27 Nisan 2016 Çarşamba

BEDRETTİN DALAN FİRARDA OLDUĞU ERGENEKON DAVASI SÜRECİNİ TÜRKİYE'NİN ‘EZİYET YILLARI’ OLARAK TANIMLADI



Bedrettin Dalan uzun yıllar yargılandığı ve o dönemde yurtdışında yaşamak zorunda kaldığı Ergenekon Davası için 'eziyet yılları' benzetmesi yaptı. Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) 'nın İstanbul Dedeman Otel'de düzenlediği XII. KOBİ ZİRVESİ'nin öğleden sonraki 2. oturumunda panel başkanlığı yapan Dalan zirveden Türkiye'ye mesaj verdi.  Dalan, katılımcıları selamladığı açılış bölümünde uzun yıllardır kitlelere hitap etmediğini, kimsenin karşısında bu şekilde konuşmadığını vurgulayarak "konuşmayı unuttum" dediği ve yargılandığı yıllara atıfta bulundu. İstek Vakfı ve Yeditepe Üniversitesi kurucusu da olan Dalan 'Eziyet yılları' olarak nitelediği dönemi işaret ettiği konuşmasında birçok subay ve aydın ile gazetecinin yıllarca yargılandığı 'Ergenekon Davası'nda sanık durumda iken yurtdışına çıkmış dava düşünce Türkiye'ye dönmüştü.

KİMLİK BOZULMASI YAŞIYORUZ
Oturumun kapanış konuşmasında ise İstanbul'da belediye başkanlığı yaptığı yıllardaki sanayi ve şehircilik uygulamalarından da örnekler veren Dalan, "Araştırmacı çıkaramıyoruz. Neden? Çünkü kimlik bozulması var. Biz buralara nal ithal ettiğimiz günlerden geldik. Ancak bugün içine düşürüldüğümüz duruma bakın" dedi. Dalan 500 yıllık kompleks olarak nitelediği Türkün sanayi ve ticaretteki geri kalmışlığının kenara konmasının eğitim ve özgür akılla sağlanabileceğini de vurgularken, uzun zamandan beri devam ede gelen kimlik bozulmasını aşmamız gerektiğini söyledi. Sözlerine "Türkler dünya medeniyetinin temelini oluşturmuş. Ancak bugün içinde bulunduğumuz duruma bakın" diyerek devam eden Bedrettin Dalan, batı ülkelerinin sanayi ve bilim gelişmişliğinin temelini oluşturan algoritmanın Harezmi'ye, yani biz Türklere ait olduğunu söyledi.

AŞAĞILIK KOMPLEKSİNDEN KURTULMALIYIZ
Dalan, ülke olarak aşağılık kompleksinden sıyrılmamızın şart olduğunu vurguladığı konuşmasında eğitim sistemimizin çok kötüleştiğini ve bozulduğunu söyledi. Dalan, ezbere dayanan eğitimleriyle üniversite sınavlarında 4 kelimeye sıkıştırılmış, hayal kuramayan bir gençlikle ülke olarak bir geleceğimiz olamayacağını belirterek Kuran ayetlerinden de örnekler verdi. Dalan "Ayet diyor ki 'Kitap yüklü eşekler'. Çocuklarımızın hayallerini çürüttük. Kültür üretmeliyiz. Teknoloji üretip sanat üretemezsek Sovyetler gibi çökeriz. Özgür düşünceli, hayal kuran, cesur insanlar yetiştirmeliyiz" dedi. Bedrettin Dalan cesaretin sadece savaş meydanlarında savaşmak olmadığına da işaret ederek, dünyada eğitim ve kültürel başarıları ile yer etmiş Türklerden örnekler verdi.

ÖZGÜR DÜŞÜNCE REHBERİMİZ OLMALI
KOBİ dünyası ve girişimciler için organize sanayi bölgeleri kurulmasının şart olduğunu da söyleyen Dalan, başkanlığı döneminde İstanbul’da 135 bin işletmeyi kent dışına çıkararak yaşanabilir bir İstanbul ortaya koyduğunu belirtti. "Bir ülkede gereğinden fazla büyük şehir varsa orada homojen ortak akıl yok demektir" sözleri ile İstanbul'un KOBİ sorununun acil olarak çözülmesi gerektiğini belirten Dalan, kentin yaşam alanları içinde kalmış işletmelerin uygun yerlere dağıtılması gerektiğini söyledi. Sözlerine son verirken girişimci yetiştirebilmek için özgür düşüncenin rehber alınması gerektiğini de vurgulayan Dalan, "Bilgi paradır. Ben Yeditepe Üniversitesi'nde hocalarıma patent almadan yazı ve makale yazdırmıyorum ve yayınlatmıyorum. Neden? Fikri haklarımızı korumak için. Önce patent aldırıyorum. Yeditepe Üniversitesi'nde 122 patentli çalışma var. Fikri üretimlerimizi dünyaya kaptırmamalıyız" dedi. Konuşmasında katma değer yaratamayan hiçbir kentin ülkeye fayda sağlamayacağına da işaret eden Dalan, doğru eğitimin, özgür düşüncenin önümüzü açacağını, geleceğimizin bu duruş ve tavırda olacağını belirtti. Bedrettin Dalan son söz olarak dünyanın en akıllı insanlarının bu topraklardan çıkacağını da vurgulayarak " Doğru eğitim ile inanın zeka patlaması yaşarız. Eğer engellenmez isek" dedi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder