21 Kasım 2017 Salı

BULGARİSTAN BAŞBAKANI BOYKO BORİSOV NATO VE AB’Yİ TÜRKİYE KONUSUNDA ADETA TOPA TUTTU


Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Sofya Ulusal ve Dünya Ekonomisi Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada Avrupa Birliği ülkelerinin Türkiye’ye yönelik tutumunu eleştirerek Ankara’ya destek verdi. NATO’nun Norveç'te gerçekleştirdiği Trident Javelin tatbikatı sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Mustafa Kemal Atatürk'ü hedef alan skandal paylaşımların ardından gelen Başbakan Borisov’un bu açıklaması dikkat çekti.  Borisov "Bulgaristan, Balkanlar, Avrupa ve Dünya" konu başlıklı konuşmasında Avrupalı liderlerin Türkiye’yi tamamen reddeden tutumlarını eleştirerek, “Türkiye, Avrupa’ya en büyük komşusu durumunda, iyi eğitimli ve silahlı, Avrupa’da en büyük orduya sahip dev bir ülke’’ dedi. “Avrupalı liderler, barış ve müzakerelerin en iyi yol olduğunu anlamak zorundadırlar” diyen Borisov Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye karşı olan tavrı ile NATO skandalı konusunda da ‘’Türkiye Avrupa’nın en güçlü ordusuna sahip. Türkiye hem NATO hem de Avrupa’da stratejik ortak olmalı. Komşumuz Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Norveç’teki 40 askerini geri çekerek verdiği mesaj benim de Avrupa Konseyi toplantılarında uzun zamandır vermiş olduğum ve görmeleri gereken bir mesajdır’’ dedi. Bulgaristan başbakanı konuşmasını adeta bir Türkiye analizi yaparak sürdürürken’’ Türkiye Avrupa’nın en büyük komşusudur. Avrupa’da en büyük, iyi silahlanmış, iyi eğitilmiş ve her şeyden öte reel savaş eylemlerine katılmış tecrübeli bir orduya sahip, muazzam bir devlettir’’ sözleri ile dikkat çekti. Başbakan Boyko Borisov konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘’Son derece karmaşık zamanlarda yaşıyoruz. Eski nesillerin savaş, yoksulluk ve sefaleti, yeni nesillerin ise savaşı tarihte olağan bir şey olarak hatırladığı bir dönemdeyiz. Komşumuz Türkiye'nin Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan'ın Norveç'teki 40 askerini geri çekerek verdiği mesaj iyi analiz edilmeli. Ortada olayları yorumlama çelişkisi söz konusu. Çünkü Avrupalı liderler, Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan söz konusu olunca onları (Türkiye’yi) tamamen reddediyor. Böylece tarafların arasında bir yakınlaşma yolu kalmıyor. Hele son AP konseyi toplantısında onlar, Türkiye'yle her türlü görüşmelerin kesilmesini istemişti. Oysa Türkiye Avrupa'nın en güçlü ordusuna sahip. Türkiye hem NATO hem Avrupa’da stratejik ortak olmalı. Burada ülkenin AB üyeliği söz konusu değil. Ancak biz Türkiye ile diyalog ve anlaşmaların sürecine sahip çıkmalıyız.’’
‘’MİLYONLARCA SIĞINMACI AVRUPA'YA
GİTMEYE BAŞLADIĞINDA NE OLACAK?’’
AB'deki birçok mevkidaşının, göç krizi konusunda Türkiye ile anlaşmanın iptali için ısrar ettiğini, Bulgaristan'da bile bu konuda muazzam bir baskının yaşandığını belirten Boyko Borisov, konuşmasına şu sözlerle sürdürdü: "Türkiye, Avrupa'nın en büyük komşusudur. Avrupa'da en büyük, iyi silahlanmış, iyi eğitilmiş ve her şeyden öte reel savaş eylemlerine katılmış bir orduya sahip, muazzam bir devlettir. Biz Cumhurbaşkanı Erdoğan ile (göç konusunda) anlaşmaya vardıktan sonra Bulgaristan'a karşı göç baskısı sıfıra indi. Sınırda günde bir-iki kişi yakalanıyor. Türkiye ile aramızda geri kabul anlaşması olmamasına rağmen onlar kaçakları geri alıyor. Bu arada yaklaşık 3 milyon göçmen orada tutuluyor. Mademki Almanya'da bile kaçak göç konusunda görüş birliği sağlanamıyor (Türkiye'de bekleyen) milyonlarca sığınmacı Avrupa'ya gitmeye başladığında ne olacak?"
"ERDOĞAN'IN İRADESİ SAYESİNDE 3 MİLYON
KİŞİ (SIĞINMACI) TÜRKİYE'DE DURUYOR" 
Başbakan Borisov, Türkiye ile kaçak göç konusundaki anlaşmanın iyi işlediğine, göç baskısının AB sınırlarının dışında tutulmasının en doğru olduğuna inandığını da eklediği konuşması şöyle sürdü: "Son iki yıldır Avrupa Konseyinde bu görüşümü anlatırken adeta 'putperest' muamelesi gördüm. Beni uyaranlar da oldu. Ancak bence, AB kendi içindeki üyelerinin arasına duvar çekmek yerine, sahip olduğumuz tüm olanakları kullanarak dış sınırlarını duvarlarla kapatmalı." AB'nin kriz bölgeleri ile ilgili politikasını da eleştiren Borisov, "Müdahale ettiğimiz yerde ayakta duran tek bir bina kalmadı. Ne Irak ne Suriye ne Libya'da sağlam bir bina kaldı." dedi. Suriye'deki savaş nedeniyle yasadışı göç sorununun görüşüldüğü forumlara Türkiye, Rusya, İran, ABD gibi ülkeler bir araya gelirken Avrupa'nın göçmen almaya devam ettiğini anlatan Borisov şöyle konuştu: “Derdimiz yeniden yerleştirme. Avrupa için kriz olan bir sorun masaya yatırıldığında bizim görüşmelerde olmamamız normal mi? Avrupalı liderler, bundan sonra pasif kalma şansına sahip olmadığımızın farkında olmalı. Gördüğünüz gibi göçmenler Avrupa’ya doğru kaçıyor. Türkiye, Rusya, ABD ve İran'a saygım sonsuz ancak göç bize doğru geliyor. Göçmenler Rusya, İran'a değil bize doğru geliyor. Zaten Arap dünyası onları kabul etmiyor. Bugün Erdoğan'a karşı konuşman kolay. Peki, bundan ne kazanıyorsun? Erdoğan'ın iradesi sayesinde 3 milyon kişi (sığınmacı) Türkiye'de duruyor. Bunlar Almanya'ya ulaşana kadar Bulgaristan ve Yunanistan ne olacak?" ifadelerini kullandı. Borisov AB - Türkiye arasındaki Göç ve Mülteciler Anlaşmasının işe yaradığına da dikkat çekerek ‘’Göçmen baskısından AB'nin uzak tutulması için en doğru olanı da budur” dedi.
 
‘’AVRUPA’NIN KONTROLSÜZ HAREKETE İHTİYACI YOK’’ 
Başbakan Boyko Borisov, AB ülkelerinin AB Dönem Konseyi Başkanlığını yürütmesinin Avrupa’yı yönettiği anlamına gelmeyeceğini de dikkat çekerken, ‘’Bu durum Avrupa ülkelerinin olgunluğunu gösterir. Her hangi bir avantaj yaratmaz, ancak konuyu saygı ve iyi bir zamanlama ile meslektaşlarınızın dikkatine sunarsanız, onlar onu gündeme alacaklardır” dedi. Konuşmasında Avrupanın kontrolsüz harekete ihtiyacı olmadığını da vurgulayan Borisov, “Schengen Alanı dahilinde orada olmaması gereken devletler de bulunuyor, çünkü serbest dolaşım iyi bir şey, ama Avrupa’nın kontrolsüz harekete ihtiyacı yok. Schengen Bölgesi’ne katılmak için daha yeni çalışmaya başlayacağız, ancak bu şekilde olmayacaktır. En azından ben böyle düşünüyorum” dedi. Konuşmasında Batı Balkan ülkelerinin durumuna da dikkat çeken Borisov, Avrupalı liderlerin Batı Balkan ülkeleri AB’ye katılmazsa, bunun gelecekte büyük bir gerginliğe neden olacağının farkında olduklarını belirtti. Boyko Borisov, “Bu konuda ilk başarımız, Batı Balkanları Avrupa’nın gündemine taşımayı başarmamızdır. Bu ülkelerin tam olarak hangi tarihte AB’ye katılacağına dair söz veremeyiz, henüz bu tarihler belli de değil. Bu ülkelerin gençlerine onları nasıl bir gelecek beklediğini açık bir şekilde anlatmalıyız, aksi takdirde onlar Balkanları terk edecekler” dedi. Başbakan, “17 Mayıs’ta Bulgaristan’da Batı Balkan ülkelerinin liderleri ile Avrupalı liderler arasında tarihi bir görüşme gerçekleşecek. O zamana kadar Avrupa ve değerlerinin her şeyden önce geldiğini, dersimizi aldığımızı ve geriye değil, ileriye bakacağımızı göstermek için bir şansımız var” dedi. Borisov’un konuştuğu konferansta Bulgaristan’ın Avrupalı Geleceği İçin Vatandaşlar (GERB) Milletvekilleri General Konstantin Popov, İvelina Vasileva, Krasimir Velçev, büyükelçiler, Ulusal ve Dünya Ekonomisi Üniversitesinde öğretim görevlileri ve öğrenciler hazır bulundular. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder