolaşılabileceğine de dikkat çeken Salih Murat "Bu coğrafyada asimile olmamalıyız. Biz onları nasıl altın kafeste sakladıysak onlar da bizi bu şekilde muhafaza etmeliler. Bu durum onlara güç olarak yansıyacak. Türkiye'nin gölgesi buraya yeter" dedi.
Balkan Rumeli Türklerinin adeta itibarının çalındığını ve bunu geri almamız gerektiğini de ifade eden Salih Murat bunun şu anda Balkanlar'da yaşayan her Türkün yüz yıllık hasreti olduğunu da belirtiyor.
Makedonya iç siyaseti ve Makedonya Türkleri ile Türk dünyası açısından değerlendirmelerde de bulunan Salih Murat'ın son sözleri şöyle; "İnsanımızı ve dertlerini iyi biliriz. Halkımızın moralini yüksek tutmalıyız. Diasporamızın çok parçalı olmasına gönlümüzün razı olmaması lazım. Anadilimiz Türkçe Tuna boylarından Asya'ya yegane birleştirici güçtür. Vatan, bayrak ve Rumelilik kutsallarımızdır. Anayasanın 8. Maddesinin 2. fıkrasının değişmesi ile elde edilen haklardan geri dönüşü asla kabul etmeyeceğiz. Ayrımcılık karşıtı mücadelede tarih yazdık, bu mücadeleden geri dönmeyeceğiz. Çifte vatandaşlık başvurularını devlet zamana yaydı. Bence bu konuda oluşacak tabloyu görmek istiyorlar. Başvurulardaki derin analizden anladığımız bu. Bir de söz konusu olan ülkemizden beyin göçünün olmaması. Bunun için de anavatan Türkiye bizi burada güçlü tutmalı."







ORTAK GELECEGİMİZE HEP BİRLİKTE YÜRÜYEBİLMEK ANA HEDEFİMİZ




TÜRKİYE'DEN MAKEDONYA'YA YÖNELİK BÜYÜK İLGİDE SAYI 10 BİNİ AŞTI


MAKEDONYA TÜRKÜ OLARAK DÜNYADA BİR İLKİ YAŞAMAK


TUNA BOYLARINDA DUYGUSAL DEGİL AKILCI POLİTİKALARA İHTİYAÇ VAR

Kuzey Makedonya Meclisi'nde Türk olarak görev yapmanın ve Türk olmanın zorluklarını da aktaran Salih Murat Tuna boylarında duygusal politikalara değil, doğru ve akılcı politikalara ihtiyaç olduğunu söylüyor.

ÇİFTE VATANDAŞLIK BAŞVURULARININ ONAYLANMASI MAKEDONYA'YA ZENGİNLİK SAĞLAYACAK GÜÇ KATACAK

Rumeli ve Balkanlar'da yatan ecdadımıza ait mezarlarımızın buraların sessiz bekçisi olduğunu vurgulayan Salih Murat kendisini ifade ederken "Rumeli tarihinde bir cümle ile yer alırsam müteşekkir olacağım"diyor.

MAKEDONYA'YA YÖNELİK TÜRK YATIRIMLARI İSTENEN DÜZEYDE DEGİL

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu heyeti olarak ilk günün öğleden sonraki bölümünde Makedonya Türkiye Ticaret Odası (MATTO) Başkanı Aydoğan Ademoski ile Genel Sekreter Şahbaz Mollaali tarafından Üsküp’te Double Tree by Hilton Hotel'de konuk edildik. Aynı saatlerde 'MATTO-HÜKÜMET İŞ FORUMU: İş dünyası ile Hükümet arasında Diyalog' adlı konferan'ın da gerçekleştiği mekanda büyük bir hareketlilik vardı.

Kuzey Makedonya Başbakanı Hristiyan Mitskovski, Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanı Aleksandar Nikolosoki, Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Timço Mucunski, Ekonomi ve Çalışma Bakanı Beşar Durmişi, Kamu Yönetimi Bakan Yardımcısı Laze Yakimoski ve Türkiye Cumhuriyeti Üsküp Büyükelçisi Fatih Ulusoy'un da katıldığı etkinlik nedeniyle gerçekleşen programın ardından bir araya geldiğimiz Ademoski söze "Biz burada yetim kaldık" diyerek başladı.

Forumda konuşan Başbakan Mitskovski'nin “Türk yatırımcıların her zaman ülkemizde hoş karşılandığını bilin.” sözünü hatırlatan ve altını çizen MATTO Başkanı Aydoğan Ademoski MATTO'nun kuruluş amacını aktardığı görüşmemizde kurumun çalışmalarından ve faaliyetlerinden sözettikten sonra bugünkü toplantıda Makedonya’da olduğu gibi Makedon-Türk işadamlarının ortak olarak 3. ülkelerde nasıl stratejik yatırım yapabileceği konularını da ele aldıklarını belirtti.

Ademoski, MATTO sayesinde bugün Makedonya’da 2 Milyar Avroyu aşan Türk yatırımlarının olduğuna dikkat çektiği sohbetimizde tüm kolaylıklara rağmen Makedonya'da Türk iş dünyasının henüz bekledikleri büyüklükte bir yatırım hacmine ulaşmadığını söyledi. Makedon iş insanlarını ve yatırımcılarını Türkiye ile iş yapmaları konusunda teşvik ettiklerini de aktaran Ademoski sözlerini Kuzey Makedonya iş dünyası, hükümetin gelecekle ilgili plan ve programları ile yerli ve yabancılara yönelik destekler ve Türkiye ile Makedonya arasında Serbest Ticaret Anlaşmasının güncellenmesi konularındaki bilgilendirmesi ile bitirdi.

TÜRKÇE BİLMENİN AYRICALIK OLDUĞU KALKANDELEN'İ GURBETÇİLERİ AYAKTA TUTUYOR

Heyetimizin Kuzey Makedonya ziyaretinin ikinci gününde programımız Kalkandelen (Tetova) Belediyesi'nden başlıyor. Şar dağlarının eteklerinde yer alan, verimli topraklarını Pena nehrinin suladığı Kalkandelen önceleri fasulyesi, elması ve adını da aldığı, kalkan da delen okları ile meşhurmuş.

Şimdilerde topraklarının büyük bölümü adeta nadasa terkedilmiş olan Kalkandelen'in geçimi ise Avrupa'ya çalışmaya giden gurbete çıkanlarının aktardıkları para olarak belirtiliyor. Yazları memleketlerine dönen Avrupa'daki gurbetçiler nedeniyle Kalkandelen'de adım atmanın mümkün olmadığı belirtiliyor. 

Belediye Başkanı Bilal Kasami, Belediye Meclis Başkanı Beşart Durmuş, Koordinatör Muhammed Mustafa tarafından çok sıcak karşılanan biz BRTK yöneticilerini Türkçe de konuşan personel şaşırtıyor. 

Meclis Üyesi İsmaili'nin de katıldığı resmi görüşme öncesi koyu sohbette öğreniyoruz ki burada Türk asıllı olmasa da kentte yaşayan neredeyse herkes Türkçeyi kendi ana dilleri gibi konuşuyormuş. 

Bunun sebebini anlattıklarında ise gururlanmadım desem yalan olur. Çünkü daha çok eski zamanlardan, imparatorluk devrinden kalma bir gelenekmiş Türkçenin öğrenilmesi. O çağlarda Kalkandelen'de yaşam sürenlere 'kasabalı' denirmiş ve burada ekonomik yaşamı oluşturan yoğun ticaret nedeniyle o dönemin elitleri ve de Kalkandelenliler bu sıfatla anılırmış. 

Bir ayrıcalık, bir imtiyaz olarak görülürmüş Türkçe konuşmak. Başkent Üsküp ve Manastır'dan sonra Kuzey Makedonya'nın 3. büyük kenti olan Kalkandelen çok eski zamanlardan beri önemli bir ticaret merkezi ola gelmiş. Bu gün kentte başta Makedonlar olmak üzere Arnavutlar, Türkler, Sırplar, Hırvatlar, Boşnaklar ve çok az da olsa degişik etnik yapılardan insanlar yaşamını sürdürüyor. Bu çok renkli etnik görüntünün bileşeni ve tutkalı ise Türkçe. Bu nedenle Türkçe buraların birleştirici unsuru, bir nevi uluslararası dil.

MAKEDONYA HÜKÜMETİ BANGLADEŞ VEYA NEPALDEN İNSAN ALACAĞINA TÜRKİYE'YE YÖNELMELİ

Kalkandelen Belediye Başkanı Bilal Kasami'yi ziyaretimizde kente ve Makedonya'ya dair en büyük problemlerinin iş gücü açığı ve insan kaynağı olduğunu ögreniyoruz. Bunun için Türkiye'den Makedonya'ya yönelik vatandaşlık başvurularının kabul edilerek desteklenmesi gerektiğini ifade eden başkan Kasami'nin kendi hükümetine de bir çağrısı var; "Makedonya hükumeti Bangladeş veya Nepal'den insan alacağına Türkiye'ye yönelmeli"

Kendimizi evimizde hissettiğimiz bu coğrafyada Başkan Bilal Kasami'nin samimi ilgisi ortamı daha da ısıtırken Arnavutlar, Türkler, Makedonlar, Sırplar ve Torbeşler'in karma sosyal yapısı üzerinde geleceğe yürüyen kentin geçmişte yaşanan büyük çatışmanın tam ortasında yer almış olduğunu da öğreniyoruz. 

Kosova'daki savaşı fırsat bilen Arnavut militanların oluşturduğu Ulusal Kurtuluş Ordusu (NLA) ile Makedon ordusu arasında Kalkandelen ve çevresinde yaşanan şiddetli çatışmaların neredeyse Balkanları alev topuna çevirmesi an meselesiyken ABD ve Batı ülkelerinin baskısıyla sona eren süreç bu gün hala anılardaki varlığını sürdürüyor.

BİRLİKTELİĞİMİZ BİZİM GÜCÜMÜZDÜR

Belediye Başkanı Kasami Makedon ve Arnavutluk bayraklarının yan yana olduğu makam odasındaki görüşmemizde kentte Osmanlı'ya dair her yapıyı el üstünde tuttuklarını çünkü buraya kent kimliğini bu yapıların verdiğini, bu eserleri görmek için çok sayıda turist geldiğini söyledi.

"Tarih birlikteliğimiz bizim gücümüzdür" diyen Kalkandelen Belediye Başkanı Bilal Kasami Kardeş belediyeleri olan Konya, Sterling Heights (ABD), Prizren (Kosova), Kökes (Arnavutluk) ile sıkı bağlar içinde olduklarını ve işbirliği projeleri ile desteklendiklerini de belirtiyor.

Başkan Kasami Türkiye ile işbirliği yapabilecekleri projeler ile Türk girişimcilerin yatırım yapabilecekleri alanlar için önerileri de şöyle:

- Türkiye'deki STK'lar ile sıkı işbirliği 

- Bayrak günü kutlamaları

- Vatandaşlık başvuruları desteklenmeli

- Makedonya hükumeti Bangladeş veya Nepal'den insan alacağına Türkiye'ye yönelmeli

- Tarım

- Yiyecek içecek 

- Başta otomotiv olmak üzere yan sanayi yatırımları

- 30 dekardan fazla alan girişimcilere tahsis edilmiş durumda ancak yeni alanlar tahsis edilebilir

- Avrupa'da geçmişte çok popüler olan kayak merkezi de cazip bir alan

- Turizm için 2 milyon avrodan az olmamak üzere proje üretilebilir

- Konut üretimi ve inşat sektörü 

- Serbest bölgede yer alacak firmalara da öncelik verilecek


BRTK'nın Makedonya temaslarının ayrıntıları hakkındaki bilgilendirmemiz devam edecek

11 Kasım 2024 Pazartesi

Avusturya, Romanya ve Bulgaristan'ın Schengen'e katılmasını engelleyen vetosunu kaldırabilir

 
Avusturya İçişleri Bakanı, Avusturya'nın Romanya ve Bulgaristan'ın Schengen bölgesine tam üyeliği konusundaki vetosunu, sınırların korunmasında yapılacak iyileştirmelerin ardından kaldırabileceğini ima etti.
Bu karar, Avusturya'nın Göçten sorumlu AB Komiseri Magnus Brunner'in her iki ülkenin de tam üye olması yönündeki çağrılarının ardından geldi.
Son iki yıldır Avusturya, Romanya ve Bulgaristan'ın Avrupa Birliği içinde insanların ve ticari ürünlerin serbest dolaşımını garanti altına alan Schengen bölgesine tam üye olmasını engelliyordu.
O zamanki argüman, çok fazla mültecinin Batı Balkanlar rotası üzerinden Avusturya'ya ulaşmasıydı. Bir önceki yıl kurallar biraz gevşetildi ve hava ile deniz yoluyla serbest giriş ve çıkış mümkün hale geldi.
İçişleri Bakanlığı'na göre durum o zamandan bu yana daha da iyileşti.

AB parlamentosundaki bir oturumda konuşan Avusturya İçişleri Bakanı Gerhard Kraner, "Artık özellikle bu ülkeler üzerinden gerçekleşen yasadışı göç rakamlarının büyük ölçüde düştüğünü görebiliyoruz. Bu da doğru yolda olduğumuz, ancak henüz yolun sonuna gelmediğimiz anlamına geliyor" diye konuştu.
Avusturya'nın veto sonucunda sınır koruma ve geri gönderme konularında önemli gelişmeler sağlayabildiğini ancak amacın yasadışı göçü sıfıra indirmek olduğunu da sözlerine ekledi.
Romanya Parlamentosu üyesi Victor Negrescu da kısa bir süre önce Romanya'nın Schengen üyeliği yolunda 'son düzlüğe' girdiğini açıkladı.
Negrescu üç olası senaryoyu şöyle özetledi; bu yıl içinde bir karar alınması, yeni Avrupa Komisyonu ile daha uzun vadeli bir müzakere ve Bulgaristan'daki siyasi durumun bir sonucu olarak muhtemelen gecikmeler.
Bu arada Romanya Başbakanı Marcel Ciolacu da, 8 Aralık'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turundan önce alınacak bir kararla Romanya'nın 2025 baharında Schengen bölgesine tam olarak girebileceğine inandığını söyledi.

4 Kasım 2024 Pazartesi

Kuzey Makedonya çifte vatandaşlık başvurularını onaylamaya başladı

Avrupa Cephesi İttifakı adına Kuzey Makedonya Parlamentosu'nda ülkede yaşayan Türklerin temsilcisi olarak yer alan Kuzey Makedonya Anayasa Mahkemesi eski Başkanı ve Makedonya Türklerinin Hak ve Demokrasi Hareketi Milletvekili Salih Murat İçişleri Bakanlığı'nın çifte vatandaşlık başvurularını onaylamaya başladığını açıkladı.

Bu konuda verdiği soru önergesine bakanlığın verdiği yanıtı kamuoyu ile paylaşan Murat 2021 yılından bu yana beklemede olan başvurular için hükümetin politikasını ve konuyu ağırdan almasını eleştirdi. 
Salih Murat konu hakkında yaptığı açıklamada "Kuzey Makedonya Cumhuriyeti Meclisi milletvekili olarak, İçişleri Bakanlığı'ndan vatandaşlık edinme prosedürleriyle ilgili aldığım cevabın kalitesi konusunda ciddi endişelerimi ifade ediyorum" dedi.

Bakanlığın yanıtının özünde eksik olduğunu da ifade eden Murat vatandaşlık başvurularında yasal sürelere uyulması konusundaki cevabın yokluğunun endişe verici olduğunu ve yanıtın parlamenter hesap verebilirliğin temel ilkelerini karşılamadığını sôyledi.
İçisleri Bakanlığı Salih Murat'ın soru önergesine verdiği yanıtta yaklaşık 8 bin vatandaşlık başvurusu olduğunu yapılan inceleme sonucu bu dosyalardan sadece 42'si hakkında karar verildiğini ve 27 başvurunun onaylandığını 15'inin ise reddedildiğini açıkladı.
Salih Murat bakanlığı eleştirdiği açıklamasında konunun takipçisi olacağını vurgulayarak "Şu hususlar endişe vericidir:
• Genel başvuru sayısı 8000 olarak belirtilmesine rağmen, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları tarafından yapılan başvuruların kesin sayısı verilmemiştir
• Başvuruların çözümlenmesindeki gecikmelerin nedenleri, kurumun yasalara uygun hareket edip etmediği ve bu konudaki yasal sürelerin uygulanıp uygulanmadığı açıklanmamıştır
• Süre sorunlarının çözümü için alınan önlemler sunulmamıştır
• Tüm başvuru sahiplerine eşit muamele nasıl sağlandığı konusunda bilgi verilmemiştir.
İçişleri Bakanlığı'ndan gelen bu eksik yanıt, vatandaşlık verme sürecinde ciddi bir şeffaflık eksikliğine işaret etmekte ve tüm sürecin etkinliğini sorgulanır hale getirmektedir.
Milletvekili olarak, birçok vatandaş için son derece önemli olan bu süreçle ilgili eksiksiz yanıtlar ve detaylı bilgiler talep etmeye devam edeceğim" dedi.
Salih Murat bu konuda sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı açıklamada 
"Daha güzel bir Makedonya ve eşit haklara sahip, saygın Türk soydaşları için çalışmalarımız devam ediyor. Kuzey Makedonya Meclisinden tüm dostlara selam olsun"dedi.

YETERSİZ AMA SEMBOLİK DE OLSA BU ADIMI ÖNEMSİYORUZ

Salih Murat'ın gündeme getirdiği konu hakkında değerlendirmede bulunan Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu (BRTK) Genel Başkanı Sabri Mutlu ise yaptığı açıklamada Makedonya devletinin Türkiye'de yaşayan ancak Makedonya vatandaşlığı için başvuru yapan soydaslarımız konusunda şimdilik yetersiz de olsa, sembolik de olsa adım attığını bunu da önemsediklerini söyledi.
Konuyu uzun zamandır takip ettiklerini ve gündemlerinde tuttuklarını belirten Mutlu "Muhtelif tarihlerde gerek başbakanlık gerekse de çesitli kurumlar nezdinde konuyu gündeme getirdik. Bizzat dönemin başbakanı Zoran Zaev ile yaptığım görüşmede "çözüm" sözü aldım. Binlerce insanımızı ilgilendiren konu nihayet sürüncemede kalmaktan çıktı. Makedonya Devleti bu süreçten daha da güclenerek çıkacaktır. Türkiye'de yaşayan ve Kuzey Makedonya'yı da en az Anadolu kadar vatanları sayan insanlarımız ata topraklarına yeniden heyecan, hayat, sermaye ve emek katacaktır. Çifte vatandaşlık başvuruları için atılan adımı bu şekilde değerlendirmek gerek.
Bu gelişme insanlarımızın hukuksal, sosyal ve kültürel haklarının iadesi için yürüttüğümüz çabayı daha da anlamlı kılıyor. Konfederasyon olarak önümüzdeki günlerde yapacagımız Kuzey Makedonya ziyaretinde bu meseleyi mevcut başbakan Hristijan Mickoski'nin gündemine de tekrar getireceğiz"dedi.p

27 Ekim 2024 Pazar

Gürcistan seçim sonuçlarını tanımayan Cumhurbaşkanı Zurabishvili'nin halka yaptığı "Sokağa çıkın" çağrısı ile krize girdi

Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabishvili, kaybettiği seçim sonuçlarının ardından tüm halkı protesto için sokağa çağırdı. Hapishanede bulunan eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili de çağrıya destek verdi.
Gürcistan Merkezi Seçim Komisyonu, oy sayım işleminin tamamlanmasının ardından internet sitesinden resmi olmayan seçim tablosunu yayımladı.
Buna göre iktidardaki Gürcü Hayali Partisi yüzde 53,93 oy alarak seçimden birinci parti çıktı.
Oyların yüzde 11,03'ünü alan "Değişim İçin Koalisyonu" ikinci, yüzde 10,16'sını alan "Gürcistan'ı Kurtarmak İçin Birlik" üçüncü, yüzde 8,81'ini alan "Güçlü Gürcistan" dördüncü ve yüzde 7,77'sini alan "Gakharia Gürcistan İçin" beşinci oldu. Seçim sonuçlarının ardından ülke kaosa sürüklendi.
Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili, dün yapılan parlamento seçimlerinin iktidarın zafer ilan ettiği sonuçlarını tanımadığını açıkladı. Zurabişvili, seçimi kazanan "Gürcü Rüyası" partisinin zaferini “usulsüzlükler ve hileler” nedeniyle kabul edilemez bulduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı, ülkenin demokrasi mücadelesini savunmak adına halkı protestolara katılmaya çağırdı.
Hapiste bulunan eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili de Zurabişvili’nin çağrısına destek vererek sosyal medya üzerinden Gürcistan halkını sokağa çıkmaya davet etti.
Gürcistan Başbakanı İrakli Kobakhidze, iktidardaki partisi Gürcü Hayali Partisi'nin başkent Tiflis'teki merkez ofisinde açıklama yaptı. Kobakhidze, seçimlerin rekabetçi bir ortamda düzenlendiğini belirtti.
Türkiye Gazetesi'ndeki habere göre Uluslararası gözlemcilerin de "seçimlerin her türlü seçim ilkelerine uygun bir şekilde düzenlendiğini" teyit ettiğini kaydeden Kobakhidze, "Seçimlerin meşruluğu konusunda hiçbir soru işaretinin bulunmadığını" ifade etti.



Parlamentoya girmek için gereken yüzde 5 barajını geçen ve iktidardaki Gürcü Hayali Partisinden sonra en çok oy alan bazı seçim blokları, Gürcistan Merkezi Seçim Komisyonunun açıkladığı verileri reddetti.
Gürcistan'da tutuklu olarak yargılanan eski Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili'nin de kurucusu olduğu ana muhalefet partisi Birleşik Ulusal Hareketinin öncülüğünde kurulan "Gürcistan'ı Kurtarmak İçin Birlik" seçim bloku ile "Değişim İçin Koalisyon" seçim blokunun liderleri, hükümeti "seçimi çalmakla" suçlayarak sonuçları kabul etmediklerini duyurdu.
"Değişim İçin Koalisyon" seçim blokunun liderleri, Gürcistan Merkezi Seçim Komisyonu'nun verilerine göre oluşacak parlamentoya girmeyeceklerini açıkladı.
"Güçlü Gürcistan" seçim blokunun lideri Mamuka Khazaradze ise hükümetin seçimleri "Rusya'nın desteği ile halktan çaldığını" belirtti.