20 Mayıs 2017 Cumartesi

'BULGARİSTAN TÜRKLERİ EN ZOR POLİTİK SINAVINDA



Balkanlar'da yaşayan Türklerin içinde bulunduğu siyasi bölünmüşlük en çok Bulgaristan'da etkili oluyor.
Gelişmemiş demokratik kültürleri nedeniyle kendilerini ifade etmekte zorlanan buradaki soydaşlar ulusal birlikteliklerini göstermeleri gereken günlerde bile sinir savaşı yürütüyor.
Jivkov rejiminin anti demokratik uygulamaları bir yana adeta zulüm kustuğu karanlık yılları anmak üzere Cebel'de düzenlenen '19 Mayıs Özgürlük ve Şehitleri Anma Bayramı'nda bu durumu bir kez daha yaşadık.
Caddelerini ve sokaklarını baştan aşağı heyecan sarmış Cebelliler'in bu özel gününde yaşanan kısır siyasi çekişme günün anlam ve önemine gölge düşürmesinin ötesinde alınması gereken siyasi dersler ile dolu.
Aslında yaşanabilecekler günler önceden tahmin edilmiş ve Cebel Belediye Başkanı Bahri Ömer dünün dava arkadaşları bu günün ise siyasi rakipleri konumundaki DPS (HÖH) yetkililerine DOST eli uzatmış.
Siyasi tercihini yeni kurulan DOST Partisi'nden yana kullanan karizmatik lider hiç olmazsa ulusal bayramlarda itiş kakış yaşanmaması için çabalamış.
Düzenlenecek etkinliğin siyasi yarışa ve çekişmeye dönüşmemesi konusunda her iki partinin kadroları arasında uzlaşı da sağlanmış.
Belediye binasında kendisini ziyarete gittiğimizde konuyu hatırlatınca aralarında sağladıkları mutabakatı özetledi ve kimsenin parti bayrağı taşımayacağını ve slogan atmayacağını ifade etti.
Günün anlam ve önemine binaen törenlerin protokol akış programı hakkında bilgilendirmenin yapıldığı ve partisinin Genel Başkanı Lütfi Mestan, milletvekilleri, Türkiye'nin Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani, anavatan ile Batı Trakya'dan gelen konfederasyon, federasyon, dernek başkanları, STK temsilcileri, Belene Ölüm Kampları ile yüzleşmiş ve hayatta kalmış mücahitler, Bulgaristan'ın Türklere ve azınlıklara yönelik zulüm yıllarında yaşananlara isyan etmiş Bulgar kanaat önderleri ve basın mensuplarının da katıldığı toplantıda aktarılan bu bilgi önemliydi.
Ancak konukların hasret giderdiği heyecanlı dakikalarda Bahri Ömer'e iletilen bir bilgi notu odadaki havayı bulutların kaplamasına neden oldu.
Tören alanının bir kısmına yerleşen DPS yanlılarının başlarında genel başkanları Mustafa Karadayı olduğu halde slogan attıkları bilgisi yüzleri gerdi.
Böylesi bir günde olması gerekenler bunlar değildi.
O an Lütfi Mestan'ın siyasi dehasına tanık oldum.
Karizmasını daha da yükselten bir kararlılıkla partisine gönül vermiş hiç bir kimsenin provokasyona gelmemesini, tahriklere kapılmamasını ve hiç bir şekilde karşılık vermemesi talimatını vardi.
Karadayı'nın ufak hesaplarla yaptığı bu çıkış baltayı da taşa vurduğu andı.
Yaşananları soydaşlar elbette ileride değerlendirecek ve siyasi tercihleri ile yeni güç dengeleri inşa edecektir.
Saat 11.00 'i gösterdiğinde Protokolde yer alan Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Hüseyin Ergani, DOST Partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan, DOST Partisi Milletvekilleri Şaban Ali Ahmet,  Hüseyin Hafızof, Mariana Georgiyeva, Svetan Kaymakamof, Aydoğan Ali, Yunanistan DEP Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Karlık, Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkan Yardımcısı Şükrü Köse, Bursa Yıldırım Belediye Başkan Yardımcısı Şemsettin Hacıoğlu, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, Genel Sekreter Sabri Mutlu,  Ege Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Hüseyin Kocaman, Balkan Göçmenleri ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Yüksel Özkan, Edirne Balkan Türkleri Federasyonu Genel Başkanı Nedim Dönmez, Bursa Cebelliler Derneği Başkanı Gürçay Cem, Cebel'de 1989 yılında mücadelenin fitilini ateşleyen ve halk arasında Paniş lakabı ile bilinen İsmet Yılmaztürk, Belene Kampı'nda ölümüne direnen mücahitlerin öncülerinden Muhammed Gölcüklü, Bulgaristan'ın karanlık yıllarında Jivkov rejimine isyan edip Türk ve Müslümanların yanında yer alan Bulgarların vicdani sesi Petır Boyacıyev,  Türkiye Orta Ölçekli Sanayiciler ve Yöneticiler Vakfı Bursa Destekleme Derneği Başkanı İsmail Korkmaz ve Bursa Filibeliler kurucu dernek Başkan Yardımcısı Faik Keskin belediye binasından çıkıp protokol fotoğrafı için merdivenlerin başında görüldüğünde yer yerinden oynadı.
Meydanı dolduran kalabalıktan yükselen sloganların bombardımanı altında polis kordonunun içinden tören alanına inen heyeti temsilen kürsüye çıkan temsilciler günün anlam ve önemine binaen kısa birer konuşma yaptılar.
Slogan savaşını bizzat bir amigo havasında yöneten DPS Genel Başkanı Mustafa Karadayı partililerini belki coşturdu ancak Cebellileri yaptığı şova dahil edemedi.
Biz kendisinden protokole katılıp birlik ve beraberlik mesajı vermesini isterdik.
Böylesi günler anlamı itibarıyla özel günlerdir.
Konuşmacıların da vurguladığı gibi zulüm yıllarında şimdinin partileri değil sadece bebeklere bile kurşun sıktıran kimlik ve vicdan cellatları ile saldırı altındaki masumlar vardı.
Türk azınlığın yokedilmeye çalışıldığı o kanlı günlerde Cebel meydanlarını dolduranların o ateşli ruhunu görmek, yaşamak isterdim.
Ancak birleştirici, kaynaştırıcı bir duruş yerine ufak siyasi hesapların öne alındığı dar, derinlikten uzak, sığ anlayışa tanık olduk.
Türkiye'yi temsilen konuşan Başkonsolos Ergani'nin konuşması sırasında bile sürdürülen anlamsız protestoya alet olanlar arkalarında anavatanı hissetmediklerinde başlarına gelebilecekleri iyi hesap etmeli.
Türkiye'yi protesto etmek Bulgaristan Türk azınlığına da hakarettir.
Akılcılıktan uzak bu duruş iyi analiz edilmeli.
Tarih varlığını biat kültürüne adayanların hezimetlerini kayda alacaktır.
Tesellimiz meydana gelebilecek bir kardeş kavgası ya da itiş kakışın yaşanmamasıydı.
Bir önemli not da şimdilik Cebel ile sınırlı bu ulusal bayrama İngiltere, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Hollanda büyükelçileri ile Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 'nun gönderdiği kutlama mesajlarıydı.
Bulgaristan Türk ve müslüman azınlığını temsil iddiasındaki tüm siyasi partiler, STK'lar ve kanaat önderleri hiç olmaz ise milli günlerde ve anmalarda kısır siyasi çekişmeleri bir kenara itip bu bayramı Bulgaristan resmi protokolüne dahil ettirmenin mücadelesini vermeli.
Siyasi propagandalarını ve faaliyetlerini elbette yapmalılar ancak bunun yeri ve zamanı böylesi birlik içinde olmamız gereken ulusal günler ve özel toplantılar değil.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder